FD = frontal drag UTD = ultimate tournement drag Bildigimiz fren yahu. Basit tabiri ile frenleme mukavemeti. Çok dolambaçli anlatmisim
Abs olsun Tevfik abi örgü tepede birikme yapiyor zamanla Abi hazir yakalamisken drag olayina nokta koysan
Roy kardeşim, yazılanları ve sizin tüm yazılarınızı açık olduğum sürece ( Pokerde, okeyde falan değilsem hihi ) dakikası dakikasına takip ettiğimi bilmelisin. Bunuda takip ettim. Aslında aynı şeyleri, değişik teknik terimlerle ifade etmişsiniz, Mehmet kardeşimle beraber. Benim konuya müdahil olupda, '' Böyledir '' deyip aynı şeyleri yazmam ukelalık olurdu. Kısaca, o makinanın, mukavemet, dayanıklılık ve direnç gücü dersek, orta noktayı bulmuş oluruz. Gerisi kişinin maharetine kalmış. 5 kiloluk dragla 10 kiloluk balığı yakalamak misali. Zor mu ? Hayır bence; yeter ki gelsin.
Abi estafurullah bu konularda bizlere göre tecrübeniz tartisilmaz. Simdi benim demem odur ki. Drag, makinanin misinayi frenleyebilme kuvvetidir. 10kiloluk karsi dirence kadar frenler, 11kiloda kaloma ise yaramaz, yük rotordaki sarim rulmanina biner. Icabinda zorlarsak rotor kulagini patlatir (misina o kadar saglamsa). Anladigim kadari ile Mehmet kardesimin demesi de odur ki.. drag, kaloma vidasini sonuna kadar vidalayinca (yani bu durumda makara saga sola dönmez kaloma devre disi kalir) makinanin kolu çevirince çekebilecegi maksimum agirliktir. Simdi hangisidir? O mudur, bu mudur? A mi diiim , B mi diiim
Abim, zaten burda mesele 10kg dragli makinayla 20kilo balik meselesi degil. Icabinda 5kez topla birak kalomadan yapip baligi yorariz. Yoksa 500kg dragli makine yok ama 500kg balik olta ile avlanabiliyor
Seçeneğin A mı, B mi diye olmuş. Basım hatası var gibi. Burada '' C '' şıkkı da olmalıydı, '' Her ikiside '' diye. Bu sınav iptale kadar gider.hihi hihi Dediğiniz gibi Drag frenleme, drag gücüde, fren gücüdür. Buna göre doğru cevap '' A '' şıkkı. Mehmet kardeşimizde freni sonuna kadar sıkmış ve temsili rakamımız olan 10 kilonun üstü baskı uygulamış. Bu durumda fren gücünü aşmış ve dragımız sıyırmaya başlamış. Buradada doğru cevap şıkkı '' B '' dir. Her iki durumdada fren patlamıştır. Balata sıyrılmış, yanmış, dişli ve rotorlar dağılmıştır. Gerisi Allah'a emanet. Burada da doğru şık, '' Her ikisi '' Aslında her ikinizde makinanının değişik pozisyonları konumunda aynı şeyleri söylüyorunuz. Ya da ben öyle anlıyorum. Gelelim o meşhuuur, büyük, drag üstü balığa. Bir Akya düşünün 5 kilo. ( Aslında 5 kiloluk Akya sınıfına göre küçüktür.) Bu balığın ilk 10 saniyesi, ağırlığının yaklaşık 10 katıdır. Etti size 50 kiloluk bir mukavemet. Misina esnekliği, Kamış esneme payı, kalama salınım payı derken, makinamıza gelen bu güç, bu arada enerji kaybına uğrar. 5-10 dakika sonra pelte gibi olan balığıda, direk makina gücüyle değilde, kamış gücüyle çekerek, makinaya sadece misina boşluğunu sardırma görevi kalır. Valla yazarken bile o heyecanı tekrar yaşadım. hihi
Evet bu açidan bakilirsa c seçenegi her ikiside oluyor. Aman abi ya istavrit tutalim mis gibi ne isimiz var 10kilo 5kilo dragla Bu arada istavrit demisken bizim burdaki istanbul süpermarkete kaptanlar dondurulmus temizlenmis hamsiden sonra istavrit de gelmis. Çok büyük hayir duasi aldilar tarafimdan Allah ne muradlari varsa versin
Bir beden takımına 10 tane İstavrit gelse vallahi parmağının ucuyla sararsın. Madem çıktık meydaneee, künde de atacaksın, elensede yiyeceksin. Sert mücadele benim için her zaman yeğdir. Deşarj ediyor beni. Şimdi pazarda o kadar bol Hamsi, İstavrit, palamut var ki, 1.5 kilo hamsi, İstavrit ve kiloluk palamut seç al 5 lira. Adınıza sevindim. Dondurulmuşda olsa, yad ellerde bulabilmek güzel, Hafta sonu al 1 er kilo Hamsi, İstavrit, yak mangalını keyfini çıkar. Afiyet olsun. Sevgiler.
