adımlar sırası ile -içleri güzelce temizlenip kanlarından arındırıldı -akyaların kafaları ve kuyrukları kesildikten sonra 3 cm ara ile her iki tarafına çizikler atıldı -bolca tuzla her 2 tarafı ovuldu -bolca zeytin yağı ile her 2 tarafı güzelce ovuldu -1 baş soğan 4 diş iri sarımsak (küçük tırnak büyüklüğüne doğrandı) ve yarım limon doğranarak bir kapta iyice karıştırılarak buz dolabından 4 saat beklendi. - bir tepsiye yağlı kağıt serildi. kuru soğandan halkalar kesilerek kağıt üzerine balığın uzunluğunca (ben 2 halka kullandım) serildi. balığın kağıttan uzaklaşması için - balıklar soğan halkaları üzerine yatırıldı -üzerine kaptaki limon, samırsak vede limonlar serpiştirildi ve ilaveten domates doğrandı. -başkaca bir ilave yapılmaksızın fırına sürüldü. soğuk fırın 150 dereceye ayarlanarak 30 dk 150 derecede son 10 dakika 200 derecede toplam 40 dakika pişirildi. sonuç: ben zaten balığı sevdiğimden muhteşemdi. ama hanım kolay kolay çok lezzetli olmuş demez bayıldı. belkide mevsimden dolayıdır ama muhteşem bir lezzet çıktı ortaya arkadaşlar. bu güzellikten sizlerede nasip olması dileği ile.
yahu arkadaş yapmayın böyle, tutabilen var tutamayan var afiyet olsun. Allah bizlere de akyalar tutup yemeyi nasip eder inşaallah.
dün hoca sabah ezanını okurken barınağa vardık. dış kısımdaki dalgalar 4 m. mesafeden duş aldırdığı için içerilere atmaya başladık. gün ışımadan silikon ve dalan sahteleri denedim. göz seçmeye başlayınca da su üstülere geçtim. rover 98, popper ve adana işinde herhangi bir aksiyon olmadı. bubble pen 80 HD13'ü taktım ve kıyıya pararlel yaklaşık 3 m. açığa atıp kıyıdan çekmeye başladım. kıpırtılı denizde rover 98 kadar olmasa da aksiyon vererek çekiyordım ki bir anda arkası kabarıverdi ama ilk hamle boşta, sahteyi hafifçe hızlandırıverdim, balık tekrar atladı alamadı, bu şekilde 4 kez atlayıp alamadı. kg. civarı güzel bir balıktı. bende mi anormallik vardı balıkta mı anlamadım. off ! dedim daha ilk atışta bu sahte böyleyse balığın dumanını attırırım ama ne fayda sonrasında yaptığım 45 dakikalık atışta küçük bir ispendek hamlesi dışında saldırı olmadı. o ara alişan'da geldi sohbetle karışık sahtelerimizi yüzdürdük. bacanak da biraz önce benim sahte ile saldırı aldığım yerin az ötesinde su üstü çapari atıyor. ama çaparisi büyük iğneye yapılmış yaklaşık 7 cm.uzunluğunda, sim ve elyaf tüyden tekli çapari. bu sistemle daha önce 1-2 kg.lık çatalkuyruklar almıştı. onun çaparisine de ard arda saldırı yapan bir balık olmuş. aynı yere tekrar atmış ve yine saldırı olmuş, ne hikmetse o da balığı alamadı. ama o balık levrek değildi diyor, akya veya çatalkuyruk türü birşeymiş. sonrasında sıcak bir yandan, açlık bir yandan bastırınca barınaktan ayrılıp bir şeyler yiyip birkaç çay içtik. öğleye doğru eve dönerken acaba burnaza baksak mıydı ? dedik ve saat 12'ye doğru burnaza vardık. denizde acayip dalga vardı. kıyafetim suya girmeye müsait olmadığından burnazdaki şantiyenin önünde denize yapılmış 7-8 m.lik iskeleye çıktık. su üstü, su altı derken 45 dakika içinde sadece bacanak küçük bir vuruş aldı. ben de yine jig atmaya başladım. ama suyun içine giremediğimden attığım yer en fazla 1,5 m. derinliğindedir. 10 dakika sonra yine küçük bir çatalkuyruk yakaladım. o boydaki balıklardan epeyce fotoğrafladığım için onu bekletmeden suya saldım. zeten bacanak da atıyon jigi, JİG ! kadar balıkları yakalıyon diye dalga geçip duruyodu. az sonra bir vuruş aldım ama kaçırdım. 15 dakika sonra bu sefer az daha sert bir şey asıldı, biraz ağırca geliyordu ama ne olduğunu anlayamıyordum. sonra çıkardım ki az daha büyücek bir çatalkuyruk ama bu sefer yandan çarpılmış sonrasında evden gelen bir telefonla misafir geldiğini öğrenip avı bitiriyoruz.
