Görüşlerim, Görüşleriniz Ve Değerlendirmeleriniz.!!!!!!!!!!!

İyide kardeşim, aynısı farzet benim başıma geldi. Gidip araya adam mı sokmam gerekiyor? Allahın bir mili veya kamış ucu için gidip birilerine minnet altına mı girmem gerekiyor? Bu adamlar böyle, adamına göre mi muamele mi edecekler, siz veya bir diğeri ikinci sınıf müşteri mi?

Benim aracılığımla gitsen, sana bir sürü kıyak yapılacak bir sürü malzemeci var. Ama aç bak, görebilecek misin, benim selamımı ilette, işini görsünler gibi bir mesajımı?

Bu işler böyle adamına göre mi işlemeli, yoksa, müşteriye, esnaflığa saygı bağlamında, işini ciddiye alarak mı işlemeli?

Biz dahası, onların bu davranışlarını böyle mazur göstermeye çıkarsak, onlar kendilerini neden düzeltsinler?

Ha, belki "lan bu adamların alayı..." der çıkarsınız, sert çıkış.. Yada yumuşak "aslında iyi esnaflardır ama böylesi iyi değil" falan gibi.. Ama gidip onların avukatı gibi davranıyorsanız....

Elbette bunu yapabilirsiniz. Ama o zaman sizin için "sen bu forumdaki tüketicinin iyi mal, iyi hizmet vs. almasından" mı, yoksa "avukatın olduğun şirketin çıkarlarını ve itibarını korumak" tan yana mı olduğunu belli etmen gerekir, en baştan doğru mu?

Bence, o avukatlığı yapmakta bir beis yok. Ama herkes bilmeli, açık olunmalı ki, mesela, bir makine vs. tavsiye edince, niyetin biz balıkçıları mal sahibi etmek değil, satıcının çıkarına katkı yapmak olduğunu bilelim. Tercihimizi de yaparken buna göre yapalım, öyle değil mi?

Haksız mıyım sizce?

Hem tüketicinin -ki o bizler oluyoruz, hepimiz- yanında görünüp, onu yönlendirirken aslen bir satıcının çıkarlarını düşünüyor olmak, sizce kabul edilecek bir şey mi, bizim açımızdan?

 

Bak Erhan kardeşim, verdiğim linkte ki konuda, bu tür olgulara nasıl bir bakış açım ve değerlendirmem varmış ? Daha önce neler yazmışım ?

Kısaca şunu demişim;

Kopyala yapıştır şekliyle aktarıyorum.

1- Bildiğiniz gibi Bulgaristan'da tatlı su avcılığı daha zengindir. Dolayısıyla bu tür makinalar o bölgede daha fazlaca revaçtadırlar. Yani arz & talep dengesi.

Ne var ki, EU kataloğunda ki her ürünü elde etme hakkınız ve şansınız vardır. Kişilerin '' O ürünü getirmiyor ve satmıyoruz.'' deme hakkı ve şansı kesinlikle yoktur. Bunu böyle bilin.

Bak, yan tarafta Yasei diye bir kamış var. O da yoktur bizim piyasamızda. Ama, kişi getirmek ve sunmak mecburiyetindedir. Getirtti de. Bu müşteri olarak benim hakkım. Yoksa'' Elimde bu var.'' demekle büyük olunmuyor.

2 - Amma velakin, bir kullanıcı, diğer bir kullanıcıya, temsilcinin bu sorumluluklarını rahat şekilde yazar, hatırlatır ve temsilci de bundan rahatsızlık duyar kısmen. Fazlaca ifşaasından memnun olmazlar.

http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=51664&page=12

Dolayısıyla böyle düşündüğüm ve uyguladığım için ve isteklerimde de aşırı ısrarcı ve takipçi olduğumdan, aslında beni de pek sevmezler. Zaman zaman isteklerim doğrultusunda aradığımda da '' Gene geldi başımızın belası demişlerdir kesinlikle. Ama '' Müşteri & Satıcı '' kuralları dahilinde nezaket gösterirler. Öylede olması gerekir zaten.

