Tatlısuda altı sene bir şey değildir Nuri kardeş.. Lakin burada bahsedilen,deniz suyu tatlısu değil,tuzlu su.. Tuzlu su çok kötü korozyon yapar makinalarda,temizlenmezse makina kısa sürede devre dışı kalabilir..İşte Serdarda burada şu tezi idda ediyor"daiwa makinalara bakım yapmak gerekmiyor" diyor,tartışma bu.. Bana sorarsan ben iki tezede katılıyorum,bence makina temizliği şart ama ben elimde kalitesiz bir makinayada,öyle dendiği gibi her avdan sonra bakım yapamam,makinanın kalitesizliği buna müsade etmez,makinayı belli bir açıp kapama süresinden sonra,tüm vida yerleri yalama olabilir.. Balığı bir çok tanınmamış makina ilede tutabilirsin,bunun için makinanın shimano veya daiwa olmasına gerek yok.. Bende shimano şakşakcılığna karşıyım ama bu karşı oluşum,shimanonun kaliteli makinaları olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.. Bakarsak shimano çok kötü bir politika izliyor son senelerde,eski kalitesinden ödün veriyor,aynı zamandada daha çok para istiyor,işte sorun burda... Ben şahsen exage gibi bir makinaya o fiyatı vermem,exage orta sınıfında altında bir makina,exage alacağıma,o fiyata diğer markaların üst düzey makinalarını alırım... Resimde görülen makina bana ait değil,bana bu resim gönderildi,yani saunaya gerek yok.. Bilirim soğukta misinanın donduğunu,kamış uç halkası donmuş olmasından dolayı misina geçmediğini.. Kepçeyi soğuktan açamadığım bir çok kış günlerinde avlarım olmuştu zamanında,şimdilerde öyle soğuklarda arkadaşlarla,kahvede ıhlamur içerek muabbet ediyoruz,o günleri konuşuyoruz,yaşlanıyormuyum ne...
Besbelli ki, bir sürü yanlış anlama var. Burada, kaliteli, süper diye aldıkları/aldırdıkları makineleri, her av dönüşü yağla, temizle vs. yoksa zinhaaar elinde kalır diyenler var. Hatta, burada "yahu bu elimde kaldı" diyenlere, sen buna öyle bakmamışsın da ondan olmuş diyenler de elbette. Bende diyorum ki, yahu, eğer böyle günlük yağlayıp cilalayıp kullanacaksanız, zaten piyasadaki onun çeyreği parasına olan aletlerde aynı kaliteyi verir. Ha, mesela Daiwa'nın böyle yağlanma ihtiyacı yoktur, bakım gerekmez. Elbette her mekanik aksam gibi bu şeylerinde bir bakıma ihtiyacı olacaktır. O yağ kuruyacak, korozyona uğrayan yerler olacak vs. vs. Ama önemli olan bunun ne zaman olacağı? Kalite bir makine için bu süre yıllar ile ölçülür. Öyle günlük bakım zulm demektir sadece. Tabi bu "yıllar" teknik olarak saat demektir. Her gün 10 saat çalışan makine ile haftada 3 saat çalışan makinenin ömrü aynı olmaz tabi ki. Makinelerindeki aksamı bir taban ömrü olacaktır. Yani hiç kullanılmasa bile malzemenin evsafını kaybedeceği zaman. Birde kullanıma bağlı tükenme ömrü. Benmi gördüğüm kalite makinelerde taban ömür 50 yıl civarında. Tükenme ömrü ise 1500 - 2000 saat arasında değişiyor. Kaliteli bir makineyi alırsınız, kullanırsınız, kullanırsınız. Bir gün, bir ay, 1 yıl, 3 yıl herneyse bir müddet sonra, makine bir şekilde bakım isteyecektir. İşte o zaman bakılır makineye. Ve eğer tecrübeniz makinenin her av dönüş (=12 saatte bir) bakıma ihtiyacı olduğunu söylüyorsa, o makineye hiç kalite filan demeyin.
