İstanbul Kıyı Raporları 2006-2009

Konu, 'İstanbul Kıyı Raporları' kısmında cognitor tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Neden mi? Çünkü, benim kafamdaki yere gitmedik. Zira, takvimler lüfer zamanı diyordu. Klasik lüfer merasını da birinin gidip yoklaması gerekiyor ve bu zamanda aklın yolu, daha garantili olan yere daha ağır basıyor.. Ve gidiyoruz, görüyoruz, daha olmamış, yok işte.. Demekki bu hafta sonu gene klasiklerin dışına bir şeylere bakmak gerekiyor. Lüfer olur mu, belki.. Deneyeceğiz, denemeden olmaz..

    Ben, benim, kendimden sorumluyum.. Macera aramayı severim ve bolcada bulurum bu konuda.. Ama kimseye, kafamdaki umut için vaktini ve 50lt mazotunu yaktırmam. Teknede ben yoğum sadece.. Herkesin tecrübesinin ittifak edeceği bir yere gitmek elbette şart olur..

    Yoksa? Yoksa ne olur? Hadi desem, benim kafama uyan bir yere gitsek.. Lüferleri dizsek boy boy, "Amanda en lüfer tuttuk, ne maharetli avcıyız biz.." olur.. Ama hiç bir şey tutamazsak, "Ula bu serdar hoca varya, götürdü bizi bilmem nereye, hiç bişeyde tutamadık, onun lafıyla kuyuya mı inilir?" olur..

    İşte o yüzden, eğer topluca gideceksek, ortak aklın, geleneksel olanın gösterdiği yere bakarım.

    Ama bu zamanda, bu raporlara bakınca, lüfer avına gitmek macera aramak.. O nedenle, ne diyorum, lüfer arıyorsanız, farklı tekniklere filan bakarak, farklı yerlere bakın, ancak öyle çıkıyor... Çünkü benim macera tecrübem bunu gösteriyor..

    Ben, altımız sardalya kaynarken, istavrit kaynarken mesela, ısrarla yeni takımını lüfere deneyen, elindeki malzemeyi de yanındakilere kalmayana kadar dağıtan biriyim Alico.. Benim kovam yok.. O yüzden kova doldurma derdim olmadı.. O yüzden, giderim, en olmayacak yere, en olmayacak zamanda, lüfere bakarım, başka şeye bakarım..

    Ha, senden feyz alacaktık:

    Bu yemler, nedne olmayacak yemler, hadi bir anlat bize?

    Elbette bununla da kalmıyor.. Geçen gittiniz, 7 saat uskur çevirdiniz.. Ne tuttunuz? Hiç bir şey.. Peki, ya benim size söylediğim farklı şeyleri denemiş olsaydınız, ne olurdu, en kötü ihtimal gene hiç bir şey... Ne kaybederdiniz? Hiç bir şey.. Ama ya tutarsa? Ya bir denk getirseydin? Ya o takımlar, teknikler cidden faydalı olsaydı? O zaman ne olurdu?

    Sizde, kaybetme korkusu var Alico.. Yeniliğe kapalısınız.. Yeni bir şey denerken, bir şeyler kaybetmekten korkuyorsunuz.. Bundan ötürü sizi kınayamam, haklısınız.. Ama devran dönüyor.. Siz yenilenmekten kaçarken, deryalar yenileniyor, değişiyor.. Eğer buna uymak için kendinizi yenilemezseniz, bu yeni düzende ortada kalırsınız..

    İşte biz, bu yeni düzene uyacak bir şeyler arıyoruz.. Eskiden şu vakitte lüfer filan olmazdı.. ama şimdi var.. Az filan ama var.. Bizde o varsa, onu nasıl yakalarız bunun derdindeyiz alico.. Bilinen yolların bu noktada bir yere varmadığı tecrübeyle sabit..
     
  2. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    :)

    Eğer resimlemeye değecek bir şey olursa, ====> emin olun resmini koyarım,

    Demekki, resimlemeye değecek, ilginç, sıradışı bir şey olursa, onun resmini koyacakmışım.. Bence, bir gece sabaha kadar Galata'da sabahlayıp, 1 tane lüfer yakalamış olmak ilginç bir şey değil..

