Çinekop için bir öneri..

e o zaman bu takımı daha önce siz anlattınız sayın hemşerim.
http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=4152
Az değişiklik olsun. Bırakın şamandıra stoperi kancanın sapına oturtsun.
Serdar Kaptan tam bir araştırmacı gazeteci gibi, her zaman yeni teknikler peşinde. Geçen gün Hamsilos Balıkburnu'nda zarganaya atarken palamut denk gelen avda Ömer arkadaşımızın önerdiği biçimiyle iyi iş gördü bu olta.

 

Elbette, varyasyonlar olacaktır. Fırdöndü, bildiğimiz, makineden gelen misinadaki fırdöndü. Şamandırada bildiğimiz şamandıra. Stoper takarsanız, beden altta upuzun olur. Bildiğimiz şamandıra stili. Yemin yanına bir iki kıstırma takarsınız, yavaş yavaş dalar. Şamandıra yüzeyde kalır, fırdöndüye vurana kadar ağır ağır batar vs.. Bu bir yoldur. Stoper takarsınız, şamadıradan sonra. Benim gibi, şamandıranın ortasından çelik tel geçirip iki tarafına boncuk ekler bağlarsınız vs. vs.

Mesele, niyeti anlamak. Niyet, yemi su üstüne yakın tutmak. Ağırlıksız (hafif) zokada iyi bir fikir, ama uzun süre beklemeye gelmez o, dibe batar gider..

Mesele şu. Çinekop (palamut) yüzeyde ise, ki bugünlerde sık sık yüzeyde oluyor, kaşıkla (rapala vs.) at çek yapmanız gerekiyor. Tipik yemliler dibe inince faydasız olabiliyor. İşte bizde zargana takımını alıyoruz. İğnelerini güçlendirip atıyoruz. Evet, bildiğimiz zargana takımı işte.. Hoş, 2 numara iğneye takılan zargana onada (6-8 numara) takılır elbet.. Böylece ne çıkarsa bahtımıza.. At çek yapmak bir noktadan sonra yoruyor zaten. İnsan bir an gaflete dalıyor, hop takılıyor vs. vs.

Benim bir başka kullandığım yöntemde, bildiğimiz 3-4 lü yemli takımı şamandıradan sonra takıp onu yemleyip atmak. Buda netice veriyor ama elbette köstek aralarının vs. daha kısa olması gerekiyor...

 

Bir başka öneri. Diyelim akıntı var ve top "hayda bre" diyerek alıp başını gidiyor.. Bu durumda uzunca, kamış boyu bir misina ile ağırca bir kurşun bağlıyoruz fırdöndüden. Şamandırayı, ama daha küçük bir şamandıra, kamış boyundan bir kulaç kadar kısa bir misinaya bağlıyoruz. Sonra beden ve iğneler..

Atıyoruz gidiyor. Kurşun dibe oturuyor, şamandıra yukarıda kalıyor ve gezemiyor takım akıntı, bilhassa rüzgar ile.. Bu çözüm derinliği iki kamış boyundan bir kulaç kadar eksik olan ve akıntısı ortalama olan yerlerde (kumkapı, cankurtaran, eskihisar tarafı vs.) faydalı oluyor.. Bu aslında lüfer takımın biraz abartılmış bir varyasyonu.. Derinlik daha fazla ise yemin önüne bir küçük bir mantar, şu parlak kağıt kaplı olan mantarlardan takıp, gerekirse şamandırayı iptal edin. Bedeni de biraz uzatın. Böylece, kurşun dibe oturur, mantar küçük olduğundan çok aşırı akıntı almaz ve dimdik dikilmesede dik sayılacak bir açıyla yükselir. Yem gene dipten şöyle yüzeye yakın durur, yayılan palamut ve çinekopun önünde arzı endam eder..

 

Yakup hocam, evet, bildiğimiz zargana oltası, takımı... Tek farkla, çinekop varsa diyerek hırsızları çelik tel, dyneema vs ile bağlıyoruz ve iğneleri biraz daha irice seçiyoruz. Sarıkanat vs. ilk iğneye vurursa büyük ihtimal bedeni keser. Bunu önlemek için, iğneleri bir 5-6 cm kadar çelik tel ile yapıp bağlamak faydalı olur. Eğer ince, hafif çelik tel varsa, bir karışa kadarı iş görür. Mesele, ağır olup batıp gitmemesi, yavaş yavaş batması.. Bunun dışında top, 2.5m beden, iğne oldu sana düzenek işte olayı da makbul. Ama bunlar palamutta sorunsuz olsa da, çinekop o misinayı "Dalga mı geçiyorsunuz, kimle dans ediyonuz siz bakayım.." diyerek keser, alır iğneleri gider.. Çünkü, onu tutacak zoka filan yok. Dahası seyirtme, çapari gibi çekmiyoruz da. Şamandıra battı mı, ne oldu filan diyene kadar işini bitirir misinanın..