Deniz kaplumbağaları

Konu, 'Makaleler' kısmında Canazor tarafından paylaşıldı.

  1. Deniz kaplumbağaları büyük akciğerleri ile hava solunumu yapan bir sürüngendir. Vücutları kemik plaklardan meydana gelmiş bir dış iskelet ve bunun üzerini örten keratin pullarla kaplıdır. Soğukkanlı olan deniz kaplumbağalarının kuluçka süresi 30 gün kadardır. Nisbeten sert kabuklu sayılabilecek yumurtadan çıkan yavruların boyları 5 cm. kadar olabilir. Deniz kaplumbağalarını karadakilerden ayıran en mühim Özelliklerden biri ayaklarının suda yüzmeye elverişli bir tarzda yaratılmış olmasıdır. Yüzgeç şeklindeki ayakları ile denizde çok usta bir şekilde yüzen bu kaplumbağalar karada çok acemice hareket ederler. Zaten karaya çıkmalarına da gerek yoktur. Sadece üreme zamanı dişiler yumurtlamak için sahillerdeki kumsallara çıkarlar. Erkekler ise katiyen karaya çıkmazlar.

    Yuva yapmak için yer arayan dişi iyi bir kumsal seçecek ve kendini sudan kuma doğru çıkaracak zorlu bir işe girişecektir. Bunun için yüzgeç şeklindeki ayaklarından istifade eder. Yavaş fakat kararlı bir ilerleyişle kumsalda bâriz bir iz bırakır. Bazen de sahili beğenmeyip yuva yapmadan geri döndüğü görülür. Arka ayaklarıyla kum içine takriben 40 cm. derinliğinde bir çukur kazar ve içine ortalama 100 kadar yumurta bırakır. Yumurtaların büyüklüğü aşağı yukarı ceviz kadardır. Daha sonra yuvayı tekrar kumla örter ve yüzgeçleriyle sağa sola kumlar saçarak yuvayı gizlemeye çalışır. Bu vazifeyi de ifa ettikten sonra hemen denize döner.

    Bir mevsimde dişi aynı sahile 3-4 defa çıkar ve muhtelif yuvalara tekrar yumurta bırakır. Kumsala yapılan bu seferler ortalama 12 gün ara ile vukû bulur. Yapılan incelemeler bir dişinin üç yılda bir mevsim yumurtladığını göstermektedir. Çiftleşme mevsimi bittiğinde deniz kaplumbağaları yuvaların bulunduğu kumsal civarında kalmazlar. Yapılan incelemeler kaplumbağa yuvaları İle gittikleri yerler arasında birkaç yüz kilometre mesafe bulunduğunu göstermiştir. Dişi kaplumbağaların 3 yıl sonra aynı kumsala gelmeleri de hayret verici bir durum olup, markalama tecrübeleri sonunda anlaşılmıştır.

    Yumurtadan çıktıklarında birkaç dakika içinde doğdukları sahili tanımaları kumsaldaki bazı kimyevî, hususî maddelerin kokusunu alma kabiliyetlerine bağlı olduğu tahmin edilmektedir.

    Yuvaya bırakılan yumurtaların takriben yarısı telef olur, ancak yarısından yavru çıkar. Ortalama 5-7 cm. arasında olan bu yavrular kum çukurundan çıkmak için zorlu bir mücadeleye girişirler. Bu durum bütün yavru grubunun toplu olarak faaliyetine ihtiyaç gösterir. Yüzgeçlerin kuvvetli hareketleri ile kumu gevşetir ve boşluklar saçarak yukarı doğru tırmanırlar. Toprak üstüne varınca denizi görmeseler bile denize doğru hareket ederler. Bu kabiliyetlerini kara üzerindeki ışığa karşı gelen ışığını teftik etmek hususunda özel hisleri ile izah etmek mümkündür.

    Yavru kaplumbağaların karşılaştığı en ciddi engellerden biri yağma edilmeleridir. Kaplumbağa yuvaları çakal, tilki, kurt, köpek ve diğer hayvanlar tarafından büyük bir ustalıkla bulunabilir. Yumurtlama mevsiminde yağmacılar kendilerine yumurta ziyafeti çekebilmek için sahillere gelirler. Ancak dünya sahillerinden birkaçı bu tahripten kurtulabilmektedir. Dünyanın pek çok yerinde ise kaplumbağa yumurtası mühim bir gıda maddesi olarak kullanılmaktadır. Yuvalarından çıkıp suya doğru harekete geçen yavrular bu sefer de martı, deniz kartalı ve akbaba gibi kuşların saldırısına uğramaktadırlar. Bütün bu tehlikeleri atlatarak denize vasıl olan bir yavru yine de kurtulmuş demek değildir. Çünkü birçok balık, yavru kaplumbağalar ile beslenmektedir. Nitekim birçok et yiyici balık türü yumurtlama mevsiminin bitiminde kumsalların açıklarında sürüler halinde birikmekte ve gelecek olan kaplumbağa yavrularını beklemektedirler.

    Yağmacılık sebebiyle kaplumbağa miktarında ciddi bir zayiat olsa bile bazı yavru kaplumbağaların cinslerinin idamesi için yaşamalarını sürdürmeleri kâinat sarayını tanzim eden Sanatkârın hususî lütfuyla olur. Kaplumbağaların hayatının sırlarından biri de denize girdikten sonra yavru kaplumbağaların nereye gittiklerini kimsenin bilmemesidir. Ancak 30 cm. uzunluğa eriştiklerinde biologlar tarafından görülmekte, balıkçı ağlarına yakalanmaktadırlar.


    kaynak=bigimerkezi.net
     
  2. teşekkürler..:)
     
  3. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    Teşekkürler Can kardeşim eline sağlık:)
     
  4. Teşekkürler Can Abi, ellerine sağlık.

    Denizin gülen yüzleri, çok güzel hayvanlar gerçekten :)