Geçmişzaman köyde yakın akrabalardan birinin düğününe davat edilmiştik.Eee Davete icabet etmek lazım deyip günü geldiğinde çoluk çocuk düşüyoruz yola.Akrabalık vazifemizi yerine getirdikten sonra (Daha önce bahsettiğim "KAÇAN BALIK BÜYÜK OLUR" hikayesinde adı geçen) saat 16:00 civarı Karadere kenarına iniyoruz hep beraber. buluyoruz bir söğüt altı, yayıyoruz battaniyeyi yere efil efil ,serin serin ooooh gel keyfim gel. Arabada herzaman hazır ve nazır olan Balık takımlarım,Tencere ,tava,Mangal Ne ararsan. Benim Oğlan dalmış bodoslama bagajdaki takımlara almış şıpşıp'ı Hadi Baba ; Balık tutalım diye başımın etini yiyiyor,Naapalım Oğlumuzu'mu Kıracağız kapıp şıpşıpı doğru dereye .Şamandıralı 70'lik pala ucunda kıstırma kurşunlu tek iğneye Düğüne gelirken karnımız acıkır,yeriz diye Uluabat'tan aldığım "Harbi taşfırın" cevizli ekmeğindende bir parça ağazımda iki çevirip takıyor, sallıyorum rastgele deyip dereye 10, 15, 20 dakika oluyor tık yok! Derken Hanımla kızımda geliyorlar yanımıza .Diyorum hanım şunu tutuverde ben diğer oltaları alayım .Arabaya gidiyorum makine ile diğer şıpşıpı almaya Dereden bi bağırış bi gümbürtü sorma, aklım gidiyor bişey oldu diye hemen dere kenarına koşuyorum ne oldu diye? Bide ne göreyim :eek: bizim ekmek yemli tek iğneye elimden büyük (20- 25 cm civarı biz FEKE deriz Namı diğer KIZILKANAT) atlamamışmı? Hanım kaldırmış şıpşıpı havaya balığa Deymeye korkuyor, balık iğnenin ucunda hemen çıkarıp koyuyorum hapise diğer oltalarıda hazırlayıp ikinci şıpşıpı oğluma makineli olanı kendime sallıyoruz dereye, dere bize inat yapıyor vermiyor bitane bile ama hanım her attığında çekiyor doluyu :D .Ulan ne oluyoruz derken bu seferde bizim oğlan nasipleniyor dereden şanslı kerata:p ,moralim bozuluyor. Benim oltayı firkete'den değiştiriyor 50 cm'lik çelik tele takıyorum 5 numara d.a.m gümüş kaşığı başlıyorum atçeke 5 - 10 denemeden sonra nihayet benim makinede alıyor nasibini karşı kıyıdan 50, 55 cm'lik bir patlak (Yayın ) bayağı bayağı kafa tutuyor bana ama çıkarıyorum kıyıya bi cümbüş bi kıyamet sorma gitsin.Beklemeğe deyiyor doğrusu büyük ödül bende ama Hanım dalga geçiyor benimle tuta tuta bunumu tuttun diye devam ediyor Sen hamura ,ben balığa... Eeeee Kendisi ve oğlum yirminin üzerinde feke tuttularya, girdiler havaya tabi. Birkaç saatte bir hapis dolusu balık,Rezil olduk vallaha eşe dosta .Bide usta geçiniriz yanımızda tanıdık yoktu allahtan, karizmayı çizdirdik vesselam. Akabinde kendimize güzel bir ızgara ziyafeti çekiyoruz ailecek, kalanıda eşe dosta ayırıp tutuyoruz Bursa'nın yolunu:o ...Unutamadığım anılardandır.