Mehmet zaten Mığrı'nın burmayacağı misina yok.. FC misinalar burulmaya diğerlerinden daha dayanıklı. Ben önceleri Asso Double Strenght kullanıyordum. Daha bedeni yaparken buruluyordu. Ayrıca FC misinayı sadece bedende kullandığımız için öyle 250 m filan almanın bir anlamı yok. Ekonomik 50 m si haftalarca işimizi görüyor.. Aslında çok ürkek bir balık avlamıyorsanız pek de farketmiyor yani. Köprüdeki onlarca insanın hepsi FC mi kullanıyor.
Abi sorma, bu assolara acaip sinir olmuş durumdayım. Bir misina düğümde bu kadar zayıflar. Fırdöndü , kurşun gibi malzemeye trilene düğümü atıyorum, o tarafları yine dayanıyor da. Köstek düğümünün her türlüsünü denedim, yine de sağlam olmuyor .
flouro carbon Sevgili arkadaşlar flouro carbon misina alırken bir şeye dikkat edin bazı misinalar flourocarbon kaplamadır.(FLOUROCARBON COATED MONOFILAMENT)bazıları İSE saf flourocarbondan imal edilir. ucuz denilen misinalarda bu konuya dikkat edin. almadan önce bi bardak suya koyup dışardan bakın. dışarı cıkarıp misinanın su tutup tutmadıgına bakın su tutan misina dipte görünür. yozuride saf flourocarbon mirage berkleyde vanish dir alırken lütfen ayrıntıya dikkat edin %100 flourokarbon yazmalı
YOZURI'nin MIRAGE ve DUEL H.D. CARBON'ları var piyasada. Mirage, 150 m bobin. Fiyatı 25 YTL civarı. 16 YTL idi bir iki ay önce. DULE ise, 50m'lik pek kullanışlı makaralarda geliyor, 13-20 YTL arası değişiyor.. SAMM DICLE 150m bobin 6 YTL civarında. 50m bobin ise 4 YTL civarında. İdiler bir ik ay kadar önce. Karaköy'de iskelenin ardında Sürmeli'den alıyordum. Bitince gen almayı planlıyorum. Fiyat/performans oranı daha iyi. Mirage'ın yüzü dalgalıdır. Yani kalınlığı her yerde aynı değildir. Bu nedenle, çekeri düşüktür. 0.29 yazanı, en ince olduğu yerde 0.29 mm, ortalama 0.31, en kalın yerinde 0.32 mm oluyor. DUEL ise silindir gibi, her yerde aynı kalınlıkta ve daha sağlam oluyor. SAMM ise, kısa sürede saçaklanıyor. Beden veya köstek, ince ince telcikler halinde sıyrılıp ayrılıyor. Dezavantajı bu. Ama zaten bu hale gelene kadar ekonomik ömrünü doldurmuş oluyor, yani, yeterince iş yapmış oluyor.. Bence, uygun fiyatlı FC ve Dyneema denince SAMM almak iyi bir seçim. Ama kaliteli istiyorsanız, FC olarak DUEL, Dyneema olarak Berkley Whiplash olabilir.. Dyneema misinalarda yeni farkettiğim bir husus şu. Bazı markalar, dyneema'yı hibrit yapıyor. Yani içine polyester elyaf katıyorlar. Bu durumda fiyat ucuzluyor, sağlamlık azalıyor. Ama lüfer, çinekop bunları kolayca kesiyor. Sufix Herculine bunlardan.. Sağlamlığına bakınca, yeterli aslında. 0.14'ü 6 kg filan çekiyor. Ama saf dyneema 0.12'si 9 kg rahat çekiyor..
Serdar, FC de ben SAMM Dicle kullanıyorum. Ancak fiyatlar kalınlığa göre değişiyor. 50 m ekonomik paketi 0.30'u 4.00 ytl, 0.35'i 6.00 ytl idi aldığım yerde. Daha incesi daha ucuz tabii. Fiyat belirtirken kalınlığı da söylemek daha iyi fikir verecektir hepimize..