Benim elimde şu an daiwa saltiga surf mevcut. 2. el olarak aldığım bir makina ancak eminim eski sahibi (Mehmet AKÇA) benim şu kısacık zamanda kullandığım kadar kullanmamıştır makinayı makinayı ilk aldığımda içinde ki yağ muhtemelen sertleşmeye başlamıştı. Ancak kullandıktan sonra makina daha da rahatladı. Yani demem o ki makinayı uzun süre kullanmamakta çok faydalı değil makina açısından "işleyen demir ışıldar" demişler. Bu arada ben her avdan sonra gerek ipim bozulmasın diye gerekse makinam tertemiz dursun diye makinamı yıkarım duşun altında. Birkaç avda birde misina kılavuzuna bir iki damla yağ damlatırım. Muhtemeldir ki Allah bağışlarsa makinamı oğluma bırakırım gelecekte. O derecede guven veren bir makine kendisi. Ne demişler bakarsan bağ bakmazsan dağ olur. İyi forumlar herkese
Sevgili Volkan, yağ sertleşmez. Daha doğrusu sertleşme olabilir ama minor bir etkendir. Makine öyle duruyorsa, gres yağı bile akmaya başlar. Çünkü makine içinde başka yağlarda var ve bir miktar karışırlar. Bu akmanın sonucunda gresli bölgeler pek az etkilenir. Fakat ince yağlı yerlerdeki yağ azalır, çok azalır ve yerçekimiyle bir noktada toplanır. Yani, makine bir şekilde yağsız kalmış olur. Yağın bu şekilde akıp birikmesi uzun bir süreçtir, haftalar, aylar sürebilir, ama muhakkak gerçekleşir. Makineyi kullanmaya başladığında, yağ süratle yeniden yayılmaya başlar ve bir müddet sonra yağlama tam olarak gerçekleşir. TV'lerdeki motor yağı reklamlarını hatırlayın. Bilmem ne magna bilmemne, motorun en zayıf olduğu ilk çalıştırmada bile motorunuzu korur eder vs. derler ya, işte o şekilde. Teknik olarak o tür bir yağı bizim makinelerde kullanmak pek mümkün değil. Zira onlar sıcak yağ, yani aşırı sıcakta çalışan parçalar için. Bu ısı farkı genleşme farkı oluşturur ve motor soğurken yağın kalabileceği hazneler ortaya çıkarır. Ama makinede böyle bir durum söz konusu olmaz. Ve en başta bu yüzden, işleyen demir ışıldar, bu konuda çok haklısın. O makinenin sarma telini yağlaman bir ihtimal makineyi kötü etkileyebilir. Bilhassa WD40 filan kullanmışsan. Orası için yapılması gereken yağlamadan ziyade temizlik. Eğer kullandığın yağ, oradaki yüksek hız ve ısıya uygun değilse, sorun yaratabilir. Genelde orada CRBB gibi sağlam bir şey olur, bilya kilitlemez ama bilyanın kendisi yüzüğe yapışır. Tavsiyem orayı söküp metal parçaları biraz benzin veya gazyağı (sentetik tiner vs. de olabilir) içine atıp iyice temizlemen, kurutup uygun bir yağla yağlaman olacaktır.
Serdar abi yağlama yaptığım yağ braunun traş makinalatı için verdiği ince bir yağ. Umarım uygundur. Sertleşme ifadesi doğru olmayabilir haklısın. Ancak kullanmaya başladıktan sonra bambaşka oldu makina. Hatta kullanmak bir kenara uzerine misina sararken açıldı kol.
