cehennemden gelen mikro organizma

Konu, 'Makaleler' kısmında enozbihasbirinciuye tarafından paylaşıldı.

  1. yazı www.turkceforum.biz adresinden alıntıdır kendi içinde yeterince tutarlı oldugundan özel bir ekleme yapmıyorum.
    eminim konuyla ilgili arkadaslar bilgilerini paylasacaktır.
    NE BİTKİ NE DE HAYVAN, BOYU KÜÇÜK ZARARI BÜYÜK

    BİYOTEK® ARAŞTIRMA

    Floridalılar uyarıldı : onun bulunduğu suyu içmeyin, onun bulunduğu suya girmeyin, onun bulunduğu suda balık tutmayın. ABD ekonomisine milyarlarca dolar zarar verdi. Dokuz yılda milyonlarca balık öldürdü, şimdi ise insanlara saldırıyor! ABD medyası tarafından mercek altına alınan bu mikroorganizmanın Akdeniz’e bulaşması bir an meselesi. Pfiesteria piscicida konusunda Türkiye’de bilinen hiçbir çalışma veya hazırlık yok ama tehdit son derece ciddi ve görünen o ki bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da tehlike yanı başımıza gelinceye kadar kılımızı kıpırdatmayacağız! Bir çok turistik ve ticari geminin Florida sahillerinden Ege ve Akdeniz’e gelip gitmekte olduğunu düşünürseniz bulaşma tehtidi hiç de abartılmış bir olasılık değil. Özellikle simtine suları bu tür bulaşmada ideal bir araç oluyorlar.

    Pfiesteria piscicida avına pusu kuran bir mikroskobik yaratık. Pfiesteria piscicida’ya bitki veya hayvan değil de “yaratık” dememizin nedeni ise bu canlının av bulamadığı zaman bitki gibi yaşaması, av bulduğunda ise hayvanlaşarak saldırması. Av bulamayınca bitkilerden elde ettiği kloroplastları kullanarak bitki gibi fotosentez yapabiliyor ve bitki gibi yaşayabiliyor. Ayrıca da son derece sabırlı, yıllarca pusuya yatarak avını bekleyebiliyor.

    Bu canlının bir de kimlik problemi var çünkü Pfiesteria piscicida hayatı boyunca birbirinden çok farklı 24 şekilde yaşayabiliyor. Pusudayken üzerinden geçen bir balık sürüsünün atıkları ile tetiklenen mikroorganizma bitki şeklini değiştiriyor ve toksik bir form alarak yukarı yüzüp avına yapışarak onun vücut sıvılarını emmeye başlıyor. Avı öldüğünde yeniden ürüyen yaratık nehir dibine dönerek yeni kurbanlarını beklemeye başlıyor.

    Dokuz yıldır tam olarak sınıflandırılamamış olan Pfiesteria piscicida’nın en yaratıcı bilim kurgu senaryolarını dahi geride bırakan bir hayat hikayesi var çünkü değişik zamanlarda ve değişik amaçlar için büründüğü 24 ayrı şeklin her birinin çok değişik amaç ve işleyiş mekanizmaları var.

    Böylesine bir canlıyı ortaya çıkaran doğal evrim şartlarının ne olduğu son derece merak konusu. Bu canlının birdenbire ortaya çıkışını ve aniden zarar verici olmasını ise tam olarak açıklayabilen yok ama en tutarlı tez bu canlının gittikçe artan kirlilik neticesinde yaygınlaşmakta olduğu şeklinde çünkü bu yaratık pislikle tetikleniyor. Pislikle tetiklenen reaksiyoner yapısı açısından bakıldığında bu canlının pislik yaratıcılara karşı biraz militan bir çevreciliği olduğunu söyleyebiliriz çünkü pislikle tetiklenmediğinde oldukça barışçıl bir bitki gibi davranıyor!

    Aslında bu canlı şu anda sadece ABD sularında aktif olmakla birlikte Dünya’nın hangi noktasından kaynaklandığı konusunda bir kesinlik yok çünkü ilk tespitinin yapıldığı yer ABD’deki bir AR&GE akvaryumu ve bu akvaryumda da dünyanın hemen her yerinden canlılar mevcut.

    Başlangıçta araştırmacılar tarafında Pfiesteria piscicida’ya “fantom” yani “hayali” lakabı takılmış çünkü zararlı etkileri görülse dahi bu etkilere neden olan nedenlerin tespitinde oldukça zorlanılmış. Pfiesteria piscicida’nın yaydığı toksinin ise izole edilmesi çok daha sonraları olmuş. Bu zehrin insan üzerinde hafıza kaybı dahil bir çok etkisi olduğu kesinlikle biliniyor çünkü Pfiesteria piscicida kendi üzerinde çalışmakta olan dikkatsiz bir araştırmacıyı hastanelik etmiş. Bu kaza araştırmacı için her ne kadar üzücü bir durum olsa da bu canlının toksinlerinin insan üzerindeki etkilerinin gözlenmesi açısından çok da yararlı olmuş. Normal şartlar altında gözle görülemeyen bu mikroorganizmanın ekonomiye ve canlılara zarar verici etkisi son derece gözle görülebilir olmakta.

