gençliğimizde köye gittiğimde derede ağaç köklerinin altına elimizi sokup balık tutardık arada elimize yengeç ve yılan gelirdi ama çok hoşlandığım bir bir balıktutma yöntemiydi.
Duyduğum kadarıyla yumurta dökme zamanı sazanın kendisi gelip ayaklara felan sürtünürmüş çokta hantal olurmuş o dönemde.. Asıl heyecanı biz nehirin azgın sürekler oluşturduğu taşlıklı yerlerinde yaşardık Ellerimizde patates fileleri belimize kadar gelen suyun içerisinde kayaların diplerindeki kefalleri toplardık... en önemli şey çoraplı girmelisin suya her taraf taş ve yosun alimallah bi kaydın botsuz rafting yaparsın suda Ne gözü kara deliymişiz çocukken yaa.. Tabiiki bu avların hiçbir türlüsü bizim evin sirkülerine uymazdı...
Yaşım çok büyük sayılmaz ama bu yöntemle ben de çok balık tutmuştum. Şimdi aynı yerde oltayla bile çok zor. Yaramı deştiniz... Saygılarımla...
pirinççi deresine ne demeli Biz orada elle 5 kiloluk yayın yarımşar kiloluk kefaller Mirana(bıyıklı balıklar) Hele yayın yakalamak.Çok sakin bir hayvan ama devasa büyük.Onu çıkarmak varya. Ayrıca abim suda turna bile yakaladı.Bu kadarda sabırlı bi adam olmaz valla
ilgiç bir konu babamda elle turna tutmuştu ilgiç tarafı ise oltadaki soluçanı takip eden turna kıya yaklaşınça durdu ve kaçmadı kaçmayınça opala karaya elle alındı