Selam sevgili dostlar Yağmurlardan dolayı uzunca bir süre( bana çok uzun geldi) ara verdiğim dağalası avlarıma bugün bir yenisini ekledim. Hanıma ben bakkala gidiyorum deyip evden çıktım ve doğruca dağlara)) Tabi ki bu işin şakası hanımdan izin almadan balığa gidilir mi? Neyse ki bana sözü vardı onun için sorun çıkmadan sabahın beşinde yollara düştük yine Erkenden avlağa vardım ancak bu benim tanıdığım avlak değildi. Son yağmurlardan sonra derede sel olduğunu biliyordum ancak bu kadarını tahmin etmiyordum. Sel suları derenin yatağından 4-5 metre kadar yükseğe çıkmış, derenin bazı yerlerde yatağı değişmiş ve tahminen balıklar bu kadar kuvvetli suya dayanamayıp sürüklenmişti. Su berraktı ancak diğer şartlar olumsuzdu nasip kısmet deyip zırhlarımı giyip başladım at çek yapmaya. Bu derede sadece bu sene yaklaşık 100 tane balığı geri salmıştım ve bazılarının limitlerin içine girdiğini tahmin ediyordum. Ancak atışlar aksiyonsuz olarak geri dönüyordu. İlk gelen prenses limitlerin oldukça altındaydı ancak güzelliği büyüleyiciydi. Suya iade edip yola devam ettim Limitleri zar zor kurtaracak 3 balığı yakaladığımda vakit öğleyi geçmişti. Buna da şükür deyip trofeleri başka vakte erteleyip yolda topladığım akmantarlarla mutlu olarak eve döndüm. Avda kullanılan malzemeler; Kamış:ron thomson 2 parça 2-20gr Makine:cabelas FE500ULX Kaşık:mepps aglia brite,mepps aglia tw DSC_1505 by alapalukçu, on Flickr DSC_1508 by alapalukçu, on Flickr DSC_1510 by alapalukçu, on Flickr DSC_1514 by alapalukçu, on Flickr DSC_1516 by alapalukçu, on Flickr DSC_1517 by alapalukçu, on Flickr DSC_1518 by alapalukçu, on Flickr DSC_1518 by alapalukçu, on Flickr DSC_1522 by alapalukçu, on Flickr DSC_1523 by alapalukçu, on Flickr DSC_1525 by alapalukçu, on Flickr DSC_1526 by alapalukçu, on Flickr Sevgiyle ama balıkla kalın... Salma; https://flic.kr/p/o7czcD
Her zamanki gibi çok güzel fotograflar, balığın suyun içindeyken çektiğin fotograf ayriyetten çok güzel ve belirgin çıkmış,tebrikler Birol abi Rastgelsin reeling
20 yıl oluyor bu yazla beraber.Tıpkı bu kış gibi geçmişti mevsim,koca uludağda mart ayında kardan eser kalmamış,ardından bahardada doğru dürüst yağış olmamıştı.Haziranda gittiğim meraya(daha önce bazı yerlerde kar olurdu) mayıs başı,sabaha karşı tek başıma girdim. Parkur 3 km ya var ya yok,devamında çok dik şelalelerle aşşağılara dökülüyor.Derenin suyu normalin dörtte birine düşmüş,balık yuvaları( iri kaya oyukları,taş altları) karada kalmış,iki parmak su kalınlığı var akarlarda. Bir kaç derin yere yanaştım sessizce,normalde 1-2 balığın barınacağı noktalarda 5-6 balık yanyana akıntıya karşı bakışıp duruyor,en büyük havuzlarda çok daha kalabalık,irisi ufağı toplanmış,t.su kefali gibi ufak sürücükler oluşturmuşlar. Burda bi afet söz konusu dedim kendi kendime,değil bunlara olta atmak kızılay çadırı getirip,üç öğün sıcak yemek,battaniye vs. yardımı gerekli.Parkur bitene kadar tek tek saydım balıkları,123 balık irili ufaklı. Rahatsız etmeden çıktım yukarı,arabaya yürürken düşünüyorum,ya buraya iki ayaklı ayı lar gelip elle toplarsa kalanları,yada bir cahil ayıklarsa oltayla garibanları... Binlerce yıllık endemik türün sonunun gelmesi ne kadar kolaydı,üstelik nice kurak sezonlar yaşmıştı o populasyon belki ama...