Fly balıkçılığı kursu

Konu, 'Fly Fishing, Uçurma Balıkçılığı' kısmında Balikci34 tarafından paylaşıldı.

  1. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))
    Selim bey,

    Fly balıkçılığına fayda sağlamak adına açtığınız konunun altında böyle bir tartışmaya girip, kaş yaparken göz çıkartma misali gereksiz bir harekette bulunmayı kesinlikle istemem.

    Ancak görüldüğü üzere elde olmayan bir durum bu. idk

    Gereksizlikte payım varsa peşinen özür diler, emekleriniz için tekrar teşekkür ederim.
     
  2. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Sportif Balıkçılık her ne karın ağrısı olursa olsun, yumurtalı olduğu dönemde doğal alabalığa olta attın mı, olay bitmiştir. Facia derken az demişim, bu durum facianın daniskasıdır.

    Hadd bilmek, saygı hepimiz için.mrsparkle
     
  3. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))

    Az hazımlı ol. En azından bunu yapmaya çalış be Nuri.

    Tamamını okuyup, bu abuk anlamı çıkarıyorsan zorlanmadan sonunu olsun iyi oku.
    Bak o makalenin en sonunda neler yazmışız.
    Senin bu sığ düşünce tarzınla da olsa anlayamayacağın şeyler değil bunlar.

    Türkiye’nin alabalıkları bu coğrafyaya özeldir. Ancak her geçen gün bu hazinemizi dramatik bir biçimde kaybetmekteyiz.
    Çok yakın bir süre önceye kadar doğal alabalık barındıran pek çok yüksek alabalık suları artık boş ve cansız akmaktadır.

    3 farklı iklimsel alan ve 4 farklı havzaya akan böylesi bir coğrafyada doğal alabalıklarımız maalesef hoyratça tükettiğimiz bir varlığımız, hazinemizdir.

    Sürdürülebilirlik çevremize karşı takınacağımız en doğru küresel yaklaşımdır ve bu yaklaşımın ülkemizde acilen özümsenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde sahip olduğumuz alabalık varlığımızın ve genetik çeşitliliğimizin pek çoğunu çok kısa bir zaman dilimi içinde kaybedeceğiz.


    http://www.rastgele.org/index.php?mod=menu&t=268 linkinin altına bir daha gir.
    Oku. Önce oku. İyice oku. Anlamak için oku.
    Sonra araştır. Başka kaynaklardan araştır.
    Daha sonra gel karşıma.
    Aksi halde yazdıklarını yok sayacağım. :)

    NOT:
    Kaynak yok ki dersen, ben sana kaynak da vereyim.
    Yeter ki oku.

    1)The Economic Impact of Game and Coarse Angling in Scotland - (Scottish Executive Edinburgh 2004) Prepared for Scottish Executive Environment and Rural Affairs Department. Alan Radford, Geoff Riddington, John Anderson,Glasgow Caledonian University Hervey Gibson, Cogentsi Research International Ltd .

    2)Social and Economic Value of Recreational Fishing in Northern and Central Europe – Data from Actual Surveys - prepared by European Anglers Alliance. ( EEA )

    3)The Value of Recreational Fishing in California – Direct Financial Impacts – January 2008

    4)Hunting and Fishing ; Bright Stars of the American Economy – Report by the Congressional Sportsmen’s Foundation
     
  4. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Vakti zamanında “abukluk” olarak nitelendirdiğiniz ve forumda afişe ettiğiniz http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=45838 ABOF’ un “Eko Turizm” dediği faaliyeti de aşan bir çizgiye gelmenizi hayretle ve acıyla karşılıyorum. Aşan diyorum zira onların hiç olmazsa 12 ay boyunca doğal alabalıklarımıza olta atmaya teşvik eden bir önerisini görmedim. Onlar, balık potansiyelimiz hem tür olarak hem de popülasyon olarak çok fazla demişler, bu işten para kazanabiliriz demişler, bu meyanda eksik yanlış bilgiler de vermişler ama “doğal alabalıklarımıza yılın her ayında olta atın” dememişler.

