GÖL VE BARAJLARDA ÖZELLEŞTİRME (ÜCRETE TABİ AVLANMA)

4 yıl önce böyle bir yatırımı projelendirdim.Eskişehir Bursa arasında 10 dönüm arazi içinde 6200 metrekare göl düşündük. Dsi ye , belediyelere ve üniversiteye ait sürekli kapalı göllerden balık çekip yüksek balık popülasyonu , uyum sağlayabilecek türkiyede bulunmayan türleride bulundurmayı planladık.
Fakat bu işin maliyeti okadar yüksek boyutlara tırmandı ki hayata geçirme anında vazgeçtim. Asıl sebep ise Türkiye nin böyle birşeye hazır olduğunu düşünmedim. gelen balıkçıların bir kısmı parasını verdiğinden gölü kendinin gibi davranacaklardı. limit dışında balık çıkarmaya çalışan çok olacaktı. Trofe balık garantisi versem bile insanlar parayla nezih bir ortama sıcak bakmadılar.
Tutulan en büyük iki balığı çıkarma izni vermeyi düşünmüştük az buldu çevremiz. Herhangi bir gölde her gittiğinizde 4-5kg lık sazanı tutma ihtimaliniz nedir? Şu anın 30 lirasına denk gelen fiyatla bu çok cüzi bir rakamdı. 10kg sazanın fiyatı zaten satın almak isteseniz daha fazla tutar. Parasını ikinci plana itip birazda gönül işi desem bile bizim insanımızla uğraşılmaz.

 

Fırat bey;
Paylaşımınız için teşekürler.Bu anketler ve konu sizin denediğiniz şeyi denemeyi düşünen insanların ve benim bu konu hakkında ne derece başarılı olabileceğimizi görmek için açıldı.Umarım halkımız da koruma altında , limitler dahilinde ,temiz ve nezih bir ortamda avlanmayı isteyen insan sayısı çoğalır veya çoğalmıştır.
Saygılarımla..;

 

Eğitim şart.

 

Durum gösteriyorki insanlar ücretli ve kontrollü avlaktan yana

 

Ücretsiz, halka açık kontrollü avlaklar...

 

zaten vergisini ödediğim göl ve barajlar neden kamuya kapalı hale gelsin ki?
bu düşündüğünüz profesyonel avlaklar bizim ülkemizde ütopya olmanın ötesine geçemez. hangi proje adı altında olursa olsun kiralanan göllerin halini biliyoruz.. amatör balıkçıyı jandarma kovalıyorken hak sahibi kiralayan kişiler balık yavrularını bile trolle toplayıp cips üreticilerine satıyorlar. (buna ilk kez bu yıl şahit oldum) millet olarak artık herşeye ganimet gözüyle bakıp yağmalar olduk önce bu zihniyeti ehlileştirmek gerekli diye düşünüyorum. onun dışında ne yapılırsa yapılsın bu çocuk ölü doğar..

 

Sırf 1-2 tane balık tutmak için her tatlı su avına giderken en az 50-60 lira para harcıyorum ve her seferinde elim boş dönüyorum.

İstanbul'dan Sakarya'ya balık tutmak ümidiyle gidip en azından 150 lira benzin parası ödeyip her seferinde elim boş dönüyorum. Diğer masraflardan hiç bahsetmiyorum bile.

Bu kadar masrafı , içinde balık bile bulunmayan , herkesin tırıvırılar atıp paraketeler bıraktığı, çevresi bira şişeleriyle dolu bir ortamda balık tutmaya çalışmak için yapıyorum.

Allah aşkına, balık avı benim için bu kadar değerliyken, tertemiz bir doğada, içi balıklarla dolu bir gölde avlanmak için verilecek 40-50 liralık bir bedel(ki bu kadar pahalı olmayacağından eminim) beni nasıl incitebilir ki?

