HALİÇ GERÇEĞİ Haliç’te olup biten Halktan ve Sivil Toplum Örgütlerinden saklanıyor. Açık açık kaç para harcandı neler yapıldı söylenmiyor. İSKİ’nın yayınlattığı “ Gerçekleşen Düş Haliç “ kitapçıkta anlatılanlar ise masal gibi Levrek Balığı Deversal bir balık olup artık temiz denizlerde bile olmuyor , sadece yetiştiriliyor. Haliç’in kıyılarına hatta Halka kapalı adasına bir diyeceğimiz yok gerçekten yemyeşil ama deniz sapsarı Haliç’te yaşam olduğu kısmen doğrudur ancak nereye kadar olduğunu söyleyen yok Yeşilköy kıyılarında “ Dikkat Kolibasili var , Denize girilmez “ diye tabela var Belediyenin görevi Halkı uyarmak Yeşilköy’de ve pek çok sahilde bu tür uyarı levhaları varken Haliç kıyılarında olmaması düşündürücü. Haliç’te yaşam Eminönü Köprüsü ile Unkapanı Köprüsü arasında Deniz akıntılarının fazla olması deniz trafiğinin yarattığı pervane darbeleriyle oksijen ortamının artması burada plajik türde balıkların yaşaması için ortam oluşturuyor ancak bu Unkapanı’ndan sonra geçerli değil. Ayrıca Haliç’e zaman zaman büyük balık sürüleri de girebilir buda özellikle balıkların göç zamanında büyük balıklardan kaçan , diğer balıkların canlarını kurtarmak için Haliç’e girmelerinden başka bir şey değil. İnsanlar canlarını kurtarmak için eli silahlı birinden kurtulmak için neresi olursa oraya sığınması gibi bir şey bu. Böyle bir balık hareketlerini bile çarpıtıp Haliç’e balık sürüleri geri döndü. Deyip rant elde edenler var. Biz yıllardır Haliç’i izliyoruz Haliç’te koku kalmadı , etrafı yemyeşil , peki Haliç’in kirliliği Marmara Denizine boşaltıldığı için Marmara’dan kaybolan Orkinos, Lüfer, Barbunya, Torik ve diğer balık türlerine ne oldu bunları kim geri getirecek. Biz Örgüt olarak bizden saklanan gerçeklere karşı bunları söylerken , Basın daha önemli olayları gün ışığına çıkarıp Kamuoyunu aydınlatıyor bu nedenle Basın – Yayın Kuruluşlarına şükranlarımızı sunuyoruz. Saygılarımızla, kaynakca:doğasavascilari.org
Suyun rengi dediğiniz gibi,ya kimyası,içerdiği ağır metaller ki kullandıkları temizleme metodları ile ağır metalleri yok edemezler.Sanayi tesislerinin yanındaki göllerede geçmiş olsun.Şimdi tepem atıyor her neise hoşçakalın.
Alparslan, Ne diyorsun yavrucuğum? Biraz sakin ol, senin yaşın, Haliç'in geçmişini bilmene yetmiyor. Orada muazzam işler yapıldı, nankörlük etmeyelim. Kulaktan dolma bilgilerle, yalan yanlış gazete haberleriyle, doğrulara ulaşamayız. Ben sayın Bedrettin Dalan'dan başlayarak, gerek fikir gerek icraat konusunda Haliç'e emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Uzuuun yılların pisliğini bir anda temizlemek kolay mı sanıyorsun? Daha yapılması gereken işler olsa da yapılan işler küçümsenmeyecek boyuttadır. Birilerini suçlarken esas olan, eldeki belgeleri ortaya koyarak konuşmaktır. Elinde, Haliç'te halkın aldatıldığına dair belge olan varsa açıklasın, biz de öğrenelim, biz de karşı çıkalım. Hatta böyle yolsuzluk vs içeren belgeler varsa bunların mahkemeye verilmesi gerekir, aksi halde söyleyenlere iftiracı denir. Çok dikkatli olalım.
alparslan kardeşim alıntıların bir kısmı hakkında haklı olabilirsin fakat bir gerçek varki haliç eskisinden kat ve kat temiz . ben 1993 senesinde okula giderken haliç'e yaklaştığımız zaman otobüsün bütün camları hemen kapanır hatta burunlar bile o kötü kokuyu almamak için sıkılırdı. ama şimdi durum öylemi insanlar piknik yapıp çinekop sarı kanat avlayabiliyorlar. ne kadar büyük balık kovalarsa kovalasın balık havsız ortama girmez. eleştirileri yaparken biraz araştırmacı olmak gerekir diye düşünüyorum.
