Cumhuriyet Köyü Baraj göleti Organizasyon sonuçları

Biz, kızım Deniz ile birlikte baktık fotoğraflara ve bir dahakine bizler de aranızda olmak istiyoruz Nefis bir gün geçirmişsiniz, en az sizler kadar mutlu olduğumuzu bilmenizi isterim. Paylaşımda bulunan tüm arkadaşlara teşekkür ederim

 

Oh ohhh ...Allah neşenizi arttırsın ...Süpermiş valla ...

 

yaşadığımız fiyaskonun öngörüsüydü bu bakış

 

Gökhan abi ,seninle tanışmak da büyük keyifti,teşekkür ederim nice balıklı organizasyonlara.

 

cıhan abı aksam sennur abla soyledı kopegınızın saldırıya ugradıgını gercekten uzulduk cok gecmıs olsun gercı cemal abı pek uzulmedı sanırım

 

kutay şu kafandaki şapka sanırsam şu an benim çantamda sabah orada buldum

 

maksat muhabbet, hayatta geri kalan herşey bu tatlı dakikalar için bahane gerçekten.. Akşam güneşin batışını seyretmek, bir masanın etrafında onlarca sorunları olan insanların, bunların hepsinden kısa süreliğine de olsa kurtulması, hep bu organizasyonları düzenleyenlerin eseri..
Geleneksellleşmesi dileğimle bir dahki sefere inşallah bir saat değil uzun süre kalırım. düzenleyenlere katılanlara sonsuz teşekkürler

 

yapma yaws neyse abi bir daha ki organizasyonda alırım senden.. güzel birşey olsa al senin olsun abi dicem de eski püskü bişi bende çok derinlerde buldum eee abi bir daha ne zaman toplaşıyoruz..

 

Organizasyon ekibinin çoğunluğu hala kendine gelememiş anlaşılan.

Diğer arkadaşları bilmem ama benim için harika bir organizasyondu. Sanırım bu 18. organizasyondu ama hiçbir organizasyonda bu kadar çok güldüğümü, kahkaha krizlerine tutulduğumu hatırlamıyorum. Katılan arkadaşların hepsi çok içten, bir o kadar neşeli ve espriliydi (Cemal hariç. )


O kadar uzun ki, neresinden başlanır da anlatılır bilmiyorum.

Sabah Saat 13,30 gibi Kutay ve arkadaşının, İstanbul'un en büyük camilerinden birinin önünden beni almalarıyla başladı herşey. Yola çıktık Cemal'i alacağız. Neyse efendim güç bela O'nu da aldık. Ondan sonra Terkos macerasında olduğu gibi yine madmax senaryosu yazmaya başladık (Makus talihim.) Ben Kavacık'tan gidelim diyorum, Cemal Ömerli yolundan. Kutay'ın arkadaşı da Ömerli yolundan deyince o taraftan gidilmeye karar verildi. Yolda, orası mıydı burası mıydı derken, baktık yolu bulmakta zorlanıyoruz, Cemal olayı hemen benim üzerime yıktı. "Ben dedim Kavacık'tan biliyorsanız ordan gidelim diye" dedi, işi gücü beni suçlamak. Yol boyunca da ömrümün yarısını tüketti.

Neyse efendim, avlağa vardık, hemen yerleştik. Daha sonra diğer arkadaşlar da sırayla gelmeye başladılar. Listede bulunanlardan Cihan ve eşi haricinde (neden gelemediğini yazmış zaten biliyorsunuz) herkes oradaydı. Bazıları olta atmak için iftar sonrasını beklerken, bazıları hemen olta atmak istediği için göl kenarına indiler. Sohbet, takım yapmalar v.s. derken, akşam 17.00 gibi, aşağı yukarı harcayacağımız parayı arkadaşlardan toplayarak Ercan ve Fatih'le birlikte gidip iftar için alışveriş yaptık. Geldikten sonra bir süre daha bekleyip, ondan sonra yemek işine koyulduk. Ercan'la birlikte salatayı yaparken (bu iş her organizasyonda bana kalıyor ya hayırlısı, kesin biri büyü falan yaptı bana. ), Cemal ve Aliço'nun eşi de mangal başında yer aldılar. Daha sonra mangala yardımcı olmaya çalışan başka arkadaşlar da oldu sanırım ama hatırladıklarımdan Mehmet var sadece. Yardımcı olan herkese ayrı ayrı teşekkürler.

