Gökçeada' da amatör balıkçılık

Gokceada limaninda mendirekden aciga baktinizda sol tarfinizda kalan kisim acik, denize sag tarafiniza kalan kisimsa limanin korfezine bakar. Verecegim bilgiler ne yazik ki en son 20 sene once tazelenmis bilgilerdir.Soltarafinizda mendiregin insan dokmesi yigma kayaliklarinin cevresi kefal, karagoz, kikla,migri gibi Egenin envai casit baligiyla doludur. Buranin biraz aciginda dalarsaniz onlarca sinaritin size guvenli bir mesafe vererek, cakarak, yuzunu gosterip kacarak desturlu bir merhaba deyisine sahit olabilirsiniz... Mevsimine gore surulerle cinekopun ve luferin buraya ve hatta sagdaki korfezin icersine girdigi vakidir. Zarganalar gizli gizli kracaya gumuse cirit atar . Sarpalar her mevsim okul gezisine cikmis cocuk surusu gibi bir asagi bir yukari kosturur saklambac,ebecilik, elim sende oynar, batik kayalarin etrafinda. Levrekler utanmaz kabadayilardir. "Var mi lan bana yan bakan " dercesine orda burda ileryalara , haylaz kefallere kok sokturur. Tekneyle aciklara cikarda soyle akintiyi bordadan kucaklar, kircilli capariyle su katmanlarinda gezinirseniz cavalye cavalye uskumru, kolyos , mevsimine gore palamut, kaba istavritler tutarsiniz. Limanda teknesini temizleyen, agirca, yasini basini almis, bu denizi bildigine emin oldugunuz, Temel Reis sakalli, yalnizligi yuzundeki gunes bozugu cillere sinmis, bir ihtiyar deniz kurduna, soyle biraz kesenin agzini acip ,sarapli ,domates ve hiyar soguslu, Gokceadanin kekik kokulu koyunlarinin sisine istah uzatir ve bu mutluluga istinaden , tatli saygili bir muhabbet acarsaniz, kimbilir belkide sana bana gun yuzu gostermeyip, sirrini vermeyen kerterizlere ertesi gun icin en ucuz bileti kapar, iskatarlarla,kupeslerle, mercanin turlu turlu akrabasiyla el sikisma bahtiyarligina erise bilirsiniz.Ve biraz sabreder gun batimina dogru soyle bol yem zulada, 40-50 kulac assagiya olta salip ignelere kopsun diye inceden ilistirmis oldugunuz ezilmis kolyoslari ve istavritleri mozmoza silkelerseniz, ufukta gunesin son savki cizgi olup, geride biraktiginiz tepenin doruguna, kizil kusak atarken kimbilir belki fangri ve adabeyi hazretleri tesrif edebilirler, icli muhabbetlere.Bu keyfin uzerine yorgun-argin ve bir o kadar mutlu dondugun limanda, bir yorgunluk cayi pisirirken, "utanmazliktir bu' demeyip, bir daha sikistirip, birazda ha usteleyip , bu muhterem deniz bilgesine, donunce Istanbul'dan ecnebi hatunlarin kirli ,munzur resimleriyle dolu dergileri, romanlari gondereceginize yemin ederseniz, akyalarin gizli hazinesinin saklandigi yere "acil susam acil "diye fisildar, dahasi kapiyi menteselerinden bayagi bir zorlarsiniz. Kim bilir tam acmasa da kuyrugundan koklatir belki. Orfozlarin hepsine benden selam soyleyin. Bunlar efsunlu orfozlardir. Canini almaya gelenin soyuna musallat olur.Uzak durun onlardan.Tirnagina zaval vermeyin.Maazallah.Kalekoyun kalesini asip, inersen assagi, kucuk korfezlerin uclarinda, bulabilirsen canli teke veya ileryayla ve soyle guzel bir kamisla yat levrege. Kalekoyun kayik limanindan sag tarafta denizin icine uzun uzun akmis eski lavlarin kuytularinda, gece eskina gezer. O zaman ilaclarini ben bulamamistim, belki sana kismettir. Geceleyin taslik plajlarin yosunlu molazlarin arasinda bir fenerle dolasirsan, ertesi aksamin ahtopot salatasina bir iki aday gozune carpa bilir.Carpmazsa da canin sag olsun iyotlu, yosun kokulu bir meltem alir, gelirsin ardina. Hava bozarda ' sana bu tatili zehir etmeye ant ictim bree , denizin asktan gozu donmus tatli serserisi' derse aldirma ,kiskanir sultanini ,belki sen daha cok seversin diye kapris yapar sana. Sabirla otur oturdugun yerde. Goz gezdir, manali, ic gicik, davetkar ve curetkar sakalar sac, sacina boya , gozlerinin altina tecrube dusmus gizli asiftelere, kart or#$%pulara ,soyle saclarini savurup cilveli bir boyun kirarak, sana "kucuk yasta almis sazi eline" turkusunu soyleyecek, hava da "ha bu serserinin derdi" benim sevgilimle ilgili deyilmis" zokasini yutacak, sana temiz isikli, saf mutlu, soz vermis bir safak bagislayacaktir.
Ama gene de, gene de bu soylediklerimin hic birini ama hic birini orda bulamazsan, Kafalos burnuna git, orda lokmanin recetesinde yazan butun dertlere deva , aklin duvelin yarattigini birak , kubbeyi arz'a ne bahsedilmisse
gozu surmeli ,yakasi bereli , Erol Tas gibi kovugundan siritan Muren Babanin agzinda...Istedigin her sey bir bucuk kulacin altinda...
Sevgi ve saygiyla...Hayirli tatillerde,rastgele dostum...