    Ama mesela, bakarsınız Galata'da kılıç tutmuşuz... İşte bu ilginçtir, sıradışıdır, resmi konur elbette..

    Ama, mesela teknede sabahlamış, bir kova istavrit tutmuş olmak, bence ilginç bir şey değil.. Neden bunun için vakit harcayım ki?

    Sanırım şu tartışmalardan sonra, Lüfer tutmakta ilginç bir şey olacak, bakalım, bekleyelim, görelim..
     
  3. 3182

    3182

    Mesajlar:
    1.186
    Keyif le okuyorum yazılanları. Çember iğne alıcam garanti.
     
  4. bnymnblr

    bnymnblr Bünyamin

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    510
    Şehir:
    istanbul
    Şimdi şunları düşünüyorum da deniz de birazcık lüfer olsa ama aynı zamanda istavrit de dolu olsa, o lüferin; canlı yemler yerine sizin oltanıza gelme ihtimali nedir?

    Genellikle açık alanda oltayla balık tutarken bu lüferler sizin yeminiz yerine camlı yemi tercih edecektir. Bu takdirde bu balığın canlı yem yerine sizin yeminize gelmesini olanaksızlaşacaktır.

    Peki nasıl oluyor da bazen bu balıklar daha olta suya düşer düşmez zınnnnnk indiriyor oltayı aşağı. Bunun nedeni; bana göre bir kısım balık iz sürerken istavriti vs kaybetmiş, onu bulamadığı için yemlere atlıyor olabilir. Bunun gibi daha bir çok neden sayılabilir.

    Denizlerimizde balık azaldı fakat bu seferde işin teknik kısmı ağırlaştı eskiden atkuyruğuyla balık tutan insanlar şimdi en iyi misinalarla balık tutuyorlar. fakat balık çokken atkuyruğuyla kovaları doldururken; balık yokken yada azken en iyi misina da sonuç vermiyor.

    Şimdi bütün bunların yanında başka şeyler denesek nasıl olur konusu da tercih meselesi. mesela yukarıdaki canlı yemlerin yerine lüfer neden sizin yeminize atlasın demiştim. o zaman siz ölü yeminize hareket veren bir yöntem bulacaksınız yada başka bir şey geliştireceksiniz. tabi bu durumda kimse balık tutamazken kovayı doldurmayı beklemeyin.
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Buna minör bir sebep diyebiliriz..

    Canlılar için, yem seçimi, harcanan enerjiyi karşılayacak enerji alabilecekleri yem demektir. O yüzden ufacık sahteyle büyük levrek yakalamak zor iştir..

    Neyse, dağıtmayalım konuyu :)

    Lüfer yemini seçiyor, atlıyor, o da ne yeminde gözleri var, kaçıyor, kurtuluyor. Hamle boşa gidiyor.. Bu lüferin başına defalarca gelmiş olan şey. O yüzden kaçması en zor olan av, onun gözünde, yakalaması en kolay olan av olacaktır: Kısa günün karı... Peki kaçması zor olan av hangisidir: Yaralı yada ölü balık..

    Yaralı balık ne yapar? Suda adam gibi yüzemez, topallar, yampirik gider, sağa sola atar kendini, çırpınır vs. İşte size anahtar bu.. Eğer yeminiz, böyle duruyorsa, yaralı gibi görünüyorsa, ama aynı zamanda canlı gibiyse, lüfer veya başka avcı, bunun kolay av olduğunu sanıp, düşünmeden ve süratle saldıracaktır..

    İşin birde bir diğer yanı var. O kadar yemin içinde sizinkinin nasıl görüleceği.. Camdna dışarıya şöyle bir bakın.. Gözünüze hemen çarpan, dikkat çeken şey, düzenli hareket etmeyen, aniden duran, hızlanan, kımıldayan şey olacaktır. Demekki yeminizin önce görlümesi için, "erratic" denen, hatalı hareket eden, sağa sola kendini atan vs. bir halde olması, aynı zamanda da yaralı gibi davranması gerekiyor.

