No-memory Sanırım burada anlamı dışında algılanılmış..Bundan önceki paylaşımlardada yazdığım gibi misinalarda hafıza olayı vardır..burada kullanılan hafıza misinanın şeklini muhafazası ve farklı forma sokmaya çalıştığımızda gösterdiği direnç olarak algılanmalıdır..
ozan abi benim açtığım konuda da açıklama yapmamıştın ama burda da anladım ki gece sahte ile avcılık yapılır mışşş
Burtada firmanın size gönderdiği mail. benim bu konuya yazdığım cevap mesajı ile birebir örtüşmekte.. Yani açık,görüntünün olduğu sulardaki kullanımının tavsiye edilmesi berrak sularda ışığın önem kazanması yani ışığın suyun derinliklerine ulaşması ve misinanın farkedilebilirliğinin kolaylaşması..Su eğer bulanıksa ışık suyun içinde ilerleyemeyeceğinden naylon misina ile fc misina arasındaki farkedilebilirlik avantajı ortadan kalkacaktır.. Bunun dışında FC misinanın suya olan direnci ve uzun süreli dayanımını daha öncede belirtmiştim..Ancak gelen cevap iletisine binaen yine daha önce yazdığım su içerisinde en uzun süre özelliğini ve sağlamlığını kaybetmeyen misina "silikon"içeren misinalardır..Bu misinalar uzun yıllar su altında kalsa bile özelliklerini diğer misinalara nazaran çok daha iyi korurlar..Ancak silikon içeren misinaların çok büyük bir dezavantajı vardır..suda olduklarından daha kolay farkedilirler ve daha kalın görünürler.. Yine firmanın yazdığı kayalık taşlık alanlarda kullanımının uygunluğuna binaende birkaç cümle yazmak isterim..%100FC olan bir misina taşa,midyeye karşı oldukça dirençlidir..Ancak karbon misinalarda taşa ve benzeri yerlere sürtülme ile oluşabilecek küçük hasarlar sonraki dönemdeki kopmaları kolaylaştırır..Bunun nedeni karbonun özelliği ve misinayı oluşturan liflerin hasarlanması maddenin genel bütünlüğünü etkilemesidir..Elimizdeki karbon kamışların hızlıca yere düşmesi ve oluşan küçük bir çentikten yada kapatırken kumum teleskopik parçaları çizmesi nedeniyle sonraki kullanımlarda hezaman kullandığımız ağırlığı atarken kırılmasının nedenide budur..FC misinalar genel olarak esnemesi az olmaları nedeniyle uzun mesafelerde yapılan avlarda balığın vuruşunu abserve etmediklerinden tercih edilir..ancak bu konudada dynema misinardan geridedir.. Bu noktada uzun zaman önce yaptığım bilgi toplama amaçlı araştırmalarda şahsen denizlerimizde kullanılması en uygun misinanın hybrid misinalar olduğunu düşünmekteyim..Bu nedenle paylaşımlarımda özellikle "yozuri hybrid" in çok sağlam ve memnuniyet verici özelliğini yazmaktayım..Karbon kaplama olan bu misinalar Farkedilebilirlik olarak FC misina özelliklerini taşırken diğer taraftan bu kaplama sayesinde deniz suyuna dayanım olarakta FC misina özelliğindedir..
Sayın adminim; Burada No-Memory Hafızasız olarak yani :ALGILANAMAZ anlamında kullanılmışdır.Algılanamayan şeyler pek tabi GÖRÜNMEZ!!!Bu bilgi kesin,net ve statiktir. Sizden 1 düzeltme bekliyorum...
Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum.Amacım yeni kullanıcılara yol göstermekti , maksadım SORGULAYAN,ARAŞTIRAN bir nesil OLMAK... Saygılar adminim...
