İstanbul Kıyı Raporları 2006-2009

Konu, 'İstanbul Kıyı Raporları' kısmında cognitor tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. FuRkAn *

    FuRkAn * FURKAN

    Yaş:
    34
    Mesajlar:
    847
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Shimano Spin Power 425 bx
    Favori Makine:
    スーパーエアロ フリーゲン /
    En İyi Avı:
    Torikler, Kofanalar - Levrekler Vs. Vs.


    ben arkadasın 0.30 misina bedeni olan çapariyi patlattım :) 100 gr la hemde

    çapari atarken kurşunu koyduğumuz yerin düzgün olmasına dikkat edelim kurşun bir yere takılmasın çaparimiz gergin olsun boşluk olursa çok rahat patlar ve millete dikkat edelim mümkünse yanımızdakiler sırayla atıp sarmaya başladıklarında atalım karışıklık olmasın atarken kamış indir demeyi unutmayalım :) kamışlar kırılmasın aman
     
  2. EMRE FISHING

    EMRE FISHING Emre Üsel

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    1.095
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    MICHELL Privilege
    Favori Makine:
    MITCHELL Armada Pro 6500
    En İyi Avı:
    BERNA'm
    Serdar abi, merkezkaç kuvveti ve açısal değerleri balığa çıkmış yurdumun insanlarının hesabını yaparak kamış sallayacaklarını zannetmiyorum. Düzgün ve dengeli bir atış için kalabalık olmayan sakin bölgelerde el alışkanlığı sağlanabilir.

    Fikrimce gidip kalabalık bir yerde merkezkaç kuvveti falan hesaplamaya çalışan yurdum insanı ancak Ali - Veli Kaç kafan yarılmasın hesaplarını yapar.
     
  3. eskina_man

    eskina_man Murat

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    2.399
    Şehir:
    İstanbul
    En İyi Avı:
    canlı bırakma yaptım, hala bekliyorum.
    Hesap yapamayan, yanında hesap makinesi götürsün be Emrem, :D :D

    Formülü bende bilmiyorum :eek: , havuz problemleri gibi bişeymi acaba şu kamış fırlatma olayı?

    Serdar abi konuyu biraz açsanız? bir örnek problem çözsek?
     
  4. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Haklısın Emre.. Ama biz bildiğimizi söyledik, gerisi onlara kalmış.

    Karadeniz kıyısında bir yerde nasıl atacağız, şöyle mi atalım filan derken, basit bir atış göstereyim dedim. Kamış arkadaşın kamışı. Atışın ortasında, daha kamış hizamı bile geçmeden su koyverdi, gidiyorum, hakkınızı helal edin der gibi oldu resmen. Bıraktım misinayı tam sağa, aldı başını gitti, kurşunu bulup getirene kadar kaç kişi seferber oldu.

    Yani, merkezkaç kuvvete bindirip atmakta o kadar kolay, öyle hemen olacak şey değil. Bir hayli antrenman vs. yapmak şart. Ama biraz bilinçli yapmak lazım muhakkak.

    Bir zamanlar, gavur memleketinin birinde, kıyıdan tutma hevesine düştük. Bildiğin plaj. Millet serilmiş güzelce tadını çıkarıyor. Balıkçılarda kenardaki kayalık gibi yere toplanmış, bir atıyor, gidiyor bir yerlere, görene aşk olsun. Ama biraz sonra bir geri geliyor ki, balığı kulaçla ölçersin.

    Tabiki hemen bir heves, takımları filan serdik. Onların takımına benzettik. Bir attık, o da ne, milletin attığı yerin yarısına bile varamadık. Bir daha, bir daha, yok. Neyse, biz zaten geçiyorduk dedik, takımları sırtımıza sardık, elimizi cebimize sokup ıslık çalarak, çaktırmadan sahayı terk ettik.

    Her amatör gibi, aklımıza gelen, "Yahu biz çok iyiyiz, mükemmeliz, şahaneyizde, takımlar yok mu, takımlar.. Ben atıyorum aslında taaa uzaklarada, takım yollamıyor.." tribine girdik. Hemen kallavi bir malzemeciye daldık. Adam bize güzel bir kamış sattı ki, 800 dolar mı neydi. Sonra birde çıkrık, birde üstelik, orjinal bilyası vs. atılıp özel bilya filan takılmışından.

