çinekop

Fotoğraf makinem yok. Ama bastiçe şöyle bir kaç şey tarif edeyim.

Akıntılı, derin sularda, ağır kaşık lazım olur. Şu seyirtme kurşunlarından ufak bir tane alınır. Şöyle bir klips açılır ve klips tarafındaki kanca gibi yerden çelik tel veya dyneema iplikle 1 kaç cm aralıkla iki tane üçlü iğne bağlanır.



İp önce bu açılan klipse sıkıca bağlanır. Sonra klipsin teli biraz sarılır ki, kurtulmasın. İp kurşunun deliğinden geçirilir. Fırdöndünün ilk halkası kurşunun içinde kalana kadar iyice sokulur. Osnra deliğe sıcak silikon akıtılır. Öbür taraftan çıkan ipe kurşuna olabildiğince yakın bir üçlü iğne bağlanır. Bir ikinciside bu iğnenin bir kaç santim ilersine bağlanır. Sonra, bu ikisi, basit bir ince bakır vs. tel ile düz duracak şekilde sabitlenir.

Kurşunun üzerine biraz yapıştırıcı sürülür. Derby gibi sağlam bir yapıştırıcı tercih sebebidir. Deniz suyunda bırakmamalıdır. Kaliteli Japonda iyidir ama çok çabuk kurur. Alüminyum folyo ile kurşun iyice kaplanır. Evet, bir tür zoka oldu elimizde. Şimdi, parlak hologramlı, kendinden yapışkanlı kağıtlardan alınır. Bunun 15-20 cm boyunda, kurşunun etrafına sarılacak ve bir çeyrek tur kadar sarılacak kadar parçasının koruyucusu sökülür. Kendi üzerine yapıştırılır. Sonra, uzunlamasına 2-3 mm aralıklarla, bir baştan öbür başın 6-7 mm ötesine kadar şeritler kesilir. Böylece bir etek gibi olur. Kesilmeyen taraftan kurşunun en kalın yerine sarılarak japon ile sabitlenir. Böylece, 15 cm kadar boyunda, ışıl ışıl parlayan ve suda salınan bir şey elde edilmiş olur. Bu tıpkı seyirtme gibi atılarak kullanılır. Ağır olduğu için atılması filan daha kolaydır. Genelde gayet iyi iş yapar. Basitçe şekli, silikon ahtapotlara benzer. Bir ara, fotoğraf makinesi olan bir arkadaşa denk gelirsek, ki, cumartesi büyük ihtimal istanbul civarında olacağım, yapılmışının resmini yollarım.

Benzer şekilde, bir fikir edinmeniz açısından şu örneklere bir bakın derim.

http://www.ballyhood.com/bluefish.htm

Bu tarifteki sahte, ağır olduğu için, akıntılı yerlerde de nispeten iyi iş yapıyor. Daha kolay dibe inebiliyor. Daha hafi yaparsanız, su üstü olur. Lüferler gene atlar, merak etmeyin. Yada hiç uğraşmayın, kaşık edinin.

Bu tarif ettiğim şeyden kurşun yerine alüminyum boncuk, parlak plastik boncuk filan kullanarak tek iğne ile yapın. Çapari gibi kullanın. Önce kısa ama hızlı şekilde kamışı silkeleyin, titretin, sonra bırakın. Biraz çekip tekrar bunu yapın.. Yani, tpik çapari hareketinde, kamışı kaldırırken, önce birazcık kısa ve hızlıca sallayıp sonra çekin.

Lüfer avında mesele yem değildir. Şöyleki, lüfer yemden ziyade böyle sahtelere ilgi duyar. Eğer yemli tutacaksanız, o zaman yem seçimi kritik olur. Fakat böyle sahte filan kullanacaksınız, parlak, beyaz veya tercihan sarı veya fosforlu yeşil bir şeyler, rapala, kaşık, sigara kağıdı, şişe kapağı, çıplak iğne vs. hemen hepsi işinizi görür. Sorun bunların gece daha az iş yapmasıdır. Yemli takım, gece bu tür takımların önüne geçer. Hele doğru yem kullanmışsanız, bariz fark atar.. Gündüz ise, yem takmaya çalışana kadar, kaşıkla kovayı doldurmuş olursunuz.

Lüfer sürüyle gezer. Ve hep gezer, bazen yatar uyur ama bu bizim konumuz değil. Hep gezdiği için, sürü önünüze geldiğinde, ne kadarını toplayabilirseniz kardır. Sürü geçtikten sonra, en baba kaşık, en harbi yemlinizde olsa, anlamı yoktur.. Bir sonraki sürüyü bekleyin..