Selam , Florocarbon misinalar hakkında olumlu veya olumsuz çok şey söylenebilir. Bu durum diğer malzemeler için de böyledir, bence böyle olması doğaldır ve bu tip forumların gerekliliği de bana kalırsa bu noktada başlıyor. Herşeyden önce kullandığımız malzemenin DOĞRU SEÇİM olabilmesi için o balığı avladığınız bölgede uzun bir zaman dilimini yanlış malzemelerle harcamanız gerekiyor... Bu benim içi en az iki sezon dur, yani ortalama iki yıl... İkinci sezon birinci sezonun sağlaması niteliğindedir. Bu sürede AVINIZLA İLGİLİ ALDIĞINIZ NOTLAR: Tarih, ay pozisyonu, hava durumu, su sıcaklığı, rüzgar durumu, denediğiniz takımlar, iğneler, misinalar, yemler, ağırlıklar vs... birbiri ile anlamlı ilişkiler kurmaya başladığında siz o mekanı ve balığı artık tanıyorsunuz demektir.... Herkes aynı yemi kullanırken yaşlı balıkçının deniz kurdu kullanması gibi.. Bütün bunlardan yola çıkarak bir avı sadece fluorocarbon bir misinanın beceriksizliğine ve gereksizliğine atfetmek benim için kesinlikle yeterli değil....Fluorocarbon bütün birikimlerinizin içinde küçük ama önemli bir detaydır, ve vazgeçilmezdir... Daha iyisi yapılana kadar... Nacizane, kendi çapımda yaptığım bir araştırmayı eklemek istiyorum, ilk fluoro misinayı aldığımda, mikroskop altında inceledim, çok güzel bir görüntü idi. Gün ışığı da dahil dört ışık altında ( gün ışığı, sarı, mavi ve kırmızı ışıklar ) sulu ortamda inceledim, misinanın dış yüzeyi çok kusursuz, en ufak bir çatlak yok, misinanın kendisini algılayamıyorsunuz, sadece en kenar hatları kısmi bulanık bir görüntü sergiliyor, ama ana gövde resmen yok... Bunu monoflament misinalara yaptığınızda çok şaşırırsınız, üzerlerinde o kadar çok mikro çatlak var ki, susuzluktan yarılmış toprak gibi, ve bu çatlaklar sayesinde misinanın üzerinde binlerce kristal varmış gibi ışıl ışıl parlıyor, ışıltılar saçıyor.... Bunu görmek bile, en azından benim için yeterli bir kanıt oldu, fluoro nun gerçekten bir farkı vardı... Bu yöntemi aldığım her fluoro ya uygularım, çünki kimi ucuz kimi pahalı.....Dış kaplamanın kusursuzluğu ve görünmezlik konusunda en iyi sonucu Rapala fluorocarbon da aldım, sonuçta bir veridir. Ama avlarda en kolay örselenen de yine rapala fluorocarbon oldu. Genelde Trabucco ve tubertini fluoro kullanırım çünki av süresince deforme olma mukavemetleri daha iyi, ama iş inada bindiğinde rapala jokerimdir... Yeterince uzadı bu yazı, birazdan da Galata köprüsüne uzuyacağım, hava yağmurlu ne gam, aşağıda oturup balık tutanları ve boğazı seyredeceğim, YENİ bir arkadaşım olacak yanımda yolu düşeni beklerim. Galata cafe.. Rasgelsin
Birincisi: ben admin değilim,ve ingilizcem oldukça iyidir..(ecl 91) İkincisi: Misinalarda memory hafıza anlamında kullanılır..yani şekli muhafaza manasında.. Üçüncüsü: ben 7 yıldır farklı yabancı sitelerde yazıyorum ve bu deyim tüm yabancı siteler ve paylaşımlarda yazdığım anlamda kullanılır.. Dördüncüsü: ise siz bu anlamda kullanabilirsiniz ancak her konunun bir teminolojisi vardır ve bu konudaki terminolajide benim söylediğim mana geçerlidir..Doğru olan benim yazdığımdır.. Beşinci :ve en önemli nokta ise ben bu forumda yazdığım bilgileri kendi tecrübelerimle beraber farklı kaynaklardan doğruluğunu araştırır yazarım.. Eğer hala cevap tatmin etmediyse aşağıdaki cevabı oku işi bilen amcam ne demiş.. Şimdi ben senden bilmediğin bir konuyu sana öğrettiğim için teşekkür bekliyorum
balık tutmak ve diğer misinalardan daha avcı olduğu konusundaki randımanı defalarca kanıtlanmışken florokarbonu tartışmak bile abestir bence... avrupa ve amerika çok uzun yıllardır florokarbon kullanıyor, amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok, bunca insan verimsiz şeyi ısrarla kullanmaz sanırım. bu misinalarla ilgili şikayetlerden en önemlisi düğüm tutmaması veya darbe mukavemetinin düşük olması yönünde, tüm forumlarda defalarca tekrar edilmiş olsa da çözümünü bir defa da ben yazayım, bilmeyen arkadaşlar faydalansın diyerekten; düğüm halkalarınızı sıkmadan önce ya dilinizle yalayın ya da suya sokun çıkartın, sıkarken muntazam ve sıkı oturur, bu sayede ısınmayacağı için erime de yapmaz ve sağlam kalır. en önemli iş de düzgün düğüm atmaktır, kalın monofilamentlerle bol bol talim yaptıktan sonra florokarbon misinanıza hala düğüm tutturamıyorsanız bana kargo ile gönderin ben satın alırım sevgiler, saygılar...
