Başıma gelen en enteresan balık avı maceram bu sanırım paylaşıyım dedim gecen sene ocak ayında çeşmede alaçatı limanında gece burundan bırakma yapıyorum canlı yemle o kadar sessiz ve durgun bir gece anlatamam size bu arada oldugum yerde hic ışık yok limandan tekneler gece cıkıp giriyor sırtıcılar ağcılar vs sadece arada onların ışıkları ile suyu gorebiliyorum ve yemi takarken fenerimi açıp kapatıyorum zillerimi taktım iki oltam suda kahvemi termosundan doldurup bi güzel yudumluyorum aradan yarım saat ya gecti ya gecmediki oltaları arabamın tam arkasına dikey olarak koymuştum ki oltalardan biri ( kamış ) arabanın üstünden atlayarak diğer tarafa gecti !!!!! Kahveyi attıgım gibi zifiri karablıkta oltayı el yordamı ile bulmaya calısırken oltanın kamış kısmından önce miisina kısımını ele gecirdim inanın ellerim kesilmeye başladı karşıdaki balık her ne ise inanılmaz bir kuvvetle cekiyordu fakat tek enteresan gelen kısmı o panikle bile balıgın hci kafa atmıyor olması idi aslında ahtapot vs. gibi bir şeyden süphelendim ama ben biraz süre çektikten sonra ne yapsam ne etsem kıyıya yaklaştıramadıgım gibi hem karşıdan elen gücle ellerimin kesilmesine karşı koyamıyorum hemde oltanın geri gitmesine karşı koyamıyordum ayrıca bir yerden kopabilicek olmasıda beni ayrı endişelendiriyordu size heyecanımı anlatamam o sırada dilerim titriyor ellerim boşalıyor vs.. tam bri panik atak hali gece inanılmaz karanlık sudan ne cıkacagı hakkında en ufak bir fikrim yok bu aradadada bir yandan sürekli ayagımla az ileride duran keoçeyi cekmeye calısıyorum Size tüm samimiyetimle soyleyebilirim ki mucadelem yaklaşık 30 dakika sürdü bu illet balıkla ! yaklaşık 10-15 metre cekiyorum oltayı ve bir o kadar o geri cekiyor boyle surup gitti artık bir an aglamak üzereydim cok ii hatırlıyroum o anı Neden veya nasıl demeyin bilmiorum belki karanlık olması onumu gorememem vs.. kayalıklarda olmam şu bu birazda içimi garip bi endişe aldı sanırmı karşı taraftan hissettigim bu garip güç yüzünden neyse uztamadan devam ediyim ortalama yarım saate yakın süren bu yorma yıldırma politikasından sonra ben artık kafamı topladım ve ne olursa olsun oltayı cekmeye karar verdim kopsada kopmasada inanın bu kadar zorlamaya igne ve misina baglama teknigimide takdir etmiş oldum derken var gücümle asılmaya başladım arada cok hafif bi hareketlenme olsada olta gelmeye başladı tahminim 5 metre kadar ki benim mesafelerle aram cok iyi deildir kaldıgı sırada cok az önümü seçebildigim karanlıkda korrkunc bir gölge ve kitlenin bana dogru geldigini gordum o heyecanla ne yapacagımı bilemeden dahada cekmeye başladım ki yaklaşan şeyin 4-5 metre boylarında fiber bir tekne oldugun anladım ve tam karşımda bir balıkçı aile ile burun burune geldikki karşımdaki kadının elinde misina arkasından kocası kasnagı tutmuş ) inanın o karanlıkta bile hayalet casper kadar beyaz yüzlerini secebiliyordum nefeslerini tutmuşlar onlarda bana bakıyorlardıki gercegi hepimizden önce hanımefendi farketti ve öyle bir cıglık atararak aglamaya ve gülmeye başladı ki size şu an yazarken bile burda kendi kendime gülmeye başladım sonra tabi karşılıklı bir kahkaha ve kadın nasıl aglıyor size anlatamam kocası susturamıyor bri yandan gülmk bir yandan aglamak neyse vesselam hanımefendi ile kocasıda ortalama yarım saattir gecenin o sessiziglidinde megersem kıyıda tabiki beni goremedikleri icin benimle mucadele ediyorlarmış nefeslerini tutmuşlar motor nasıl rolantide tık cıkarmıyor nitekim briaz sakinleştikden sonra bende bu strese dayanamayıp evime döndüm onlarda limana girdiler ve evlerine döndüler eve vardıgımda hala sinir sistemim allak bullak olmuş yarı güler yarı düşünür bir haldeydim paylaşmak istedim cok enteresan bri avdı benim icin iyi avlar bol hikayeler :=)
: yaklasik olarak ayni sayilabilecek bir durumda benim basima macaristanda geldi.sizi gayet iyi anlayabiliyorum.
valla ne diyeyim bilmiyorum ama paylaşım için teşekkürler anlaşılan o ki seninle karşılıklı olarak oltaları birbirimize taktırmamak lazım bizide çeker mekersin valla
barış bey çok güzel bi hikaye gülerek okudum torunlarınıza anlatacağınız bi macera olmuş izi o anda göüntülemek isterdim
Barış onlarda en az senin kadar heyecandıkları için (daha doğrusu seninki heyecan onlarınki korku) seslerini çıkaramamışlardır. Ömür boyu hatırlanacak bir hatıra paylaştığın için teşekkürler.
Böyle bir hatırayı ömrünün sonuna kadarda unutamazsın tahminimce çok enteresan ben bile okurken sonunu heyecenla bekledimki olta benim elimde olsaydı ne yapardım bilemiyorum
Serdar okuduysan unutmana imkan yok zaten ben çıkarttım forumun tozlu deposundan bunu aylardır öylece duruyormuş