    Lüfer için olması gereken bir husus ise, hareket, yani suda yemin salınması.. Bu olmazsa, lüfer onu pek yeme benzetemiyor.

    Bunları sağlamak zor değil. Ama bilinen düzenekler bunları çok iyi sağlayamıyor. Geçmişte ihtiyaç olmamışki, kimse bunu düşünsün.. Ama mesela, ihtiyaç olmuş, gümüş zoka dökmeyi düşünmüşler..
     
  6. REİS

    REİS Mahir Ersin

    Yaş:
    80
    Mesajlar:
    2.389
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Torikler-Kofanalar
    Bünyamin

    Şöyle de düşünebiliriz.

    Hani karada da bu vardır. Aslan veya başka yırtıcı, yaralı veya yaşlı, hasta hayvanlara saldırır, bir nevi seleksiyon.
    Genç ve sağlam nesil devam eder, tabii Serdar'ın söylediği de çok gerçekçi.
    Kolayı varken neden zora koşsun ki?
    Eğer canlı yem doluyken ortalıkta, başka yeme gelmez dersek, yem bile olmayan seyirtme zokalarıyla nasıl balık tuttuğumuzu kim izah edecek.
    Bekleyin, bu sene de çok güzel balık olacak.:)
     
  7. EMRE FISHING

    EMRE FISHING Emre Üsel

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    1.095
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    MICHELL Privilege
    Favori Makine:
    MITCHELL Armada Pro 6500
    En İyi Avı:
    BERNA'm
    Alico abi bu ne, sizin ikinizin ne zaman mesajını görsem bir tartışma sözkonusu. Bizim de Ercan abi ile bir anlaşmazlık olmuştu dün.

    Kayda değer balıklar olmadığı sürece insanların gerginliği klavyeye yansıyor artık :eek:
     
  8. bnymnblr

    bnymnblr Bünyamin

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    510
    Şehir:
    istanbul
    Haliç'te malum bölgede, gözlerimle sahit olmuşumdur. Çapari attığım misina biraz kalındı. denizde inanılmaz kraça her attığımda misina kalın olmasına rağmen doluyordu. ben tabii yakala sal sürekli canım sıkılmıştı. o çapariyi çekerken aynı gün içerisinde defalarca sarıkanatların benim oltama gelip çaparideki istavritleri, tam ortasından kaptığı gibi, kafasını sürekli sağ sol yaparak istavritleri ortadan ikiye parçalayışlarını sahit olmuşumdur. Çinekopa atanlar doğru dürüst balık alamazken bana hep yarm istavirltler geliyordu. Yani eğer denizde kum gibi kraça kaynıyorsa, denizde lüfer olsa da klasik tarzda takımınızı fazla yoklamaz.
    Zokalar, atıldığı bölgeden geriye gelene kadar bir aksiyon yaparlar. Haliçte bir dönem dehşet palamutlar yakalanmıştı. zokayı attıktan 3-4 sn sonra zınnnnk indirirlerdi oltayı. balığın kurşunu bir gezdirişi vardı ki görmeliydiniz. ama ne idi o günler. orada üç gün yatan yamyamları biliyorum. yam yam diyorum çünkü sadece kamışla günde 60-70 parça torik büyüklüğünde palamut yakalayanlar vardı.
    ama orada dikkatimi çeken husus istavritin olmayışı idi. yani balık bir bölgeye girdiği zaman kendisine en yakın olan ne varsa ona atlıyor. Ben üç günlük kokmuş istavritle 30-35 parça sarıkanat-lüfer aldığım günleri bilirim.
    yani bu iş biraz balığın olması, birazda yemlik balığın ortamda olmaması ya da azalması teknik daha sonraki şeyler.
    Tabi ki teknik de lazım güzel fikirler üretmek de gerek yeme aksiyon vermek gibi güzel fikir. bu aksiyon verme işini durgun sularda yada akış rejimi değişik olan bölgelerde nasıl yapabiliriz bunları da düşünmek güzel.
    Balık tutarken öyle hassas durumlarla karşılaşmışımdır ki bazen bu yaşadıklarıma anlam veremediklerim olmuşdur. Ancak sonradan fikir yürütmeye başlamışımdır.
    Bir gün Haliç'te oltayı yolladım atabildiğim kadar ileri attım. Sabah 8 den öğlene kadar tık yok. off puf yok yok yok. Sonunda dedim bari biraz da kıyıya yakın atayım dedim. Şöyle 4-5 metre önüme. bir taraftan da diyorum kendi kendime burada da balık gelirse ben hiç bir şey bilmiyorum diye
    4 metre önümden atmamla oltann inişi bir oldu dedim ben hiç bir şey bilmiyormuşum. Millet 150 lik kurşunla atabildiğince atıyor. ileride balık gelse de anlamıyor oltanın hassasiyetin düşüyor. Ben 50 lik kurşunlar 5 metre önümden balığı götürüyorum.
    yalnız bu yakın bölgeye olta atmayı da şöyle aklıma geldi. uzağa attığım bölgede mantarlı takımı çekerken hep aynı bölgede çektiğim mantarlı takımı hareket halindeyken çinekop kapıyordu. Dedim o zaman yakına atayım diye ondan sonra balığı almaya başladım. Yani bu iş sadece tek bir kritere bağlı bir şey değil belki de yüzlerce kritere bağlı bir şey ancak olta için farklı denemeler yapmak her zaman iyidir. zaten bugüne kadar yapılan tüm cihazlar ufak denemelerin sonucu değilmidir????
     
