Hayatımın Trofesi

Hayatımın Trofesini tuttum diyebilirim.
Uyduruk bir kamış ,2 numara siyah zemin sarı benek kaşık.
Erdemin hakkını yememek için Bir iki cümle bahsedeyim.Oturduğum yerde balık vurmayınca tebdili mekanda ferahlık vardır diye, yer değiştim. Mavi benekli kaşığımla bir at çek yaptım.Bir alabalık çektim tam sudan havalandı döndüm Nuriye bağırıp hava atacam kurtuldu ve göle iade oldu.Bir baktım Erdem geliyor dağ taş aşarak.Niçin geliyorsun dedim .Korkma olta atmayacağım dedi. Bende olsun gelme dedim. (Çünki Erdem genelde nerde olursa orada ses çok fazla olur). Balli bağırdı git git. Yanıma geldi baba sana Selim amcadan kaşık getirdim .Sarı yeşil bir kaşık vardı onu denedim birkaç kez attım suda dönmeyince siyah zeminliyi denedim 3- 4 atıştan sonra kaşığın sudan çıkmasına bir iki metre vardı .Biraz derinden getirdiğim için kayaya takıldığını zannettim.Az asılınca O muhteşem şeyin suyun içinde taklasını görünce İkimiz birden Aman allahım bu ne böyle dedik.Oğlum git kepçeyi getir dedim .O yeltenince bizden yaklaşık 100-150 metre uzakta olan Selimin koştuğunu gördüm.Ve Selim amcan geliyor dedim.Kalama açık balığı yormaya başladım.Selim Nihayet dağdan taştan aşarak geldi.Bir ara artık kalama açık olmasına rağmen balığın haketlerini sezemiyordum.Eyvah gitti dedim.kalamayı kısıp oltayı çektim gelmiyor.Herhalde balık kaçtı ve olta bir yere takıldı diye telaşlı telaşlı kalamayı bir gevşetip bir sıkıyorum.Malesef hareket yok.balığın gittiği düşüncesi ile kalamayı iyice sıkıp asıldım az gelir gibi oldu. Bir daha, bir daha evet geliyordu.Balık ucunda dedim.Çektim ,çektim, çektim .Suyun içindeki bize dorğu gelen ağaç dalını görünce hüsrana uğradım. Selim Balık gitmiş dedim.üzülüyordum. Çünki henüz Selim balığı görmemişti ve ben ne kadar büyük dersem diyim inandırıcı olmayacaktı. Selim eğildi misinayı dallardan kurtarmaya çalışırken Murat abi balık hala oltanın ucunda diyince Nerdeyse sevinçten ağlayacaktım.Kalamayı gevşettim ve daldan kurtulan misina yine deliler gibi ileri fırladı .Biraz daha yorduktan sonra Selim uzattı kepçeyi, bir iki başarısız denemeden sonra balık artık kepçede idi .Kepçe içinde İğneyi çıkarmaya uğraşan Selim iğne kendiliğinden çıktı dedi.Biraz daha geç kalsak balık kurtulacakmış. Kısaca balığı çeken bendim ama Erdem tuttu o kaşıkları getirmese idi belkide boş dönecektik.

Bir kaç resim

[img=http://img1.loadtr.com/k-509625-ala.jpg][/img]

[img=http://img1.loadtr.com/k-509626-ala.jpg][/img]

[img=http://img1.loadtr.com/k-509629-asa.jpg][/img]


[img=http://img1.loadtr.com/k-509630-Alabalık2.jpg][/img]


Resimleri video yaptım iyi seyirler

http://www.dailymotion.com/video/xcb1a9_hayatınım-trofesi_lifestyle

 

Hayırlı olsun gubani. Ağabeyin olarak ilk tebrik benden olsun.

Hakikaten rüyaları süsleyen bir balık, bir gökkuşağı.

Aramızda 150 metre olmasına rağmen balığın sudan fırlayarak tekrar suya çarpmasıyla oturduğum yerde irkildim. Ta oradan anladım hayatının trofesini tuttuğunu. Nasıl da dağı taşı inletircesine bağırıyordum "kalamayı sıkma, bırak gitsin, acele etme !!!!"diye. Yaklaşık 10 dakika süren mücadele yıl oldu da bitmek bilmedi. Yüreğim güm-güm atadursun dilimde dualar, tatlı bir endişeyle ayakta öylece kalakaldım. Elinde balığı görünce derin bir oh çektim. "Afferin lan stres, öpüyorum gözlerinden. Güzel bir güzel aldın" dedim kendime. :

 

tebrikler merakettim acaba kaç kilo geldi

 

Tortum gölü canavarını yakalamışsınız, haberiniz yok!! Gerçekten tebrikler, bravo! Norveç somonu gibi.

 

Helal olsun be !

 

Murat abi tebrikeler, gerçekten güzel bir gökkuşağı, harika görünüyor.

Valla heycanla okurken balığın yakalandığını bilmeme rağmen olta bir ara dallara takılınca balık kaçtı diye sizinle birlikte ben de üzüldüm. neyse ki kısmetinizmiş, Erdem'i de bundan sonra yanınıza geldiğinde kovalamazsınız artık.

Tüm Erzurum ekibine sevgiler.

Not: Fotoğraflar için uğraştırdım kusura bakma

 

Valla helal olsun abi balık kadar yalanması o uğraşlar koşuşturmalar ayrı bir heyecan kattı.
Tebrikler