80 li yılların başları ve biz babamın işi sebebiyle bodrumda yaşıyoruz.Tabi Bodrum o zamanlar şimdiki gibi beton yığını değil.Bardakçı plajı özellikle tepeden çıkan buz gibi suyu,denizinin elverişli olması gibi birçok sebepten dolayı çok popülerdi.yerel halk denize girmek,piknik yapmak gibi aktivitelerde de genelde Bardakçı plajını seçerdi.Rahmetli Zeki Müren her sabah sürat motoru ve 2 adamıyla bardakçı plajına gelir,oradaki çay evinde akşama kadar oturur hayranlarıyla son derece samimi sohbetlere katılır,fotoğraf çektirirdi.Denize pek girmezdi.Rahmetliyi denizde 2 yıl kaldığım bodrumda 2 defa gördüm.Neyse biz konumuza dönelim.Babama zor bela iyi bir karne hediyesi olarak aldırdığım maskemle kendi çapımda dalıyor ileride zıpkınım olunca karşılaşırız diyerek balıklarla vedalaşıp deniz yıldızı,kabuk falan çıkarıyordum.biz denizin kıyısında ufak ufak yemek hazırlıkları yaparken yanımızda her halinden yeni evli oldukları belli olan bir çift tartışmaya başladı.Tartışma o kadar büyüdü ki çevredekiler artık müdahale edip çiftimizi yatıştırmaya başladı,tam herşey yoluna girdi dediğimiz sırada kadın birden bağırıp parmağındaki evlilik yüzüğünü çıkartıp denize fırlattı.Tabi 5 dakika sonra aralarındaki kavgayı unutup benim maskeyle denizde yüzüğü aramaya başladılar ama ne fayda yüzüğü bir türlü bulamadılar.Kadın o kadar pişmandı ki kocası onu teselli etmeye çalışıyor,ama bir türlü kadıncağızın ağlaması dinmiyordu..maske ile yüzüğü attığı yere ben de bakmıştım ama hiç bişey görememiştim.güneşin batmasına birkaç saat kala millette ufak ufak evlerine dönmeye başlamıştı.Ben de son bir kez dalayım diye niyetlendim ve babamdan gizli elime aldığım kebab şişi ile denize girdim.Amacım belki bir dil balığı falan vurmaktı.elimde kebab şişi geziyorum ama daha yarım saat önce dil balığı kaynayan kumda bir tane bile dil balığı göremiyordum.Elimde şişi gören balık kaçmıştı (?) nihayet uygun bir tanesini kebab şişiyle vurdum,elimde şiş,şişin ucunda dil balığı sahile doğru yüzerken bir de ne göreyim bizim tartışan çiftin yüzüğü dipte ışıl ışıl parlıyor.Hemen yüzüğü aldım.Kumların o yüzüğü kapatmaması çok ilginçti.Hemen yüzüğü babama verdim kadına versin diye.babam yüzüğü benim bulduğumu ve yüzüğü benim vermemin daha uygun olacağını söyleyip beni çiftin yanına yolladı.Utana sıkıla adama yüzüğü bulduğumu söyleyip uzattım.Kadının yüzünü hiç unutamıyorum.Ağlamaktan şişmiş gözleri yüzüğü bulduğumu söylediğimde o kadar güzel gülmüştü ki anlatamam.Adam da kadında beni öpücüklere boğdular.Deniz hayatım boyunca bana hep güzel şeyler verdi ama en güzeli buydu..Rastgele...
Hayret, adam yüzüğü görünce bulduğunuz yere geri atın diye para mara vermedimi Tuhaf.... Güzel bir anıymış.. teşekkürler.
Aylin henüz balayında olan ve yeni evli olarak gördüğümüz bir kardeşimizsin Hayırdır çabukmu bıktırdın eniştemizi
işte böyle oluyolar önce at beş dakka sonra başla ağlamaya. bu kadınlar erkeklerin psikolojik dengesini bozmak içinmi yapıyor bunu anlamış değilim. neyse köprü nereye yapılacaktı demiş ya cin öyle işte