Abi ukelalık olurmu. Bizde bilirkişi gelsin bekliyorduk Royun son yazdığı benimkiyle aynı oldu sanırım. O makinenin bekleme konumunda misinanın çekildiğini soyledi, bende avın sabit konumda makinenin sarıldığını.
Biriniz kulağı önden gösteriyor, diğeriniz arkadan; '' Aha kulak '' diye. Sonunda dişlileri sıyırttım, frenide patlattım ya. Oh olsun bana. Şimdi mangal zamanı. Pazara davetliyiz, Roy'un mangal partisine.hihi hihi
Tevfik bey sizin verdiğiniz daiwa 2012 kataloğunda niye Exceler ha modeli yok. ? 4 model var hiçbiri ha modeline benzemiyor, ne tip olarak ne de devir olarak. Bu katalog. : http://www.daiwa-cormoran.info/star...vs_prod=1&ovs_nav=67&ovs_subnav=74&ovs_page=1 Bu da daiwa official sitesinden çıkan tek Exceler. Başka model yok. Ha modeli http://www.daiwa.com/reel/detail.aspx?id=560 Teşekkür ederim.
Kontrolsüz güç, güç değildir. Shimano her zaman kalama konusunda tıss olmuştur. Öyle ki bir damla su kaçınca kilitlenen, devreden çıkan filan kalamalı model faciaları yaşanmıştır. Bir daiwa'nın en birincisi parçası, son derece kontrollü kalamasıdır. Daiwa'da kalamalar ayar hassasiyetleri, ısınmayla ayar kaydırmamaları gibi hususlarla öne çıkar. Özellikle kalamanın salmaya başlama gücü ile dönme gücü aynı olması bakımından, daiwa en ileri noktadadır. Yani, kalamayı döndürmeye başlamak için, kalamayı döndürmek için gerekenden daha fazla güç gerektirmez.
Valla o kataloğu ben hazırlamadım. Tüm müsebbibi Roy'dur. hihi Ferhat kardeşim şimdi detayları inceledim 2010 kataloğuna kadar baktım Dediğniz gibi HA serilerinden görme şansım olmadı. Linklerde USA da pazarlanan bir ürün. Buda demek oluyor ki oraya özel bir ürün. Mesela Daiwa'nın Boxter modeli vardır piyasada. O da bulunmaz kataloglarda. İllah ki Daiwa markasını istiyor ve devir konusuna takmışsanız ve oradan getirtme şansınız var ise, değerlendirin. Yoksa Exceler 3000- 3500 X gibi serilerine yönelin. Daha uygun fiyat ve aradığınız devir aralığında bunu değerlendirebilirsiniz. 3000 veya 4000 lik olarak. http://www.avmarketi.com/asp/product/9793/DAIWA-CROSSFIRE-3000X-MAKINE Yada, alın bir Shimano Exage 2500 veya 4000 FC
Facia, Callancer uzay mekiğinde bile yaşandı. Münferit olayları kapsam dışı tutmakta yarar vardır. Kalama dediniz, 1-2 damla suda arıza gösterdiniz falan filan. Denize düşürülen ve 2 sene sonra tesadüfen iğneye takılarak çıkartılan orta seviye bir Shimanodan bahsedeyim size. Düşürende, bulanda aynı kişi ve bulunduğu bölgede bu tür ürünleri satan bir arkadaş. 2 sene denizin dibinde kaldıktan sonra bulduğu makinasının sadece dış aksamını midyeler kaplamış. O midyeleri temizledikten sonrada tekrar kullanılabilir vaziyette olduğunu ve kullandığını söylesem size. Ve yine aynı bölgede, başka bir arkadaşın iyi sayılabilecek bir markada ki makinasını düşürdüğünü, 2 dakika sonra çıkardığımızı ve o makinadan bir daha hayır gelmediğini ve ertesi gün makinanın yenilendiğini belirtsem.