GÖL VE BARAJLARDA ÖZELLEŞTİRME (ÜCRETE TABİ AVLANMA)

Onur bey,
bu ve benzeri "satalım özelleştirelim daha iyi olur" fikirlerinin başlangıcını, sebeplerini ve sonuçlarını gören birisi olarak bu fikirlerimde katıyım. Tartışmaya dahi kapalıyım.
Burjuva tanımında da keza öyle...Belki eksik tanımdı, üretmeden tüketen anlamında "küçük burjuva" demem gerekiyordu.
Beğenmediğiniz için değiştirecek değilim ve burada benzetmelerden ne demek istediğimi anlayacak insanlar olduğunu biliyorum oy üzden o konu benim açımdan kapanmıştır. Batman olmam ama Köroğlu olmaya çalışırım. Her ne ise.

Hürkan bey,

2000lere kadar kötü de olsa bir tebliğ yoktu. Herhangi bir birlik yoktu.Amatör balıkçılık da, ne kadar çok balık tuttuğunla ilgili bir ŞEY di...
Şimdi Amatör balıkçılık, sadece balık tutmak değil, çevre ve doğayı da bütünleştiren bir faaliyet.Hatta sürekli gelişen bir tanımı var.

Bu ise son 3-5 yılda ortaya çıkıyor.
Yani, devlet bu konuda zaten yetersiz iken biz amatör balıkçılar da yeni gelişmekteyiz.
Bu arada gemisini yürüten kaptanlar, hukuk tanımaz yaratıklar olması, bu evrimsel gelişmedeki gecikmişlik nedeniyle.
Eğitimdeki, kültürdeki yozlaşmaya, "laissez faire" felsefesinin bireycilikle aşırı yoğrulması, bunun kamuyu da ele geçirmesi, bilimsel gerçeklikten uzak kişilerin yönetimde olması, bireylerin sorgulamdan kaçması vs vs vs...

Ama bunların olması, hak korumaya engel değil.
Bahsettiğiniz olaya girersek, (Mogan, melih gökçek) olay çok farklı boyutlara gider, ( hukukun güçsüzlüğü, ya da gücün hkuka hakimiyeti vs) bahsettiğiniz hukuksuzluk ise sadece mogan için değil daha başka bir çok yerde oluyor.
O örneklerin çözümü ise birkaç amatör balıkçının mücadelesi ile değil, tüm amatör balıkçıların ve toplumun diğer kesimlerinin de mücadelesi ile olur.
Konudan farklı örneklemelere ya da kıyısından bahsettiğimiz konuyla ilişkilendirip arka planında faklı olayların olduğu örneklemelerle gelmeyiniz lütfen.

Benzer ama tam alakalı bir önermem olacak.

Siz sahile vuran denizyıldızlarının hepsini kepçeyle toplayıp çöpe atalım diyorsunuz.

Göl yapacak olan, özel avlak yapacak olan, kazsın tarlasını arazisini benim olan suya dokunmadan, özel avlağını yapsın. Balık eksin, balık tutucular da gitsin orada balıklarını tutsun.

Ama benim suyuma dokunmasın.

Bu kadar basit ve ben bunu ne tartışırım ne de yapılan yanlışlar, kasıtlar nedeniyle : "Allah belasını versin olmayacak bu iş en iyisi satılsın da ben de rahat balık tutayım" demem...

Her ne ise..

Gördüğünüz gibi sabit fikirliyim. Size hayırlı tartışmalar.

 

Benimde hayalimdi Türkiyede İstanbulda 31 senedir yaşantım boyunca balığa gittiğimde doya doya cash relase yapmak özelleştirilsin atasıya kalomanın sesi kulağımı sağır etsin ama Bulgaristanda son 6 senedir ikamet etmekteyim burada %70-80 özel avlak avlak sahipleri işin kolayını bulmuş

1- 20 lira ödenen yerde tuttuğun balığın parasını ödemiyorsun bir fark var koca gölün balığını toplayabildiği kadar sağlam bir ağla bir tarafa toplamış at çek yalan balık yok var ama yok denecek kadar az
2- 5 liraya 10 lirayada avlaklar var bu avlağın sahibide çözümü sazan,yayın,sudak,tolostolop''ot sazanı'' vb. balıklar için çeşitli fiyatlar biçmiş bazı yerlede tuttuğun valığın suya iadesine izin veriliyor bazı yerde ise suya iadeye izin verilmiyor