Sana inanıyorum şimdi hocam. benim söylediğim ve iddiaa ettiğim NO MEMORY:GÖRÜNMEZ anlamı doğru değildir. Tatmin etti hocam.Çok teşekkür ediyorum.Ben yanlış biliyormuşum...
floro karbon misina üreticileri bile türkiyedeki kadar iddialı değil bu konuda. darbeye dayanma noktasındaki mesele ise ısınmadan çok karbonun atom yapısından kaynaklanıyor sanırım. + ve - yüklerinin çok düzenli olması kırılma ve kopma noktasında etkili olan asıl etkendir sanırım
darbe dayanımının monofilament kadar olduğunu iddia edecek kadar fazla kullanmadım florokarbon misinayı. ama düşünüldüğü gibi bir fiyasko kesinlikle değil. biraz da balığa boşta kafa vermek, kafa attırmak, yol isterken vermemek gibi durumlar da düşünülmeli, bunları iyi uygulamayan da florokarbonu daha rahat koparttırabilir, doğrudur mutlaka ama tekniğin gelişmiş olması ile bu sorun bertaraf edilebilir diye düşünmekteyim. zaten sert ve kafalı balıklarda çok tavsiye etmiyorlar sanırım fc misinayı... yani iri akya, sinarit, lahos vs gibi balıklardaki kuvvete dayanımı biraz daha az olabilir... sen daha iyi bilirsin bu balıkları, nedir tecrübelerin? fc kullanıyor musun?
dün kıyıdan tahmini 20 mt uzaklığa attıığım oltam da sağlam bir vuruş aldım ve tasmalama yaptım.Akibininde oltamda ağır bir cisim...O heyecanla hızla balığı çekmeye çalışıyorum.Belli bir müddet bu şekilde ağırlaşmış oltamı çekerken oltam taşa takıldı oltayı saramıyorum,oltamı yere bırakıp ucundan misinayı tutarak çekmek istedim sol işaret parmağımı misina kesti hay allah.. @½^+.....oltam takıldı ve kesmek zorunda kaldım. nerde hata yaptım acaba?
yanlış konu başlığı sanırım bu ama o civarda hangi balıklar olduğunu söylerseniz belki bir fikrimiz olabilir? levrek, eşkina, minekop, iri karagöz gibi dip balıkları oltada mücadele ederken kalamanız iyi ayarlı değilse misinayı boşlayıp gezerken oltayı kayalara dolayabilirler, boşluk var mıydı oltanızda?
bu balıklar boş misina bulursa dipte slalom yapar valla, o sırada da misinayı dolar bir yere ya da bir kovuğa girer arkasından çıkar ama misina arada kalır bazen de ne yaparsan yap yol üstü bir kaya arası vardır, oraya giriverir kurşun, olta kopar gider. mümkün oldukça boşluk vermemek lazım. geçmiş olsun
fc kullanmıyorum. değerlendirmelerim sonucu misinanın bana hitap etmediğini düşünüyorum fc yerine daha ince ve yüksek çeker bir misna ile işi dengeliyorum. daha az görünme olayı aaynı kalınlıklar için geçerli. misinayı inceltince bu çözülür diye düşünüyorum. böylece düğüm vb .problemlerde olmuyor.