selam yılmaz sesin soluğun çıkmıyordu ne zamandır. bende bu konuda araştırma yaptım. bazıları diyor barınakta tekne bağlanan betonlara asılı yarısı suya göümü lastikleri gece hızlıca kaldırıp içini dökersen çıkıyormuş denemedim. Kimisi gene betonların kenarına geliyormuş kepçe ile yakalıyormuş kimisi alişanın videosunda kayaların arasına kapçe daldırıp alıyormuş ama daha denemişliğim yok tatlı su levrek olayına gelince belki bilge bilir. eskiden aşağı burnaza traktörlerle gidilir römorklar çadıra dönüştürülüp yaz boyu kalınırdı. sarısu diye bir göl vardı denize akarsu ile bağlıydı. bende o sıralar 15 yaşında falanım. hep ırmak balığı yakaldığımızdan deniz balıklarının sırt yüzgeçi elime batınca huylanıyordum birde envai çeşit zehirli balık olduğundan pek hoşlanmıyordum. herneyse biz tabi eskiden o zamanlar yok floro karbon muş yok dövme çapraz uzun pala kısa pala bilmiyoruz uyduruktan iğne 40 lık ikili köstek yapıp 25-30 metrede misna buldukmu al sana süper olta derdik. yüzmekten sıkılınca oltayı alıp burnaz denizinde bele kadar suya girerdik. eğilip elini kuma daldırınca birkaç ufak midye gelir iricelerinden 2 tane seçip içini açıp oltaya takardık ve 5 metre önümüze attığımızda en az 2 atıştan birine bir ispendek levrek gelirdi. tabi balık yakalamanın heyecanı ile çadıra götürürdük genemi balık geitrdin götür sal onu heryeri kokutuyorsun derlerdi bolluğa bak.3 ü beşi yok öğlen sıcağında. sonra dediğim gibi orda denizle bağlantısı olan göllere bolca midye toplayıp giderdik 2 kösteli dip oltasıyla her atışta ya yengeç ya levrek yakalnması en geç 5 dakika sürerdi. gene eve götürdüğümüzde göl balığı kokar bu götür bunu derlerdi bahsettiğim balıkların hepsi levrek (ispendek) bu arada arkadaşlar yanlış anlaşılma olmasın. Birgün gene dayımın oğlu illa benide götür balığa dedi ben 15 yaşında oda 8 yaşında falan gel o zaman dedim gittik attık oltayı. 5 dakika geçmedi dan diye bir asıldı mübarek çekiyorum ama ne balık ne balık beni çekecek gibi suya. bir çektim abartmıyorum kol gibi 60 cm civarında bir levrek. tam kıyıya çıktı iğneden kurtuldu. bende dikenlerinden huylanıyorum ya elleyemiyorum. kuzen ahmet tekin abi (ailede bana tekin derler) kaçıyor diye çırpınıyor çocuk üstüne atlamaya çalışıyor bende balığı bıraktım ahmeti zaptetmeye çalışıyorum. derken balık çırpına çırpına suya ulaştı sonunda bende ahmete kızıyorum sen ne atlıyon balığın üstüne hertarafı diken çatal gibi biryerine batacak diye. zaten eve götürünce geri saldırıyorlar göl balığı kokar diye. nasılolsa her atmaya geliyor o kaçarsa başkası gelir diyordum hey gid günler heeey ne günlere kaldıkcyr Sonra yılan balığı işine gelince ben o balığı çok severim çok yağlı olur mangala koy 5 dakika bekle al. yoksa yağ olup eriyor mübarek. ama bizim orda yakalaması vede kullanılan yem olarak (kurbağa) iğrenç olduğundan pek hoşlanmam. bir gece arkadaşlar illa gidelim dediler olum ben kurbağaya falan ellemem benim oltayı siz yemlersiniz deyince tamam dediler. yazın oluyor bu olay ve gece şimdiki gibi tepe lambaları falanda yok. oltaya su yılanı yakalanma riskide var. herneyse tamam dediler gittik. yemlediler benim oltayı attım aradan az bir zaman geçti benim çubuk yattı çektim ki 60 cm boyunda bir yılan karanlıkta seçemiyorumda. hastır ürperdim olum başlarım sizin balık avcılığınızdan yılan yakalandı dedim. bir yandanda uzakta tutmaya çalışıyorum kendimden. ellerinde fenerle geldiler olum bu yılan balığı dediler. meğer bu tam yutmamış oltayı nasıl kıvrılıyor aynı yılan. bütün oltayı karıştırdı bir dahada atmadım elleyemedimde balığa. sonra gece bırakmasına gitmiştik, akşam hava kararırken yemleyip bıraktık sabah gelip çekeceğiz, ondada yakalanmıştı ama o tam yutunca vede suyun içinde epey bekleyince o hareketsizdi oltayla beraber eve getirdim. mangalda yapmıştım. birdahada gitmedim. bu dediğimin üstündende çok geçti. sıktı isem affola arkadaşlar.
