Sevgili arkadaşlarım ve abilerim. Sanırım bir çoğunuz pazar alanlarında ve süper marketlerde Çinekop adı altında satılan küçücük yaprakları üzüntü içinde gözlemliyorsunuzdur. Ben şahsım adına izlemektense birşeyler yapmam gerektiği kanaatindeyim ve bu konuyla ilgili Bilgi edinme başvurum ve bakanlığın cevabını sizlerle paylaşmak istedim. Bu yazının orjinalini sürekli yanımda taşıyacağım ve özellikle süper marketlerde yaprak satışının yapıldığını görürsem şef,müdür,satınalma her kimse onunla görüşmenin içimi dökmenin ,yaptıklarının yanlış olduğunu vurgulamanın yollarını arayacağım.Gerekirse satış yapılan reyonu fotoğraflayarak ilgili birimlere şikayet edeceğim.Sonuç alırım yada alamam bunu şimdiden bilemem ama bir şekilde birşeyler yapmaya çalışmak tarifi mümkün olmayan bir huzur sağlıyor bana. Sanırım her şeyi devletten başkalarından beklememek kişisel mücadelemizide vermek şart oldu son zamanlarda.Aksi takdirde bırakın kofanaları çok yakında lüferi bile sadece rüyalarımızda göreceğiz. Kuşkum yok ki benzer mücadeleleri birçoğunuz veriyorsunuz. Ama sayımız ne kadar artarsa o derece faydalı olacağımız inancındayım. Saygılarımla.... Saygılarımla... BAŞVURUM ; Başvuru Tarihi: 15.12.2009 / Başvuru Sayısı:374668 Başvurunuzu bu tarih/sayıyla takip edebilirsiniz. Bakanlığınızca yayınlanan aşağıda belirttiğim tebliğde İç denizlerimizde yaşamakta olan ve soyu tükenme tehlikesi altında bulunan LÜFER balığının avlanabilecek boy limiti 14 cm olarak belirtilmektedir. Ancak gerek Balık hallerinde gerekse Süpermarket ve pazar alanlarında Lüfer balığının yavrusu olan ve yaprak diye adlandırılan 7 ila 8 cm boyundaki balıkların satıldığını görmekteyim. Bakanlığınızca çıkarılan tebliğde avlanması yasak olan bu balıkların ne şekilde iç pazarda pazarlandığı ve satıldığı bu konuda bir denetim yapılıp yapılmadığı, yapılıyorsa ne tür cezai yaptırımlar düzenlendiği.Denetim yapma yetkisi bakanlığınız sorumluluğunda değilse hangi bakanlığa ait olduğu hususunda tarafıma bilgi verilmesini saygı ile arz ederim. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: 2/1 NUMARALI TİCARİ AMAÇLI SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINI DÜZENLEYEN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008/48) Bu tebliğde ; Boy ve ağırlık yasakları MADDE 17 – (1) Aşağıda avlanabilir asgari boyları ve ağırlıkları belirtilen su ürünlerinin daha küçüklerinin avlanmaları yasaktır. Tür Latince Adı Asgarî Boy* Asgarî Ağırlık (cm) (gr) Lüfer Pomatomus saltatrix 14 cm BAKANLIĞIN CEVABI ; Kısmen umut verici bir cevap
Hoş geldim sana ey gerçek hayat Koruma kontrolden sorumlu memurlar sıcak bürolarında yazılarla amatör balıkçılığa yön vermeye çalışırken onların yapması gereken koruma kontrol işini yine amatör balıkçı, doğa sever bir vatandaş yapmış. Saygıyla önünüzde eğiliyorum.
Ne diyeyimki malesef yetkililer küçük balık satışını engelleyemiyorlar iş balıkseverlere düşüyor biz almassak satıcılarda satamaz Ahmet şeker 1958
Sevgili Necati Kardeşim, Bu konudaki duyalığın için çok teşekkür ederim... Ama, sana gelen yanıttan anladığım şu; " Kardeşim sen kendi işine baksana,sana ne yavru balıkların satılmasından... Yaaaaa nerden çıkıyor bu şikayetler falan, uğraştırma bizi... Şurada güzel güzel idare edip gidiyoruz, İstemezsen satın almazsın... O kadar... " Bilmiyorum yanlış mı algılamışım... Bu tür çirkinlikler, tamamen konuyla hiç ilgisi olmayan, duyarsız insanların, "BANA NE... Uğraşacak birtek bu derdimiz mi kaldı..." mantığından kaynaklanıyor....Bu yasa tanımazlıklarla tek vücut mücadele gerekiyor... Bireysel tepkileri kimse ciddiye almıyor... Sevgilerimle
haftasonu kozyatağı metrodaydım. orda çinekop diye dediğiniz gibi yaprak satıyorlardı. istavritler kadardı. çinekopu da lüfer diye satıyorlardır çok dikkatli gezemedim vakit darlığından.. balığın neslinin nasıl tükendiği gözönünde
Her konuda duyarlı olmak vatandaşlık görevidir. Paylaşım için ve girişimlerinizden dolayı tebrikler. Tezgahlara daha dikkatli bakacağım artık.
Bu yargıya nereden vardınız bilmiyorum ama oldukça isabetli olmuş, hatta dahası da var Yakın zamanda balık satış işiyle uğraşmış biri olarak şunu söyleyebilirim Tekne tarafından avlanan bir balık adı anılan kurum tarafından menşei belgesi verilerek limandan yola çıkartılır. Yani o kurumun memuru o balığı gördü aslında Balık daha sonra balıkhaneye girdi Belediye teşkilatının kaydına girdi, hatta yerine göre bir kez daha koruma kontrol memurunun denetiminden geçti Sorsanız memura benim etim budum ne nasıl koskoca gırgır sahibiyle kabzımalla didişebilirim, benim topumu attırırlar der Bu korku yüzünden denetleme yapmazlar
Çok güzel örnek bir çalışma. Bu damlalar çok kısa sürede geniş göller oluşturur, buna eminim. Çok teşekkürler. Pek çok yüce hasletlerimizin yanında geleneksel bir kötü özelliğimiz var. O da küçük balık avı konusu: Çinekop, Vonoz (çingene palamudu), kıraça, ispendek, yılarya, lidaki ... şeklinde devam eden terimler bir balık adı değil, "bebek katliamı"nın tescilidir. Bu kadar çok balık türünün yavrularına, bebeklerine ayrı isim verip bu isimler altında avlayıp pazarlayan çok fazla ülke yok dünyada. Dilerim bundan kısa sürede vazgeçeriz.
Recep, İrecep, İrcep neyse o... Yalnız asıl mesaj onun bebek olduğu. Bebek katliamının da iyi bir şey olmadığı Hafızamızdan yukarda saydığım kelimelerin silinmesi dileğiyle.