    ABD medyası şu sıralarda Pfiesteria piscicida’nın ekonomiye verdiği zararın boyutunu tartışmakta. Özellikle yerel yöneticiler Florida sahillerinde bu yaratığın turist kaçırıcı bir etkisinin olmasından endişe ediyorlar. Verdiği ekonomik ve fiziksel zararın boyutu açısından Pfiesteria piscicida ABD’de bir “biyogüvenlik” sorunu olarak kabul edilmekte ve Federal kurumların bu soruna el atmış olduğu görülmekte.

    Pfiesteria piscicida konusunda daha detaylı ve kapsamlı bilgi edinmek isteyenler internet’teki her hangi bir arama motorunda Pfiesteria piscicida kelimelerini tarattıklarında karşılarına onlarca sayfa çıktığını görebilirler. Bu biyogüvenlik meselesinin geç kalınmadan bizim araştırmacılarımızın da ilgisini çekeceğini umarız çünkü bu işin muhasebesi milyarlarca dolarlık rakamlarla yapılıyor[​IMG]
    Shot at 2007-07-25
    [​IMG]
    Shot at 2007-07-25
     
    Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı: 25 Temmuz 2007
  2. Oztemiz80

    Oztemiz80

    Mesajlar:
    698
    Şehir:
    Konya-Beyşehir
    Favori Kamış:
    el oltası
    En İyi Avı:
    1 kg sudak 1,5 kg kadife
    Bu neymiş böyle ya Allah başımıza bela etmesin.
    Ayrıca birşey söyeyeceğim yazıda geçen ''Böylesine bir canlıyı ortaya çıkaran doğal evrim şartlarının ne olduğu son derece merak konusu.'' sözüne katılmıyorum. Yaratılış diye bişey var...
     
  3. babalord

    babalord

    Mesajlar:
    71
    Şehir:
    muğla-milas
    Favori Kamış:
    zıpkın,kamış,el oltası,sırtı
    En İyi Avı:
    6 kg lüfer,2 kg çipura
    Sevgili arkadaşım öncelikle paylaşımın için teşekkürler.Gerçekten bizleri böyle tehlikeler bekliyor ve bekleyecek de.Biz bu doğayı böylesine kirletmeye devam edersek olacağı bu.Ancak bizim gibi duyarlı olan insanlar doğaya sahip çıkarsa böyle mutantlarda oluşmayacak.
    Mutant lar diyorum çünkü belli fiziksel,kimyasal ya da diğer ajanlarla sürekli karşı karşıya olan organizmalar da dna değişiklikleri ve yeni jenerasyonların farklı türler olarak karşımıza çıkması olasıdır.
    Daha önce insanlığın başına bela olabilecek bir mikroorganizma üretip laboratuardan kaçırmışlardı.Takip edenler belki hatırlar.Dünya basınına et yiyen streptococcus lar olarak geçmişlerdi.Yine çağın belası olan AIDS te öyle bir şey.Bu paylaşım da ters olan bir şey yok.Bilimsel bir saptamayı bizimle paylaşmışsınız.
    Teşekkürler
     
  4. detaya takılmayalım. yorumcuya yüzdeyüz katılmak durumunda degiliz her satırında.

    öyle yada böyle mikroorganizmaların yeni suş lar yani yeni ve başkalaşmış türler ve bireyler geliştirme yeteneklerinin hala var oldugunu biliyoruz.

    her yıl grip virüsünün değişmesi ve bakterilerin ilaçlara dirençli nesiller yatiştirmesi gibi bu canlının ortaya çıkışı da zararsız bir türün artık zararlı bir nesil yetiştirmesine dayanıyor olabilir.

    yani okadar da yanlıs bir söz degil bu tek hücreliler ve virüsler söz konusu olunca.
     
    Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı: 25 Temmuz 2007
  5. eozsoyeri

    eozsoyeri Erdem Özsoyeri

    Mesajlar:
    1.976
    Şehir:
    İstanbul
    Bilgiler için teşekkürler.Yaratılışın varlığı, evrimi yokluğunu kanıtlamaz bence; yine de bunlar bu ortamlarda tartışılmaması gereken konular.Doğa bize olan sinirini böyle belli ediyor işte umarım bi çaresi bulunur..
     