    Araştırıp, okuyup ve iyice anlamazsam yazdıklarımı da yok sayacakmışsınız, canınız sağolsun. Ama şunu bilmenizi isterim. Mevzu şayet, doğal alabalıkların her ne adına olursa olsun kapalı/açık sezon dinlemeden, yani balığın yumurtalı olma durumu gözetilmeksizin paraya tahvil edilmesinin doğru olmadığını söylemek ise, kıt anlayışlılığı veya sığlığı onurla deklare ederim, yüksünmem. Kolayca da hazmederim, dokunmaz.

    Ben okuyacağımı okumuş, anlayacağımı da iyice anlamışım, endişe edilmesin. Ki anladığım şudur;

    “Bu ülke kimsenin babasının çiftliği değil.” şeklindeki haklı itirazınıza, dönüp dolaşıp sportif balıkçılığın kerameti kendinden menkul felsefesini kılıf yaparak, para için yasak sezonda fly ile doğal alabalık avını öneriyorsunuz önermekle de kalmayıp buna itirazları da hadsizlik ve saygısızlık olarak görüyorsunuz.

    E yani bravo size.:rolleyes:

    Kaynak namına binlerce belge doküman verseniz ne kıymeti var ki sayın abim?:eek:
     
  5. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))

    Bak o zamanlar ne yazdıysam iki satırı buraya da yakışıyor.

    "Nuri kardeşim.
    Yine mi sen? demem için bilgi sahibi olmadan fikir üretmen ve önyargılarını dayatmaya kalkışman gerekiyor."
    demişim ki aynen bunu yapmaktasın. :)

    Öyle ki Sportif Balıkçılık için PİLOT BİR BÖLGEDE YAKALA&BIRAK önerisi ile hiç bir dayanağı olmayan o beyanları bir tutabiliyorsun.

    Eğer bu ülkenin kaynaklarında binlerce yıldır var olan doğal alabalıklarımız varlıklarını koruyacaklarsa, bu ancak Sportif Balıkçılığın kerameti kendinden menkul dediğin felsefesi sayesinde olacaktır. Bu bir iddia değil tespittir. Bakan görüyor ki tüm aklı başına gelmiş ülkelerin uygulamalarını incelemek yeterlidir.

    Sana faydalanasın diye önerdiğim ancak sence değersiz bulunan o kaynaklar bunun ispatıdır. Zaman bulursan oku ki ufkun genişlesin. Okumaktan zarar görmezsin korkma.

    Haddini aşmazsan HADSİZ, saygısızlık yapmazsan SAYGISIZ demeyeceğim gibi, itiraz etmek ile faciaya davet çıkarmanın farkını da farketmeni dilerim.

    YAKALA & BIRAK şartıyla PİLOT BÖLGE olarak ele alınacak belli kaynaklar için yapılan bir öneriyi tüm kaynaklarımız için ve tüm kaynaklarımızda üreme zamanı gözetmeksizin av yapılmasını, avlananın alıkonulmasını önermişiz gibi yorumlaman ise benim tarafımdan tekrar ele alınmayacak kadar gereksiz. :(

    Dahasını yazmayacağım.
    Vaktime yazık oluyor Nuri kardeşim.
     
  6. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Fikir alışverişleri,konular üzerinde tartışmak her daim yarar sağlar,tartışacağız,konuşacağız ve en sonunda aynı noktalarda buluşacağız,aynı noktalarda buluşamazsak dahi karşımızdaki insanın fikirlerine saygı göstereceğiz.

    Nuri kardeş senin alabalık hakkındaki hassasiyetini biliyorum ama bu işin birde gelir getiren yanını düşünmeliyiz(balıkcı turizmi) dünyanın bir çok ülkesinde var bu durum,O ülkelerde çok hassas bu konuya,isviçre ve Avusturya'da bir çok suyun yanı başında olan oteller var,hatta bu sularda tutmuş oldukları balıkları otelin aşçılarına hazırlatıp afiyetle yemekteler.