maşallah öğlen vakti sabah vakti akşam vakti aksiyoın hep var. o atlayanlar akyadır. bazen karnı tok olunca yapıyormuş öyle oyunlar. 2 sene oluyor benimde sahteyle epey oynamıştı aynı balık kilo üzeriydi
akya ve yakın türler, hatta lüfer karnı tok bile olsa yeterince ilgisi çekilince her saatte saldırabiliyor. tabi ki açken şakaları yok tek hamlede işi bitirmeye çalışıyorlar. levrek öyle değil, özellikle de irileri. karnı doydumu sahteye filan hiç bakmıyor, bazen canlı yeme dayanamıyor. inşaallah bir dahaki sefere aç olanlar denk gelir
selamlar afiyet olsun gültekin ama iyiki ramazan değilmiş dedim. bilge sanada hayranım. burnaz gibi bir yerde jig falan tüm olsalıkları deniyorsun seni farklı yapan bu heralde.
estağfirullah, bizimki daha çok arayış. dörtyol barınağındaki çoğu balıkçı genelde tek konuda uzmanlaşmıştır. yanlarına tek çeşit yemli takım, çapari, silikon ya da sahte alıp öylece gelirler. onunla biraz uğraştıktan sonra alırsa alır, alamazsa bu gün balık yok deyip giderler. biz ava, yanımızda sahte çantasıyla gideriz. su üstünde rover, popper, buble pen, adana işi, çapari vs. denedikten sonra az dalan sahtelerle devam edip sırasıyla sahte değiştirerek suyun en derin noktasına kadar balığı ararız. hatta ben işi karmaşıklaştırıp zemine kadar inerim ve texas rig, silikon jigging, shore jigging elimde ne varsa denerim. olmadı kayalardan yengeç yakalayıp, midye toplayıp bir de yemliye bakarız. balık yakalayamasak da bu işlerden zevk alırız. bizim için balıkçılık sadece balık yakalamak değil, bütün bu faaliyetlerin toplamı.