Tabii zaman zamanda Vurgun Çapariyle, Av marketimle, Hisar balıkçılıkla vs. vs. vs. firmalarlada görüşürüm. Onlarında fihristimde telefonları mevcuttur. Ulaşamadığın telefon olursa AVUKATLARI statüsüyle ( ! ) onlarıda aktarırım. hihi Benim portföyüm oldukça zengindir. Hem de sağlamdır. :thumb: Ama Facede bu tür portföyüm ve dostluklarım yoktur. O konuda zayıfımdır.

Sizin istek ve sıkıntılarınızın içerisinde, bazı organizelerin eksikliği çok aşikar olduğu kesin. Olmamalı aslında. Siteminizde de yerden göğe haklısınız. Ama yasalar da der ki, arızalı ürün tesliminden itibaren 30 iş günü içerisinde ............ Bu da yaklaşık 40 tam güne tekabül eder.

Gelişmeler inşaallah beklentileriniz doğrultusunda gelişir.

 

Tevfik abim benim ürünüm arızalı değil, ben sadece firmadan bir ürün satın almak istiyorum

Bu nedenle beklemem gereken herhangi bir süre olmamalı, yani benim firmaya ürünümün şurası kırıldı, burası bozuldu gibi bir bildirimim olmadı.

Benim yapacağım şeyin şu an için sıfır kamış almaktan hiç bir farkı yok, çünkü ayrı olarak satılan bir parça benimkide.

Ben Pazartesiye kadar bekleyeceğim onu da tekrar söylüyorum senin güzel hatırın için bekleyeceğim

Evet firma yapması gerekeni yapmamıştır, taşınma süresini uzatmıştır, müşterilerini ilgisiz bırakmıştır. Evet bu doğrudur. Bugün birçok balık av sitesinde bile Shımano ürünleri kargolanması için net bir tarihin olmadığı uyarı olarak yer almaktadır.

Ama şunu da belirteyim keşke Daiwa'nın da senin kadar saygıdeğer bir avukatı olsaymış :amen:

Bu konuda son söyleyeceğim bunlardır.

 

Türkiye Shimano sanırım Almanyadaki merkeze bağlı çalışıyor , shimano sitesinde adresleri felan vardı.. şikayet etsene.

 

Erhan kardeşim, keşke derdine çare olabilsem.

Ama, eğer ki bu ve benzer bir durum benim başıma gelseydi, bilseydim ki beni savsaklıyorlar, orayı yerle bir ederdim. ( Böyle düşündüklerini de sanmam.) Benim istediğim ürün, bu gün gelmiş, 10 gün sonra gelmiş, pek önemli olmadığındandır ki, haydi 3-5 gün daha bekleyeyim, bazı sıkıntıları var, hoş karşılıyorum dedim.

Bakış açınızda, '' Ben yedek parça beklemiyor, ürün satın almak istiyorum '' diyorsunuz. Aslına bakarsak eksik parça bekliyorsunuz ve bu da litaratürde tamir ve bakım statüsündedir. Satın almak istiyorsanız İthaalatcı olan firmanın perakende satışı yoktur zaten. İlgili ana firma bunu yasaklamıştır. '' Sen perakende satamazsın, Bayilere dağıtım yapacaksın '' der. Yakın zamanda da bunu katı şekilde uygulatacaktır.

Bana saygı duyman, güvenle bakarak değerlendirmelerin için özellikle teşekkür ederim. Bu samimiyeti, güvenirliği sağlayabilmişsem, bu beni mutlu eder.

İstediğiniz ürünü, istediğiniz zaman ve istediğiniz yerden almanızda ben sizi bağlamışım gibi hissettim. Bunu demek istemediğinizi adım gibi bilsemde, o anlamlara lastik gibi sünecek anlam ihtiva etmiş. Beni ve benim gibi düşünenleri bu konuda, sadece sizin ve sizin gibi arkadaşların sorunlarının çözülmesi mutlu eder.

Mecazi anlamda '' Ama şunu da belirteyim keşke Daiwa'nın da senin kadar saygıdeğer bir avukatı olsaymış.'' demişsin ya;

Buna avukatlık demeyelimde, takdir etme, beğenme, tasvip etme gibi terimler daha uygun olacaktır inancındayım.

Bak, kısa süre önce de, ne demişim bunun için ?

Sonuçta bunlar mekanik aletler. Ama kullanıcı hatası, ama imalat hatası olmuş olabilir. Kendi alanlarında rüştlerini ispat etmiş markalardır ve titiz mühendislik çalışmalarıyla bu seviyelere gelmişlerdir.