    Son düzenleme: 26 Ağustos 2009
  9. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Hepsi çözülecek bünyamin.. Tek gereken, bu yeni teknikleri denemek, kullanmak, eksilerini, artılarını rapor edip, geliştirilmesi için destek sağlamak..

    Ötesi mi, ötesi kolay.. Gerekiyorsa, robot yaparız onu, gene de yaparız.. Benim gördüğüm, o kadar değil.. Biraz aksiyon, biraz yemi düzgün tutma, bu işi hallediyor.. Lüfer öyle çok ince eleyip sık dokuyan bir balık değil..

    Buralarda yazdığım, gösterdiğim şeyler, bir seri testten geçip, en son meraya çıkıp etkinliğini göstermiş olan teknikler. Ama bu, tamamdır, bulduk, bitirdik biz bu işi demek değil, olmamalı.. Daha iyisi, daha güzeli için uğraşmak gerekiyor.

    Örneğin akıntısız suda aksiyon sağlayan bir düzenekte mevcut.. Basit bir takım hilesi.. Bir gün belki aklıma düşer anlatırım.. Ama genelde anlam veremediğim bir muhalefet ile karşılaştığımdan pek fazla elim klavyeye gitmiyor..
     
  10. ergir

    ergir ergir

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    352
    Şehir:
    istanbul
    muhalefet iyidir.olacakki hata varsa düzeltilsin..yazılanları büyük bir keyifle okuyorum..
     
  11. crank

    crank AYDIN

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    276
    Şehir:
    istanbul gop
    Favori Kamış:
    balzer diabolo
    Favori Makine:
    banax sx4000
    En İyi Avı:
    2.5kg yayın
    abi konfiçyus gibi konuşuyorsun :D
     
  12. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Hatalarını söyleyenin elini öperdim.. Ama nedense, hata söylenmiyor, olmaz, neden, e biz dedemizden böyle görmedik filan deniyor..
     
  13. ergir

    ergir ergir

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    352
    Şehir:
    istanbul
    yenilik her zaman iyidir.yeterki denenip işe yararlığı ortaya cıksın.
     
  14. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Sen öyle zannediyorsun sadece bu yazdıkların inan saçmalıktan öte birşey değil tamamen pratikte uyglanmamış hayal ürünü safsatalardan ibaret.

    merak etmişsin. Sana her yerde hatalarını söylüyorum ama hala anlamamakta direniyorsun.

    Hata 1: Lüferden bashsediyoruz Konumuz LÜFER senin tabirinle fazla okuma cümleleriyle Ponatamous Salatrix yada bLue fish diyelim. Şimdi Bu balık izmarit vs balıklar gibi yemlenerek toplanmaz. aslada olduğu yerde durmaz sürekli avının arkasından yrüyen bir ırktır. Kısacası. Hep yemin hareketini ve kıvraklığını takip eder. Tok olsa dahi önündeki balığı muhakkak keser atar.