ben bu kadar çeşit denemesemde bu son lafı bayağı tuttum. balık yakalanmasada ben tüh vah demem zaten benim amacım balık olursa olur olmazsa stresi boşaltır suya geri dönerim. o yüzden 30 ağustos sabahı demirçelikte akıntıya giedecektim. bir abimiz var burda onuda davet ettim. oda denizcilerde tekne almış onunla uğraşacağım istersen bizim orda takıl dedi. olmayacağını bile bile gittim maksat su kenarında olmak. bir yandan yemlimi serdim diğer yandan elimde olan sahtelerle denemeler yaptım. tekne ile adamlar açıktan geldi. yemli ile birşey varmı dedik biraz çupra ve sargoz deyince merak ettik gösterdi inanırmısın arkadaş sigara paketi kadar çupra ve sargozlar. abi dedim ne yaptınız siz ya ben bunları kıyıda yakalasam salıyorum bunlar daha yavru dedim. ne yapalım gece 21 den beri sudayız demezmi. abi öyle diyorsunda bunlardan et bile çıkmaz desende adamların benden 10 yaş fazlası var neyi anlatacağım ben sözümü ortaya kodum anlayan alır anlamayana yapacak birşey yok zaten. durumumuz böyle. bir rapor yayınlamıştım geçenlerde saldığım sargozlar vardı onlardan daha küçüktü sargoz ve çupralar
S.A arkadaşlar bugünden itibaren 20 gün izne geldim şuanda dörtyoldayım Dörtyoldaki balık durumu hakkında bilgi verirseniz sevinirim müsait zamanda görüşmek üzere.. SAYGILAR
öncelikle hoşgeldin, uzun süredir barınak civarına gitmiyordum, geçen hafta gittim. sadece su üstü sahtelere birkaç saldırı oldu ama balık alamadık. suyun durumu sürekli değiştiğinden balık durumu da değişiyor. bize balıksız bir zaman denk gelmiş olabilir. çünkü arkadaşların balık almaya başladıklarını duyuyoruz.
hoş geldin mahmut. emin geçen geldi bayramda sabah ve akşam kaya balığı ve akya aldı barınakta kısa uçtan. izmarit sahtesi ile
30 Ağustos sabah 06.30 barınak 31 Ağustos sabah 08.30 barınak 01 Eylül sabah 06.30 MMK dibi 02 Eylül 03.50 barınak olmak üzere dört gün balığa gittim. (Karabüklü Metin Abi dedi ki, Perşembe günü saat 13.00 te umut eminin hikaye bahane şahanesi var ya, onunla herifin biri Mumçiçeği sahil sitesinin yanından dökülen su hangisi bilmiyom o suyun döküldüğü yerden çayboğazı ora heralde doğru mu biliyom bilemiyom, oradan almış. Çapari ile yani şamandıralı. Çatalkuyruk 2.3 kg gelmiş.) Bilgeye rastladığım hangi gündü acaba hatırlamıyom. bilge kağan yine yakalayamadı. yok ilk atışıymış da dört kere saldırmış alamamış filan. ben gelmeden az önceymiş. Yok diş fırçasını modifiye etmiş saldırı almış, balık kaçmış, yok kupes ile hemen kıyıda keskin bir dalış almış levrek saldırısı almış, yok cin Kazım dayıya kama verirken oltası suya yürümüş hala haber yokmuş, ertesi gün bulmuş ama alamamış, yok yediyüz elli metrelik misina çekmiş, yok uçan balık zıplamış, yok ayağının dibine ceylan palamutlarından kaçan mikro balıklar zıplamış mavra bol yani. Avcıların mavrası bol olur derler, ElHak, doğrudur. Herif valla silikon karides bile denedi. Adamda yok yok. Birkaç çeşit karides var çentesinde. Birkaç çeşit jig