    Artık okyanusun öbür yanına atacağımızdan emin olarak gene gittik plaja. Şöyle sakin ibr kaç atış, çıkrığın dilini çözmek için. Alışınca iyi kötü ufak ufak abandık. Sonra daha çok abandık. En sonunda çıkrığı kaçırdık, misina arapsaçına döndü. Ama gene yarı menzile ulaşmayı beceremedik.

    Bu misinayı nasıl ayıklayacğaız diye uğraşırken birisi geldi. Yardımcı oldu filan. Sonra dediki, "sizi gördüm, sanırım atış sorununuz var. Eğer düşünürseniz, kursumuza bekleriz." kartını bıraktı.

    Bende madem öyle, işte böyle diyerek gittim kursuna. 3 gün boyunca, misinayı sarması vs. toplam 30 saat kurs alıp, atış yapmayı öğrendik. Sonra gene onlar kadar atamasakta, hiç yoktan makul mesafelere varmayı becerdik. Ha, cobia'yı gene tutamadık, ama olsun, en azından yenilsekte ezilmedik deplasmanda, olur o kadar.

    Velhasılı, bu atış meselesi, gerçekten böyle, göründüğünden daha karışık bir iş. Üzerine eğilmek lazım. Eğer düzgün yapılırsa, neticesi güzel. Ama kaba kuvvete dayanan atışlar yapılıyorsa, kafa göz yarmak kadar, keseyi fazla hırpalamak, kaçınılmaz oluyor elbet.
     
  5. EMRE FISHING

    EMRE FISHING Emre Üsel

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    1.095
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    MICHELL Privilege
    Favori Makine:
    MITCHELL Armada Pro 6500
    En İyi Avı:
    BERNA'm
    Haklısın Serdar abi, yazdıklarını sonuna kadar okudum. Her konunun bir tekniği ve olur yanı vardır fakat bunu öğrenmenin yolu buradan geçmez. Burada anlatılacak en belirgin ve anlaşılır şey 'kamışı arkana yasla, misinaya boşluk verme, denize savur' gibi basit ve üst bilgi olabilir. Yurt dışına çıkıp 30 saatlik bir eğitim almak ta mümkün olmadığından en iyi eğitim deneme yanılma yöntemi ile bilen biri eşliğinde sakin bir sahada antremandan geçer. Yoksa tabiki söylediklerinde haklısın, kamışın açısından atma tekniğine kadar.
     
  6. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Öyle bir hesabı kitabı yok bunun aslen, Murat.

    Hesap basit. Kamışın ucu bir çember çizerek hareket edecek. Hareket sürekli ve düzgün bir şekilde giderek hızlanacak. Aniden hızlanmayacak. Böylece kurşunda havada bir çember çizecek.

    Bizim yaptığımız atışlarda durum bu olmuyor. Kamış, atış yönüne düz çizgi çizerek gidiyor. Böyle olunca kamış + misina doğrudan atış yükünü üzerine dolduruyor. Bu esnada kamış ve uzayan misina bu gücü emeceği içinde, atışa sert başlamak gerekiyor. Elbette sert başlarken kantarın topuzunu kaçırmak, zamanlamayı kaçırmak vs. gayet mümkün oluyor, sonuç iyi ihtimal misina kopup takım gidiyor.

    Uzak atış için aslen iki yöntem söz konusu. Birisi bu şekilde, hareketin atış yönünde başlayıp, atışla sona ermesi. Diğeri ise, asıl atıştan önce, kamış ve misinanın boşluğunun alınarak atış yapılması. Buna genelde sarkaç atışı denir.

    Sarkaç atışında, hedef, kamışı esneyebildiği kadar esnetmek, misinayı uzayabildiği kadar uzattırmaktır. Böylece asıl atış gücünüz olduğu gibi kurşuna gider. Ama bu atış için, o güce dayanacak misina, kamış ve parmak elzemdir. Biraz esneyip, biraz uzayıp vs. hatayı veya acı kuvveti tolere edecek bir şey yoktur artık. Sanmıyorum buralarda satılan ve adına surf denen kamışlar bunu becerebilsin. Ha, gene sanmıyorum, mesela 4.20 kamışla bunu yapıp takımla beraber kendini de denize atmayacak babayiğit atıcı fazla olsun. Eminim o güce ve dengeye sahip olanlar vardır ama, mesela ben onlardan biri değilim.