Olur olur. İnşallah olur. Sen imlanı düzelt bakayım, geliyor şimdi silgi kafana. de ayrı yazılır.(Çabuk kimse görmeden düzelt.) OOhhh! Namık'a bir gol attım.
Reise katılmamak elde değil bu sene alptekin baloğlu (Sualtı fotoğrafçısı) iski sponsorluğunda yaptığı çalışmayı görmenizi isterim. Evet deniz bumudur dersen sana hak vermeden edemem ama sonuç olarak buraları bizler pislettik ve senelerdir pisletmeye devam ettik. Son on yıldır düzenlenmekte olan yaşayan marmara fotoğraf yarışmasına katılma şansım oluyor ve git gide düzelen bir marmaramız var tabiki biz de biraz yardımcı olmalıyız bu konuda doğaya... Sadece daha fazla kirletmemeye çalışmamız inan yeterli Sevgiyle Not: duyarlılığın kousunda sanada katılmadan edemicem ama biraz sabır gerekiyor.
Evlaaadım!(A' lar kalın okunacak) Ona düz cümle derler, benimki devrik. Seni devirmek için. (Ki) senin cümlende bitişik yazılır.Yine yanlış yapmışsın. Ben sana (de) ayrı yazılır dedim. Çabuk de'yi ayır, ki'yi bitiştir Ya da otur yerine. SIFIR.
Alparslan kardeşimi, kendi yaşıtları elleri altındaki internet gibi bir kaynağı zaman öldürmek için kullanırken, yaşadığı kentle ve onu çevreleyen denizlerle ilgili bilgilere ulaşmak için kullanmasından ötürü kutluyorum. Haliç'in eski ve yeni halini hem yaş, hem de mesleğim nedeniyle yakından bilenlerdenim. Haliç geçmişle oranlandığında, şu an yaşam formasyonlarının (balıklar ve diğer deniz canlıları) görüldüğü bir alan olmuştur. Bu doğrudur. Ancak, esas konuşulması gereken bu iyileştirme nasıl sağlanmıştır? Dönemin Belediye Başkanı B. Dalan tarafından uygulamaya konulan yöntem, Haliç kanalı boyunca belli aralıklarla inşa edilen kollektör(toplayıcı)lerle Haliç'in çamurlu suyu emilmiş ve "hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan" Marmara denizine deşarj edilmiştir. Bu yolla Haliç'in kirli suları Marmara'da seyreltilmiş ve yapay da olsa ek bir akıntı sağlanarak Haliç'e temiz su girişi sağlanmıştır. Ancak, Marmara'ya verilen kirli sular bir süre sonra Marmara'nın kirletici yük taşıma kapasitesini aşmış ve bu kez de onun kirlenmesine neden olmuştur. Eğer zamanında kollektörlerle toplanan sular arıtılabilseydi, kentin bütçesi buna elverseydi, şuan hem tertemiz bir Haliç'imiz ve bu denli kirletilip daha sonradan temizlenmek için kat be kat fazla yatırım yapılması gerekmeyen Marmara denizimiz olacaktı.
Haliçin üzerinden E5den geçerken kokudan duramazdık şimdi gidip kıyısında balık tutabiliyoruz.Ayrıca digiturk'un belgesel kanalında haliçde yaşam konulu bir belgesel izledim üstelik 2003 yapımı denizin dibinde baya hayat var. Nankörlük etmemek lazım
ki eki edat ya da bağlaç olduğunda ayrı yazılır. Burada ek olduğu için bitişik yazılmalıydı. Benden de Namık'a bir gol. -ki ve -de ne zaman bitişik, ne zaman ayrı yazılır? Çok kolay bir sağlama formulü vereyim. Eğer -ki veya -de cümleden çıkarıldığında anlam bozuluyorsa bitişik, anlam bozulmuyor ise ayrı yazılır. Örnekler: Ben ki, yedi düvele nâm salmış bir balıkçıyım. (-ki'yi çıkarın; yine anlamlı bir cümle olur) Benimki de sadece kuruntudan ibaret. (-ki'yi atın anlam bozulur. -de'yi atın bozulmaz) Maalesef aslında bu kadar kolay bir imla kuralının çiğnendiğini koca koca gazetelerde bile görüyoruz zaman zaman. Saygılarımla,
ben haliç için degilde üsküdar için birşeyler yazmak istiyorum bir kaç sefer denk geldi hani şu kız kulesinin orada matmaray platformu var denizin içinde bayagı uzatılmış oradki suyun rengini gören varmı hiç içinizde su nerdeyse mor renkte sanırım bu marmaray ulaşım için çözüm olurken deniz için felaket olacak galiba