Ören Belediye Başkanı, felaketten Kemerköy Termik Santralı´nı sorumlu tuttu. Muğla Milas´a bağlı Ören beldesi sahilinde çok sayıda ölü balık su yüzüne vurdu. Denizde ve sahile yakın balık çiftliğinde binlerce balık telef olurken, katliamın termik santralın denize bıraktığı klorlu sudan kaynaklandığı iddia edildi. Çiftlikte üç günde 700 bin çipura, kefal ve levreğin öldüğünü, denizde de balık ölümlerinin devam ettiğini söyleyen Ören Belediye Başkanı Kazım Turan, "Bu kez katliama dönüştü. Santral yöneticileri hakkında dava açacağım" dedi. Ören Belediyesi´nin yan kuruluşu olan Ören Turizm Tanıtma Eğitim ve Sağlık Vakfı (ÖRVAK) tarafından 9 yıl önce Ören sahilinde kurulan balık çiftliğinde bulunan 800 bin balığın çoğu üç günde telef oldu. Kemerköy Termik Santralı´na 500 metre mesafedeki balık çiftliğinde bulunan balıkların yanı sıra, santralla Ören Limanı arasındaki 5 kilometrelik sahil şeridinde de binlerce ölü balık su yüzüne çıktı. Aynı zamanda ÖRVAK Başkanı olan CHP´li Belediye Başkanı Turan, daha önce de balık ölümleri yaşandığını, ancak bunun nedenini tam olarak tespit edemediklerini belirtti. Aşırı klorlu su Bu kez Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi´ne balık ve su numuneleri gönderdiklerini kaydeden Turan, balıkların aşırı klorlu deniz suyundan öldüğünün saptandığını söyledi. Turan şöyle konuştu: "Balık çiftliğindeki üretimi denizden su alarak sürdürüyoruz. Santralda denizden alınan su, soğutma suyu olarak kullanılıyor. Makinelerin yosun yapmaması için suya aşırı klor ekleniyor. Klorlu deniz suyu tekrar denize bırakılıyor. Çok klorlu deniz suyu, denizdeki birçok balığın da ölümüne neden oldu. Sahilde canlı balık kalmadı. Daha önce santralı uyardık, ama dinlemediler. Zararımız iki milyon YTL." Bize öyle bir bilgi gelmedi Santralın Üretim Müdürü Osman Ferah Altunay ise kendilerine balık ölümleriyle ilgili bir bilgi gelmediğini savundu. Altunay şunları söyledi: "Bize konuyla ilgili bir şey intikal etmedi. Belediye yetkilileri bilgi vermedi. Ancak 13 yıldır faaliyetini aralıksız sürdüren termik santralın aşırı klor kullanması nedeniyle balıkların öldüğünü sanmıyorum. Denizden aldığımız suyu kullandıktan sonra aynı şekilde geri veriyoruz. Kullanılan klor oranı deniz suyundaki klor oranını geçmez. Ayrıca devlet kurumlarının yapacağı inceleme ve bilimsel raporlar doğrultusunda konuşmak daha doğru olur." Oksijensizlik öldürüyor Ankara´nın Gölbaşı ilçesinde de su girdisi olmayan Mogan Gölü´nde toplu balık ölümleri meydana geldi. Gölün kıyılarına binlerce balıkla kurbağa yavrusu vurdu. Balıkçılar, Mogan Gölü´nün iki yakasında meydana gelen balık ölümlerinin, sudaki oksijen miktarının azlığından meydana geldiğini öne sürdü. Güncel Haber-Alıntı (aa)
Gökova Körfezi'nde binlerce balık telef oldu Gökova Körfezi'nde binlerce balık telef oldu. Ören Belediye Başkanı, felaketten Kemerköy Termik Santralı'nı sorumlu tuttu Muğla Milas'a bağlı Ören beldesi sahilinde çok sayıda ölü balık su yüzüne vurdu. Denizde ve sahile yakın balık çiftliğinde binlerce balık telef olurken, katliamın termik santralın denize bıraktığı klorlu sudan kaynaklandığı iddia edildi. Çiftlikte üç günde 700 bin çipura, kefal ve levreğin öldüğünü, denizde de balık ölümlerinin devam ettiğini söyleyen Ören Belediye Başkanı Kazım Turan, "Bu kez katliama dönüştü. Santral yöneticileri hakkında dava açacağım" dedi. Ören Belediyesi'nin yan kuruluşu olan Ören Turizm Tanıtma Eğitim ve Sağlık Vakfı (ÖRVAK) tarafından 9 yıl önce Ören sahilinde kurulan balık çiftliğinde bulunan 800 bin balığın çoğu üç günde telef oldu. Kemerköy Termik Santralı'na 500 metre mesafedeki balık çiftliğinde bulunan balıkların yanı sıra, santralla Ören Limanı arasındaki 5 kilometrelik sahil şeridinde de binlerce ölü balık su yüzüne çıktı. Aynı zamanda ÖRVAK Başkanı olan CHP'li Belediye Başkanı Turan, daha önce de balık ölümleri yaşandığını, ancak bunun nedenini tam olarak tespit edemediklerini belirtti. Aşırı klorlu su Bu kez Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'ne balık ve su numuneleri gönderdiklerini kaydeden Turan, balıkların aşırı klorlu deniz suyundan öldüğünün saptandığını söyledi. Turan şöyle konuştu: "Balık çiftliğindeki üretimi denizden su alarak sürdürüyoruz. Santralda denizden alınan su, soğutma suyu olarak kullanılıyor. Makinelerin yosun yapmaması için suya aşırı klor ekleniyor. Klorlu