    O yüzden sarkaç atışına girişmek, pek akıllıca olmaz.

    Ama, klasik atışı, daha iyi hız kontrolü sağlayabilecek şekilde biraz daha çembersel hareketle, biraz daha geniş bir alan taratmayla yapmak mümkün olabilir elbette. O zaman malzemeyi telef etme sorunu en aza inecektir sanıyorum. Mesafede çok aman aman bir gelişme olmaz belki ama, en azından atışın müştemilatı zorlaması engellenebilir.
     
  7. EMRE FISHING

    EMRE FISHING Emre Üsel

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    1.095
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    MICHELL Privilege
    Favori Makine:
    MITCHELL Armada Pro 6500
    En İyi Avı:
    BERNA'm
    Serdar abi, belirttiğin atışı boğazda yapacak bir insanın hastaneye yollayacağı insan sayısını hesaplaması inan merkezkaç kuvvetini hesaplamasından daha zor olur.

    Sözkonusu açık alanda bir atış ise haklısındır muhakkak.
     
  8. uckunmetin

    uckunmetin METİN UÇKUN

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    54
    Şehir:
    İSTANBUL

    iyi geceler arkadaşlar
    verilen değerli bilgilere muhalefet olmak benim fikrimce iyi değil.
    muhalefet olunulur ama bilginin dezavantajını veya avantaşını bilgiyi uygulamak isteyen kişinin kararına bırakmak gerekir diye düşünüyorum .ve bu bilgiyi kullanacak kişi yok kim kullanacak gibi bi tarz doğru olmadını düşünüyorum. her bilgi değerlidir muhakkak birileri dener ve doğru yaptı taktirde başarıya ulaşır. serdar beyin ve daha değerli bilgi veren bir çok kişinin bilgilerini depoluyorum uygulamak istediğim zaman yada gerektiğini düşündüğüm zaman uyguluyorum.yukarıda serdar beyin yazdı bilgiyide örnek gösterebilrim. herkeze saygı sevgi ve balık rastgelsin :D
     
  9. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Sevgili Emre, boğaza bizde gidiyoruz ve 150 gr kurşunu 0.20 adi FC misina ile herkesin attığı yere ve bazen ötesine de düşürüyoruz. Ve açıkca, bahsettiğim gibi bir atış yaparak. Bu sadece tekniği geliştirme meselesi. Çok fazla bir fark yok ortada. Örneğin, kurşunu taa arkaya olduğunca ileriye koyacağına, sol ayağının yakınına koy. kurşun oradan çıkıp giderken el mahkum çember çizecek, sana yeterli esnekliği sağlayacaktır.

    Ama bunu hemen kurşunu oradan alıp şuraya koyuvermekle yapamazsın elbette. Bunu bir tenha yer bulup tecrübe etmen, alışman, geliştirmen şart tabiki. Fakat, bunu yapmaktan kaçınınca, iş zorlaşıyor. Çapari atıyorsunuz, ne kadar ince beden, o kadar çok istavrit demek. Ama ince beden kopup gidecek beden de demek. Bu ikilemi aşıp optimumu bulmanın yolu bunun gibi atışlar.

    Ve aslında, ustalaşmış biri, boğazda, mesela Şemsi Paşa'da da sarkaç atışı yapabilir. Hemde kimseye ilişmeden, kimsenin bir tarafını sakatlamadan. Hem öyle arkada şöyle harmanlattırmak filanda gerekmez. Sarkaç atışı yaparken, illa kurşun harmanlayacak havada bir iki tur atacak diye bir şey yok.
     
  10. murat kayadelen

    murat kayadelen Murat Kayadelen

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    857
    Şehir:
    İstanbul - Değirmendere
    Degerli bilgiler için teşekkürler, birazdan yola çıkıyorum , silede kumsalda tecrübe etmeye çalışacağım .
     