    Sen hiç hamsi yeml iile sarıkanat lüfer yakalamadınmı. Hamsiyi takarsın zokaya. düzgün bir şekilde dimdik kamçı gibi durmak durumundadır. yamulduğu anda gelmez. hangi yemlemekten bahsediyoruz. hatta bu balığın olduğu meralarda asla yemlenmezki ufak balıklar gelip yemi bozmasın diye. taksana bakalım zokana yamuk yumuk bir em gelecekmi asla değmez bile bu balık harekete gelir. hareket olmalı önünde yoksa biz neden kaşık kullanıyoruz neden yaprak zargana neden canlı zargana. o zaman otururuz bir yerde atarız demiri. basarız altımıza bolca yemi tutarız bu hayvanı bol bol. ama diyoum ya her zaman ahkam kesıyorsun dıye. sonuna kadar meydan boş olunca yazıp çiziyorsun.
    Biz gece saat 21:00 dan sabah saat 04:00 lara kadar boşa zargana topluyoruz boşa o yemleri öldürmemek için teknelerimizi akıntılı bir yerde dem,irleyip uyuyouz değilmi. yoksa halde leş yemler dolu hepsinden alırız ve koyarız bir çorabın içine baplarız ve sarkıtırız aşağı. offf balığa bak. boğduk gitti.

    gece yemlisi diyelim. ondada lüküs ve zoka vardır. kim yemler altını acaba. kimse neden lüküs yakılır. neden ay ışığı önemlidir? bizler bunları dedelerimizden böyle görmüş olabiliriz. ancak. bir şeyin realitesi var. bana yaz dıyorsun yazıyorum. ancak birşeyler alabılıyormusun acaba.

    Ben sana tarihi bir ders vereyımde yaz bir tarafa o zaman. belki sende torunlarına anlatırsında bir faydan dokunur
    Akıntının sürekli olduğu yerlerde canlı zargana kullanılır. sularla beraber kıvrak hareketlerle balık dahada cezbolur. suların akmadığı ve durgun meralarda yaprak zargana veya tekgöz zargana her zaman daha fazla iş yapar nedenine gelince arkadan sürütmek zorundasınız yemi . ve yarım bir yem her zaman daha çok aksiyon yapar.

    Sana lüfer tutarken kaç numara iğne kullanman gerektiğini gösterdım. artık ne kullanacağını bılıyorsun. şimdide yem olayını aldın yaz bunları kenara.
    ve sağda solda konu açıp Lüfer yemleme şu bu dıye yazma çünkü ben dahil işi bilen kişiler sadece gülüyorlar. ama benım işim sohbet ben yazmaktan hoşlanırım dıyorsan devam et.

    Ayrıca bu hoca lakabı nerden çıktı hangı konuda anlamadım.(Lüfer konusu değildir herhalde) yada şöylemi sorsam acaba hangi caminin hocasısınız.

    Bak konu saptı en önemli konuyu unuttum:

    Lüfer önünde ne varsa o balığı yer kısaca Kanala önünde hangi balıkla girerse onu ister. izmaritin arkasından meralara girerse yemi izmarit olur.kraçeyle gelirse kraçe ister, hatta bazı günler o diri diri zarganalara bile bakmaz önünde izmarit vardır. kısaca serdar hatalarını anlatmaya devam ederım. ne zaman dilersen ama bak lüferler gelmeye başladı. artık sana söz verıyorum Hergün kaç lüfer istersen sana frigo kargo ile gönderirim. ama ne olur artık insanları bu saçmalıklarla oyalamasan dıyorum. Lütfen profesyonel bir oltacı olarak senden rica ediyorum. olmayanın üstüne gitme. olmayan yapılmayan yapmadığın şeyleri anlatma. tamam denenmişliği oluru olan şeyleri anlatırsan bende sana derım ya serdar haklısın gerçekten.

