Fethiyeden Kefaller....

Uzun zamandır aranızdan uzak kaldım, son zamanlarda işlerin yoğunluğu neredeyse sosyal hayatımı sıfıra indirdi. En ufak bir fırsat çıksada değerlendirsem derken uykudan vazgeçip soluğu denizde aldım. Avlakta benden başka 2 kişi daha vardı. Yaklaşık 2 haftadır her akşam geliyorlarmış. Durum nasıl diye sordum, yüzlerde bir umutsuzluk. Her gece gelmelerine rağmen yok yok yok.

Düzeni yemleyip bıraktım akıntıya, akıntı kuvvetli ekmek suyun üzerinde yalpa yapıyor. Ağırlığı arttırdım, bu sefer daha ii gidiyor derken hooop 925 gr'lık bir kefal livara girdi bile... Balık herzamankinin aksine su üstünde değil, bu gece belkide iki haftadır balık orta suda. Bunun bilinciyle ağırlıktaki ayardan sonra düzen yine denizde. Birden balık asılıyor oltaya, bu sefer kefal değil ama ne olabilir? Öyle bir asılıyorki biraz önce yakalamıoş olduğum kefal yavru kalıyor yanında... bir kaç dakika sonra denizin içinden çakıyor parıltısı, koçaman bir çupira. Olta ince, denizden 2 metre yukarıdayım, balığı tartıyorum, bu balık denizden çıkmaz, 0,20 mm misana kaldırmaz balığı 2kg üstünde, etrafta kimsede kepçe yok, balığı iyice yoruyorum va yavaşça yukarı kaldırıyorum son 10 cm, balık bir çırpınıyor ağzında iğne karanlık sularda kayboluyor. Moral sıfır...

==== Abi kocamandı yaaa
*** Boşuna demiyorlar kaçan balık büyük olur diye. Şimdi ben bunu kime anlatsam inanmaz, alaya alırlar kaçan balık büyük olur diye
==== haklısın abi, biz iki haftadır buradayız bişey gelmiyo, sana nasıl geliyo abi kafayı yiyecem
==== )))

Bir yandan muhabbet ederken bir yanda da yeni düzen hazırlıyorum. Akabinde bir kaç kefal ve kaçan çipuranın bonusu ile eve dönüş.

Uykudan vaz geçtim, bu akşam yine denizle kucaklaşacağım...