  11. murat303

    murat303 Murat

    Mesajlar:
    349
    Şehir:
    İstanbul / Ataşehir
    Favori Kamış:
    4.20 Shimano Nexave BX TE Surf
    Favori Makine:
    Shimano Ultegra CI4 5500 XSA
    En İyi Avı:
    52cm Kofana/ Dragos'tan
    Sabah saat 06:00 da Kulelideydim, 8:30 a kadar bekledim. Hiçbirşey yok. Ne istavrit ne Çinekop. Fakat gece kalanlar tek tük Çinekop almışlardı. Keyifsiz bir sabah oldu benim için.
     
  12. durmus

    durmus durmuş

    Mesajlar:
    69
    Şehir:
    istanbul-çamlıca
    Favori Kamış:
    extreme cast
    Favori Makine:
    okuma ra 1155
    En İyi Avı:
    yakalayamadığım orkinos :(
    dün gece 22-23,30 arasında vaniköydeki arkadaşları izledim çok kalabalıktı ve sadece 1 çinekop 1 de izmarit alınabildi. bu arada çubukluda bomboştu dün gece.
     
  13. hızlı

    hızlı nedret

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    111
    Şehir:
    ist/tr - varna/bg
    Favori Kamış:
    sheakspear
    Favori Makine:
    sheakspear
    En İyi Avı:
    sazan 4200gr
    yeşilköy fener altında dalga kıranda sabah 05:30-07:00 arası 1 ad izmarit haricinde hiçbir şey yok,izmaritte geri bırakıldı.
     
  14. 34lfr34

    34lfr34 emrah

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    48
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    remixon 4,0 long story surf kamış.
    Favori Makine:
    Okuma travertine 65tr
    En İyi Avı:
    lüfer 550 gr.
    Dün saat 15,00 de üsküdarda yemli başladı rapalalar yalan oldu.Bir de ilk defa rastladığım bir olaydan bahsedeyim yemli takımı çekildi ve ne göreyim yaşlı amcalarımızdan birinin yemlisinde hem lüfer hem sarıkanat aynı oltaya atlamışlar çok şanslı bir gün olmuştur amcamız için :)
     
  15. mahmutkamil

    mahmutkamil Mahmut

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    18
    Şehir:
    istanbul

    Bak gördünmü demekki her yerde balık yokmuş gelen raporlara bakılırsa...!!!
     
  16. sce61

    sce61 coşkun

    Mesajlar:
    4
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Kamış:
    lineaeffe s-flex
    Favori Makine:
    okuma max4
    dün o saatlerde iş dolayısıyla bende oradaydım bi rapor alıyım diye ugradım balık tutanların yanına gerçektende iyi av yapıyordu herkez. kiminin kovasında 6 veya 7 lüfer gördüm çinekop zaten çoktu istavrit ise kovalarla doluydu geceden kalanlardı bunlar tabi. yakın zamanda böyle birşeyle karşılaşamadığımız için izlemesi bile keyif verdi bana
     
  17. 34lfr34

    34lfr34 emrah

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    48
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    remixon 4,0 long story surf kamış.
    Favori Makine:
    Okuma travertine 65tr
    En İyi Avı:
    lüfer 550 gr.
    evet lüfer ve sarıkanat çoktu ama alanların hepsi yemliyle aldılar ben kaşıkta attım rapalada saah 08,00 den akşam 18,00 e kadar oradaydım bir tane bile alamadım.Yemli güzel yaptı ama bende uğraşmak istemedim açıkcası yemli için.
     
  18. murat ceylan

    murat ceylan murat ceylan

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    56
    Şehir:
    istanbul/ümraniye
    Favori Kamış:
    lineaeffe extrem
    Favori Makine:
    okuma blue hawk
    En İyi Avı:
    palamut ve lüfer
    sabah ile öğlen arası emirgan sahili 4 kg istavrit 1 adet çinekop
     