3- bazı yerlerde ise göle 10 lira para ödeyip tuttuğun balık ücret ödemeden kendine kaldığı yerlerde hafta arası insan yokken tek tük balıkçı gelirse tutabiliyor çünkü barajın kapağı kapalı,hafta sonu c.tesi pazar gölün kapaklarını açıyor insan çokken o da balık vurmuyor oltaya çünkü su salınınca balık tedirginleşiyor oltaya gelmiyor gölün sahibide kişi başı ve olta başı para kesiyor

4- Akşamdan kayığı arpa buğdayla küspeyle doldurup kürek kürek balığı besleme taktikleri de var balık tok şişmiş sende geldin balık tutmaya yok ne gelen ne giden şansa tuttun adam tarttı ücretini ödeyeceksin iki kiloluk sazan olmuş 3 kilo işte böyle çeşiit çeşit varyasyonları var özel avlakların belki buraya hastır bu durum ama başka memleketlerde nasıldır bilmiyorum birde gece avı burada ister özel avlakta ister devlete ait iç sularda kesinlikle yasak yakalanırsan direk kabak gibi oyulma durumuyla karşı karşıya kalabilirsin hörmetler fm.

 

Nuri bey sizinle bu konuyu tartışmamak en doğrusu olacak.Kararınızı onaylamamakla birlikte,hedefte bir ortak noktamız var.Düşünce ve tarzlar mucadeleler farklıda olsa bir mucadele var ortada.Bu da sonuçta aynı taraftayız fakat farklı yollardan ilerliyoruz demektir.Saygılarr...

Ertan bey örneklemeniz için teşekürler,zaten böyle bir yasa cıkar ve özel avlaklar haline dönüşüm olur ise adama al kardeşim kafana göre fiyat ver istediğine avlat istediğine avlatma gibi yetkiler verilmiycek.Konun taa en başında yazdım avlaklar kiraya verilirken bir kaç koruyucu yasa veya kurallar ilde desteklenecek uymayanların işletim hakları fes edilecek.Yani Yunanistandaki gibi olmayacak durum.Ama bu koruyucu maddeler de bu uygulamayı yapan diğer devletler örnek alınarak en uygun hale en faydalı hale getirilecek.

 

Önemli bir ayrıntının altını çizmek isterim.

En başta belirteyim ki, benim bildiğim ÖZELLEŞTİRME YAPMAK ile ÖZEL AVLAK İŞLETİMİNE İZİN VERMEK çok farklı şeylerdir.

Bilindiği gibi, kanunlarımız bir çok alanda özelleştirme yapmaya müsait hale getirilmiş olup, ne yazık ki bir çok değerimiz özelleştirilmiş, elden çıkmış durumdadır.

Ayrıca konu başlığımız Barajlar ve Göllerde Özelleştirme olmakla bereber harırlatmak isterim ki, kanunlarımız AKARSULARIMIZDA kurulacak kiralık özel avlaklar için yeterli değildir.
Çünkü Özel Avlak oluşturup, işletmek için kiralayamaz, kiralasanız da onu gerektiği gibi koruyamazsınız.
Yine çünkü o akarsu kanunlarımız gereği ticari amaçla ve özel olarak işletilemez. Kısaca günümüzde aynen kıyılarımız gibi, akarsularımız da bu nedenlerle vatandaşımıza kısıtlanamaz.

Akarsularımız üzerinde Özel Avlakların kurularak Devletin titizlikle yapacağı kontrollerle işletilmesi ve özellikle bölge insanına istihdam yaratılarak fayda sağlaması, içerdiği değerlerin ve hatta akarsuyun kendisinin yok oluşunun engellenmesi benim de temennimdir.
Tüm Dünya bunu yapar ve avlağa, içerdiği su ürünlerine, işletene, bölge insanına, avlayana, Devlete ve SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAMA fayda sağlarken, benim ülkemde neden olmasın?

Bunu netleştirerek tartışmaya devam etmek yine bence fayda sağlayacaktır.



Muzip 06, Hürkan kardeşim,

Daha önce de yazmıştım sanırım. Doğduğumdan bu güne Ankara'da yaşıyorum ve seni gördüğümü sanıyorum.

Ancak bundan emin değilim ve gördüğüm tek fotoğrafın da avatarın.

Rica etsem, mümkünse ava gittiğin arkadaşlarınla birlikte, avda çekilmiş olan bir kaç fotoğrafını foruma yollasan. Belki ortak tanıdıklarımız da olabilir.