 

Sanırım bu tarz girişimlerin hayata geçmesi için catch & release(yakala -bırak) felsefesini benimsenmesi lazım..Ben kendim adıma sadece sazan avı için binlerce para harcıyorum ve de bunu et yemek için yapmıyorum.(En basit örneği rod pod+ 4 kamış + 4 makine+alarmlar + kepçe...bu böyle gider çadırı var, yatağı var, var oğlu var )nerden baksan sportif manada sazan avcılığı 10 bin tl şu an malzeme toplamaya kalkarsan...Ben 10 bin lira harcayım tadı kötü olan bi balığı neden alı koyayım akıl mantık alıyor mu? Avcılıksa zaten yapıyorum ama o canlının binlerce yumurta bırakmasına engel olmadan..

Kısaca bu kadar masrafa giren insanlar ülkemizde az değil, ama diğer yandan tavacı team iş başında her daim limit altı limit üstü demeden çuvallara doldurup gidiyorlar..En basit örneği diyelim ki sazan avına gittin 15 kg balık geldi şansına onu salarmısın yoksa çuvala mı atarsın ? Asıl soru burda çünkü diğer türlü özel avlak olsa ne farkeder bir nevi bana göre et havuzlarından farkı olmaz.(doğal olarak işleten kişi işi çakallığa vurur) Ama o gölde zaten yakala- bırak uygulanıyorsa emin olun kimse balığım yakalanmasın demez hatta ne kadar büyük balıklar yakalanırsa o avlak için prestij demektir..

En basit örneği geçenlerde dünya pullu sazan rekoru yenilendi 92 lb oldu sanırım.

Şimdi o balığın olduğu gölü düşünün ve de o göle ne kadar talep olduğunu..

Şu an ki malzemelerle sürekli av denen bir olay yok yani sen limit üstü alsan da belli bir süreden sonra o avlak tükeniyor çünkü 10 kg. balığın bıraktığı yumurta ile 2kg balığın bıraktığı yumurta sayısı aynı değil..

O sebeple kafaları değiştirelim arkadaşlar, bizim kafalarımız değiştimi avlaklarda düzelecektir zaten.

 

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba arkadaşlar.Toplumdaki kötü alışkanlık ları değiştirmek eğitimve kulturmeselesi buda uzun hemde cok uzun yıllar demek,fakat ücretli avlakların olması bu sorunu kökten çözer.
Misal abant gölünü , 7 göller i halka açılsın bir hafta sonra evet çok değil birhafta sonra görün.Etraftaki çöp yıgınlarını gölün içindeki tırıvırıları.Ama korumaaltnda olunca uzun yıllar vatandaşlara kamp ve avcılık etkinliği sunan bir doğa harikası olarak kalıyor.
Ama bu böyle forumsayfalarında konusmaklaolmuyor ne yazıkki bunu ben farkettim arkadaşlar.Biri bu durumabir el atmalı veböylebir avlağı hayata gecirerek eski ve yeni halini fotoğraflar ve videolar la halka arz etmeli.Gidip deneyenler deneyimlerini eskive yeni halini avlağın anlatmalı forumlardapaylaşmalı.Ozaman bu fikirbir devrim mi yoksa birhayalmi görmüş oluruz.

 

emin gidince zevk alacakmısın bende onu merak ediyorum .bir gün önceden heyecanlanmayacaksın balık varmı yokmu diye .o günü doğada değil bir şirkette geçireceksin. tuttuğun balık doğal değil muhtemel beslenmiş balık olcak . bu tür yerlerde zamanla rekabet olacağından .verecekler hormonu verecekler yemi doğal olmayan balıklar çıkacak ortaya.

işin için epara girdimi ortada sportif avcılık olmaz.

benim düşüncem insanların eğitilmesi.

tırıvırı kullanlar arasında bir anket yaılsa kaçı bunun yasak olduğunu yada zararlı etkilerini biliyordur.

sakın para sokmaın işin içine .

yasal düzenleme yapılsın.jandarma görevini adam gibi yapsın insanları eğitelim yeterli.

doğal su alanalrını çevirip burdan para kazanmak yerine şunu yapın .buralara yaz kampı için kamplar kurun .paralı yapın su sporlarını balık avını doğayla yaşamayı öğretin daha çok para kazanırsınız.

