Arkadaşlar hayatımda ilk kez tam gün balık avı yaptım. Geçen Cumartesi sabahı sarayburnuna 7:00 gibi vardım. Arabayı garaja bıraktıktan sonra kayalıklara doğru (buruna) yürüdüm. Hava yağmurlu ve rüzgarlıydı. Baktım tek tükde olsa rapalayla palamut alıyorlar. O alıştığımız kalabalık balıkçı tekneleri çok seyrek. Kurdum tezgahı başladım rapalayla sallamaya. Aradan 10 dk geçti geçmedi yağmur sağnak şeklinde bastırdı. Bende yağmurluk yok, kafama geçirdim bir market poşetini, bağladım sıkı sıkıya. Ama nasıl yağmur nasıl yağmur. Girdik bir kıytırıktan ağacın altına. Oldukmu sırılsıklam. Birkaç kişi yağmurlukla gelmiş o sağnakta bile istiflerini bozmadılar. Biz 2 kişi ıslandık, hemde üzerimdeki kaban ve pantolonum su içinde kalana kadar. Ama gözüm görürmü ıslanmayı. Yağmur biraz azalınca çıktık kayalara. Salla salla salla hooop yanımdaki aldı bir baba palamutu. Ben kayalara çarpıp kırdım rapalamı. Elimdeki kaşığı bağlayıp salladım bu sefer. At çek at çek at çek yok. onuda taktım kayalara. 2. kaşığıda açtık kutusundan sallla salla yok onuda taktımmı. Eeee 1 rapala 3 kaşıkla gelinirmi saraya. Sonra yandaki arkadaştan slikon yem aldım onuda denedim yok yok yok. Bu balıklar beni sevmedi. Yanımdaki arkadaş 12 gibi gitmeye kalktı. Onun rapalasını istedim verdi 3 ytl ye. Bu sefer onunla at çek at çek, sonunda onuda denizde bıraktım. Eeee başladımı sinir katsayım had safhaya çıkmaya. O sabahki sıksan suyu çıkan kabanımda rüzgardan üzerimde kurudu. Yorgunluk bel ağrısı kol sancısı cabası. Topladım takımları saraydaki iskeleye geldim. Hiç olmazsa palamuttan geçtik kıraçaya düştük misali bir iki tane yakalamış oliim dedim. Baktım millet bol bol kıraça çekiyor. Açtım takımı 1-2-5-8 derken bol bol kıraça geliyor. Biraz züğürt tesellisi moralim düzeldi. Aman yarabbim oltayı sallıyorum kıraçalar ortadan kesilmiş geliyor. Zaten vuruştanda anlaşılıyor. Resmen çinekop saldırısı başladı. Yanımdaki çocuğun oltasının son iğnesine yakalanmış kıraça, sadece kıraçayı ısrımış çinekop hoooop diye geliverdi. Hemen çinekop takımını salladım ama bu nasıl iş birden yok oldular. Yahu eminim burdalardı. Ama yok yok yok. Yok yok bunlar bana gelmiyor, bende bişey var. Ama diğerleride alamadı. Sonra yanımda 10 lu çinekop-palamut çaparisi atan bir genç, çekerken zorlanmaya başladı. Kamışı makinası dağılacak. Kolları yoruldu derkeeeeen hooooop 4 palamut takılmış 10 lu çapariye çekiverdi kıyıya. Aaaaaa deliriceeeem. Arkadan başka birisi rapalayla aldı, arkadan birisi rapalayla, arkadan birisi çapariyle zorlandı yine çekmeyeee hooooop 3 baba palamut aynı takımda kardeş kardeş. Hemen koştum takımcıya aldım palamut çaparisini (4 lü çekenin çaparisinden). Salla salla yok. Sürü çok hızlımı geçti nedir. Kollarım ağrıdı. Bu arada tek tük palamut çaparisine çinekop ve palamut geliyor, veya rapalaya geliyor. en sonunda bir çinekopta ben aldım. Kesin kör balıktı Hooooop 3 ü bir arada palamut çeken biri daha. Yok yok bu iş tamamen şans olmaya başladı bu kesin. Sonra Skoylu (Serdar KÖYLÜ) geldi. Oda silikon takarak denemelerde bulundu oda bir çinekop aldı. At çek at çek yorulduk ve pil bitti malesef. Sonuç olarak sabahtan akşama kadar çok bitkin ve verimsiz av geçirdim. Ama her ne olursa olsun yinede keyifliydi. O 4 lü 3lü palamut çekenleri görmek bile çok güzeldi. Evime 10 tane kıraça ve yolunu şaşırmış kör bir çinekopla döndüm. Bu avdan şu dersi aldım. Asla çantandan yağmurluğunu eksik etmicen. Çantanda kesinlikle en az 10 kaşık veya rapala ile dolaşıcan (veya tutmak istediğin balık takımıyla). Dyneema misinayı ilk defa kullandım. Harika bir misina. Herkese tavsiye ederim. Suyun altında takımına sinek dokunsa hissediyorsun ve sağlamlığı güven veriyor. Önemli olan balık tutamasanda, her avdan çıkarılacak derslerle daha iyi ve başarılı sonuçlara ulaşmak olduğunu sanıyorum. Saygılarımla.