    İspanya ve İtalya en çok yayın avı hakkında turist çeken iki Avrupa ülkesi,Norveç her sene dünyanın Parasını kazanıyor,keza Danimarka ve İzlanda'da balıkcılık turizminin kaymağını yiyen ülkeler arasında,bizdede olabilir,neden olmasın ama bilinçli kişilerle denetlenebilen kurumlarla gayet başarılı olabilir.

    Sırf alabalık için geçerli değil bu yazdıklarım,bunun yayın balığı,sazan balığı ve hatta Doğudaki barajlarımızda bulunan,devasa şabut balıkları içinde düşünülebilir.üç tarafımız denizlerle kaplı,kendi iç denizimiz var ama bu konuda çok zayıfız.

    Neyse tartışmaya açık bir konu aslında,aranıza katılarak birazcık kendi fikrimi belirtmeye çalıştım,umarım fikirlerim sizleri kırmamıştır...
     
  7. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))
    Selim bey,

    20 - 21 Kasım 2014 tarihlerinde Antalya Kepez'de düzenlenen 1. Amatör Balıkçılık Çalıştayında yaptığımız iki sunumdan biri olan Türkiye'nin Doğal Alabalık Avcılığında Barındırdığı Sosyoekonomik Potansiyel başlıklı bildiri bu ülkenin doğal alabalık hazinesini ortaya koymaktadır.

    Bu çalışmanın eleştirilmesi her okuyanın hakkıdır da, cımbızlanmasını tuhaf karşılamaktayım. :)
    Hele de felakete davetiye çıkartmak olarak nitelenmesini anlamam, kabul etmem mümkün değil.

    Tamamı okunmaz endişesi ile son bölümünü aşağıya aktardığım bildirimizin tamamı http://www.rastgele.org/index.php?mod=menu&t=268 linki altındadır.

    ALABALIK EKONOMİSİ
    Alabalık dünyada milyonlarca insanı büyülemiş bir balıktır ve sadece Kuzey Yarımkürede değil, 19. yy. da bilimsel gelişmeler neticesinde Güney Yarımküreye de bu hayranlık yayılmıştır. Artık Kenya’nın nehirlerinde avlanılabildiği gibi, Güney Amerika‘nın Patagonya bölgesinin muhteşem göllerinde de av vermektedir. İnsanoğlu çeşitli sebeplerle göç ettiği ve yerleştiği yerlere de bu balığı taşımış ve aşılamıştır. Ve alabalığın yayılması ile sportif balık avcılığı ve sinek balıkçılığı da aynı hızla yayılmıştır. Bugün olta balıkçılığı ve de özellikle sinek balıkçılığı ulusal ve yerel ekonomilere milyonlarca dolar gelir kazandırmaktadır.

    “Bir alabalık sadece bir kere yakalanmayacak kadar değerlidir” söylemi pek çok balıkçının düstüru olmakta, alabalık bugün tüm dünyada yakala-bırak kültürü ile özdeş sinek avcılığı ile tutulmaktadır. Ve sözkonusu etik yaklaşım yoğun baskı altındaki bölgelerde sürdürülebilir avcılığı destekleyen bir anlayış teşkil etmektedir.

    RASTGELE-DER Rastgelebalıkçı Amatör Olta Balıkçıları Derneği bu yaklaşım çerçevesinde alabalık stoklarının sürdürülebilir yönetimi adına Türkiye sularında sinek balıkçılığının gelişimi ve desteklenmesi hedeflemektedir. Böylesi bir yönetim/işletim stratejisini ülkemizde yerleştirmemizin yolu dünyada ve Türkiye’deki balık avcılığı sektörünü ekonomik analizini derinlemesine yapmak yoluyla bizim “ekonomik ve doğal” değerlerimizi bu gözle mukayese etmemize olanak verecektir ki kanımızca biz bu değerimizin henüz farkında değiliz.