Not:Ha unutmadan bir de bir dilegim var. Bu kadar tiyoya karsilik, artik soylemekten, rica etmekten utanmiyorum.Yuzlerce sene Gokceadanin yerli ahalisi, baliga cikmadan HZ Meryeme, o gunku bereket ve siginma dualarini diz cokup eder bundan sonra baliga gonul rahatligiyla cikarmislar.Bu yuzden her korfezin icinde tek goz ,uc mihrap kilise yikintisi gorursen sasirma. Meydanda ki kilisenin de onune kim nezaman kilit vurdu, kapatti diye sakin sorma. Adanin
bir zamanlar gogu orten dev agaclarinin, bir metre eninde kok tomruklarini gorursen 'hangi akli evvel bunlara kiydi" deme. Bir zamanlar Ege'nin ortasinda zumrut agaclari ve turlu nebetati yesile calan caylari, dereleri de bosuna arama.
Uzum bahcelerini, erikleri, armutlari, narlarida sorma. Sorma cunku cevap alamiyacaksin. Yasi 80'i asmis kara ortulerle bastan asagi kapanmis, bir zamanlar butun Gokceadayi dolgun kalcalari ve ahu bakislariyla hizaya getiren, simdi yuzunde sakallari agirmis, kirisiklarina 'kader' yazilmis ahalinin nineleri,
ufka gizledikleri anilarindan yuz cevirmeyip, sana bos gozlerle bon bon bakacaklardir. Simdi coktan deniz olmus, o gaipten kerteriz bulan hinzir Selahattin reisin , birde bu ninelerin canli cesetlerinin kulagina egilin , sahsinizda sahsimdan "Cok ozur dileyin.Cok ozur dileyin." Hic olmazsa bir vicdan-i ademden de olsa duyacaklari boyle bir anlayisi ve af dileyisi onlara lutfen cok gormeyin.

 

KEFELOS BALIKÇISI Hüseyin abi

Gökçeada ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi hüseyin abi. inan ki çocukluğumda ki anıları birebir tekrardan yaşadım. kekik kokan koyunlarını, fırtınalı geceleri, kara çamurları, madan da içilen kahveleri kefelos koyunu....


KEFELOS BALIKÇISI Hüseyin abi