Ne dersin?

 

Tarık abi ÖZEL AVLAK İŞLETİMİ özelleştirme değil,onu sanırım yanlış kullandım.Devlet tarafından şahıslara veya belirli koşulları sağlaya bilecek kurum lara yine belirlenmiş şartlar altında misal 10 yıllıgına , işletme haklarını verme. Koşullara uyulmadıgında fes edilmek kaidesiyle kiralama.
Tarık abi diğer konuya gelirsekte bende sizi sanki tanıyorum belkide yanyana avlanmışlıgımız bile olabilir.Fotoğaf su an temin edemiycem ama yakın zamanda eklerim olmadı haberlerşir bir gun bikaç olta atarız beraber.

 

Özel avlak, müdavimine güzel.
Googlea ' etange choisy le roi ' yazin.
Karsiniza sehrin ortasinda kocaman bir özel gölet çikacak.
Bu gölet bir amatör balikçilik dernegine bagli. Kisi basi yillik 20euro. Sazan, yayin, turna, perche, sudak, çapak, kizilkanat ve amerikan levregi var. Küçük gölet sadece no-kill , büyük gölet sazan ve amerikan levregi hariç 2balik alikoymaya izin veriyor.
Çimleri biçilir, çöpleri toplanir, suyun kalitesi oksijeni ayarlanir, sabah 8 aksamda ava açilip gece 10da kapanir. Gece sazan avi için kayit yaptirilir. Çadir biwi kurmak gündüz yasaktir. Belli bölgelerinde üzeri ag ile kapatilip ava ve karabatak saldirisina kapatilmistir. Belli yerlerinde olta atmak yasaktir.
Bir heves aldim avlanma pulunu. 4 kez gittim 1 adet perche tutabildim. Birdaha da gitmedim. Gitmem de. Bu iste Ertan agabeyin yazdigi gibi çok dolap dönüyor.
Evet çok iri sazanlar, turnalar var lakin baliklar egitilmis. Her gece yemleri atiliyor. Baliklar ayni cins ve kolay yeme alismis. Haftalarca ugrasmadan iri bir balik çikartmak imkansiz. Baliklarin korunakli yerde kalmasi için muazzam dip bitkileri ile donatilmis. Takimdan ot temizlemekten bikiyorsunuz. Baliklar o kadar tok ki, silikonu takip eden 10levregin hiçbiri atlamiyor. Sinir bozucu bir durum.
Sitede boy boy resimler koymuslar, turnuvalar falan... Hepsi kendi adamlari. Baligi yeme iyice alistirmislar baska yem yemiyor. Turnalara dahi tok gezsinler diye canli kizilkanat yavrusu atiyorlar. Ha bu arada avcilara canli birakma yapmak yassaah

 

Sayın Roy,

Verdiğiniz bilgiyi okudum, bilgi aldım ve teşekkür de ediyorum da bir sorum olacak.

Bu gerekçe ile özel avlaklara karşı mı çıkılmalı?

 

teşekkürler üstadım amacımız bu gibi bilgilere ulaşabilmekti.Nitekim sizin gibi duyarlı insanlar bunu sağlamış oldu.

saygılarla...

 

Ayrıca Tarık ve Ertan beye de teşekkürler...

 

Roy iyi taraflarını alıp kötü yönlerini bırakıcaz bu organizasyonların.Bu yönden hem iyi hemde kötü taraflarını paylaşmanızda fayda var.Peki böyle bir uygulamada yer almış biri olarak,bu iş doğru yapılırsa başarıya ulaşan bir yöntem midir ve bu iş deneyimlerin doğrultusunda nasıl doğru yapılır bizimle paylaşırmısın?

 

Ben yorumsuz iyi ve kötü yönleri ile tecrübelerimi aktardim. Yorumunu siz yapin.
Sahsi fikrimi sorarsaniz, lunaparkta malboroya halka atmaktan farksiz. Adam veya dernek belki bir sirket oraya kira verecek, bakimini üstlenecek. Mantikli düsününce hak veriyorum. Her giden 2 adet 1metre turna, 10kg sazan ile ayrilsa bu ticaretin kari nerde?
Bu is sizlerin ve benim anladigim veya hayal ettigim tarzda yapilirsa 2 haftada top atar.
Tarik beyin sorusuna cevap olarak özel avlaga karsi degilim fakat müsteri olarak beni tatmin etmiyor. Beni tatmin ettigi ölçüde ticaret hane sahibini tatmin etmeyecektir.
Hiçbir kurum ve kurulus cebinden para çikartip o suya ben tutup eve götüreyim diye balik atmaz.