Sohbetli geçen bir iftar yemeğinden sonra, yine göl kenarına inildi. İftar öncesi Aliço ve ailesinin gelmesi ve iftar sonrası Feridun'un da ailesini alıp gelmesi ile, iftar sonrasında da yine masa başı sohbete devam edildi elbette. Gerçi ben bir orda bir burda dolaşıp herkesle muhabbet edip gülmekten pek masa başında olamadım ama ara sıra uğradım yine de. (Bir dahaki göl organizasyonunda o ATV'lerden bir tane de ben istiyorum. )

Nasıl oldu bilmiyorum ama benim de oltam sudaydı.

Olta kendi kendine balık tutmaya programlanmış olduğundan, ben göl etrafında 500 kez turlarken oltamı hiç düşünmedim. Oltamın başında Cemal ve Mehmet duruyorlardı, yanlarına uğradığım zamanlarda Cemal'in "bir otur, bir yerinde dur" çemkirmelerine de aldırmayarak, krosa devam ettim. Sonuç itibari ile balık da tutamadım zaten, kimse de tutamadı. Bu da 18 organizasyon içinde 15. kez balık tutamadığımız organizasyon olarak kayıtlara geçti.

Sonuç olarak;

Dediğim gibi balıksız olsa da (zaten alışkınım buna benim için çok keyifli bir organizasyondu.

Nejat ağabey'e, bizim için böyle bir yeri tavsiye ettiği, oradaki işletmecilerle tanıştırdığı, yeri görmemiz için zahmete girdiği, bir aksilik olacağını düşündüğü her konuda telefon edip öneri ve uyarıda bulunduğu ve erkenden avlakta olup bizleri beklediği; Ercan'a da, organizasyonun neredeyse tüm yükünü üzerinde taşıdığı için çok çok teşekkür ederim. (Hakikaten, organizasyon için araçlara dağılım, telefon, katılım listesi v.s. için yaptığım koordinasyon dışında, hemen herşeyi Ercan arkadaşımız yüklendi.)

Arkadaşlarımızı avlak bölgesine ulaştıran tüm araç sahibi arkadaşlara, evinden termos, yiyecek getiren arkadaşlarımıza (o yiyecekler sahurda nasıl bir sofra yarattı biz bile inanamadık. ), gölün sessizliğine neşe katan ve hafta sonumuzu güzel kılan tüm arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkürler.

Misafir olarak üşenmeyip aramıza katılan; Aliço (eşi sağolsun iftar için bir sürü şey hazırlayıp getirmişti, ellerine sağlık, gerçekten çok içten, çok paylaşımcıydı), Feridun, Tayfun ağabey (kanaryasesi), Alaattin ağabey (Avcı_55) ve onca zamandan sonra "yolum buradan geçiyordu, uğradım" diyerek hakikaten sürpriz yapıp gelen sevgili Aycan'a (akaya08) çok çok teşekkür ediyorum.

Cemal ve benim didişmelerimizden bıktığı halde hiç sesini çıkarmayıp gülen, geliş gidiş saatine aldırmadan herşeye uyan, tüm gece neşesini kaybetmeyen, çok samimi olduğu her halinden belli olan Kutay arkadaşımız ve arkadaşı Erdal'a,

Karşı kıyıda ateş yakıp bütün gece gölü kahkahalarla inleten Fatih (SNOOPY) arkadaşımızın araç grubuna (ilk ateşi yakan onlardı ve nasıl bir ateşse artık, sabah saatlerinde hala yanıyordu istikrarlı bir şekilde. Karşı kıyı arada bir onların ateşinin ve kahkahalarının sohbetini yaptı. )

Fatih (based) arkadaşımız ve arkadaşlarından oluşan neşeli gruba, yemleme için Aytekin' ve sohbet için ailesine, Umut'un bulunduğu araçtaki gruba, Ercan'ın bulunduğu araçtaki gruba (fotolarda gördüğünüz varille yakılan ateş onların olduğu gruptu),

İçimde sürekli olarak sarılma, sıkma, ısırma duygusu uyandıran, sevimli, yakışıklı ve maviş gözlü, moderasyon ekibimizin en küçüğü ve en şirini Erdem'imize

Ateşimizi yakan Cemal (Cemal Doğan), Mehmet (ubujavine23) ve yanmakta olan ateşimizi sürekli destekleyen Ali Barış'a (majestik28),

Gökhan (mudeli) ve arkadaşlarına,

ATV'si ile sürekli olarak bize lojistik destek sağlayan küçük kardeşe,

çok çok çok teşekkürler.