    SONUÇ
    Mevcut Durum:

    • Sportif balıkçılık Türkiye’de çok geri bir yaklaşımla yönetilmektedir. Her dört yılda bir Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı altında yer alan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü - BSGM tarafından Amatör Su Ürünleri Avcılığı kurallarını içeren bir tebliğ hazırlanmaktadır.
    Sözkonusu tebliğin hazırlanma aşamasında merkezi yönetim taşra teşkilatından bölgeleri ile ilgili önerilerini/yorumlarını alır ve genellikle merkez teşkilat taşra teşkilatının istek ve değerlendirmeleri neticesindeki yasak akarsu ve göl önerilerini hiç bir bilimsel çalışmaya dayandırmadan tebliğe dahil eder veya çıkarır.
    Sizlere durumu daha net bir şekilde göstermek için bir rakam verecek olursak, şu andaki yasaklı içsu sayısı 380 adettir ve bu sayıya yasaklı olan akarsuların kolları dahil edilmemiştir. Ve hatta içinde kurbağa dışında bir canlı barındırmayan dereler ile içerisinde su bulunmayanlar bile yasak kapsamına alınabilmektedirler.

    • Bilindiği üzere ülkemizde koruma ve kontrol yetkisi emniyet, jandarma, sahil güvenlik, gümrük ve orman muhafaza teşkilatları mensupları, belediye zabıtası amir ve mensupları, kamu tüzel kişilerine bağlı muhafız, bekçi ve korucular ile emniyet ve jandarma teşkilatının bulunmadığı yerlerde köy muhtar ve ihtiyar heyeti üyelerinindir.
    Ancak sözkonusu yetkili birimler ve kişiler çoğunlukla bağlayıcı balıkçılık kanun ve kuralları hakkında bile bilgi sahibi olmamakta ve hatta Anayasaya aykırı bir şekilde kimi yerel teşkilatlar kendi inisiyatiflerinde yasak uygulamaya kalkışabilmektedirler. Ve mevcut tebliğde uygun olduğu görülen bir avlağa kilometrelerce yol katederek ulaşan bir balıkçı için böylesi bir yerel yasakla karşılaşınca ciddi problemler yaşanmaktadır.
    Böylesi durumlarda görevlilere tebliğ kurallarını anlatmak ve ikna etmeye çalışmak yoluyla uzlaşmaya çalışırız. İkna edemediğimiz durumlarda ise balık avımızı bırakıp bir üst yetkili ile görüşmek üzere yakınlardaki ilçe teşkilatına yönlenmekteyiz.
    Bu durumda kilometrelerce yol alıp ulaştığınız avlağı bırakıp yetkililere mevcut kuralları ve yasakları izah etmeye çalışıp, kanunlara uygun hareket etmelerini sağlamanın ne kadar rahatsız edici bir durum olduğunu tahmin ediyorsunuzdur.


    Yapısal Öneriler:
    • İç suların yönetimi saha çalışmaları ve akarsuların balık faunasını inceleyen bilimsel çalışmalar, balıkçılık baskısı, balıkçılarla, balıkçılık dernek ve kulüp üyelerine düzenlenen anketler ve bölgedeki üniversiteler, araştırma teşkilatları aracılığıyla eşgüdümlü çalışmalar ile ölçülerek yapılmalıdır.

    • Doğal Alabalık avcılığı yetkisi düzenleyici otorite tarafından düzenlenecek bir eğitim ve takiben bir sınavla verilmelidir. Sınavı başarı ile geçenler amatör balıkçılık yapabilmelidir. Kuralların çiğnenmesi halinde kişinin ehliyeti alınmalıdır ve kaçak avcılığın cezası caydırıcı olmalıdır.

    • Koruma Kontrolle yetkili kamu görevlileri mevcut kanunlarla ilgili bir bilgilendirme ve eğitimden geçirilmelidirler.

    • Orman içi ve dışı sularda avcılık kuralları değişkenlik göstermekte olduğu için orman içi ve dışı sayılan sular yeni tebliğ de netleştirilmeli ve açıkca belirtilmelidir.

    • Özel avlak hakkı kanunen netleşmeli ve aynı zamanda yatırımda bulunan özel/tüzel yapı için de bu arazinin korunması hakkı kanunen tanımlanmalıdır. Böylesi sportif balıkçılığa yönelik yatırımlar yerel ekonomilere de olası katkısı gözetilmek yoluyla vergi muafiyeti ve kredi imkanları gibi yollarla teşvik edilmelidir.