SAMM, benim bildiğim sadece Sürmeli'de var, İstanbul'da. Fiyatları da o kadar farklı değil. 50m makaralar 4 YTL civarı. Elbette kalınlığına göre biraz yükseliyor. Ama öyle aman aman bir artış yok. Fakat, 150m makaraları da hesaplı. Yani, 50m makara 4 ise, 150 m makara 6-7 oluyor. Küçük makaralar aslında daha iyi. Herşeyin başında çantada daha az yer kaplıyor. Ben 150m YOZURI'yi ufak bir makara bulup ona sarıyorum, alır almaz kendi makarası, çantanın yarısını kaplıyor.. Hafta sonu, C.tesi günü uğramayı düşünüyorum Sürmeli'ye. Spot'a kırık kamışı bıraktım, tamir olacak. Sürmeli'den de 0.50, 0.40 filan SAMM FC, varsa 0.12 Dyneema alacağım. İhtiyacı olan varsa, bakayım, fiyatı uygunsa, telefonunu filan edineyim, arar, havale çıkarırsınız gönderirler hemen. Sağlam bir esnaftır, en ucuz şeyler olmaz ama, güvenilir bir arkadaştır..
Sürmeli Balıkçılık Cuma uğradım...150 mt. SAMM Dicle FC aldım fiyatı 10 YTL. 50 mt. si 5 YTL. Yani 150 mt. almak daha mantıklı... Telefonu : 0212 293 64 29 - 251 68 94
SAMM DICLE 150m bobin 6 YTL civarında. 50m bobin ise 4 YTL civarında. İdiler bir ik ay kadar önce. Karaköy'de iskelenin ardında Sürmeli'den alıyordum. Bitince gen almayı planlıyorum. Fiyat/performans oranı daha iyi. serdar hocam ben geçen hafta sürmeliden samm dicle 0.25 fc 150 metreyi 22ytl'ye aldım. bir yanlışlık olmasın?
Kar veya Zarar vs. mevzusunu bilmiyorum. Ama, inanın ben bu foruma girmeden önce, her uğradığımda ne dyneema, ne FC stokları eksiliyordu.. Ama şimdi, ellerinde kalmadı resmen.. Yılbaşından sonra deniyor.. Bunu benim vs. yazdıklarıma bağlamıyorum. Ama önceden satışı yoktu. Hatta fiyatını, adını filanda bilmiyorlardı.. Patronları, göbekli olan dilimi anlıyordu ancak.. Şimdi ise, yok satıyorlar.. Hatta bir ara, benim 23 YTL'ye aldığım FC Yozuri'yi, 16 YTL'ye sattılar. Müşteriye, bunlar uyanmadan al, 16 YTL'ye bulamazsın, Kısık'ta şu para oldu dedim.. Elbette bu işlerin piyasası çok değişken. Yurtdışında da böyle. Stok fazlası olur, şu olur bu olur.. Fiyatlarda dalgalanma görülür.. Bu C.tesi. 4 paket 32813 iğne, bir kaç fırdöndü, klips vs., bir makara dyneema, 100m 0.45 FC SAMM almıştım buradan.. 60 YTL tuttu. İğneler 4 x 6.5 = 26 YTL. 4 YTL fordöndüler tutsa, 30 YTL. 20 YTL'de dyneema (dyennemax marka, neydiği belirsiz bi şey, 0.10 başka ince yoktu) etti 50 YTL. Demekki, 0.45 FC bana 10 YTL'ye filan gelmiş. Aklım ermedi ama, böyle.. Eğer bu böyle sürerse, önümüzdeki sezon fiyatlar daha ucuzlar belki. Bir şey söylemek zor..
valla Almanyada FCler 100 Mt 20 YTL civarında. Dyneemalarda 270 Mt. 10 Euro/20YTL Nasıl yani demeyin,öyle işte......
