İlk balığımı bundan 5 sene evvel Kekova'da tekne turundayken tutum. Asıl amaç sadece tekne turuydu aslında. Sonra bugünkü eşim, o zamanki sevgilim kaptandan 'kaşık' sordu. Tabi o zaman ne olduğunu bilmiyordum. Neyse eşim tekne giderken kaşık yapmaya başladı. Bir süre sonra bana verdi. Dalga çıkmıştı ve sallanıp duruyorduk. Teknenin arkasında ters oturup bir taraftan sallantıda dengemi sağlamaya çalışıyor bir taraftanda misinayı çekiştirip duruyordum. Epey bir süre böyle devam etti. Midem hareketlenmeye başlamıştı. Bir taraftan da 'koca denizde bir tane balık bulamadık' diye aklımdan geçiriyordum. Kaptan 'balık vurursa haber verin' demişti teknenin hızını azaltacaktı. Ben kafamdan binbir türlü şey geçerken, ümidimi de yitirmeye yüz tutmuşken birden bire misinada çok kuvvetli bir çekme hissettim. Ne yapacağımı şaşırdım. Dilim tutuldu. Ağzımdan sadece 'Aaa uuu...aaa' gibi sesler çıkarınca eşim anladı. Kaptan tekneyi durdurdu. Ama ben misinayı çekemedim. Çok ağırdı. Kaptan çekti. Bir baktık; İki tane palamut :p İşte o günden beri beni aldı bir balık sevdası! Sonra İzmir Aliağa'da lüfer avladık. O bambaşka harika bir deneyimdi. Antalya'da birkaç kez kıyıdan denedik, bir kaç kez nehirden. Pek tat vermedi. Palamut ve lüferden sonra bir kaç mırmır ve daha önce hiç görmediğimiz bir kaç balık yakalayınca dedik böyle olmayacak. En iyisi biz bir tekne bulalım. Geçen cumartesi nereden tekne bulacağız diye internette dolaşırken balıkavi.net sitemizde rastladım. Aman baktım hatta Antalya'dan birileri de var. Hemen sordum Can'a. Sağolsun dediği gibi yat limanında cumartesi akşamı teknemizi ayarladık. Pazar günü saat 06:00'da balıktaydık. Çok da güzel geçti. Biraz güneş çarptı ama deydi doğrusu. Umuyorum ki sitede çok güzel muhabbetler ve paylaşımlar olacak. Hepinize heyecan dolu av deneyimleri diliyorum. Rasgelsin!:)