memleketi ucuza satmayacak birisi olursa iyi olur gibi görünüyo bakalım bulacağız böle birisini. gidiyomuyuz izmire ben adını yazdım organizasyona
Hafta sonu önce marmaris selimiye köyü pazar günü dönüştede akyakaya uğrayacağım arkadaşlar nasıl balık durumu gece 1-2 saat şansımı denesem çıkıyormu bişeyler bu aralarda.
şuan gökovada olan yok. burak konyada ben antalyadayım bu bakımdan ne çıkıyo bi bilgi yok ama burak haberdardır yazar bişeyler herhalde
Sokkan kefal çıkıyo bolbol. Bu arada dip not:iki hafta kadar önce babam küçük kefalle 2 kilonun biraz üstünde bi akya yakalamış. dondurucuya atmış.Beni bekliyo
tebrikler babanıza Akyakanın ne tarafında yakalamış Akyayı birde gecemi yakalamış ? malum ben ancak gece 1-2 saat kıyıdan takılıcam milleti yatırdıktan sonra
maalesef.öğlen 1 de.ama şans işte.normalde sabah ve akşamları yakalanır.bilirsiniz.hangi bölgelerde avlanırsınız onu söyleyin ben size yöntem söyleyeyimakyayı akçapınar deresinin döküldüğü yerden almış babam.
İzmirdeki haziran temmuz ağustos eylül ekim av takvimi. Haziran ayı Mercan ve Karagöz devam, erkek mercanlar ve gopesler artik iyice iri, kıyıda canlı isparoz ile levrek alınır, sirti ile sinarit avlanılabilir, trança yakalama sansınız var, Haziran sonuna doğru Kalamar baslar. Temmuz, Ağustos, Eylül Ekim aynen devam eder
burak kardeş slm kısmet olursa 29.05.2009 akyakadayım butun dalıştı oltaytı takımları hazırladım yanlız bırısının bana yardım etmesını ıstıyorum akyakada nerelerde zıpkınla balık avı ve olta avı yapa bılırım ban yardımcı olursanız cok sevinirim benım gelıceğım hafta ordaysan buluşa bılırız.telefonumu verırım cok sabırsızlanıyorumm kalın sağlıcakla.bol bereketli avlar RASTGELE.
Özelden bana numaranızı atın.Görüşmeye çalışalım.Akyakada istediğiniz heryerde zıpkınla av yapabilirsiniz.Oltada ise ne istediğinize bağlı olarak mekanlar değişir
ah gökova ah ah Öncelikle herkesin geçmiş bayramını kutluyorum. Ben de bayram tatilini gökova'da geçirdim. Orada geçen sene kamışla kilolarca levrek tutanlara mı kızsam, ya da tekne üstünden zıpkınla tek atışta 3 tane levrek tutanlara mı kızsam...Şans bu olsa gerek bir tane bile levrek tutamadan döndüm. Azmak ta zıpkınla su yüzyine yosun yemeye çıkan sarpalara bile zıpkın atılıyor. (En etkili avlanma yöntemi bu olsa gerek). Neyse marmarise tekneden avlanmaya gittik ve iyi mercan ve barbunlar vurduk....Resimler eklenecektir....Saygılarımla
Bülent bir gariplik var sanki Marmaris'te zıpkınla barbun avı nasıl oluyor!? Gökova'da olta ile av yasağı mı var? İki cümle izahat alabilir miyim? Teşekkürler.