 

Hürkan temiz kalp ile olabilecek bütün güzellikleri dile getirmiş.
Amerikayı tekrar keşfetmeye gerek yok bence.
Bu konunun benzeri PİKNİK ALANLARI'nda zaten yaşanmıştır.
Boş alanlarda yapılan piknikçilik sürdürülemez hale gelmiştir ve sonunda devlet iyi niyetle buraların işletmesini (çoğunlukla kötü niyetli) özel teşebbüslere vermiştir. Bugün ücretli piknik alanlarına gitmekten memnun olanlar, sanıyorum göletlerin özelleştirilmesine de sıcak bakacaklardır.
Ben İzmir'de piknik alanlarına baktığımda girişte parayı aldıktan sonra hadi artık defolup gidin edasıyla gezinen işletmeciler görüyorum. Yukarıda yazdığın hizmetlerin neredeyse hiçbiri de yerine getirilmiyor dahası ortam ticarileştiriliyor, restoranlar açılıyor, yapaylaştırılıyor falan falan... ( kaldıki bu piknik alanları göl ve göletlere göre çok küçüktür. Göl ve göletlerde yol yapmak, temizlik yapmak, tuvalet vb. yapmak çok büyük yatırımlar gerektirmektedir. Dolayısıyla rantabl olmayacaktır, kötü niyetli insanların istismarına neden olacaktır.)
Dolayısıyla ben bu fikri desteklemiyorum.
Eskişehir'de iken, göletlerin yavaş yavaş yok olduğuna şahit oldum, çok üzüldüm ama nasıl ki, doğanın işleyişine etkide bulunmayı yanlış görüyorsak, belki de bu işin doğası da budur ve buna razı olmalıyız. Göletler tükenecek millet başka başka hobiler edinecek ve sonunda göller yine kendine geldiğinde sabırla bu işin peşini koşturanlar, bekleyenler muratlarına erecekler.
Ayılar bile uyuyup kışın geçmesini beklemeden bahara kavuşamıyorlar.

Sıra geldi temenniye,
İnsanımız korkunç bir hızla bilinç seviyesini arttırıyor.
İnşallah Nuri Bey gibi balıkçı arkadaşların sayısı artacak ve avlaklarımızı yitirmeden keyif içerisinde avlanabileceğiz.

 

arkadaşlar neden özel avlakta ki bu kadar ısrarınız anlamadım.paranız çok galiba.bu işin esprisi tabi ki.abi yurt dışındaki arkadaşlar konuyu güzel özetlemiş.bizim ülkemizde öyle özel avlak kuracak kadar gölet vs yok ki.topu topu benim yaşadığım yerde 4-5 baraj var.onların içi de silme alabalık çiftliği dolu.civarlarında olta attırmıyorlar zaten.birde ''yasal !'' ve yasal olmayan ağcılar var suyun içi binlerce mt ağla dolu.sular zaten özelleştirilmiş yandaşlara bir güzel para kazandırıyorlar.özel avlaklar olursa yarın buralarda böyle olacak gün gelecek paranla giremeyeksin emin ol.senin verğilerinle yapılmış olan barajlara yollara köprülere neden para ödeyesin ki.ben bu mantığı anlamakta zorlanıyorum.kamu malı diye bir şey vardır arkadaş.herkesin parasıyla yapılmış olan.herkes orada kurallar uymak şartıyla özgürce faydalanmalı.özgürlüğünden vazgeçme.

 

insanlar kendi kendilerine ediyorlar allahın bize verdiğini biz kendi kendimize ücretli hale getirecez işe bak sen