Bu aralar fırtına ve yağmurlardan dolayı deniz çok bulandı ve balığa gitmek zorluyor zaten gidince de pek bir şey çıkmıyor bir süre evde takılacağız durum onu gösteriyor....
Evet Antalya'dan pek kıyı raporu çıkmıyor çünkü İzmir'de balık çok, balıkçı yok; Antalya'da balık yok, balıkçı çok...Öyle ki her adımda birileri oluyor, kıyının suyla buluştuğu her yerde ve öylesine pervasızca balık yakalanıyor ki 50 gramlık daha lidaki olmamış zavallı çipura yavrularını yakalayıp da salmayıp bunlardan 20 tane yakalasam karnım doyar diyen mi ararsın, kıyıdan sadece 5 metre ileriye ağ atıp küçük-büyük demeden yakaladığı(!) balıkları alan kendini bilmez mi ararsın ya da ne balık olursa olsun 5 cm olsa da eve götürürüm hamsi sanki çok mu büyük diyen zihniyet mi ararsın... İşte bunlar yetmiyormuş gibi adım adım her yerin otel, bar, eğlence yeri, etrafı çevrilerek yüzme alanına ayrılması ve tesislerin çokluğu nedeniyle balığın kıyıya yanaşamamasını da eklersek Antalya'dan av raporlarının neden az geldiğini daha iyi anlarız... Balık avını çok seven bütün herkesin bilinçlenmesi gerekiyor,, amatör ruhu canlı tutmalıyız, her balığa en az bir kere üreme şansı tanımalıyız... Yani ''EĞİTİM ŞART!''
Cüneyt bey inşallah bu gibi sitelerin ve sizler gibi bilinçli balıkçıların sayesinde birşeyler olacaktır. Buraları takip eden bizler bilgilendiğimiz gibi bilinçleniyoruz da. Bizler de etrafımızdakilere ulaşabildiğimiz kadarıyla birşeyler öğretebilirsek herhalde üzerimize düşen görevi biraz olsun yapmış oluruz.
Evet, Dünya bize büyüklerimizden değil çocuklarımızdan miras, onların emaneti, temiz ve dikkatli kullanmalıyız... Evet, balık yakalayacağız ama sınırlar içinde doğru ve vicdanımız ölçüsünde ve herşeyden önemlisi yasalara ve kriterlere uygun...
Öyle dalgalar vardı ki bırak balık tutmayı denizin kıyısına yaklaşmak bile çok zordu, denemedim değil ama çok dayanamadım balık da çıkmayınca geri döndüm....
Arkadaşlar, geçen gece 23.00 gibi kundu oteller bölgesine balığa gittim, eşek mırmırı çıkıyor demişlerdi, yem olarak tuzlanmış tavuk göğüsü, sülünez, boru kurdu ve yanıç (teke) alarak oltalar elimizde gittik balığa ve attık oltalarımızı denize, başladık beklemeye... Takımlarımız klasik üç iğneli dip takımı ve tek iğneli gezer kurşunlu dip takımı. Çok güçlü vuruşlar almamıza rağmen sabah 07.00 sıralarına kadar balık yakalayamadık ama o saate kadar çok ciddi vuruşlar vardı ama sorun neydi de biz yakalayamadık anlamadım. İğneleri değiştirdim, takımları değiştirdim ama nafile balık güçlü bir şekilde tek vuruş yapıp yemi alıp gidiyordu ve biz yakalayamıyorduk, delirmemek mümkün değildi, ne yaptıysak başarılı olamadık, saat 07.00 gibi ilk balıkları almaya başladık ama bunlar akşam vuran o büyük balıklar değildi, yine mırmırlar geliyordu ama vuruşlar akşama nazaran daha cılızdı yakalamaya başlamıştık ama beklediklerimiz bunlar değildi daha büyüklerini niye yakalayamadık ben bulamadım halbuki ne kadar da güçlü vuruyorlardı. Bu konuda fikri olan var mı? Sizce nerde hata yapmış olabilirim, yakında bir daha gideceğim ama bu sefer büyük olduklarını tahmin ettiğim o güçlü vuruşların sahibi balıkları yakalamak istiyorum, tahminim büyük mırmırlardı..
iğne olarak japon iğne tavsiye ederim..ve balık vurduğunda kamışı elinize alıp vaktinde tasma atmanızı öneririm.. böyle iğneler tercih etmelisiniz.. http://www.avmarketi.com/asp/product/1822/50001-OWNER-IGNE http://www.anadoluavmarketi.com/u-f913_sasame_black_chrome_Igne_oygui-5509.html http://www.anadoluavmarketi.com/u-f749_sasame_yamame_Igne-5513.html
İlginize teşekkür ederim ancak linlkerini vermiş olduğunuz iğnelerin 1 ve 8 noları arasında her boyu mevcut olmakla birlikte sasame, vmc, owner, mustad, gamakatsu, lineaeffe, trabucco ve yurt dışından gelen bir çok markaya ait çeşitli büyüklüklerde her balık için farklı modellerde onlarca çeşit iğnem mevcut ancak o akşam farklı ve benim anlamadığım bir sorun vardı ama ben ne olduğunu bulamadım...
muhtemelen gece vuran balıklar eşek mirmırı değil ve sadece gece avlanmaya gelen küçük ama güçlü balıklardi ve sabah olunca bölgeyi terk ederek gittiler. Sabah olunca tutmuş olduğunuz mırmırların daha büyükleri vuruyor olsaydı onları da tutardınız. Bu vuranların o bölgede bulunan ve yöresel olarak fare balığı olarak adlandırdığımız kızıldeniz kökenli , çok küçük fakat çok de güçlü bir çenesi olan balık olabileceğini düşünüyorum.
Evet sonradan benim de aklıma aynı şey geldi mırmır olsaydı zaten iğneyle beraber yutarlardı hele bir de eşek mırımırı olacak ki... Muhtemelen iğnenin büyük geldiği ama vuruşları güçlü olan yurdumun bütün balıkları o gece benim oltamla baya bir beslendiler ve karınlarını doyurdular ve sabah olunca da bırakıp gittiler...
Geçen akşam havayı iyi görünce şansımı denemek istedim sülünezleri alıp balığa gittim ve 4 güzel mırmırla döndüm eve ve balıkta geçen zaman 4 saatti hemen önümde 2-2.5 kiloluk levrek atladı, at-çek de yaptım ama nafile maalesef yakalayamadım. Saat 19.00' da başlayan avı 23.00 sıralarında sonlandırıp evin yolunu tuttum...
Arkadaşlar, avlak yerleri vermeden yakaladıklarınız, nasıl yakaladığınız, kullandığınız misinalar, iğneler, takım, gece gündüz vs. tarzı bilgilerle takip eden arkadaşların okuduklarında faydalanabileceği bilgiler içeren yazılarınızla katkıda bulunursanız yeni arkadaşlarımızın forumda arayıp da bulamadıkları ya da denk gelemedikleri bilgilere buradan ulaşıp bilgilenip bilinçlenmelerine katkıda bulunmuş da oluruz...