Burada direkt olarak o markayı değilde, bu tür olumsuzluklarda karşılaşılan durumların öneminin vurgusu söz konusu olmalı . Ben her ne kadar Daiwa markasına yönelmesem de, bu markalı ürünlerin de, fiyat & performans kıstasında, çok ciddi kalitelerde olduğu inancındayım.


İlgili konuyu ve de devamını takip etmek istersen buyur.

http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=51664&page=26

Sevgilerimle.

 

bu firmanın hali hazırda bir alışveriş sitesi yok mu tevfik abi nasl perakende satışı yapması yasak bu kısmı anlamadım ben.

Onun dışında ben telefonla görüştüğümde parçanın ellerinde olduğunu ama şu an nerde olduğunu bilmediklerini söylediler, kolilerden vs dolayı.

Yani ben fabrikadan sipariş edilen bir parça beklemiyorum, bu nedenle tamir kapsamına girmiyor dedim.

Sizin herhangi bir baskınız söz konusu bile olamaz, ben iyi niyetinizin gayet farkındayım.

 

Şu an var gibi gözükse de, aslında perakende işine fazla girmiyorlar, girmek de istemiyorlar. Sadece müşterilerini kırmamak adına, ya kişiyi yakın yerlerde ki bayilerine yönlendirirler veya kendileri ilgilenirler. Duyduklarım kadarıylada ana dağıtım firması, bu perakende satışı konusunu, EU da ki tüm ithaalatçılarına kesinlikle yasakladığı şeklinde. Sadece teşhir, tanıtım, servis ve toptan yapacaksın der. Bu da bir strateji olsa gerek. Ama iyi, ama kötü.

Şu an siz elinizde parçası kırılmış, düşmüş, kaybolmuş olan bir parça bekliyorsunuz. Ama fabrikadan gelecek, ama ilgili firmanın deposunda stoklardan. Sonuç tamir ve bakım statüsündedir.

 

Amaç balık tutmak, malzemeler ise araç.

Seni seviyorum diyemeyiz ama en paketi açılmamış küfürleri etrafta kadın, çoluk-çocuk, büyük demeden yüksek perdeden haykırıveririz.

Gazete, dergi vs okurken gözden kaçmış yazım hatalarıyla dalga geçip eğlenirken, kendimizi ifade etmemiz gereken yerlerde ne hikmetse başkalarının hatalarını arayan gözlerimiz devre dışı kalır. Özensiz, düzensiz hatta gelişigüzel yazarız, konuşuruz. Hatamızı söyleyeni de hiç sevmeyiz.

Eleştiriye hiç gelemeyiz ama bizden daha sıkı eleştiren kimse de yoktur.

Daiwa'da, Shimano'da, merdiven altında üretilen ucuz makina da. Hepsi, işinin ehli olmayan ellerde beş para etmez.

Ustasının elinde, çamaşır ipi bile, olmaz denilen balıkları alır, elinde 10 bin dolarlık teçhizatı olan akıllı bakar durur.

Kıssadan hisse, her yiğidin yoğurdu yeme şekli farklıdır.

Naçizane düşüncem; ne yaparsanız yapın, yapmak istediğiniz şeye odaklanın! Yapmak istediğiniz şeyi yaparken kullandığınız ekipmana değil.

Zaten tecrübe kazandıkça, ihtiyaçlarınızı algılamaya başladığınızda, herşey kendiliğinden gelişmeye başlayacaktır.

Kamışınızın yeterince sert olmadığını, makinanızın gerektiği kadar güçlü olmadığını hatta, herkesin kullandığı düğüm değil de, sizin kendinizin bulduğu düğümün daha işlevsel olduğunu, ve buna benzer tecrübeyle doğru orantılı, sizi ustalığa götürecek olayların ancak balık tutmaya başladıktan sonra olmaya başlayacağını keşfedeceksiniz.

 

Kendi bakış açısı ve değerlendirmeleriniz, o güzel gönlünüzün derinliklerinden fışkıran pınar misali duygularınızın, güzel yansıması olmuş.

Amaç + Araç = Zevk alınan, mutlu olunan sonuç.

Teşekkür ederim.