Çorum'dan tekrar Sudak av raporu. Serhat & Sezai

Kullanılan takımlar : Tek iğneli gezer takım ve Çift iğneli klasik dip takımı.
Kullanılan yem : Gümüş balığı , bulabilseydik İnci balığı olacaktı.
Hedef Balık : Sudak.
Avlak : Çorum'da meçhul bir yer.


Forumdan ve İlkokuldan beri arkadaşım olan Sezai ile sudak avına kaldığımız yerden devam etme kararı aldık. Pazar sabahı günün ilk saatlerinde balığa gidecektik. Benim sudağı özlediğim kadar sudaklarda beni özlemiş olmalıydı. 1 ayı aşkın süredir balık avına gidemiyordum.

Kararlaştırdığımız gibi Pazar sabahı saat 4,15 de yola koyulduk. Giderken içim umut doluydu. Bugün iyi bir av yapacağım diyordum içimden. 45 dakika yolculuktan sonra Avlağımıza vardık. Gittiğimizde hava hala aydınlanmamıştı. Bunu fırsat bilerek kenara yaklaşan gümüşleri kepçe yardımıyla toplamak istedik. Fakat ayışığının etkin olması sebebiyle Çok az sayıda gümüş yoplayabildik. Yaklaşık 10-15 adet.

İlk önce birkaç kamışımızı gönderdik suya. Havada aydınlanıyordu bu arada. Oltalarımızın hepsini suya gönderdikten 15 dakika sonra havada aydınlandı. Gümüşle aramızda yarım kalan mücadeleye Çapari ile devam etmeye karar verdik. Boşta duran kamışlarımızın birine çapari takarak gümüş avlamaya devam ettik. Gümüşler gece ayışığında yaptığı cimriliğin aksine bu sefer cömert davranıyorlardı. Bİr bir yakalanıyorlardı çaparimize. Yeterli sayıya ulaştığımıza karar verince bıraktık gümüş avlamayı. (30-40 adet)

Gümüş yönünden şansımız yaver gidiyordu fakat sudak ? Sudak gümüş kadar cömert değildi bize karşı. Oysa biz ona karşı çok cömerttik. Bir iğneye 2 gümüş taktığımız bile oluyordu. Saat 9.00 sudaklar sessizliğini koruyor. Saat 10.00 sudaklar hala sessiz.

Ava gelirken çocuklar gibi şendim fakat yüzüm asılmıştı bu tablo karşısında. Saat 10.10 geçiyor bir aydır özlediğim kulaklarımda çınlayan o ses Zil sesi. Yaklaşık 20 metre uzaktaki oltadan geliyordu. Sezai oltaya daha yakındı uyardım Sezai 'yi '' Sezai balık '' ! Sezai hemen oltaya doğru bir ok gibi fırladı Başladı ilk balığımızı çekmeye Bende hemen yanımda duran kepçeyi aldım Sezai'ye yardıma gittim. Balık yaklaşırken Sezai'ye o meşhur soruyu sordum '' Büyük mü ? '' Fazla geçmeden balığı gördük. Bu bir Sudak değil bu bir sazandı. Sezai'nin ve benim gözümüzdeki o ışığın parıltısı Parlaklığını biraz yitirmişti. Balığı hemen suya koyurduk. Çünkü Hedef balığımız Sudaktı Sazan değildi.

Aradan 10 dakika kadar geçti geçmedi. Bir diğer oltanın zili çaldı. Koştum hemen tasmaladım ve çekmeye başladım. Bu sefer hissediyordum bu balık Sudaktı. Fakat kendi oltam olmaması sebebiyle büyüklüğünü tam kestiremedim. Sezai hemen geldi yardımıma elinde kepçesiyle. Balık kepçelendikten sonra balığın tahminimden ufak olduğunu gördüm. Olsun sonuçta bu limit üstü bir sudaktı yaklaşık 50-55 cm .