Teşekkürler Nuri abi. Makinayı ilk aldığımda da çok farklı olduğunu zannetmiyorum. Lakin kol Serdar abi'nin söylediğine göre daha akışkan olabilirmiş. Ben gresi fazla bastığımdan, gres dişlileri tutuyor diye bilgi vermişti. Bu haliyle de benim için yeterli. Daha fazla bir beklentim yok makinadan. Diğer konuda, haklısın. Serdar abiye bakış açım değişti bu olayla. Sebebi, makinamı ücretsiz yapıp, kargoyu bile cebinden ödemesi değil elbet. Ben ücrete de, kargo parasına da hazırlıklıydım zaten. Konuyu açarken düşündüğüm, forumdan arızaya dair tahminler geleceği, şöyle yap, böyle yap diye yönlendirileceğimi düşündüm. Konuyu bir makina ticareti yapan birinin görmesi halinde de gönder makinanı bakalım diyebileceklerini düşünüp, ücrete mukabil yaptırabileceğimin ihtimaller dahilinde olduğunu düşündüm. Açıkçası, Serdar abiden beklemiyordum gönder demesini. Lakin, soruna dair kullanıcılardan ve deneyimlilerden tahmin ve öneri bekliyordum. Konunun başlığı ve giriş paragrafı da zaten simanovla karşılaştırılarak tahrik edici şekilde. Daha ilk mesajda Serdar abi'nin gönder hallederiz demesi ve kendinden emin olması beni şaşırttı. Parça lazım olursa, süreç uzayacak. Lakin parçaya gerek olmazsa hemen düzelebilecek izlenimi verdi. Benim için sürecin uzaması çok önemli değildi. Yapılıp yapılmaması da 2. planda kalmıştı. Daha önce kızdığım, tartıştığım Serdar abi, hiç düşünmeden yardım elini uzatmıştı. Taşın altına da elini koymuştu. Beni en çok bu mutlu etti. Ben daha önce sırf başka kullanıcılara tavrından ötürü Serdar abinin ceza alması gerektiğini düşünmüş, bunu yönetime bile yazmıştım. Halen aynı fikirdeyim. Bazı kırıcı tavırları azalsa dahi, halen devam etmekte. (zavallılar tabiri gibi - gerçi kelime anlamı olarak yazmış ama algıda, kelime anlamı gibi olmuyor) Diğer açıdan Serdar abi de, yalnızca forum balıkçısı olmadığını, bu işlerden anladığını göstermiş oldu. Hep tartışmayla ve olumsuzlukla özdeşleşen forum geçmişi (benim gördüğüm), olumlu ve güzel biten bir işle anılmış oldu. Gene eski tavrına dönmezse, bu konu Serdar abinin imajını bi parça düzeltecektir. Kendisine ve yazdıklarına olan güveni de arttıracaktır diye düşünüyorum.
Yok size demedim; genel anlamda... Esasen anlatmak istediğim bir ürünün ne olduğundan ne fazla ne de eksik anlatılmaması gerekliliği... Bazan yazılanlara bakıyorum ortalama bir makinayı yerden yere vuruyorlar; zannediyorsunuz ki çok kötü bir makina halbuki ortalama bir makina; ya da ortalama bir makinayı öylesine övüyorlar ki bir mucize ile karşı karşıya geldiğinizi zannediyorsunuz; abartmamak; gerçek ne ise ya da neyi gözlemledi isek onu yazmamız gerekiyor; sonuçta burada yazılanlardan yönlenip makina veya başka bir ürün seçiminde tercihini yönlendiren insanlar var ve yazanların da bu insanlara karşı sorumluluğu... Bu arada karlı-buzlu fotoğraf çok iyi imiş; yıllar oldu öyle bir havada balığa çıkamadım...
Sabit makaralı bir makina kullanıyoruz behey kardeşim; irice bir balık kalama alırken makara yukarıya doğru hiç mi baskıya maruz kalmıyor??? Önden kalamalı makinalarda şarft milini sisteme ne bağlıyor acaba???
Ben biliyorum zaten sen kesin Tibet'e gittin; Budist rahiplerden mistik eğitimler aldın; anca o eğitimi alanlar hissedebiliyor senin hissettiklerini... Kaç kere bu disiplinde atış yaptında defaten görmüş bunların hepsini sendeki makina...
Yazdığımı anlayan anladı; senin için bir daha yazayım; bizim kullandığımız disiplinde istersen günlük-haftalık-aylık ve sezonluk bakım yapma makinaya; kısa sürede elinde kalır hangisi olursa olsun... Başka av disiplinlerinde geçerli olabilir o bakım yapmama; o tip makina da mevcut bende bir ara fotoğraflar koyarım; hatta olanı var koyalım... Sol taraftaki ilk 3 makina tüm yaşamları boyunca birer kez yağlanmış ve bakımı yapılmıştır; Exage daha kullanılmadı; onun için bakım yapılmadı; ancak Biomaster ve Stella her avdan sonra küçük bakıma ve temizliğe girer; sezonda 15 gün biraz daha ciddi, sezon kapanırken gene biraz daha ciddi temizlik ve bakım görürler; gerektiğinde içleri açılır ve kontrol v.s. yapılır (Stella hiç açılmadı klavuzu hariç)... O sol ilk 3 makina 20-25'er yıllıktır ve kullanımdadırlar bilesin Serdar... Ha bir de çalışır vaziyettedir hepsi...