    • Burada bahsedilecek bir diğer önemli husus ise doğal alabalık barındıran akarsular üzerinde mevcut balık çiftliklerinin durumudur. Çok net bir biçimde Su Ürünleri Yönetmeliğinde yer almasına rağmen Türkiye’de pek çok alabalık çiftliği doğal alabalık varlığını ve su kalitesini olumsuz etkileyecek derecede faaliyetler gerçekleştirmektedir.

    Akarsularımızı kontrolsüz ve filtresiz deşarj/atık boşalımı diğer bir husustur. Kültür balıkçılığı Türkiye’de muazzam bir hızda gelişmiş ve yayılmıştır. Tabii ki bu durumun ülke ekonomisine çok fazla getirisi mevcuttur. Ama sportif balık avcılığı da muazzam bir ekonomik potansiyel barındırmaktadır ve uygun bir işletim yaklaşımıyla her ikisinden de bu ülke faydalanabilecektir.

    Pratik Öneriler:
    Sportif balıkçılık turizmi için bir pilot bölge seçilmelidir. Biz RASTGELE-DER olarak Akdeniz bölgesini, özellikle de Antalya’yı çevreleyen akarsuları önermekteyiz.

    Gerekçelerimiz şöyledir ;
    • Akarsuların sakin akması ve uzun mesafeli alabalık alanı ihtiva etmeleri bakımından topografik özellikleri sinek balıkçılığına çok uygundur.

    • Bölge ulaşım ve konaklama avantajı taşımaktadır.

    • Fly balıkçılığı yakala bırak felsefesi ile tüm yıl yapılabilen bir aktivitedir. Böylesi bir turizmin bölgede yapılması ile ölü sezonlarda da turizm aktivitesini arttıracaktır. Tek olumsuzluk kış aylarında derelerin bulanmasıdır, ancak söz konusu dönemler kısa sürmektedir.

    • Yukarıda doğal alabalık alanındaki sportif balıkçılık turizminin ekonomik etkilerini özetledik. Böylesi bir ekonomik potansiyel ile sadece şehirler değil, taşra bölgeleri de ekonomik getiriden nemalanabilecektir.

    • Bölgenin sosyo ekonomik seviyesinin yüksek olması böylesi bir yaklaşımı yerleştirmeyi kolaylaştırıcı bir unsur teşkil etmektedir. Aslında bölge insanları turistik aktivitilere fazlaca aşina olduklarından bu da büyük bir avantaj teşkil etmektedir.

    • Ayrıca bölge ve ülkenin doğal alabalıklarda barındırdığı fiziki karakteristik çeşitlilik dünyadaki tüm sportif alabalık avcılarını fazlaca cezbeden bir unsur teşkil etmektedir.

    Türkiye’nin alabalıkları bu coğrafyaya özeldir. Ancak her geçen gün bu hazinemizi dramatik bir biçimde kaybetmekteyiz.
    Çok yakın bir süre önceye kadar doğal alabalık barındıran pek çok yüksek alabalık suları artık boş ve cansız akmaktadır.

    3 farklı iklimsel alan ve 4 farklı havzaya akan böylesi bir coğrafyada doğal alabalıklarımız maalesef hoyratça tükettiğimiz bir varlığımız, hazinemizdir.

    Sürdürülebilirlik çevremize karşı takınacağımız en doğru küresel yaklaşımdır ve bu yaklaşımın ülkemizde acilen özümsenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde sahip olduğumuz alabalık varlığımızın ve genetik çeşitliliğimizin pek çoğunu çok kısa bir zaman dilimi içinde kaybedeceğiz.


    NOT:
    Selim bey, açtığınız konuyu bu vesile ile çok farklı bir mecraya taşıyanlardan biri olarak tekrar özür diliyorum.
     