  19. enginson

    enginson engin

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    2.161
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    daiwa crossfire(spin) okuma salina
    Favori Makine:
    shimano catana 400 fb, ryobı ecusima 6000vi, okuma avanger 65
    gece = 03:00 da kulelideydim sisten hiç birşey gözükmüyordu mekanda. gece bir kaç vuruş aldım yemim çok güzeldi fakan balık çekemedim hiç. hava aydınlanınca çubukluya uzadım. orda da bi numara yok derken tam gidiyorum nasıl bir istavrit akınıdır. 15 li çapariyle bir atıyorum 10 lu 8 li istavritler. uykuluydum. arkadaşımın oltası kırıldı bu arada tek olta çalıştık. 4 - 4.5 kilo balık tuttuktan sonra bugünlük kısmetimiz bu kadarmış deyip eve dönelim dedik. dalgıç okuluna yakın yerde bir dayı sabah görmüştüm çinekopa atıyordu biz gittimizde 4 tane çinekopa yakın yaprak vardı kovasında biz giderken bir baktık dayı onu 24 de çıkarmış bizde de dik bu kadar istavrit varken niye çinekop peşinde biraz onu izledik ve hiç boş çekmedi. ayrıca o tarafta tekneler de çoktu...
    güzel bir gündü kendimize yetecek kadarını tuttuk yine açgözlülük yapmadan evimizin yolunu tuttuk. biz giderken hala tutanlar vardı. yalnız çok kalabalık ve gidecek arkadaşlara önerim yanlarına en hafif 130 gr kurşun alsınlar çok akıntı ve kalabalık var ve sürekli oltalarını takip etsinler. çok tatsızlık çıkartan insanlar vardı.
    herkeze rastgele resimler elime geçince yayınlıcam arkadaşlar...
     
  20. OSMAN4

    OSMAN4 Osman

    Mesajlar:
    12
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Kamış:
    shakespeare-Alpha(31 yasında)
    Favori Makine:
    shakespeare SİGMA (31 yaşında)
    İstavrit, istavrit,
    Çarşamba dan bugüne kadar Baltalimanı -Kireçburnu arasını sabah saat 07-11 arası dolaştım. Bugüne kadar gördüğüm en kalabalık balıkçı ve balığı ogünlerde gördüm. Hatta perşembe günü dayanamayıp telefonumdaki kamera ile foto çektim. Yaş ileri ve yanlız olduğumdan bir yerlere sıkışmaktan bile çekindim. Okuduğum raporlardan anladığım kadarı ile anadolu yakası Üsküdar hariç pek verimli avlar vermemiş. Ancak Anadolu yakası balıkçıları Avrupa yakasına gelmeyi düşünmesinler,kolay yer bulamazlar.:) Beklesinler balık oraya da gelecek.:)
    Sizlere bizzat şahit olduğum biri iyi diğeri iyi olmayan iki olayı anlatmayı düşünüyorum eğer yetkililer izin verirlerse:) Perşembe günü sabahı Kireçburnuna yakın bir yörede yine herzaman yaptığım gibi takımları çıkarmadan avlananları izlemeye başladım. Arkalarında durduğum iki kişi keyifle ve sohbet ederek çapari atıyorlardı. Kalabalık kısımda tutanlar kadar çok tutamıyorlardı ama yaptıkları işten çok zevk aldıklarını anlamak hiç zor değildi. Onların bu durumuna özenip istavrit tutmayı sevmediğim halde bende oradaki bir malzemeciden çapari takımı satın alıp bu iki kişiye sadece sohbete katılmak amacı ile "müsaade varmı diye" sordum hemen bana yer açarak "ne demek sayın abi "cevaplarına ve davranışlarına azkalsın oracıkta ağlayacaktım. Biliyorsunuz yaş ilerledikçe insan "ota da b.ka da ağlar hale gelir.:)
    Diğer şahit olduğum olay ise hiç iyi değildi. Çok fazla miktarda balık tutmuş bir kişi yanına gelen iki müşterisine tuttuğu balıkları satarken müşterinin fiatı yüksek bulması üzerine diğer bir balıkçı yanlarına geldi ve müşteriye "eğer almayacaksan ben almayı düşünüyorum dedi ve müşteriler balıkları alıp gittikten sonra "bir otuzbeşlık parası çıktı " deyıp aynı arabaya binip gittiler.:mad:
    Tüm dürüst balıkçılara rastgele.
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.