  6. oz0735

    oz0735 Özkan

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    732
    Şehir:
    ankara/yenimahalle
    Favori Kamış:
    olta ve zıpkın
    En İyi Avı:
    28.2 kg sarıkuyruk(kuzu);4.7 kg levrek;1.5kg kofana;4.5 kg deniz turnası;2cm gümüş(alanya)
    durun bakalım..allah korusunda bizi daha neler bekliyor????:confused:
     
  7. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    !!!

    youtube da earthlings yazıp ararsanız, bu belgeselde de adının geçtiğini görürsünüz, aynen dediğiniz gibi pislikle tetikleniyor, ama asıl yaşadığı yer nehir değil bildiğiniz klasik domuz çiftlikleri.Çiftliklerin pisliklerini nehirlere bırakması sonucu tatlısuya geçtiğini tahmin ediyorum
     
  8. Huseyin Alp Arslan

    Huseyin Alp Arslan Huseyin Alp Arslan

    Yaş:
    56
    Mesajlar:
    3.370
    Şehir:
    Auckland/Yeni Zealanda
    Favori Kamış:
    olta ve oltadan baska hic bir sey
    En İyi Avı:
    22 kg Kingfish

    Cok degrli paylasiminiz icin cok tesekkur eder, saygilar sunarim. Paylasimda her sey zaten var...Fazla soze gerek yok.
     
  9. denizcem

    denizcem

    Mesajlar:
    103
    Şehir:
    adana
    Favori Kamış:
    zıpkın,olta
    En İyi Avı:
    2 kg levrek
    bilgi ve paylaşımlarınız için teşekkürler.., yorum yapacak fazla birşey yok doğanın yokoluşuna tanıklık ediyoruz.....
     
  10. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Çok ilginç ! Bilim kurgu romanı gibi okudum :) Pisliklerimizle acaba başımıza daha ne felaketler getireceğiz :confused:
     
  11. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Buna benzer sinsi bir bakteri türü de " stafilokoktur !!! Hastalığınızı belirtilere göre tanımlayıp, tedavi yoluna gidilir ve maalesef iyileşme geçici olarak gerçekleşir. Sürekli tekrarlar ve çok detaylı bir araştırma ve tahlil yaptırılmadığı sürece, asıl sebep olan stafilokok bakterisinin farkına varamaz ve hayatınızı bile kaybedebilirsiniz. Ve acıdır ki size göre ölüm e sebep, ya diş apsesi, ya kalp krizi, ya da ufak bir grip enfeksiyonudur ! Ama asıl katil hala içeride gizlidir, hatta geride bıraktığınız kan bağı olan sevdiklerinize de miras bırakmış olma ihtimaliniz çok yüksektir.

    Sevgili Cengiz konu ile alakası olmasa da benzerlik gördüğüm ve yaşadığım için arkadaşlarımı da uyarmak amacı ile bahsetmek istedim. Konunu işgal ettiğim için üzgün, ama bir insan hayatına katkısı olacaksa da çok mutlu olurum. Anlayışın için şimdiden teşekkür ederim :)
     
  12. SahEmre

    SahEmre Emre

    Mesajlar:
    2.481
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Okuma Salina 4.20 Salina 100-200 - Lineaeffe Extreme Cast 4.40 180gr. - Okuma V-System 240 10-40g
    Favori Makine:
    Ryobi Proskyer Nose Power - Shakespeare Mach 1 XT
    En İyi Avı:
    Küçük beyaz; 7 cm. Kuzey batı Antartika Sığlıkları..
    ne yazacağımı bilemedim, yazdıklarımı tek tek sildim.
    Allah musallat etmesin.
     


  13. rica edrim bence oldukça ilginçbir konu. birkaç kucukbilgim var bukonuda ama ayrıbir baslıkta açmaya ve uzerind ekonusmaya deger bence.
     
  14. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Teşekkür ederim. Aslında başka bir başlıkta açılabilir evet, biraz bilgi toplasam iyi olacak ;):)
     
  15. hauki

    hauki mustafa cecen

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    1.716
    Şehir:
    finlandiya-jarvenpaa-tr alanya
    Favori Kamış:
    olta ve zipkin
    En İyi Avı:
    görup de tutamadigim balikti
    ciddi bir sorun...paylasim ve bilgilendirdiginiz icin tesekkurler........
     