  8. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Pilot bir bölgede yakala&bırak yapılmasına hiçbir itirazım yok. Hatta pilot bölge olması da şart değil müsait olan her merada yapılabilir bu aktivite. Ancak bu olay sezonunda yapılsın, balıkların yumurtalı olduğu dönemde yapılmasın tek söylediğim şey budur. Bildirideki en canalıcı nokta da budur ve maalesef sezon gözetilmeksizin yılın 12 ayında da yakala&bırak öneriliyor tarafınızdan. Bu cımbızladığım konu işin özü/esasıdır. Diğer hususlar teferruattır, ama öyle olur, ama böyle olur sorun değil. Yönteme, amaca da hiçbir itirazım yok, yeter ki sezon açık olsun. Yani bunu daha başka nasıl ifade edeyim bilmiyorum?


    Aslında bu vesileyle zat-ı alinizden şöyle bir şey denmesini beklerdim: ”Evet, o madde maksadı aşan bir ifadeye sahipmiş, tüm yıl ifadesinin sezonunda şeklinde düzeltilmesi gerekir.”

    Ne zor bir işmiş bu, teşekkür de beklemedik hani? Olay bu kadar basittir ve arada hiçbir sıkıntı kalmaz. Ancak hala önerilenin doğruluğunda ısrar ediliyorsa buna facia demeyip de ne diyeyim?idk
     
  9. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Değerli fikirleriniz için çok teşekkür ederim muhterem ağabeyim. Kırmak bir yana fikirleriniz her zaman ufuk açıcı olmuştur benim için. İfadeleriniz öyle ki, bilgi hazineme değer katan niteliğiyle kendi adıma büyük kazanç sayıyorum. Ayrıca sözleriniz sevindirmiştir bu kardeşinizi, eksik olmayınız.;)

    Tek derdim: "Balıkçı Turizmi" yapılacaksa sezonunda yapılsın, hepsi bu.
     
  10. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))

    :)

    :D

    Hatta

    :laughing:

    Madem derdin bu, sportif balıkçılığı KARIN AĞRISI olarak niteleyen kişi olan sana TEŞEKKÜRLER EDİYORUM BALLI NURİ KARDEŞİM. idk
    Ama bu başlık altında kaleme aldığın, eleştiri anlamında kaale alabileceğim tek örnek olan bu mesajın için teşekkür ediyorum.
    Yanlış anlamayasın.
    Beklentilerimizi eleştiren bir beklenti içeren bu mesajına tabii ki saygı ile yaklaşırım.

    Ama rica edeyim, ne olur oku ve saygını muhafaza et.
    BİLDİKLERİNE KATKI SAĞLAMAK İÇİN OKU.

    Kal sağlıcakla.

    NOT:
    "Son cümleni yok saydım bilesin."
    :D
     
  11. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Balli, (aynen yazıldığı gibi) canım anamın bana hitap şeklinden mülhem kullandığım rumuz. (nick) Orijinali bu şekildedir ve yazıldığı gibi de söylenir.

    Balli; şanslı, talihi açık, kısmeti bol anlamlarından ziyade, tatlı ve/veya sevimli demektir. Anam da bu şekilde kullanır.:)
     
  12. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))


    En başta müsaadesi olur ise muhterem validenin ellerinden öperim.
    Rumuzunu yanlış kullandığım için kusuruma bakmayasın.
    Ben aynen açıkladığın gibi şansı, kısmeti bol anlamı taşıdığını sanmaktaydım.
    Öğrendim ve yanlış yapmam artık. :thumb:

    RASTGELSİN kardeş.
     