var. Minicik bi var, zargana saldırılarından çizikler olmuş jiginin üstünde. Bu adam harbi avcı. Tam bir savaşçı. Öğretmeyi çok seven bir tip. Yan yanayken avı bırakıyor sana cevap veriyor. Yani belki konuşmasa atış yapsa hem de sessiz de olmuş olacak, balık alacak. Hayır. Sana öğretmeyi, anlatmayı, seninle paylaşmayı adrenaline ve ete ve prestije değişiyor. Dost canlısı biri. Hepinize tavsiye ederdim fakat, zaten hepiniz tanıyorsunuz. Mesela sen yetmiş santimlik tosbağa mı gördün. Muhakkak o dalgıç kadarını görmüştür, hatta üstüne birkaç yunus da görmüştür. Sen adam mı tuttun, o da bir kayık ve üç tane adam tutmuştur. Sen birşey mi yakaladın. Fazlasını geçmişte o tutmuştur. görmüştür. hatta kaçırmıştır. Şu anki planım senin jigden almak. hatta biraz daha ağırını. O gün powerline misina eskidiği için beni korkuttuğu için değiştireyim dedim. Asso double strength ile tabi ki. Senin ve diğer birçok usta avcının üzerinde ittifak ettiği bu markayı bikaç ay önce aldımdı. Benim şaşırdığım, Asso double strength ama 0,28 lik olması. Yani ben dükkana girdim ve hangi saiklerle, hangi sebeple 0,28 lik misina almış olabilirim diye halen düşünüyorum bulamıyorum. Olsa olsa diyom. Hani prokeç 30 gr ya. Onu atarken zorlanmayayım hem de sağlam olsun diye mi bilemiyom. Gene de sardım makinaya. Çünkü powerline ı elime dolamış ve çöpe atmıştım. Yalnız şunu diyim. çok bi metraj kaybı olmadı biliyon mu. Gene gidiyo belki iki üç metre kayıpla. Kupes dahi bi on metre gidiyo. Süpriz Orhana abi demeyen bilgeye gültekine ve en yaşlısı olan fakire tabi abi demeyecekti. Belki de ben abilik yapmadığımdan, hep tevazu takıldığımdan, mesafe koymadığımdan, hatta büyük o küçük benmişim gibi bazen yaptığımdan, şaka espri gırla olduğundan, belki de doğru olanın bu olduğuna inandığımdan, dan da dan böyle olagelmiştir. Kim bilir. Herif shore jigging ile balık alıyor, sen daha dur daha ne diyeyim. Modelini yaz ben de alam. Bence nap biliyoo ? Barınağın dış kısmından jig yap bilo. kumul ya. surf kamışla atacan. safi kum. sade kıyıda sorun var. tabi suyun berremesini bekle. eylül ful yatar. Dibi görünür. Takip eden turnalar görünür. haricinde orada bence dip balıklarından alacağına çok eminim. Shore jigging de kesinlikle burnaz avantaj. Fakat barınağın dış kısmı da kum yani. Ah ben memloda olsam gitmez miyim bea ! Bakın ne diyecem. Bir adamın ancak bu kadar basireti bağlı olabilir. Hani şu levrekavcısının kullandığı HA16R renk kodlu rover 98 var ya. Bende onun G15R si var. Hani pek bi renk farkı yok dediydim ya. Seyret. Perşembe idi galiba yalan olmasın iskenderuna gitmeye ikna ettim hanımı. Gezeriz dedim. Yalan. Gidişimin sebebi çoluk çocuğu gezdirmek değil. Töbe tek sebebi Erciyesten ya da karşısından HA16R almak. Gittim sordum. internette 17 dedi, bende 15 dedi. Önüme renk çıkardı ama beyaz. Bir bir buçuk ay sonra gelir demez mi. Benim yarına çıkacağım belüsüz dedim. Karşıya gittim orda da yok dediler. öğmeişe