şimdi insanoğlu vardı işin içinde. Birkaç mera daha gezdim ilerleyen günlerde,hepsi aynı durumda,kapadım sezonu.Kapayış o kapayış,bi daha gidesim gelmedi o derelere,gitsem zaten balık tutmam,her tuttuğumun yada tutup yaralayıp saldığımın,geri dönülmez noktadaki yangına benzin dökmekten farkı olmadığını anlamıştım. Sadece seyretmeye gitsem ,bu sefer orda balık tutanlara saracam,dağın başı,laf anlayan var anlamayan var,işin ucunda katil olmakta,maktul olmakta var. Yirmi sene olmuş,balıkçılığı bırakmadım tabii,yönümü bıyıklıya,t.su kefaline çevirdim daha sıcak derelerde,zamanla daha zevk aldım bu avlardan,suçluluk duygusundan kurtulmakda cabası oldu. Sitede tek bir kırmızı ala raporuna tebriğim olmadı bu güne kadar,tutanı tebrikte etmem,tenkitte etmem. Ancak bu raporu okuyunca,bu ava gönül vermiş,üstelik hırstan çok AŞKLA bu avı yaptığına inandığım,arkadaşlardan birisi olan sevgili Birolun,onca afete maruz kalmış merasındaki prenseslerini,kraliçelerini avlamaya devam edip,limiti doldurmayı başarmış olmasına şükretmesini yadırgadım,üzüldüm,daraldım,umutsuzluğa kapıldım...
Öncelikle teşekkürler Fatih ağabey Sanırım pek çok konuda haklısınız. Ancak bende 25 senedir bu balığı tutuyorum ve bu ava aşığım. Bıyıklı ve tatlı su kefali beni kesmez. 3 çocuğuma 1er tane balık alıyorum. Ama dediğiniz gibi bu derece afete maruz kalmış derede derdim limit doldurmak olmamalıydı.banghead İnşallah bende bir gün bu avı bırakırım... Ama ben bu ava gitmezsem beynime oksijen gitmiyor... Daralıyorum... Boğuluyorum...
Bişey olmaaz,hayat devam eder gider 2003 tede kara avını bıraktım,40 yaşına kadar rambo gibiydim,sigara içmeme rağmen kondüsyonum şahane idi,dağ tepe kışın çulluk,sezon başı üveyik avı sayesinde. Meralar,her geçen gün kalabalıklaştı,eli tüfekliler her yeri sardı,doğayla başbaşalık yalan oldu,bohçacı,insanın çakalı gürühuyla koyun koyuna hale geldik. Bir sabaha karşı,çok güzel bir vadide üveyik bekliyorum ayçiçeği tarlasında.Bi kaç kuş geçti,bir iki tüfek attım, tepelerden ,dört bi taraftan avcı bastı üstümü.Hayvan vadiye girecek,bunlar yüz metre yüksekten veriyorlar mermiyi. Çıktım vadinin dibinden,gider gibi yaptım,bunlar hemen aşşağıya yerleştiler,pustular. Az üstlerine girdim farketmeden,üveyk tam dalıyor vadiye ben çakıyorum, mübarek hayvanında yuvasını bulmuşum sanki,yağıyor meraya. Netice,110 fişek atmışım o hırsla,40 ın üzerinde kuşu bunların tepesine düşürdüm,uzak yakın gelene geçene verdim fişeği. Sağ yanağım şişmiş,kulağımda çıtır çıtır sesler,döndüm arkadaşlarımın yanına,tüfeği kılıfına kodum,bitti bu iş demişim hatırlamıyorum,bir tür sinirsel kriz geçirmişim herhalde. Tövbe etmedim ama bi daha avada gitmedim,oysa en çok egzersize ihtiyaç olan yaşlara giriyordum,ufak ufak tatlı tatlı sürdürüp bu hobiyi, gayet fit devam edebilirdim yaşamıma,av çoktan bahane olmuştu zaten.