    Yeme aksıyorn vermek olayı . çok basit bir iştir. Yem olacak balığı elinize alınız. ve bakınız. Bir kuş gibi hareket edeceksiniz. Fazla sıkarsanız ölür. fazlada serbest bırakırsanız uçar gider bu teoriyle taktığınız her yem. gerek salınım gerek aksıyon acısından verımlı olacaktır. Serdarcım lüfer tutarken bu hayvan bir gün önceden livarda kalan istavriti seçiyor yemiyor. tazesini arıyor biz neden bahsediyoruz.
    Seyirtme zokalarıyla lüfer tutmak yemsiz. evet ama zokalar ın sudaki aksiyorun inişi duruşu tutuşu nasıldır. seyri nasıldır aynen bir canlı gibi hareket eder.

    Birgün balık tutmayı öğrenirsem senin tekniklerinden azami faydalanmayı düşünüyorum. banada ders verirsen sevinirim. hatta benımle beraber bu kurslarına katılacak 3 tane daha arkadaş var.

    Lüfer tutma olayını bu kadar gülünç, komık ve basıte ındırgemişsin ama hala bir tane lüfer resminide görmüş değilim .
     
  15. istavrit

    istavrit Boğaç

    Mesajlar:
    2.365
    Şehir:
    İstanbul
    Denizde lüfer yok ama ne şahane bir balıkmış ki son 1-2 haftadır binlerce mesaj yazıldı hakkında ,tartışmalar yapıldı ...Kendisi gelsede işimize baksak ,o zaman değil mesaj yazmak eve gitmeye vakit olcak mı acaba :D ...Bu arada Usta'nın bu saatte mesaj yazması dikkat çekici ,hayrola yem süzmeyemi gidiyon Ustam :)
     
    Son düzenleme: 27 Ağustos 2009
  16. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Hata 1: Senin okuman yok, ne yazdığını okumadın bile, okuduğunu anlama kabiliyetin yok. Bunlardan biri.. Hangisi olduğunu sen bilebilirsin..

    Bak, ne diyoruz:

    Neymiş, bu tür yemleme, lüferi toplamak için değil, gözünü döndürmek ve saldırganlaştırmak için yapılırmış, bir daha yazmam gerekiyor mu? Eğer gene anlamıyorsan, anlamadıysan, anladığın dili söyle, ben de o dilden yazayım Alico...

    Başka? Başka ne demişiz bak:

    Ve demişsin ya:

    Biz ne demişiz:

    Gördüğün gibi, öyle olacağını bizde biliyoruz ve buna karşı önlemini söylüyoruz..

    Bak, vermişiz cevabını:

    Neymiş, senin o lüks, yemleme yapmanın bir diğer yoluymuş, anladın mı, yok anlamadın..

    Yok böyle bir şey alico.. Lüfer, ortamda en yaygın olan balığı vs. ister..

    Veremezsin alico, çünkü takımda kullandığın ara misina kalın, yemi kasar, iğnelerin uzun pala, yemi onlarda kasar. İşte o yüzden gidip, kısa palalı ve iğneleri serbest duran takımlar tarif ediyoruz..

    Yeme aksiyon veremediğin için alico, gece sabaha kadar zargana bulucam diye uğraşıyorsun.. Çünkü, zargana ince uzun. Senin deve dişi gibi iğnelerin ancak o şekilde uzun balıkta aksiyona izin verebiliyor, o da eh işte denecek kadar.

    Hata 2: Defalarca söylememize rağmen, hala, bütün bunların denenmiş, netice almış şeyler olduğunu anlamıyorsun.

    Hata 3: Hiç denemediğin, hiç aklından bile geçmemiş şeyleri, sadece kendi aklındaki modele uymadığı için reddediyorsun.. Bir oturup deneseydin ya, olur mu hiç di mi? Nesini deneyeceksin ki? Öyle olacak olsa, deden sana bunu söylerdi, söylemediğine göre öyle olamaz di mi?

    Hata 4: Herşeyi bildiğini, doğrusunu bildiğini sanıp, balık tutamayınca kabahat balıkta, balık yokta ondan deyip geri döndün. Hiç merak etmedin, acaba bir şeyleri yanlış yapıyor olabilr miyim diye? Hiç bunu daha iyi hale nasıl getiririm diye düşünmedin. O yüzdende gidip araştırmadın hiç bir şeyi..