  16. SüperAcemi

    SüperAcemi

    Mesajlar:
    160
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Valla olta ile bir kaç kere avlandım.
    En İyi Avı:
    Bir keresinde 4-5 tane istavrit yakalamıştım..Haa birde yengeç...:)
    Hmmm.Enteresan...Benim bu konu hakkında söyleyeceklerim var...2 yıl önce yaşadığım bir olayla başlayayım. Akvaryumumda Tetrazon tankımda toplam 30 civarı balık var ve süper bir ortam yakaladım yaklaşık 1.5 sene hiç ölüm yaşamadım. Neyse dışarıdan pekte balık koymazken arkdaşın akvaryumu tahliyesi sebebiyle en iyi sen bakarsın bunlara deyip gönül koymasıyla 2 Siyah Fantom Tetrayı akvaryuma kattım.Bu tetralar genelde barışçıldır ama akvaryumda çok aktif oldular birde oturmuş akvaryuma gelince diğer fantomlarla ufak çaplı sürtüşmeler yaşandı ki, bunlar normaldir. Neyse 2-3 gün sonra ben bu yeni tetraların birinin kuyruğunda hafif yenmişlik gördüm dedim bu sefer kavga büyümüş sanırım gece bizimkiler fena sıkıştırmış bu yavruyu...Aldım ufak tanka tedavi ediyorum.O yenmişlik gün geçtikçe artıyor Allah Allah diyorum mantar değil beyaz benek değil bildiğim hiçbir hastalık değil. Tanıdğım başka bu işi çok çok iyi bilenlere sordum gösterdim bişey demediler.Ve bu kuyruktan çıktı hayvanın karnında yara oluştu.1 hafta içinde balık iyice halsizleşti ama çokta iyi bakıyorum ve balıkta aynen resimdeki balıklarda olduğu gibi yaralar oldu...Sonra balık 2 gün içinde öldü. Ama diğer eşi akvaryumumda uzun süre durdu diğer balıklara da bulaşmadı. Acaba bu virüs veya canlı o canlıyla aynı mı?:confused: :eek:
     
  17. hauki

    hauki mustafa cecen

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    1.716
    Şehir:
    finlandiya-jarvenpaa-tr alanya
    Favori Kamış:
    olta ve zipkin
    En İyi Avı:
    görup de tutamadigim balikti
    o hastalik bir tur fungus...bu sekilde cok balik kurtardim..bir tanesi 60 cm lik bir challenger di hayvanda ne kuyruk ne yan nede sirt yuzgeci kalmis bana geldiginde akvaryumun dibinde yilan gibi yatip soluyordu...2 adet ilac var onlarla kurturulur...3-4 gun her ilac uygulanip ve her gun bir karis su tazeleme..tetralara gelince tropikaller icinde en saldirgan baliklardandir suru halinde yasamayi severler ama suruden biri hafif hastalansa hemen canina okurlar ve hem otcul hemde etcildirler..etcil yanlari daha agir basar bence bir tur piranalar:)
     
  18. SüperAcemi

    SüperAcemi

    Mesajlar:
    160
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Valla olta ile bir kaç kere avlandım.
    En İyi Avı:
    Bir keresinde 4-5 tane istavrit yakalamıştım..Haa birde yengeç...:)
    Bilmişilik yapmak istemem ama fingus değil ben iyi bilirm fingusu sakın yanlış anlama Mustafa kardeşim sen bilmezsin demiyorum ama ben balığı gördüğüm için diyorum bende 6-7 yaşımdan bu yana akvaryum aşığıyım...Yara balığın karnına ulaştı. Ve resmen delik oldu. Ben balıklar kavga etti derken hafif atışıyorlardı ama ertesi gün o yarayı görünce dedim ki kavgadan meğer başka bir şeymiş diye o kavgayı belirttim.Bu arada dediğiniz gibi Tetralar sert balıktır. Özellikle Silver Dolar Piranha gibidir ki Piranhalarda Pacular Natteriler bile Amerikan Tetra familyasındadır. O balıkta başka birşey vardı. Ben Tetra hastasıyımdır. O yüzden aşağı yukarı her çeşidine baktım Penguen Tetralar Mücevher Tetraların çete halinde kavgasına şahit oldum inanılmaz birşeydi. Tetralar kesinlikle sert balıklar...Bu arada akvaryum bölümü açılmadı ama muhabbetleri başladı.:)
     
  19. Görun Artik çu Akvaryumculari

    MODERATÖRLERR
    halk sizden hizmet bekliyo..
    akvaryuma kondular diye onlar balık degilmi bir başlıkta akvaryumcular için açın. çocuklar burada zulum altında inliyorlar yav...
     
  20. SüperAcemi

    SüperAcemi

    Mesajlar:
    160
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Valla olta ile bir kaç kere avlandım.
    En İyi Avı:
    Bir keresinde 4-5 tane istavrit yakalamıştım..Haa birde yengeç...:)
    Yürü be Cengiz abi:D :D ...Allah razı olsun...Akvaryumcular seninle gurur duyuyor.:D Orada burada kıyıda köşede sesimizi duyurmaya çalışıyoruz her konuya akvaryumu sokmaktan canım çıktı yaa:D :D