Çıkmak lazım,bende çok seneler oldu böyle havalarda balığa çıkmayalı,özlüyorum eski zamanları,hava tertemiz olur,ateş yakıp karşısında ısınmayı,ateşin üzerinde çay kaynatmayı özledim doğrusu ...
Exage şu sıralar 180 TL. civarlarında... Bu fiyata bu kalite aralığında bir makina yok maalesef; Decathlon'da netten bakarken fiyatı indirilmiş bir iki Daiwa gördüm benzer kalite ve fiyatta hepsi o kadar; daha alt seviye ürünlere buna yakın fiyatlar isteniyor; emsal kaliteye de daha fazla fiyat... Yani burada fiyatlar makul gibi diğer emsallere bakılırsa...
Hala polemik yapıp duruyorsun; sen takımı yemleyip atıyorsun; eh belki balık vurursa ya da yemi kontrol etmek için bu işi de en fazla birkaç kere yaparsın günde... Bizim kullanımımızda 100-200 kere atılıyor, çekiliyor bu takımlar ile; kurşun minimum 150; yeri gelince 250 gr.a çıkıyor diğer donamlar hariç; sen neyin kafasındasın hala anlıyamadım??? Defaten söyledik bunu; hala lafı eveleyip-geveleyip makina 12 saatte bakım istiyorsa kötüdür diyorsun... Getir makinanı 1 haftada pert edelim o zaman...
Ben şahsen bu fiyatı vermem diyorum,başkasına karışamam tabiki ama ben bu fiyata bu makinayı almam,ben makina önermiyorum zaten,kendimden örnek veriyorum çoğu zaman,böylece makina almak isteyenler kendileri karar vererek almaları gerekiyor makinayı...
Twinpower'ım yok maalesef; o çok aşağılarda bir model Katana 4000... Gene de soldan sağa sırasıyla yazayım... Modelini bilmediğim çok eski 1 rulmanlı 4000'lik Japon üretim Shimano XT7 Karbon... Perfection 6010, 3 bilya Japon üretimi...(Çok güçlü yemliye kullanırım bunu)... Katana 4000 3 bilya Malezya üretimi...(Hafif yemli ve spin idi spinde emekliye ayrıldı artık, yerine Exage...) Biomaster SW8000PG 9+1 (aslında 6+1 modlandı) Malezya...Birkaç sezondur at-çek makinam; epey yordum; gene de taş gibi... Stella SW8000PG JDM 2008 14+1 Japon...Eski model ama yeni alındı; zor buldum... Biomaster ile dönüşümlü kullanılıyor; bu tip makina alımı bununla son; daha ötesi yok benim için... Exage 4000FD 4+1 Malezya...
Elbette... Siz yurt dışındasınız; orasının şartları farklı buradan; bize burada bu fiyata ucuz gibi geliyor; gerçi yurtdışı fiyatları ile aşağı yukarı aynı ancak diğer makinalara istenilen fiyatları varın siz düşünün; şöyle elle tututur bir makina Shimano'nun bu tip modellerinden pahalı; inanmayacaksınız ama aynı emsal bir Daiwa çok daha pahalı burada... Bizim şartlarımız da böyle ne yapalım; bir de önceden konusu olmuştu yedek parçada çok zorlanıyoruz burada...
Bu makinadaki kaliteyi,şimdiki zamanlarda üretilen stellalarda bulamazsınız,zorda olsa bulmuş ve kulanıyorsunuz,önemli olanda bu zaten ...
Yemlide, çoğu zaman ortalama bekleme süresi 1 dk. Şöyle hesap et, 1.5 kg istavrit yem oluyor, 3 saatte bitiyor. Sence kaç atış eder? Ha, akıntı burnunun göbeğine 250gr kurşun atıp akşama kadar atıp çektiğimizde oldu bu makine ile, defalarca hem. Stella belki ama öteki makinelerle çekemezsin bile o kurşunu. Sonra ne oldu? Atıp çekip hammalık etmenin anlamı yok ki, tutacağın 3-5 bebk çinekop için. Onları tutmak için yemli daha etkili. Sen hala, kendin uydurup, kendin inanıyorsun. Senin bu bahsettiğin kullanım, jigging vs. yanında hikayeden kullanım hatta. Sen 400m'den jigtirip 400 gr kurşunu bir çıkar, ondan sonra gör. Ve o makinelerde de bakım filan yok. Elindeki makinelere gelince. Stella idare eder, ötekileri toplasan, Alba Beta 60 etmez.