Saat 11' e gelirken Uyku iyice bastırmıştı. Yanımızda ne bir çul nede altıma serecek herhangi birşey yoktu. Ama uykuya daha fazla dayanamadım yenik düştüm. Taş parçalarının fazla rahatsız edici olmadığı bir bölgeye seriliverdim. Fazla geçmeden uymuşum. Balığa saat 2,00 a kadar ara vermişim.

Uyandığımda Sezai balık çekiyordu. Uykumu henüz açamadan balığı kıyıya aldı. İlk balıktan biraz ufakça Sudak yaklaşık 40 cm. Henüz uykumu açamadan Sezai o acı haberi bana verdi. Oltalarımdan birisine balık vurmuş , gevşek olan kalamanın yardımıyla oltayı bayağı götürmüş. Sezai yetişmiş balığı tasmalamış ama o ara balık çalılara dolamış oltayı. Sezai kurtarayım derken koparmak zorunda kalmış misinayı. Sezai'nin söylediğine göre bir hayli büyük balıkmış. Ya nasip dedim üzülmedim pek fazla.

Saat 3 sularında Sezai 'nin oltalarından birisi hafif hafif sallanıyordu. Hemen başına gittim. Oltayı elime aldım Aniden vurdum tasmayı. Balık ilk anda Büyük bir kuvvetle karşı koydu bana. Oltamın ucunu iyice çekti suya doğru. Sonradan biraz çektim olta boşaldı. Çok üzüldüm bu durumu Sezai ye söyledim '' Balık kaçtı '' Sezai ' de üzüldü. Neyse oltayı sararken tekrar farkettim balık kaçmamış hala oltanın ucunda. Kafa darbelerinden anladığım kadarıyla ufak bir balık değildi bu. Balık kıyıya doğru yüzmüş yakalandığında. Sudak avında bu ilk defa başıma gelmişti. Makinayı sarmaya devam ettim fazla sürmeden kıyıladı balık. Sezai kepçeledi balığı. Günün trofesiydi bu... Yaklaşık 60-65 cm bir Sudak. Hemen Fotoğraf çekindik balığımızla.

Oltamızı yemledik gönderdik tekrar suya. Oltalar ara sıra Bizi heyecanlandırıyor O güzel melodiyi zil sesini çalıyorlardı. Son nasibimizi de Sezai kardeşim çekti Bu aralarında en ufağıydı yaklaşık 30-35 cm fakat Balık paylaşımında Sayısal adaleti sağlayacak balıktı 4. balığımızdı.

Zaman hızla akıyor Güneş dağı aşıyor ama Balık gelmiyordu. Oltalar sabahkinden daha çok çalıyor, bir ona bir buna koşuyorduk ama balık yok.. . Akşam ezanı okunduktan sonra oltalarımızı toplamaya başladık. Aracımıza yüklenip yola koyulduk.

Güzel bir hafta sonu geçirmiştik. Çorumspor'un maçına gitmek yerine balığı tercih etmiştim ve buna değimişti. Güzel balıklar ve eğlenceli bir gün. Darısı tüm balık severlerin ve forum üyelerinin başına.


Bunlarda bir kaç kare avımızdan.

Sezai ve Günün trofesi :





Ben ve Günün trofesi :




Tüm balıklar:

 

o kadar güzel bir anlatım ki,
sanki avlakta sizlerle beraberdim,balıkları beraber çektik

tebrik ederim ekibi,

 

Tebrikler. Allah daha güzel avlar nasip etsin.

 

Teşekkür ederim Özgür ağabey. Bende bu tür av raporlarını okuduğumda büyük zevk duyuyorum. O yüzden sıkılmadan uzunca bir rapor yazma gereği hissettim. Ama avda yaşadığımız heyecanın çok ufak bir kısmını aktarabildim maalesef.

Çok teşekkür ederim. Darısı sizinde başınıza olsun.