geldik. Neyse cumartesiydi galiba. Kıyıda rover in arkasını okuyayım dedim. Diyo ki ingilizcem var birazcık. Yakala bırak yapın diyo. Oldu dedim. Yakaladım bırakması kaldı rovırla kim ne almış. Ama sıkı durun komiği geliyor. Renk kodu kısmında ne yazıyo biliyonuz mu. HA16R. Hemen cep telefonumun mesajlar bölümünü açtım. oraya not almıştım harfi harfine bingo iyi mi ? levrekavcısının dediği renk kodu bendeki renk koduymuş meğer. Yani ben geçen sene ağustosta rover98 G15R alıyom diye HA16R almışım ve iyi etmişim. Güleyim mi üzüleyim mi sevineyim mi dedim. Şu Mahmutla bi tanışamadım ona yanıyom. Nasipli adam. "Babamın kayası" adı verilen bir yer var barınakta. Hani boşsa ne ala. Doluysa insan bi sinirleniyo bi hüzünleniyo. Sanki babamızın kayası.Oraya gider yarın. Levreğini de alır, akyasını da, gridasını da gör bak. Emine baksana iki gün geldi akya aldı gitti. Hem de FERRUH la. (Max Rap FRH renk kodu) FAYU su da var fakat o kırmızı kafa (FRH yani) ile almış. Hem de görerek almış. Benim merakım şimdi spin kamışın en uzun ne kadarı var ? İstiyorum ki yemim yetmiş metre gidebilsin. Surf mü alsam diye düşünüyom. Yani yüz gramlık jig alırım barınağın dışından atarım seksen metre. jigerim. Ne diyorsun bilge kağan ? mümkün değil. kolun kopar mı diyorsun ? Prokeç sahte var ya. Çin malı diye övmek istemiyom Doğu Türkistan meselesinden dolayı. Orhan abiden alayım dedim GES. Bana sattığını Bilge gördü. Çok şiş karnı. (Geçenlerde aksiyon verdirdim ve peşinden bir levrek kiloluk geldi yalnız.) Gerçi 10 tl ye aldım. Üçlüsü ve kilitli poşeti de bedava. Satan yabancı olmayınca bir yorum yapmadı sanırım. Şu bi gerçek. tr.gg den satın aldığım GES kaliteydi evet. Ama takip almadım. Ha bir de kayaya değdi mi kırıldı bil. Yani bizim barınağın kayasına değdi kırıldı hatırladım. prokeç ise çok dayanıklı. Prokeçin peşine gelen kol gibi levrekleri hatırladıkça kahroluyom. Bi fikrim de var. prokeç GES'in çındaki üçlü iğneye, mikro sardalya takacan. Yani yüzüşünü bozmayacak. Mini fileto takacan ki, parfüm yapsın. Çünkü levro kıçını kokluyo geri dönüyo. Bilge senin skitter popper ın kıç iğnesi rayihalı olsaydı tutardın sardalya veya baytaran modelini dene. Artık Mahmut sıralar, levrek alır akya alır turna alır, zargana alır palamut alır, zaten palamut için gelmiştir biliyon mu, ondan sonra gümüş alır çupra alır alır da alır seyret. Senin her hafta sonu gelip alamadığını adam senede iki kere gelir alır gider. Ustanın hali başka vesselam. He, bende daha ne fantaziler var bir bilsen. Beş metrelik kamış var mı ? Neden mi. barınağın üst yani yukarı kısmından atış yapacan. İçeride su berrak olduğu günleerde tabi. Yani balığı yukarıdan tutacan. görerek. NE müthiş olurdu. Hakikaten beş metre altı metrelik surf mü deniyor kamışlar vardır herhalde. Bir tane almayı düşünüyom. Saat onikiyi geçince kafam çalışmamaya başlıyo mu ne. En iyi yatıp iyi bir uyku çekmek. Hepinize bol bereketli avlar ve en önemlisi huzur diliyorum.