  13. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Valla canım anacığım bayramlarda bile elini öptürmez bana. Elini öpmek için yönelirim ancak O buna fırsat vermeden hemen yüzümü öper, boynuma sarılır. Ha, babam, otomatikman elini uzatır öpmem için, o ayrı.:p

    Ahh, sayın abim sonki bayramda bırak elini öpmeyi yüzünü de göremedim. Hala Balıkesir'de kendisi. Biraderim Murat'ın yanında (stres_yapma) hasret gideriyor.;)

    Her neyse,

    yanlış bir şey yoktu, kusurlukta. Nedense biran için içimden geldi ve ballı kelimesini anlattım. Bu biraz da aramızda zaman zaman vuku bulan o "tatlı" çekişmelerin bir yansımasıydı galiba. Bu çağrışımın arkaplanında şöyle bir durum da var. "Huyunun güzelliğinden olsa gerek tependeki saçların timtikine durir" diyen anacığımın huysuzluğuma yaptığı göndermeyi de hatırladım. O'nun gözünde balli yim ama "huysuz balli" yim. Aynı tavrın eserlerini itiraf edeyim şahsınızda da görüyorum zaman zaman. Senin de saçların timtikine biraz. Bana karşı yakınlığını hissetsem de iğnelemeden, arada laf çakmadan da duramıyorsun. (bkz. ilk mesajıma ilk cevaplarının ilk cümleleri, ve sonrasındaki gelişmeler)

    Birbirimizi yeterince tanımaya yeterli zamanı yaşadığımız vaki olsa da her nedense bir geri duruş, bir çekince veya "öteki" sayma gibi bir hissiyatla iletişim içerisinde olageldik hep. Oysa yüreğimizi, fikrimizi birbirimize dolaysız açmaya engel olacak bir sebep yok diye düşünüyorum. Hemen pirelenmesen mesela, sözlerimde ille de bir çapanoğlu aramasan, yanlış/eksik ifade etmiş olsam bile bir büyüğüm olarak daha bir tolare edici olsan, iyiniyetinle değerlendirsen "takıntılarımı" bir kaybın olmaz, aksine sevgiye yol açmış olursun, kısır çekişmelerin insana faydası yerine onun enerjisini toprağa veren döngüsünden de azade olursun. Ben de rahatlarım, sen de, bu kötü birşey mi sayın abim?

    Der;

    saygıdeğer anne ve babanızın ellerinden öperim. Hayatta olmayan cümle aile afradınıza da rahmetler dilerim.;)

    ======-o======-o======

    Sevgili Selim abim, bu tür "karın ağrılarım" dolayısıyla konuyu ayrı bir menzile sürüklediğimden özür diler, hoşgörünüze sığınırım güzel abim.:) ;)
     
  14. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Sorun yok Tarık bey...

    Sorun yok Nuri kardeş...
     
  15. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))


    Sevgili BALLİ Nuri kardeşim, :)

    Düşününce benim de aklımda seninle aramızda var olagelen, bir iki tatlı kelam olsa da hep sebebini bulamadığım karşılıklı diklenmeler kalmış. idk

    Ancak bilirim ki, o kırmızı benekli sevdanın peşinde olup, onu koruyalım, yok olmasın diyebilen hiç bir kişiden ne doğaya, ne de insana zarar gelmez. Ama yine bilirim ki, bu gibi insanlar azıcık huysuzdur, terstir ve hatta aykırıdır.

    Sen içini açtın ya bak ben de açayım sana da oku hele.

    Bırak başkalarının beni anlatmasını, ben kendimi tanımlarken son diyeceği lafı başta ediveren bir kişi olduğumu söylerim. Babandan miras der tanıyan, bilenler. :)
    Tesadüf bu ya, validen gibi ben de bu güne kadar, iki kızım dahil kimseye el öptürmedim. Bundan sonra da öptürmem.
    Ne yazık ki benim anam ve babam/ustam Allah rahmet eylesin, toprak oldular. O şansı yitirdim.

    Önerdiklerinin hiç biri kötü şeyler değil kardeş.
    Söz öyle olması için elimden geleni yapacağım.
    Hatırlarsan daha önce de yazmış, teklif etmiştim. Tarafından reddedildim di diye hatırlıyorum. :rolleyes:
    Bu vesile ile bir daha diyeyim.
    İlk Erzurum'a gelişimde (muhtemelen 2015 Nisan ya da Mayısı) seni arayıp, bulacağım.
    Kucaklaşacağımıza da, rahatlayacağımıza da eminim. ;)

    Saygı ve sevgi ile RASTGELSİN kardeş.