 

Tarık abi,

Bence gerekçe çok sağlam.

Avrupa gibi bir ülkede bunların yapıldığını ( ki kontrollerin ve uygulamaların katı denetlendiği yerde) gördükten sonra,

Antalya'daki özel avlak???

Geçtim Antalya'yı Bursa girişindeki gölette yapılanlar...

Ha sui misal misal olmaz amma...

İyi misal olsa...

Sadece ve sadece, Amatör balıkçılık dernekleri (asgari fiili üye sayısı şartıyla) tarafından bu iş yapılırsa bir nebze olabilirliği var bence...

 

İşletmecinin balıktan kar etmek yerine üyelik sistemi ile yıllık ücret alsa durum değişe bilir.Sazan ın hem adı sazan ,öyle her yeme atlamaz her kıyıya yanaşmaz,varmı öyle hergelen koca koca sazanları alsın gitsin.yetişkin kurnaz sazanı nice profesyonel balıkçılar bile zar zor yakalıyor.Hem tek iğne ve en fazla 2 olta.Hem limit altıda salınmak kaidesi ile.Birde böyle değerlendirin durumu.
Hem hiç bişey olmasa,ben sırf temiz korunaklı ailemle gidebilecegim nezih bir ortamda temiz bir suya oltamı atmaktan keyif duyarım.Bir kaç vuruş veya tut bırak yöntemi hiç fark etmez.Ben sizleri bilmem fakat ankaralı bir avcı olarak buralardaki içler acısı durumu görmezden gelemiyorum.Misal Dikilitaş göleti,ankaraya 60km civarı.Ogölün çektiğini çeken olmamıştır.Bana zumlu iyi bir kamera verin size bir hafta sonu yasak avlanma göl ve çevre tahribatı nasıl yapılır göstereyim.
Bence enkötü kontrol kontrolsuzlukten iyidir.Olay sadece balık değil ordaki tabiyat da önemli.Tarık abim bilir dikilitaş ı , şimdi tarık abi dikilitaş a giden yollar bakımlı ve asfaltlı olsa,gölün etrafı ağaçlarla kaplansa,etrafa çimler ekilse göle ağ,tırıvırı,bol iğneli küspe vs vs atımı engellense,sadece üyeler ve avlanma belgesine sahip kişiler girse,gölde ava yasak sahalar tel ile çevrilip korumaya alınsa , belli noktalarda olta atma yerleri olsa , limit altı balıkların alı konulması engellense nasıl olur?Bunu birde şöyle düşün dikilinin halka acık halini birde bunların gerçekleşmiş oldugu halini.Dikilitaş a en ufak kötü bir etkisi olurmu?Veya göldeki canlıların soyunu tüketirmi korurmu ? Aynı şey mogan içinde gecerli,köprüköy içinde,eymir içinde,kesik köprü içinde,lezgi gölü,çamlıdere ve nica daha saymadıgım göller , bunun yanısıra barajlar içinde bi hayal et abi.Düşün içme suyunun sağlandıgı barajlarda insan ve köpek ölüleri hayvan leşleri kol geziyor.Çöpten pislikten geçilmiyor.Bu uygulamaları hep birlikte sizde çevrenizdeki yok olmuş veya yok olmanın eşiğindeki gölleriniz barajlarınız için dusunun hadi ve bana deyinki bu uygulama yanlış...

 

Sevgili Nuri,

Sui-misal misal olmaz demişsin ama olmuuuş.

Bir yandan da amatör balıkçılık derneklerini verdiğin şartlarla bir nebze de olsa bu işe uygun bulmaktasın.

Yani sence bu iş ticari bir kar getirince derneklerin yapısını bozmaz. He mi? hihi

Bence kötü örnek sadece gelişimin önünde engel olur.
Tüm Dünya'da binlerce örnek var.
Yeter ki denetim gerektiği gibi yapılsın.

Bilir misiniz bilmem?
Bir zamanlar İspanya dağlarında Dağ Keçisi nesli tükenmek üzereyken devlet bir karar aldı.
Dağlardaki dağ keçilerinin bir envanteri çıkarılarak (kaç ergin dişi, kaç erkek, kaç yavru varsa) o bölgeler özel avlak işletmecilerine kiraya verildi.