kardeşim ne kadar içlenmişsin, ne kadar dolmuşsun böyle , geçende kiloluk kaya balığını çektin ya, biz daha onun üstüne balık alamadık. tabi zarganaları ve yakalayıp fotolayıp saldığımız çatalkuyruk ve levrek bebelerini balıktan saymıyoruz. jigle ilgili denemeler yapasım var, ancak barınağın dış kısmında da denizin yaklaşık bir 25-30 metresinde daha o iri kayalardan var, denizin süt gibi yatık olduğu bir günde iyice heryeri dolaşıp yüksekten bakarak zemini inceledim. elimdeki jigler ima ve maria'nın jigleri, dolayısıyla kayaya takıp kırarsam üzülürüm. ama barınak için 4-5 liralık ucuz jiglerden sipariş ettim, onlar gelince korkmadan denemeler yapacağım. mevsiminde dış kısımda akya, palamut, zargana, baraküda gibi balıklardan alabileceğimi umuyorum spin kamışların 3 m. ye kadar olanları var ama ben spin kamışla jig atarken korkarak atıyorum. çünkü çekerken vurarak ve epeyce hızlı çekiyoruz. iğne balığa otursun diye de kalama nisbeten sıkı, misina da örgü misina. hasbelkader iri bir balık asılıverse karbon kamış küt diye kırılabilir. bu yüzden jig avlarında biraz daha ağır olmasına rağmen fiber kamış kullanacağım. onlar ne kadar sert olsa da yüke binince karbondan daha esnek. senle karşılaştığımız gün barınaktaki kayalardan korkumdan jigi bir kaç kez atıp çantaya kaldırdım, ama öğlen üzeri eve dönerken burnaza uğradık. yarım saat kadar jig attım iki çatalkuyruk aldım, bir vuruşu da kaçırdım. resmi önceki sayfada var, hakkaten kısmetsizlik sende midir nedir ? ŞAKA ŞAKA bu iş kısmet işi, olursa öğlen ezanında da olur, olmazsa sabah ezanında da olmaz.
kardeş bu gidişle sırf senin için kafaya takılan kameralardan alacam, pozisyon zenginliğini kaydedip kaydedip buraya koyacaam herhalde, yoksa adımız avcı oldukça anlattığımız hep palavra kalacak idk
Mazin FB gibi nice şampiyonluklarla dolu olsa da, şu ankine bakarım. Lagosu ben tutmadım. Allah tutturdu. Çektim geldi. Ben WTD yi öğrenirsem, herkes öğrenir. Çok zor öğrenen bir insanım. Fakat öğrenirsem benden daha iyi öğreten olmaz. Yaptığın o harekete hala gülüyom. Gerçekten çok mantıklıydı. İşte wtd nin esası budur dedirttin. Bende HA16R varmış görüyo musun. Ben uygun renkle tutamıyormuşum levrekleri hem de demek ki. WTD bilmememdendir. Ben anlamam ! Balığı tutacaksın, resmini videosunu çekip yayınlayacaksın. Hah işte o zaman inanırım. Bereketli avlar dilerim. Ben olmasaydım o hayvanı popper la tutmuş ve yayınlamıştın. Şimdi tüm Türkiye'den asgari 18 tane tebrik aldıydın. Kendisinden başka balık tutmayı beceremediğim, suda hareket eden her türlü küçük şeye saldıran, o gözünü sevdiğim turnanın mevsimi henüz gelmedi, kısmet ederse, Allah da sağlık verirse Azizim turna tutacam bu sene inşallah. Bizim bu dörtyol geleneksel avcıları niçin turna alamıyor biliyor musun. Turna silikona gelmiyor. (Şimdi sen dersin ki, ben silikonla turna tutan gördüm, hatta tuttum, hatta kaçırdım) Ama ben görmedim, duymadım. Çünkü ben attım baraküda tuttum, onlar attı zargana tuttu. Adam bir buçuk senedir tanıyom hergün orda, şamandıracı silikoncu, ömründe baraküda tutmamış. Demek ki bu hayvan lastikçi değil. Ya da dişe dokunur birşeyi ısırmak