    Lüfere yemleme yapılır Alico.. Ben çok yaptım ve genel olarak neticesini de aldım.. Sen bunu denemedin bile. Aklına bile gelmedi.. Başka birinin aklına gelmiş olması seni irrite ediyor, hepsi bu.
     
  17. Aslan72

    Aslan72 Aydın

    Mesajlar:
    19
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    shimano beasmaster 4.30
    Favori Makine:
    shimano bulls eye xt
    En İyi Avı:
    LÜFER
    Serdar Bey,

    Verdiğiniz bilgiler ve tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler.Umarım bir gün boğazda sizinle balık tutarken karşılarız.:)

    İyi günler.
     
  18. jigging

    jigging Caner

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    1.213
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Penn spinfisher surf & Lineaeffe sorrento & Lucky Craft ESG II
    Favori Makine:
    Penn Surfmaster 750 & Shimano Ultegra XTB & Exage 4000fa & shimano twinpower 4000xg
    En İyi Avı:
    seni meraklı, hadi ordan... nazar değdireceksin..
    Her iki ustanında eline sağlık :) sayenizde bizlerde faydalanıyoruz bu bilgilerden, ben notlarımı aldım bile, bu tartışmalar olmasa bilgiyide alamayacağız, sağolun keyifle takip ediyorum başlığı. :)
     
  19. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Sevgili jigging, ben anlamakta güçlük çekiyorum şahsen..

    Cevap hazır: Olmaz...

    - Eh, neden olmaz?

    - Olmazda ondan olmaz..

    - Ne demek şimdi bu?

    - Bak benim dedem, babam.. Adem babaya kadar neslim balıkçıydı... Ben bir giderim, teknenin yedeğine mazot tankeri bağlarım, şöyle bilmem kaç grosstonluk, taa o kadar çok gezerim bu denizde.. Ben olmaz diyorsam olmaz..

    - Eh, iyide, ne alaka?

    - Olmaz.. Bak ben dedemden gördüm göreli aha bu takımla, ahada böyle tutarım. Gördün mü bak, lüfer böyle tutulurmuş..

    - Yani o takım tutuyor diye bu takım neden tutmasın?

    - Olmaz.. O takımı bana gösteren 80 senelik balıkçı, tonla tartılan orkinoslar tutardı, ondan olmaz..

    Neyse, işte bizim muhabbet böyle..

    Burada farkedilmeyen husus şu.. Ben gökten elimde bir zembille, pat diye düşüp orta yere, zembilimi açıp "Ey ahali, ahanda lüfer takımı budur, şeyde budur.." diyerek çıkan biri değilim..

    Hasbel kader, dünyanın pek çok yerind epek çok çeşit balık tuttuk ve bu bize şunu öğretti. Hiç bir yerin balığı diğer yeri tutmaz. O yüzden, bir yere balığa gidince bildiğim her şeyi unutur, oradaki balıkçılara bakıp, sorup edip, orada iş yapan takımları, teknikleri vs. kullanmaya çalışırım. Elbette boğaz içinde böyle oldu, böyle yaptık..

    Ama sağımızdaki adam, solumuzdaki adam, tırıvırı ile lüfer alırken biz sabah kadar boşu boşuna yağmur, soğuk vs. yiyince köprüde, çileden çıktık.. Erdem yılmaz çileden çıkınca "Abi ben tırıvırı atıcam valla" dedi ve yaptı. Ben ise, "demek bizim takımlar tutmuyor balığı" diyerek nedendir, niçindir bakıp tutacak takımı yapmaya giriştim. sonuçta bunlar gibi bir sürü şey çıktı ve artık, yanımdaki adam tırıvırı ile vs. tutamazken ben tutuyor oldum, işte hepsi bu..

    Kısacası, alico'nun tarif ettiği takımları, yemleri vs. vs. kullanmamış, yapmamış etmemiş birisi değiliz.. Evde hala duruyor o klasik takımlardan vs. bir sürü.. İş yapmadı, yapmıyor, o yüzden bu yollara gidiyoruz.. Kasayla yada kiloyla, sırtımızda yem taşımaya merakımız olduğundan değil, ihtiyaç olduğundan yemleme yaptık mesela..