Ne sıkması gültekin abi sabah sabah ilaç gibi geldi uykum açıldı valla... şu yılan balığıı bizde yakalardık büyük bir iğneye bütün sardalya takar kurşunsuz öyle boş atardık bir gecede 8-10 tane yakaladığımızı bilirim ama şimdi kokusunu bile duyunca midem bulanıyor hele dışındaki o sümüksü tabaka ığhhhhh uzak olsun oltamdan
tatlısuda nerede kefal görüyorsanız bilin ki orada levrek olma ihtimali çok yüksektir. her ikisi de tatlı suya uyum sağlayıp üreyebilen balıklardır. yanık değirmenin suyu diye bilinen burnaz suyunda şu anda bile canlı teke ile günün her saati levrek yakalanabilir, hem de kilometrelece içeride bile. burnaza giderken sağda solda ne kadar göl varsa hepsi levrek doluydu yıllar önce. bu göllerde, sene 95 -96 da kaz tüyü çapari ile tuttuğumuz levreklerin haddi hesabı yok. yine o göllerde prenses ismi ile bilinen silikon kurdun 8 cm, beyazımsı, hafif pembe olanını zokaya takıp, 60 - 70 cm misina ile çapari mantarının arkasına bağlar ve at - çek yapardık ( şu an bu yemin küçüğünü bulamıyoruz, genelde 12 cm var ). en küçük levrek 500 gr çıkardı. benim levrekle ilk tanışmam da bu şekilde olmuştu. ömrümde ilk kez at çek yapıyordum ve ilk 4 atışımın 1., 2., ve 4.'sünde kilo üzeri 3 levrek yakalamıştım ne günlerdi. bacanağım postacı olduğundan hergün sabah erkenden postasını dağıtıp işini bitirir ve oltayla o göllere giderdi. akşam gelirken de Güney restoranta uğrar, yakaladığı balıkları oraya satardı. yalnız bu göllerdeki hayatı bitiren avcılardan çok göllere dadanan ve suyun her yerini kaplayan yosunlar oldu.
tekeyi kıyıdaki kayalıklarda bulabilirsin ama gece çıkıyorlar. barınakta arayacaksan, Cin Kazım dayı gemilerin bağlandığı bölümde, beton yolun aydınlatma direkleri olan kısmının dışından yakaladığını söyledi. bundan 2 ay kadar önce barınağın dışında gece balık avlarken yakaladığım balığı koymak için livarı sudan çıkarıp taşın üzerine aldım. baktım ki üzerinde 4 adet teke, hem de kırmızı olanlardan. hemen bir şişeyi kesip içine su koydum ve içine attım, belli aralıklarla sepeti sudan hızla çıkararak 10 kadar teke yakaladım. bu tekelerle de melanur, sarkoz ve çipura yakalamıştım.
bu gün hanımı gezdirme bahanesiyle bir iki mekanı yokladım. deniz kenarı hala aşırı bulanık. yine de yarım saat kadar çeşitli sahteler, kaşık ve GES denedim. sahteye bir şey asıldı ama bir iki kafa atıştan sonra kurtuldu. dikkatimi çeken şey deniz kenarında bol miktarda balık yavrusu olmasıydı. ocak ayının ortasında 2-3 cm boyunda yavru balık sürüleri. hatta arada pek büyük olmayan bazı avcılar saldırıp yavruları sudan zıplatıyordu, bu da demektir ki yiyecek yine artıyor, sahte işi başlamadan bitiyor. sonra pazar günü avlandığımız göllere geçtik. çok kısa sürelerle olmak üzere rover 98, bubble walker, gagalı sahteler, çeşitli silikon sahteler, şeffaf simli silikon raglou ile çapari, texas rig denedim. yanımda hanım olduğu için çok eğleşemedim, öğlen olmadan geri döndük. av esnasında sadece seffaf simli, balık şeklinde olan silikon sahte ile bir aksiyon yaşayabildim. sahteyi sardım, tam kaldırıp sudan çıkardığım anda arkasından takip eden 400 -450 gr.lık bir levrek sahtenin sudan çıktığı anda atladıysa da ıskaladı. belki at çekte ısrarcı olsam iş çıkacaktı. oralarda gezinen bir amca, az ötede balık avlayan birisinin az önce silikon raglou ile 500 gr. civarında bir levrek aldığını söyledi. bizim hasılat ise portakal bahçelerinden toplanan bol miktarda kömeç ( ebegümeci ), ısırgan ve o ısırganlardan yapılan börek av işte ne çıkacağı belli olmaz.