istiyordur. Dişinin kovuğuna girsin istiyor. Bence turnaya var ya, orhan abinin raflarında da var, böyle hayvan gibi rapalalar var ya goca. Onlar olur gibi. Çünkü ben 15 cm lik FRH kırmızı kafa Rapala Max Rap ile atıyordum, adının sonradan Mazlum Hoca olduğunu öğreneceğim adam bana dedi onunla ne alacaksan ? Ben de onun aksanını taklit etmeye çalışarak iddiam yok dedim. Az sonra turnayı çektim gözünün önünde 700-800 gr. Koca beyaza kendi silikoncu tabi. Dostum hatırı sayılır tuttuğum turna bir kiloydu ya benim. Onu bile çekerken ben bir dakikada çektim yau. En pis balıkmış turna. kafa darbeleri vücut çalımları en güçlü avcı balık turnaymış. Ama ben hemen kıyılattım. Sen de öyle yap. Yani Karabüklü Metin abi dedi ki, bir kiloluk balığı dedim zevk için böyle misinayı eline alacan dedim. Güldü. Çekemezsin ki dedi. Bir kiloluk balığı elinle çekemezsin zevk mevk alamazsın dedi. Hakikaten öyle mi ? elim mi kesilir ? Ben hala pişmanım. Kaput üzerinden zevkli olmaz, parmağımın ucunda misina onun ucunda balığı hissetmeliyim. Kurşundan bile gıcıklanıyom ben çupra çekerken bota. balığı olduğundan 20-30 gr ağır getiriyor. Ama şunu yaşadım: Kamışım orak gibi oldu dostum. O gün anladım işte. Ne diyecektim, Mazlum hoca işte yanımda öteme berime karışırken ben balıkları koyuyorum kenara. ölmesini bekliyorum. çünkü poşetim yok. istedim vermedi. onun avcı çantası var boynunda. poşeti napsın haliyle. dedim var da vermedi, gıcık oldu herhalde. Bu adamla sebepsiz bir gıcıklaşmamız var. Benden kaynaklı değil yalnız. Ben hep dostaneyim ve saygılıyım. Fakat o ne desem anlamıyor, iki üç kere tekrar ettiriyor. Tersliyor. Cevap vermiyor. Duymazdan geliyor. Ben de onu sallamıyom. Meraba meraba. Ona rağmen var da vermedi olayına inanmıyorum. Bak yine konu dağıldı. Demem o ki, 700 gr lık baraküda iki tane aldığım kış günü, sabah on gibiydi. Beyaz 15 cm ile. İki balık da karnından yakalanmıştı. Sen demiştin ya, karnından yakalanması tesadüf olamaz, illa ki atak yapmışlardır demiştin. Doğru. Fakat ben de haklıyım şöyle. adamlar üçlüyü zınk diye bir çektiriyorlar. Yarım saat içinde bir kasa kefali götürüyorlar mevsiminde biliyorsun. O tarz birşeydi benimki. Yau iki tane baraküda aldım fakat, ağızdan değil. Yani hayvanları alıkoysam, bağırsağının kumu dökülmüş. Veteriner müdahalesi şarttı. Günlük limit 1 tane. Artı boyları da elli santimden küçüktü. Bu sene kaç cm acep bilmek lazım. Ben onu beşi bilmem. Allah bir lagos verdi ki bana 05.42 de. cetvele gerek bile duymadım valla. Çekmesi zevkliydi diyemiycem. Çünkü Dibe çektirmesiyle birlikte hepsi on saniye ya sürmüştür ya sürmemiştir. Konu dağıldı ne diycem. İşte o 800 gr lık turna takıldığı zaman, babamın kayası boştu, onun on metre solunda Mazlum dayı, onun da beş metre solunda ben idim. Balığı ordan aldım yani. Aygaz manzaralı. Ama yine içe bakıyom kıyıya bakıyom yine aslında yani. neyse konu dağıldı. Turna takılınca benim okuma makina geri geri dönmeye başladı. Yani oltanın kolundan bahsediyorum. Bildiğin lokomotif gibi sardırdı. Bana garip geldi. Acaba benim oltada bir gariplik mi vardı. Çünkü yeni almıştım. Kötü okuma ucuz bir makina