Atladığım, çok çok ama çok şey var arkadaşlar, hepsi bir kerede nasıl yazılır bilmiyorum. Konuya yazıldıkça arada ben de konuya eklemeler yaparım.

Organizasyondan aklımda kalan en güzel şey, gittiğim andan sabah eve dönene kadar bolca güldüğümdü. Dediğim gibi herkes neşeli ve bol espriliydi. Allah da sizleri güldürsün arkadaşlar.

Bendeki fotolar;

Cemal ve Mehmet ateş yakmaya çalışırken...



Ercan, Aytekin'den feyz almaya çalışırken ;




Moderasyon ekibimizin yakışıklısı.




Günün ilk ışıklarıyla birlikte Cemal'in köpek korkusu da biraz yatışınca, gruptan kopup biraz daha uzakta şansını deniyor. (Tabii boşuna )




Gölden manzaralar;














Not: Cemal'e bu kadar takıldığıma bakmayın, uğraşması çok keyifli o yüzden uğraşıyorum. Yoksa, sabaha karşı şekerleme yapayım derken (yapamadım gerçi ama olsun) üzerime hırka örten de O'ydu.

 

Bir ara Ercan'la birlikte yukarı çıktığımızda, masa başında poker oynayan arkadaşları gördük. Yanlarında bulunan çekirdekleri yediklerini sanıyorduk ama durum başkaymış. Arkadaşlar pokeri, çekirdeğine oynuyorlarmış, birinin önünde 3, öbürünün önünde 5 çekirdek. Kim kazandı bilmiyorum ama çekirdekleriyle birlikte çok komiklerdi. Gruptan son hatırladığım, Murat'ın ateş başında meditasyon yaptığıydı.






Bu arada, telefon ederek organizasyonun halini hatrını soran Nuri (balli), Özgürcan, ablam (smyrna), Suat (suatreis),

Organizasyona uğramasına rağmen, bizden erken ayrıldıkları için yine telefon ederek halimizi soran Gökhan (mudeli), Tayfun ağabey

ve telefon edip de halimizi hatrımızı soran ancak hatırlayamamış olabileceğim tüm arkadaşlarımıza da teşekkür ederim.

 

sonuç ne olursa olsun ( balık açısından ) çok ama çok keyif aldığım bir buluşma oldu benim için.

yeni arkadaşlar tanıdık, çok hoş sohbetler yaptık, hele iftar ve sahurumuz tek kelimeyle mükemmeldi.

emeği geçen, katılan herkeze teşekkürler


bir paragrafta cemel dogan hakında açmak isterim.

eyy ulu manitu
sen köpek de köpek diye milletin burnundan getir, ateşin başında mindere yayılıp kabile reisi gibi keyif yap, sonrada balıkavı.net hahaha diye konu aç. çakma mohican nolucak

seni tanımak güzeldi

ayrıca senin için çok güzel bir nick buldum, anlamışsındır sen onu

 

sennur hanım bu guzel organızasyon ıcın asıl hepımızın sıze tesekkur borcu var cok guzel organıze ve koordıne ettınız.gulucuk sacan yuzunuzle keyıflı anlar yasattınız.organızasyona katılan herkese cok tesekkur edıyor ve yenı bır tatlı su organızasyonunda sızlerle bırlıkte olmanın hayalı ıcerısınde oldugumu belırtmek ıstıyorum.

 

Sennur, arkadaşımın adı Erdal

 

kutay, çorbalarıma suyum çantanda kalmış

birdahaki organizasyona isterim

 

Bende forumdaki tek düz taban benim sanıyordum, ama bir iki kişi daha var sanırım, bence bunları belirleyip organizasyonlara katılma yasağı konulmalı,

şaka bir yana paylaşılan fotoğrafları gördükçe katılamadığım için üzüntüm artıyor.

Tekrar tebrikler, fotoğraflarla bizlerede bu keyfe ortak ettiğiniz için ayrıca teşekkürler.

 

tüh be gecenin karı diyodum abi istediğin çorba, su olsun ben orda kaynatır sana çorba yaparım..

 

şşşttt suss, öyle ulu orta söylenir mi? Hemen düzeltiyorum. (Valla bir saat düşündüm; Erhan, Ertan, Erkan, Erdal v.s. v.s.... Duymasın. )

 

Bu fotoğraf da çok güzelmiş. Biz hangi ara böyle bir duruş sergiledik hatırlamıyorum bile. Karşı kıyıdan biri bizi gözetliyormuş demek.

 

daltonlar ve daltoniye

 

O zaman abi Lokantacı Cemal den Avarel Cemal oluyo ama.