Bu işin belli başlı şartları;
* Var olan dağ keçisi popülasyonunu her yıl belli bir oranda artışını sağlayacak tedbirlerin alınması,
* İşletmede rehber, çantacı, otel görevlisi vb. olarak çalışacak olan işçilerin mutlaka bölge yerleşimlerden temin edimesi,
* Elde edilen karın belli oranlarda Devlet, işletmeci ve civar yerleşimlerin yönetimleri arasında pay edilmesi,

Tabii ki başka detay şartlarda mevcut.

Günümüzde tüm Avrupa İspanya'ya Dağ Keçisi avına gidiyor ve İspanya'da dağ taş keçi kaynıyor.

Hemen batı komşumuz Bulgaristan, biraz ötesinde Polonya sülün ve karaca av turizminden müthiş paralar kazanıyor ve her nasıl oluyorsa popülasyon artışına devam ediyor.
Üstelik bu ülkelerde avlanan avcılar durumdan çok memnun olarak dönüyorlar.

Yine Avrupa'daki doğal ala popülasyonu dibe vurmuşken insan eliyle çoğaltılmış ve özel işletmelerin yönetimi, devletin denetimi sayesinde bu haline gelmiştir. Yine o hep örnek aldığımız Avrupa'nın doğal ormanları sadece Romanya topraklarında kalmış olup, tamamına yakını yapay olmakla birlikte ormanlar da özel işletmelerle işletilmektedir.

Fransa'daki, Almanya'daki özel avlak olarak işletilen göl ve göletleri bir inceleyin hele. Mesela en azından yarışmaların yapıldığı alanlar konusunda forumlarda yazılanları okuyun. Dünya rekorları doğada değil, bu avlaklarda kırılıyor.

Tamam gerekçeleri sağlam tutabildiğimiz konularda karşı olmak gerekiyorsa olalım da, kötü örnekleri baz alıp, tartışarak, kuyruğumuzu kovalamaktan vaz geçelim.

Sevgili Nuri, benden bu kadar.
Sevgilerimle.

RASTGELSİN.

 

Verdigim örnek avrupada sözü geçen, kurumsal yapisi oturmus, fransanin en önemli amatör balikçilik derneklerinden birinin göletidir. Ayni zamanda dogal yasami korumak ve her türlü suda amatör balikçilik izin belgelerini denetleme yetkisine sahiptir. Kar amaci güden bir ticarethane degildir. Bu göletinde uyguladigi sistem de yillik avlanma bandrolüdür ( bir nevi üyelik ).
Almanyadan, ingiltereden, amerikadan sazancilar geliyor.
Ama inanin benim gibi balik tutmak önemli degil maksat su kenarinda kafa dinlemek diyen biri bile 2-3 sefer bosa ugrasinca keyfi kaçiyor.
Geçenlerde ekipli spin yarismasi vardi. Izlemeye gittim. Milyar liralik ekipmanlarla gelen hatiri sayilir daiwa, shimano, penn, french touch fishing (ftf) gibi ekipler vardi. Tek turna ile ftf kazandi. Bunlar sponsorlari isimleri olan 2-6 kisilik profesyonel ekipler. Avlak kolaylik derecesi orta seviye diye geçiyor.

 

Tarık abi,

Dernekleri uygun görme konusu kar edip etmemeleri değil, otokontrollerinin sağlanabileceği düşüncemden kaynaklı. (kaldı ki tabela ya da naylon üye kayıtlı dernekler değil de belli yapılanmaları sağlamış olan derneklerdir kastım)

Halihazır yasalarla ve devlet politikalarıyla bu kontrollerin sağlanmayacağını kiralanan bir çok avlakta görüyorum.

Üretici zihniyetin olmadığı, Toplayıcı toplumlar çağından kalmış kabileci bir anlayışla yönetilen ve hali hazırdaki uygulamalarda, gölü/göleti 3-5 bin liraya kiralayıp içinde ne varsa toplayan işletmecilik anlayışının olduğu ülkemizde açıkçası söylediklerinin olma ihtimalini güzel bir temenni olarak görüyorum.