yine hayalkırıklığı Azmak'ta bir sürü kefal varken birtanesini bile yakalayamamak adamın zoruna gidiyor,yok mu bu balığı yakalamanın bir çaresi?azmakta balık tutan varsa beri gelsin
Boşuna dememiş Kaptan Cousteau; "Yaşarken cenneti görmek istiyorsanız, mutlaka Gökova'yı görün" diye... Rahmetli Şükrü (Gökbulut) Amcam sayesinde tattım Gökova'yı. "Burada balık tutamazsın, yada çok büyük tutarsın" demişti. Orman kampında geç saatlere kadar süren bol çekişmeli okey partilerini dinleyerek çadırda uyur, sabah erkenden düşerdim yola. Azmak,burun,albay koyu,çınar. Neresi çekerse beni. İçimdeki heyecen hiç azalmadan up uzun yürürdüm. 3-4 sene yaz tatili boyunca bir tane bile balık tutamadım doğru dürüst. Bir öğlen vakti, Turnalı'da sıcaktan bunalıp oltasını toplayan bir amcanın verdiği tektek'lerle beton iskelenin altındaki papaz balıklarıyla oynarken, hızla gelip kurşunsuz sinek oltadaki iki yemi birden yutuveren kiloluk turnaya kadar. Gözümle görmeme rağmen turnanın yuttuğu yemlerin oltanın ucundakiler olduğuna inanamamıştım bir an. Sonrası çabuk geldi. Azmaktaki iskelenin altında bol sivrisinekli durgun bir akşamüstü sardalyaya yaptığım dip kıbrısına gelen irice kefaller. Hertarafımı çizik içinde bırakan çalıların arasından inip kayalardan attığım oltaya gelen lahoslar, kumsaldan çıkan dil balıkları,mırmırlar,lidakiler, kıyıdan topladığım yosunlara delice saldıran lezzetli sokkanlar, bembeyaz ısparozlar.. Akya girerdi bazen içeri, geceleri kocaman kefaller atlardı azmakta. Cüretkar levrekler dolanırdı. Yeme dönüp bakmazlardı bile insanı çıldırtırcasına.. Rüzgarlı ve dalgalı bir akşam üstü, belki yine mırmır gelir umuduyla parakat yemleyen balıkçılardan aldığım kalamar bacaklarını oltaya takıp, sığ suda 40-50 m. denize girip azmağın kazdığı derin akağın içine attığım oltanın akıntının gerdiği misinasının birden boşalmasına kadar. ilk başta ne olduğunu anlayamasam da, inanılmaz bir dirençle karşılaştığımda adrenalin çoktan damarlarımdaydı. Sığ sudan sıçrayınca levrek olduğunu gördüm. Ne kadar uğraştım bilmiyorum. Ama kıyıya çıkınca dudağının kenarına takılan iğneden kurtuleverdi. Hemen kapanıp üstüne kucakladım balığı. Beni uzaktan izleyen babam geldi yanıma. Eve giderken manav tartısı 3500 gr. gösterdi. Sonra farkettim, misina parmağıma oturmuş, kıyıda balığı zaptetmeye çalışırken galsaması kesmiş elimi. Ertesi gün aynı yöntemle 1-2 kg.lık levrekler,bu sefer daha bilinçli br şekilde girdi balık çuvalına. Sonrasında sürekli olmasa da, her fırsatta Akyaka 'daydım. En son geçen sene Turnalı'da sabahın ilk ışıklarında sürüyü çevirip ziyafet çeken palamutların sofrasına zorla ulaştırabildiğim Yo-zuri'ye hayır diyemeyen iricesini alabildim dışarı. Aynı gün çınar koyunda aynı sahteye gelen akya yavrusuyla büyüdüğü zaman tekrar görüşmek üzere anlaşma yaptım. Öyle bir yer ki Gökova, bilenler bilir, gözünüzle görürsünüz kocaman levrekleri, kefalleri, fakat naparsanız yapın tutmanıza izin vermez. Çıldırtır insanı. Belki size alışması gerekiyordur. Sonra çok cömert olabiliyor. Herkesin tatması dileğiyle.. Huzurla uyu Şükrü Amca..
Sevgili Ulaş, Çok içten yazmışsın. Hemen bir solukta okudum. Çok teşekkürler paylaşımın için. Ayrıca Gökova çok sevdigim bir yerdir. Öyle ki ilerde yerleşmeyi bile planlamıyor degilim hani
gökovada bi etkinlik planı olacaksa lütfen haberimiz olsun bende fethiyedeyim yada, buyrun bana gelin hiç farketmez