Şimdi yüz kilolarda takılıyorum(80 lerde iken) az hızlı yürüsem ter içinde kalıyorum. Niye anlatıyorum bunları,ben yirmi sene yurdumuzun her merasında av peşinde koşmuş,tüm boş zamanlarını ava göre düzenleyen birisi iken,bi an gelip noktayı koydum(ki o kadar iradeli ve inatçı bir adam değilken,35 senedir şu sigarayı bırakamamış iradesizin tekiyken) Bir gün sende,bi sebepten soğuyabilirsin bu sevdadan,insan aşık olup evleniyor ,sonra bi bakmışsın boşanmış değilmi Oysa hayat hep devam ediyor,dereler akıyor,kuşlar şakıyor,ağaçlar büyümeye devam ediyor RASTGELSİN
Birol kardeşim bu fotoğraflar karşısında dondum kaldım, her şey çok güzel, sahiden burası benim ülkemin bir köşesi mi.........Tebrikler ve Fevkaladeler.
Güzel yorumların için çok teşekkürler Orhan ağabey Cennet yurdumun cennet köşelerinden birisi Ve çok şükür ki içinde ala barındırıyor
Fatih ağabey bende bir kara avcısı olarak duygularınızı anlıyorum. Ancak ben kara avını ve ala avını bırakabileceğimi sanmıyorum. En azından şimdiki düşüncelerim bu yönde. Keşke siz de hafif devam etseydiniz. Zindeliğinizi korurdunuz. Ben Şu An 42 yaşındayım ve bir ay ava gitmesem yakın çevreme yaklaşılmaz oluyorum yani bu yolla kafayı sıfırlıyor stres atıyorum. Avı bırakırsam etrafımdakilerin vay haline... Tabi bu iştahımla bende 100 lere yaklaşırım heralde.. işte bu sepeplerle şimdilik devam...
Tebrikler ve Rica Sevgili kardeşim öncelikle paylaşımın için teşekkürler.Sırf bu alabalık için 1 hafta önce kazdağlarına kadar gittim istanbuldan.Ama malesef elim boş döndüm.Eğer sizin içinde avlak çok sır değilse paylaşmanızı isterim.Ben balık yemem ama tutmayı çok severim o yüzden avlağa zarar gelmez emin olun.Sadece resimlerdeki o manzarayı bende elimde kamışla yaşamak isterim.Yardımcı olursanız sevinirim.Hoşça Kalın. Aykut
Öncelikle teşekkürler Aykut kardeşim Bende daha önce kaz dağlarında avlandım popülasyonu iyiydi. Ama sanırım gittiğiniz dere kurumuş. Sorduğunuz soruya gelince avlak benim için sır. Ayrıca sır olarak kalması da çok önemli. Zira sır olarak kalmazsa bende orada balık bulamam. Zaten Son sellerden dolayı balıklar çok zarar gördü. Bu sezon bende gitmiyorum,bir daha ki sezona kendini toparlayabilir mi orasını da bilmiyorum. Bu avlağa şimdiye kadar sadece bir kişiyle gittim o da av arkadaşım. Ondan başkasını götürmedim. Lütfen bu konuda beni mazur görün.
Birol Abi, Tebrikler çok güzel görüntüler yürürken şişip kalmasam bende sık sık giderim ala avına ama 10 adımdan sonra kesilip kalıyorum bir arkadaşım bursada götürmüştü ama o yamaçlar falan beni zorlamıştım bende birdaha gelmem demiştim çok kilo aldım çokkk
Çok teşekkürler Mert kardeşim Öncelikle ve kesinlikle biraz kilo ver... Sonra ala avına başla zaten hızla vermeye başlayacaksın. Ben formumu bu avlar sayesinde koruyorum