(Yaklasik460 Sayfalik Osmanlica yazilmis kitabin ilk 300 sayfasi Baliklarin tanitilmasi,100 sayfasi Balık avı araç ve gereçleri, 60 sayfasida Lugat tan oluşuyor ) Uzun zaman İstanbul Balıkháne Müdürlüğünde bulunmuş ve millî Kütübhanemize Balık ve Balıkçılık adı altında ölmez bir eser bırakmış olan Deveciyan Karakin'in kitabından bazı sayfalar: Kitabın Kapağı BALIK VE BALIKÇILIK Deveciyan Karakin [balıkhane merkez müdürü] İstanbul Düyun-i Umumiye-i Osmaniye Varidat-ı Muhassasa İdare-i Merkeziye Matbaası 1331 (1915) Olta (misina) Oltaların ekseriye Bargir ( beygir) kılından ve bazen ingiliz siciminden imal edildiği malumdur. Kıldan mamul oltaların uzunluğu oniki kulaçtan seksen kulaca kadar olup kalınlığı üç kat kıldan otuz kata kadar olur [1], şöyleki; İzmarit,çinekop,istavrit ve emsali ufak balıkların avı için imal olunan olta üç kat kıldan müteşekkildir. Lüfer balığı avı için yapılan olta beşten yedi katadır. İzmarit balığının yemli çaparisi için imal olunan olta dokuz kat olması lazımdır. Uskumru balığının çaparisiyle lüfer,mercan,karagöz ve kırlangıç balıkları için yapılan olta dokuzdan oniki kata kıldan müteşekkildir. Şekilde görülen oltaya yem olarak midye içi yahut karides takılıp , tekir, kayabalığı ve bunlara benzer balıklar avlanıyor. Çatal köstek olta Kamış oltası: Kamış oltası üç dört metreden uzun ve metin (güçlü) bir kamışa kıldan mamul kısa bir olta ve bunun ucuna iki metre misina bağlanıp misinanın ucuna dimaksız (damaksız) bir iğne takıldık dan sonra üzerine kırmızı ipekle, tekir tüyü rapt edilir. Avcı akıntı mahallere kamış uzatıp tüylü iğneyi suyun üstünde olduğu halde aheste aheste çeker, balığın tutulduğu fark edildiğinde kamışı silkip balığı karaya fırlatır. İğnenin damağı olmamasından balık kendiliğinden iğneden çıkar. Damaksız bu olta ile ekseriya boğaz içinde zargana,istavrit ve çinekop balıkları avlanır. Kamışın misina oltası büyük balıkların kuvvetine gayr-ı mütehammil olmasından dolayı,iğnesi damaklı kamış oltasıyla denizde büyük balıklar tutulmaz isede lapina,sarıgöz ve ispari çok avlanır. İğne: Çıplak iğneler ve zokalar bargir ( beygir) kuyruğuyla misinadan yahut sicimden mamul oltaların üzerine tabii ve suni yemler takıldıktan sonra bazen de yem takılmaksızın kullanılır. Balıkçılıkla istimal olunan iğneli aletler başlıca üç bölüm olunur: Birinci: Olta takımı İkinci: Çapari Üçüncü: Parakita 1-Düz iğne 2-Eğri iğne 3-Palalı iğne 4-Kertikli iğne 5-Benekli iğne 6-Delikli iğne 7-Çatal iğne 8-Uzun iğne 9-Fırdöndü, namı diğer fırıldak. ( iğneye takılan yem sağ olursa dönüp oltayı burar. Buna, beden ile olta arasına bir fırıldak takmak her halde lazımdır) Balık iğneleriyle fırıldak ( fırdöndü ) Düğüm oltacı düğümleri Tarifat [1] ve [2] tek düğüm [3] ve [4] makas düğümü. [5] sarma düğüm [6] ingiliz düğümü [7] ve [8] ilmik. [1] kıl oltanın bükümü iki nevidir: Birisi düz büküm, diğeri komono büküm olur. Misal onbeş katlı düz büküm bir oltanın imali için evvel beşer katı ayrı, ayrı büküp uç yaptıktan sonra bu üç ipide evvelce hangi tarafa bükülmüş ise yine aynı tarafa büküp bir dane yapılır. işte buna düz büküm denir. Düz büküm olta pek hassas olduğundan gerek sürtme oltası için ve gerek derin sularda mercan vesaire avlamak üzere kullanılır. Balıkların yeme temas etmesi ancak bu olta ile his edilebilir. Komona büküm oltanın ikinci bölümü evvelki bükümlerin aksinedir. Komona oltası çapari,seğirtme,çarpma vesair bu gibi kaba alat (aletlerde) kullanılır. Balıkçı sepetleri Balıkçı sepetleri pek eski ve tarihi bir alettir. İskenderi kebir zamanında basılmış bizans madalyonlarının üzerinde bizim balıkçılar tarafından kullanılan sepetlerin resmi görülmüştür. Tarifat: 1- Balık sepeti 2- kapak 3-ağız ve hazine 4-kolon 5- ayak taşı 