deniz suyu tekrar denize bırakılıyor. Çok klorlu deniz suyu, denizdeki birçok balığın da ölümüne neden oldu. Sahilde canlı balık kalmadı. Daha önce santralı uyardık, ama dinlemediler. Zararımız iki milyon YTL." Bize öyle bir bilgi gelmedi Santralın Üretim Müdürü Osman Ferah Altunay ise kendilerine balık ölümleriyle ilgili bir bilgi gelmediğini savundu. Altunay şunları söyledi: "Bize konuyla ilgili bir şey intikal etmedi. Belediye yetkilileri bilgi vermedi. Ancak 13 yıldır faaliyetini aralıksız sürdüren termik santralın aşırı klor kullanması nedeniyle balıkların öldüğünü sanmıyorum. Denizden aldığımız suyu kullandıktan sonra aynı şekilde geri veriyoruz. Kullanılan klor oranı deniz suyundaki klor oranını geçmez. Ayrıca devlet kurumlarının yapacağı inceleme ve bilimsel raporlar doğrultusunda konuşmak daha doğru olur." Oksijensizlik öldürüyor ANKARA DHA Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde de su girdisi olmayan Mogan Gölü'nde toplu balık ölümleri meydana geldi. Gölün kıyılarına binlerce balıkla kurbağa yavrusu vurdu. Balıkçılar, Mogan Gölü'nün iki yakasında meydana gelen balık ölümlerinin, sudaki oksijen miktarının azlığından meydana geldiğini öne sürdü. Kaynak : YAŞAR ANTER Bodrum DHA http://www.milliyet.com/2007/07/18/guncel/axgun02.html
Arkadaşlar, Geçen hafta içersinde iş gereği Muğla şubelerini dolaşmaya çıktığımızda "Küfür etme" derecesine kadar vardıran köylülerle karşılaştık. Tabi ki benim yanımda Genel Müdürlükden Yönetim Kurulu üyeleri olduğu için ; ben fazla konularda fikir telakkisi yapamadım. Fakat halk isyan derecene gelmiş.
Aslında yazacak o kadar çok şey var ki, Ancak Nasrettin Hoca'nın dediği gibi : "Köpekleri salmışlar taşları bağlamışlar" .
Çok doğrusun Tarkan. Bizim ülkemizdeki işletmeciler ve yöneticiler bu zihniyette olduğu müddetce , bizde daha çok telef olacak milli varlıklarımız olur.
Ne diyeyim ki... Bindigin dali kesmek diye buna denir. Sebebi ne olursa olsun... Tek bir gercek var. Ulkemiz kiyilarinda ve ic sularinda oksijensizlik ve diger nedenlerle toplu balik olumleri baslayali cok oldu. Hala bu vakalar devam ediyor. Cook yazik, cok aci... Atom santiralini dikebilecek kafa, dunya santralini unutmus. Eee yakinda atom yer...
Tebrik ederim ne demek ''bize böyle bir bilgi gelmedi'' şimdi soruyorlar ya ne duruyorsun incelettir o zaman beyinsiz yok mu koca santralde inceleme yapabilecek insan bak bakalım yada çevre örgütlerinden yardım iste onlar bir yolunu bulup ölçüm yaparlar sonrada önlemini al santralde hata varsa. ilgisiz alakasız , öneri getirmeyen cevaplar veren insanlara çok kızıyorum
Geçen sene Kanadalılar Uşak ilinde bir altın madeni kurdular, bilirsiniz sanırım. Proje işlerini biz yaptık santralin ve o esnada kullanılan teknolojiyi, prosesi vs öğrendik tabi.. Adamlar dünyanın dört bir yanında benzer projeler ile tesis kuruyorlar. Haklı olarak köylü ayağa kalktı, çünkü altını topraktan siyanür ile ayrıştırıyorlar. Dev siyanür havuzları kuruldu. Şimdi o havuzların nasıl yapıldığını, güvanlik sistemlerini vs biliyorum. Ama yine de beni ürküten bir şey var. Aynen o açıklamayı veren müdürün yaklaşımı beni korkutan... Yooo, bize öle bir malumat gelmedi... Araştırmadık da... Kafamız basmıyor, salağız!.. Elin gavuru akıl ediyor, biz edemiyoruz. Ancak malumat gelirse müdehale ederiz... Bu nasıl bir yaklaşımdır ya.. Adamların aldığı onca tedbire rağmen ben ordaki yetkili ve çalışanlardan korkuyorum. Çünkü gözardı etmek, ihmalcilik, araştırmamak, tedbirsizlik, insiyatif almamak, hepsi bizde!.. Ne yazık ki..
dikkat ettinizmi arkadaaşlar böyle felaketle sonuçlanan olayların çoğu bizden çıkıyor. bu olaylarında çoğu dikkatsizlik ihmalakrlık veya görmemezlikten kaynaklanan olaylar. malesef bu bize has bir özellik olsa gerek. olaylar hep aynı, nedenleri hep aynı ve sonuçları ne yazıkki aynı.
Arkadaşlar o denize dökülen soğutma suyu.Klorun yanı sıra sıcak bi su ve ekolojik dengeyi altüst ediyor.Bunu kendi ağızlarıyla söylüyorlar. SAVUNMALARIDA ŞU:SİZİN İÇİN ELEKTRİKMİ ÖNEMLİ EKOLOJİMİ? ONLAR İÇİN ELEKTRİKMİŞ.FARKINDA DEĞİLLER Bİ SÜRE SONRA O ÖNEMLİ ELEKTRİĞİ ÜRETECEK EKOLOJİ KALMAYACAK.
Ben ki Gökova'yı ikinci memleket olarak benimsemiş biri olarak damarlarım şişti,çok sinirlendim.Elimden birşey gelmemesi ayrıca beni sinirlendirip üzüyor.Diyebileceğim hiçbir şey yok... Allah'a belalarını versin,ne diyeyim.