Aklı başında bir hareket... çıtlatma hatta hiddet ile yüksek sesle anlat..belki daha fazla ilgilenirler..(hiç sanmam) galata köprüsü tarihi itibari ile balıkçılara mekan olmuştur.. bu yazdıklarınız ve düşünceler boşuna .. balıkçılar yıllar boyu oranın sembolu olmuş..ordan evine geçim saglıyan müdavimler var.. her ne kadar her telden insan varsada orası temizzlendimi kurunun yanında yaş ta yanar hesabı..bir çok kalp kırılır..bu olay farklı bir olay kimisine göre sorun tabii..orada yem satan malzeme satan bir tezgahın mahalle arasındaki tezgahtan hiç farkı yoktur..her ikiside ekmek derdindedir..bence oradaki olayın paraya dönüşmesinin ana sebebini halletmek gerekir.. o neden ler ortadan kalkarsa orada ne otçu olur ne şarapçı nede balık satan insan.. ayrıca arkadaşın verdiği örnek yazıdan çok var alemde çok okuduk bunları ama ülkeden ülkeye fark eder önce dış görüntü sonra iç görüntü ve sorunlar.. her sorunun çözümü farklı olabilir..şu anda galatadaki kraçaya sahip çıkmakla aç adamın karnı doymaz..unutmayalaım..sadece kendimizi tatmin ederiz...
Toplumsal sorunlar ülkeden ülkeye durumları farklı kılmaz. Orada tezgahçı dediğiniz ne vergi veriyor ne de bu ülkeye bir katkı sağlıyor. Alın teri denilen şey eve ekmek götürmek için başkalarının haklarını gasp etmekse şayet o para hem helal değildir hem de kul hakkıdır ödenemez...
son yazılanada katılıyorum diğerlerinede öyle ya oranın zaman içersinde oluşan ,oturan eksik yahut fazla ,iyi yada ,kötü bir doğası tabiatı var e hadi sıfırladık sildik kaldıkdık sonra emin olun belediye öyle bir iş yaparki farzı misal nasılsa yer boş manzara açık ozaman geçişler manzara izlemek paralı olsunmu olsun vatana millete hayırlı olsun durumu falan
Emre kardeşime ve yazdıklarına tamamen katılıyorum, Muvaffak beye ise kesinlikle katılmıyorum.. Ne yani sembolü balıkçılar olmuş diye (ki bunu da çıkartan kimdir, nedir hiç anlamam) İstanbul'un en önemli simgelerinden olan Galata Köprüsünün pislik içinde, her zaman bir tartışma çıkmaya müsait ayyaş yuvası bir halde kalmasına izin mi verilecek? Kalpler kırılırmasın, kurunun yanında yaş da yanmasın ve insanların ekmek parasıyla oynanmasın diye bu rezalete seyirci kalmanın son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki Galata köprüsü bir ticarethane midir ki ekmek parası edebiyatı yapılıyor? Benim kızdığım şey küçük balığın yakalanması, limitler umursanmadan avcılık yapılması falan değil aslında. Benim derdim aslında görsel olarak gayet güzel bir yerken bir kısım işsiz güçsüz takımının mekan tuttuğu ve bu kişilerin kullanım tarzları yüzünden adeta bir mezbele durumuna gelmiş ve pislik yuvası olmuş bir yerin yeniden İstanbul'a kazandırılmasıdır. Yoksa oradan yakalanan balıkla balık neslinin bitirildiği savı benim için gerçekçi bir sav değildir. Av yasağı konusundaki gibi bir dilekçe hazırlanırsa en büyük destekçilerinden biri olacağımı ve seve seve ilgili yerlere göndereceğimi belirtmek isterim.