6-beden 7-bandıra ( Bu sepetler İstakoz, karides ve izmarit avında kullanılıyor. Sepetler yuvarlak ve taze sazdan yapılıp genellikle 60 cm civarı uzunluğunda oluyor. Sepetler gece bırakılıp gündüz toplanıyor. Eğer izmarit avlanacaksa gündüzde bırakılıyor. ) Suni yemler Deniz için: Bizim deniz balıkçıları tarafından kullanılan suni yemler balıkçıl kuşu, hind tavuğu ve tekir ördeğiyle horozun tüylerinden ve adi ipekten ibarettir. En makbul balıkçıl kuşunun tüyü olup, bundan bulunmadığı takdirde hindinin kanat altı ve kuyruk tüylerinden ve uskumru çaparisine takılıp uskumru ve kolyoz avlanır. Tatlısu için: tatlısu balıklarına mahsus suni yemler: Tarif: 1,2,3,4,5,9 alabalık avında kullanılır. 6,8 ufak balıklar için eğlence yemleri. 7,11 mayıs sineği 10,12 som balıklarına mahsus. 13-19 suni böcekler; mayıs böceği, çekirge, yaban arısı, çırlak, örümcek ağı 20 yer kurdu ( solucan) 21 suni karides YAZI, ARAŞTIRMA: ORHAN YILMAZ
Can tebrikler gerçekten bu bir hazine bunun mutlaka ve mutlaka sabitlenmesi gerekir ve konu kilitlenmeli tam bir tarihi eser teşekkürler kardeşim
Muhteşem bir eser Can Abi, ellerine sağlık. Çok değerli bir paylaşım oldu gerçekten. Teşekkür ediyorum
ilk türk derken yanlış anlaşılmasında yazarı ermeni bir türk galiba biraz kültür farkı var aramızda ermeni vatandaşlarımızla bu da ispatlarından biridir heralde o zamanlar ermeni veya rum vatandaşlarımız daha bir araştırmacı ve kitap yazmaya veya bilgi paylaşımına daha bir önem veriyorlarmış gibime geliyor paylaşımınız için teşekkürler Can abi
1915'te, hadi misinalar at kilindanmis ama, bu memlekette olta ignesi kullaniliyormus, yapay yem bile kullaniliyormus, bunu ogrendik. iyi de kardesim, biz niye hala bu ve benzeri malzemeleri burada uretmiyoruz da hala ithal ediyoruz?
Sanırım yanılgı içerisindesin, Cahilliğine veriyorum Rastgele Amatör Balıkçılık Derneğini bilmeyen yok zaten Zaten resimlerde logoları var Kendine iyi bak,görüşürüz
eee yani kaynağı gösterilmiş bir ALINTI değilmi? rastgele der. kurucuları benim üniversiteden Hocalarım ...
eee? alinti, onu zaten biliyorduk, nerden alintilandigi da resimlerden belli zaten bilmemizi istedigin senin universite okumus oldugun mu? hikmet hocanin ogrencisi oldugun mu? dis hekimi oldugun mu? e peki tamam onlari da anladik da konuyla ilgisi? yani kisacasi tekrar sorayim: eee?
Can, gördüğün ve bizlere aktardığın bu değerli bilgileri, kendine saklamayıp bizlerle paylaştığın için teşekkürler kardeşim Önemli olan bilgiyi ya da kaynağını bilmek değil, bunu çevrenle paylaşmak ve onları da faydalandırmaktır
cenk bu konuyu üniversitedeki hocalarından alıpta bizim forma sen ekleseydinya nasıl güzel olurdu hemde can dan önce davranmış olurdun
Orjinal bir kitap. Bu kitapın tamamı Türkçeye çevrilmiş bir hali varmı? Varsa nasıl edinebiliriz? Balık ve Balıkçılık adında milli kütüphanede yazmışsın dostum, piyasada satılıyor mu? Benim dikkatimi çeken bir konuda şu ki; deniz, balıkçılık ile ilgili kitapların çoğu bu kitap gibi eski kayıtlar. Yeni kitaplarında birçoğu eskilerin çevirisi oluyor. Arasanız yeni yöntemleri, yeni balıkçılık ve denizcilik tekniklerini anlatan kitapları bulmak gerçekten zor. Bilgi edinmek için bir tek denizcilik dergileri var. Ondada her istediğin konuyu bulamazsın. Demem o ki; denizcilik ve balıkçılıkla ilgili kaynak problemi var.
Alıntı oldu besbelli ama can,bunu ben buldum dememişki zaten.kaldiki can o sitenin ismini oradan silebilirdide(kolay birşey bu). İlgiyle okuduk.Tebrik ediyorum ilginç bir çalışma olmuş....
Arkadaşlar,kitaplar eski ustalara ait hepsi birbirinden değerli ama artık ne o balıklar var nede teknikler?bize bu bilgileri taşıyanları saygıyla anıyoruz.oltacıyızBiz e girin son teknikler ve yem,donanım önerileri var.