valla helal olsun. bugünlerde poyraz başladı bugün yarın deniz cam gibi olur yatar birde.aslında bu akşam bende gece yemlisine gidecektim ama hanım osmaniyede idi onlara gelin dedim av yattı gene.neyse zaten çok soğuk hava yemlide aksiyon olmazsa beklerken donar insanidk artık harmadarlar yakalanmaya başlar
Güzel bir anlatım olmuş :thumb: o otlarla yapılan börekler çok güzel olur helede bahçede yakılan ateşte pişirilirse kömbelerin tadına doyum olmaz bide yanına ayran çaktınmı off diyorum başka birşey demiyorum, Eşşek turbu denen bir bitki var diğer adı ( Guruvez ) haşlandıktan sonra nar ekşisi birde zeytin yağ tadına doyum olmuyor. Sanırım karnım acıktı
sabret yakup az kaldı gidince bol bol yersin içli köfteleri kömbeleri künefeleri ben nezaman dörtyola gitsem kayınvalidemin yaptığı yemeklerden kilo alıyorum
Poyrazki ne poyraz, geri döndürdü bizi, yarın öğleye kadar devam eder sonrasında karaağaç rüzgarı fırsat bulursak gideriz...
Bizde alıyoruz kiloları dolap dolu evde beni bekliyor Sende Maşallah nezaman foruma girsem buralardasın reeling dikkat et balık hastalıktır ben 20 sene oldu hala kurtulamadım zaten kurtulmaya da niyetim yok... Şu izin kağıdını bir elime alaydım hayırlısıyla ... reeling reeling Sağlıcakla kal...
ben 27 sine sabah çıkarım izne ver elini dörtyol ) Kaldı 7 gün Yakup ve M.Emin sizde geç gelin, size balık bırakmayacam ) levrolar lüferler beni bekler,
Yakup devrem balık bende çok küçük yaşlarımdan beri hastalık derecesinde ama sadece tek düze hep klasik 3 lü dip oltası ile avlandığımızdan ve bazı şeyleri (at-çek) yeni öğrendiğimden dolayı çok heyecanlıyım sonuç alabilecekmiyim çok merak ediyorum... hayırlısı ya çok az kaldı bende şimdi mahmut abi gibi son 7 diyecektim ama bizimki 14 ' e çıkıverdi kısmet artık ...
Mahmut abi dur ya yaramı deşme o kadar gün saydım demekki çok sevinmecekmişsin hayırlısı artık öyle diyorum ... Abi sen levrekleri lüferleri tut sonra 1 hafta sonra mehmete gelin diye söyle geri bırak..sen zaten zamanında çoook tutmuşsun palamutları levrekleri lüferleri aççıkta bize bırak Şaka maka abiler dörtyolda sürekli yağmur varmış buz gibiymiş hava nasıl olcak valla bilmiyorum çok iddialı gidiyorum dörtyola sonra olta bile atamadan geri dönmeyelimde olta takım taklavatlarından sonra giyimede biraz zaman ayırmak lazım hafta sonu termoform içlik ve maske almayı düşünüyorum
Abi sonuçta sen bizden önce gidiyorsun sen balığın nerde yaptığını bize söylersin bizide zahmetten kurtarırsın olmaz mı ,,, Gönül isterdi aynı zamanda gelmek ama malesef ama olsun bir 2-3 gün beraberiz bir kaç yeri yoklarız.. Benim acil taşıt bulmam lazım dörtyolda yoksa havamı alırım umarım arkadaş motoru satmamıştır izin dönemlerinde çok işimi gördü... Umut-Emin hala sitedesin.. Seni Forum sayfamızın koruyucusu ilan ettim bilgin olsun reeling :thumb:
Yakup sende forumun 1-3 nöbetçisisin herhalde zaman geçmiyor yakup zaman hadi 2 hafta sonra gidiyoruz yine dönünce gün saymaya devam bu kez tayine gün sayacağız inşallah atarız kendimizi denize yakın biyere
un kurdu? slm ustalar iskenderun kıyılarında un kurdu ile balık avlayan arkadaşlar varmı ve un kurdu iş yaparmı?