    Lüferin gırla olduğu, atlayacak şey aradığı zamanda canavar kesilen takım bana yaramıyor. Bana, yanımdaki adam tırıvırı ile takır takır lüfer, sarıkanat alırken ona bakıp tırnaklarımı kemirtmeyecek takım lazım.. İşte hepsi bu..

    Peki o takımlar neden iş yapmıyor? Çünkü onların nesinin ne işe yaradığı ne fayda sağladığını bilen pek yok. Mesela bir soralım.. Kaşık kafalı takım.. Zargana takımıdır, ama kafa yerien bri kaşık takılır. Acaba bu kaşığın faydası nedir ki, tercih edilmektedir?

    Bakalım bunu kim bilecek? Bilene, evde öyle süs biberi gibi duran 3 - 5 tane kaşık kafalı takım var, onların üçünü hediye edicem...
     
  20. jigging

    jigging Caner

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    1.213
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Penn spinfisher surf & Lineaeffe sorrento & Lucky Craft ESG II
    Favori Makine:
    Penn Surfmaster 750 & Shimano Ultegra XTB & Exage 4000fa & shimano twinpower 4000xg
    En İyi Avı:
    seni meraklı, hadi ordan... nazar değdireceksin..
    Serdar abi,

    Geçenlerde hatırlıyorsan bir konu vardı, kefalmiydi neydi.. işte o, senin dediğin gibi tırnakları kemirtecek durum vardı ve ben yine daha iyisi için arayıştaydım, bana çok idealist düşünüyorsun demiştin :) ben artık eski takımlarım düzeneklerimle eskisi gibi balık yakalayamıyorum, olmuyor işte bu benle alakalı değil, 5,10 sene evvel yakaladığım irilikte balıklar artık oltama gelmiyorsa bişeyler vardır, balık bitti felan da ondan diyor çevremdekiler ne alaka balık dolu gözümle görmesem evet yok derim ama var hemde dolu sorun ise yakalayamamak çünkü artık eski takım işe yaramıyor neden yaramadığını balıklara sormak abes olacağı içinde sebebi kendimizde aramak lazım artık balık farkediyor bazı şeyleri nasıl akıl ediyorda farkediyor diyenler olabilir ediyor işte ben suya oltaya taktığım yemi boş olarak attığımda balık nasıl hışımla gelip bunu kapıp gidiyorsa benim oltamdakine gelmiyor çünkü tuzağı farkediyor biraz yenilikçi olmak lazım artık daha işe yarar şeyler geliştirmek ve bunları uygulayıp denemek lazım 50 sene önce keşfedilmiş takımlarla benim işim yok. Balık yok diye bişeyde yok avlayamıyorsun işte, adam koskoca egede yazın levrek avlamak için tekne kiralıyor, sabahtan akşama kadar tüm koyu geziyor, neymiş balık yokmuş, bu kadar aciz bir cevap olabilir mi koskoca denizde levrek mi yok, gülüyorum bunlara sadece.. ertesi sabah limana gidiyorum balıkçı ağla 5 kiloluk levrek yakalamış, aynı koyda.. bir önceki gün senin oltana gelmeyen balıkları adamlar ağla yakalamış, onuda geç bak avlayan nasıl avlamış rapor diye koyuyor siteye, rapor koymayanları hiç saymıyorum bile, sorun sende, takımında, yeminde bilmemneyinde, ee napmak lazım? balık yok demeyip, bu gün daha iyisi için çabalamak lazım, madem bizler insanız, balıklardan akıllıyız, yapabiliriz. Bu yüzden ben düz mantıkla değil, yeniliklere açık herşeyi takip ediyorum, bunları sadece Lüferde değil bir çok türde deneyebiliriz. Bu yüzden sizlere tekrardan teşekkür ediyorum. Şu foruma üye olduğumdan beri öğrendiğim bilginin haddi hesabı yok ama öğrenmeyede devam :) saygılarımla.
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.