Konuyla hem alakalı, hem alakasız olarak... Bu bahsettiğiniz Sürmeli adlı yer yanılmıyorsam Karaköy'deki iskelenin hemen arkası. Burası geçen sene tırıvırı satıyordu. Bilmiyorum, hala satıyorlar mı? Eğer satıyorlarsa, lütfen buradan alışveriş yapmayalım. Ben geçen seneden beri hiç birşey almadım. Önceden de esnaflık anlayışlarını sevmezdim ancak Karaköy'de balık tutarken başka seçenek olmuyordu. İçinizden gidenlere bir hatırlatma olsun. Yalandan bir yoklayın, tezgah altı satışa devam ediyorlar mı öğrenelim.
aa hocam istanbulda tırıvırı satmayan yer maalesef yok. ayrıca ben sürmeli balıkçılıktan alışveriş yapıyorum ve memnunum çünki tok bir esnaf. illa malımı satacağım diye uğraşmıyor ve sattığı mallar da kaliteli. tırıvırı konusunda da konuşula bilir keza ben tezgâhında gördüm hala satoyor.
Tırıvırı satmayan yok Satışı yasak ama, dinleyen kim? Yapılabilecek olan, tırıvırı satan yerleri topluca şikayet olabilir. Bir denetleme gezisi iyi olur.. Yarın bir gün kefal zamanı gelir, tırıvırıcılar dizilir kıyıya.. Bir ikisini yaklayıp, kimden aldınız, şundan, hımmm gel bakalım denir, canları yakılırsa, ancak o zaman bu biraz düzelir..
Aslında yapılabilecek çok şey var... Tırıvırı hakkında onca konuştuktan sonra hala bu meretin güpegündüz satılmasına ne de olsa her yerde satılıyor diye göz yummak doğru değil bence. Elbette şikayet etmek ilk başvurmamız gereken yöntem. Ama bundan sonuç alamıyorsak bu topluluğun yapabileceği başka şeyler de var. Tırıvırının satılmadığı yerler var. Özellikle köprü civarında çok kullanıldığı için bu bölgedeki malzemeciler tarafından satılıyor. Bunun dışında tırıvırı satılmayan malzemeciler bulmak mümkün. Forumda İstanbullu arkadaşlarımızın sayısı hiç de az değil, ve her geçen gün giderek de sayımız artıyor, artacak. Örneğin tırıvırı satan yerleri sitede afişe etsek ve buralardan alışveriş yapılmamasını üyelerimize önersek bu tırıvırı satanlar için hiç de küçümsenecek bir yaptırım sayılmaz. Bu sektör müşteri hacminin ve sirkülasyonunun çok büyük olmamasına rağmen, mal sirkülasyonunun çok yüksek olduğu bir sektör. Demek istediğim İstanbul'da düzenli olarak balığa çıkan ve olta malzemesi alan insanların sayısı benim tahminim 10,000'i zor geçer. Ancak bu işte sürekli bir tüketim söz konusu. Yani kurşun alırsınız, o gün kurşunları dibe takar ertesi gün yine alırsınız. Aynı şey çapari, kaşık, iğne için de geçerli. Hele bazı malzemeler var ki, neredeyse sadece bu ortamlarda bulunan arkadaşlar biliyor ve alıyor. Bunlar da pahalı ve kar miktarı yüksek olan kaliteli sahte yemler, Dyneemalar, FC'lar... Serdar bey bahsetmiş en basiti. Bakınız. Bu müşterileri kaybetmek bence hiçbir malzemecinin kolayca göz ardı edebileceği birşey değil. Bu hareketi başlatabilirsek ve diğer amatör balıkçılıkla ilgili internet platformlarına da taşıyabilirsek asıl o zaman dişimizi görürler. Ne dersiniz???
Emre'ye katılıyorum. Hepimiz malzemelerimizi alıp işimizi gördükten sonra tırıvırı var mı diye sorsak ve nasılsa müşteri olduğumuzu gören satıcı, bu da sonradan aklımıza geldi sanarak bize işin doğrusunu söyler. Biz de o zaman bunun yasak olduğunu satana da kullanana da ceza verildiğini nazik şekilde, ikaz mahiyetinde söylesek, işe yarayıp yaramadığını ikinci gidişimizde nasılsa anlarız. O zaman da hiçbir şey demeden doğrudan şikayet etsek. Düşünün, hergün bir malzemeciye bir kişi gidip böyle yapsa yeter. Haydi bakalım, kolay gelsin.