benimki. Ama böyle işte. Sence normal mi ? Maria ve İma ha. Bakayım. Yani bu off shore jigging olayı var ya, yani şey mi bu. Bizim sahteler suyun hep yüzeye hadi en fazla bir metre filan oluyo ya, bu jig tam tersine yere yakın gidiyo. Bu da zemindeki balıkların avcısı öyle mi ? Peki yere vura vura mı gelir iyi çekemezsem ? O da mı tahrik eder ? Çünkü bazı gagalı sahteler de yere vura vura gelebiliyor hatırlıyorum sanki. Tabi burnazdan başka yerde iş yapmaz zannetme. Evet burnaz safi kum. Fakat burnazdan atakaşa kadar olan bölgede, ilk havuzda çakıl var, sonrası yine safi kum. burnaz gibi değil. ama kum. Sana bişey daha söyleyeyim. Biz çocukken, yani çağdaşız seninle kardeş, yani ortaokul çocuğuyken. Deliçayın döküldüğü yere çok yakın römorklu baraka ayarladıydı amcam. sene 86 olsa gerektir. İşte o zaman, çeneme gelen yerde emmoğlu bi dalardı dibe, ben ankara bebesi olduğum için yüzmeyi anca bilirdim yazları burnadığım için o da. Ama ben de ankarada sokaklarda karda buzda iyi kayarım. Sen pat pat düşen (şimdi sen de ömrünün herhangi bir döneminde bir yerlerde karla nasıl tanıştığını, nasıl mücadele ettiğini, hatta yüksekçe bir yerden ana caddeye kadar olan 1 km yokuş olan sokağı ayakta kayarak nasıl katettiğini anlatırsın kesin) Bi vururduk yukardan aşağı buzda, iki üç sokak kesersin ana caddeye kadar kayarsın. ankara dere tepe bir yerdir. Ama dibe dalıp midye toplayamazdım hala da dipten yüzemiyom. nasıl beceriyorlar onu da anlamış değilim. Kursuna gitmek için de artık çok geç. Bu yaştan sonra refüze oluruz heralde komandoluktan. Hayırlısı. Demem o ki, dörtyolda bile midye vardı eskiden. Ama şimdi bir tane bile yok insan üzülüyor. Dörtyolda bile varken, erzinde elini attığın yer boş çıkmazdı haliyle. Yani jig alırsam öğme işte bile rahatlıkla yapabilirim. Kaya yok sonuçta. MMK ya kadar hem de. Yeniyurt u da biliyom. İlk giriş çakıl. Ondan sonra kum.
He kültigin. dostum. evet tr.gg den aldım. Bi adamla muhatap oldum. Abim dedi iskenderunda komutandır dedi. O da başarılı avlar yapmaktadır dediydi. Konuşması kalın sesli, sigaralı sesli, ses tonu böyle, asker gibi. Dedim vatansever güç birliği midir nedir. adam dediği şeyi dediği tarihte dediği fiyata dediği şekilde gönderdi dediği şekilde de elime ulaştı dostum. Ama benim beceriksizliğim yüzünden başarılı avlar yapamadım. Aksiyon veremedim. Kayaya değince de şanssızlık eseri kırıldı. Ve sahtenin tipi de, Kültiginin ve Bilge Kağan ın gösterdiği GES lerden daha güzeldi. Bence daha usta ellerden çıkmış gibiydi. Gerçi ucuza da göndermişti. Yanında hatta bir tane de imalat hatası fakat iş yapar dediği lüfer renkli de göndermişti. Hala bagajımda durur. Sordum. Onunla lüfer tutulur dedi, levrek saldırmaz dedi. Tipi aşa yukarı aynı fakat rengi yeşil mavi böyle.
baraküda silikona vurmaz diye bir şey yok. önemli olan uygun şartları buluşturabilmek. dörtyol'un balıkçısı silikonu nerde, hangi saatte, hengi derinlikte, hangi aksiyonla çeker ? elin adamı bir silikonla levrekten trakonyaya, baraküdadan kayış balığına kadar yakalıyor. http://www.youtube.com/watch?v=sob93PLj9ZA&list=UUJef4iuCvuyX5dPpuzsqE0Q&index=15&feature=plcp