Aslında aynı yönde baktığımızı biliyorum.
Hatta yukarıda yaptığın örneklemeler Toplumcu bir işletmecilik anlayışını gösteriyor ki bu durumda zaten, devletin yapacağını , devlete ve Amatör balıkçıya fayda sağlayan işletmeler yapıyor. Sıkı devlet ve birey kontrolü olan işletmelerin, kafalarına göre kuralsız hareket edemeyecekleri bir sistemde çalışmalarının - Devletin kabileci yönetim anlayışıyla yapmadığı görevleri yapacak olmalarının- (her ne kadar bu işi devletin devlet gibi yapması gerektiği konusunda düşüncem değişmemiş bile olsa) halihazırdaki durumdan daha güzel olacağını inkar edemem.

Şu anki yasal düzenlemelerle ve uygulamalarla bunların olamayacağı konusunda sanırım hemfikiriz.
Amma..

Amması var işte..

Nedir?

Nasıl olmalıdır?

İşte böyle...

(Not: Biliyorsan öğreteceksin...Anlamasam da anlatacaksın...Dolaşırım abim ben kuyrukta. I-ıh..)

 

Sevgili Nuri,

Aslında hepimiz aynı yöne bakıyoruz da, aynı şeyleri görmemiz mümkün olmuyor gibi.

Sonrasında senin şu lafın var ya.
"Kepçeyi getir,kepçeyiiiii... Onu değil da...Büyük olanı" gibi bir uyarı ile senin gördüğünü de görebiliyoruz.

Kardeş, biz amatörüz ve burası da Amatör Balıkçılık Forumu.
Tutupta burada devletin bu alana bakış ve anlayışının detaylarını tartışsak ne olur, tartışmasak ne olur.

Ha diyeceksin ki tartışarak ortak noktayı bulalım.
Sonrasında vatandaşlık haklarımızdan biri olan başvuru hakkımızı kullanır, talep ederiz.

Tamam kardeş,
Bunu seninle birlikte yaparız. Hatta geçmişte defalarca kez yaptık.
Ya diğer arkadaşlar?

Kardeş, diyorum ki ya zihniyetin değişimi için çooook daha fazla katılım ve emek ile yola çıkacağız, ya da var olan zihniyet merkezli olarak yapabileceğimiz ve fayda sağlayacak ne varsa seninle omuz omuza yapageldiğimiz gibi yapmaya çalışacağız.

Var mı başkaca bir yolu?

Gerisi hayalden de öte.
Haklısın da hayalsizde olmuyor yahu.

 

Nuri abim yukarda umut ışığı vadeden bir söz söylemiş ; Devletin kabileci yönetim anlayışıyla yapmadığı görevleri yapacak olmalarının- (her ne kadar bu işi devletin devlet gibi yapması gerektiği konusunda düşüncem değişmemiş bile olsa) halihazırdaki durumdan daha güzel olacağını inkar edemem.İşte birkaç gündür mücadelesini verdiğim şeye kavuştum.Evet hali hazırda durumdan daha iyi olacağı kesin. :tea:
Bukadar uğraşmamın sebebi önce hemfikir olalım coğunluk olalım olacagına güvenelim biz inanalım sonra işin ikinci etabı başlıyacak. :thumb:
Şimdi değerli büyüğümüz Vedat Abayoğlu' na mesaj bıraktım umarım forum a bakmaya zaman bulur bu ara,kendisi bu sporun veya hobinin duayenlerinden gördüğüm ve okuduğum kadarıyla.Vedat amca bakalım ne diyecek bu konuda,bize yardımcı olabilecekmi birde onunun değerlendirme ve düşüncelerini alalım.Sonra ikinci etap başlar , el birliğiyle çevremizdeki arkadaşlarımızın ve yakınlarımızın yardımı ile bu işin hukuki boyutu değerlendirilir.Olta balıkçılığı dernekleri ile görüşülür ve bu işin olması için diğer forumlardaki arkadaşlarla bir olunup avlakta diğer avcılarla ve çevremizde ki dostlarımızla bu konuda destek olması yönünde görüşülür ve artık harekete geçilir. eace:
Önümüzde uzun bir yolvar yani ,fakat ben bacakları olmayan insanların koştuğunu,kolları olmayanların yüzdüğünü gördüm, demekki imkkansız diye birşey yokmuş. Azmedersek olur bence.Hele Vedat Amca gibi değerli üstadlarımız da destek verdimi oo oo nedeyimm şimdiden hazırlayın oltaları reeling

 

Kesinlikle konuyu başlatan arkadaşa katılıyorum. en azından balıkçı ile tırıvirici ayrılır. bu konuda yapılacak her türlü çalışmaya destek vermeye hazırım

 

Helal be Hakan Usta,budur işte..:tea: