İstanbul Kıyı Raporları 2010-2011

Konu, 'İstanbul Kıyı Raporları' kısmında m-a-v-i tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. adalı balıkçı

    adalı balıkçı Berkan

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    11.145
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe Surf Mill 4.20 & Spirit Surf 3.90 - ProCatch Carbospin Pro 2.70
    Favori Makine:
    Okuma Avenger Av 65b
    En İyi Avı:
    Her yeni gün daha iyisi için bir fırsattır..
    Bu balığın benim oltama takılmasını istemezdim şahsen.. zira kanımca benim makine bu balığı çekemez :laughing:
     
  2. ahaka

    ahaka Arif

    Mesajlar:
    53
    Şehir:
    İstanbul
    Bu fotoğrafı hatırlıyorum,geçen hafta Cengiz balıkçılıkta göstermişlerdi.Valla ne diyeyim süper:thumb:
     
  3. ahaka

    ahaka Arif

    Mesajlar:
    53
    Şehir:
    İstanbul
    Yeter ki gelsin bir şekilde çekeriz.:) Berkan bey.
     
  4. ahaka

    ahaka Arif

    Mesajlar:
    53
    Şehir:
    İstanbul
    Tayfun abi tebrikler balıklar süper,afiyet olsun,bereketli olsun.
     
  5. adalı balıkçı

    adalı balıkçı Berkan

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    11.145
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe Surf Mill 4.20 & Spirit Surf 3.90 - ProCatch Carbospin Pro 2.70
    Favori Makine:
    Okuma Avenger Av 65b
    En İyi Avı:
    Her yeni gün daha iyisi için bir fırsattır..
    Makineyi elimize almayalım da.. öyle olacaksa lazım diil :)
     
  6. rockchy

    rockchy furkan aksakal

    Yaş:
    32
    Mesajlar:
    1.856
    Şehir:
    İzmir/Bornova
    En İyi Avı:
    25 cm sarıkanat
    lüfer olmasına var ama çok seyrek eski balıktan eser yok ortada hal bu olunca hem takım ve yem seçiyor hemde sık sürüler olmadığı için sürü geçene kadar aldığını alıyorsun sonra bekleki bir başka sürü geçsin lüfer bu durduğu yerde dururmu takar yeminide önüne sürüklerde sürükler
     
  7. tkorkunckaya

    tkorkunckaya tkorkunckaya

    Mesajlar:
    24
    Şehir:
    Istanbul
    Serdar,

    Başka bazı konularda olduğu gibi, hobisini dahi bilimsel olarak yapıyor olmandan, başkaları oturup 2 paragraf yazıyı aynı gün yazamazken sayfalar dolusu yazıyı, nasıl belgesini bize sunuyor olmana ve sana olan saygıma rağmen, yapma yahu...

    Çok severim, saygım da sonsuz ama haklı olmak bu kadar mühim değil. Hele ispat etmek istediğin konu ve kitle açısından hiç değil. Boğazda balık henüz yok, "balık var" diyebilmek anlamında ALİÇO'nun dediği gibi tek tük çıkanlardan veya yolunu şaşıranlardan bahsetmemek lazım.

    Resimde gösterdiğin balık boğazda yakalanmış bir balık değil, sen de biliyorsun. Üstelik olsa bile bu senin savını destekleyecek istatistiki bir anlam ifade etmiyor. Boğazda ağdan çıkan balıklar - lüferler göstereydin belki o zaman kabul ederdik.

    Dolayısı ile lüfere giden ve boş dönen (tuttuğuma karşın ben de çok boş döndüm) kişilere "bu işi bilmiyorsunuz, balık var tutamıyorsunuz" anlamına gelecek bir lafı edip, sonra da "geliyorum tarabyaya" diye yola çıkarsan, dört gözle sonucu bekleyip arkasından ufak tefek dalga geçmemize katlanacaksın Serdar üstad.
     
  8. ozancem

    ozancem ozan cem

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    28
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    albastar
    Favori Makine:
    banax sx3000
    En İyi Avı:
    lüfer
    ya abi bıkmadınmı bu geyiklerden, cümle alem biliyorki bu balık çok az, bilimadamlarıda dahil balık nesli tehlikede diyor, sen hala aynı yerdesin, zaten başımıza ne geliyorsa bu yüzden geliyor...
     
  9. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Zaten sorun burada, kaç defa bunu söyledik.

    Biz bir sebepten, kırk yaşımızdan sonra Tarabya'ya gidiyoruz. Bir nokta tarif ediliyor, atıyoruz oltamızı, elimizde ne kadar takım varsa dibe takıp geliyoruz. Her neyse, bu başka mesele.

    Mesele, siz bekliyorsunuz ki, akıntısını, derinliğini, dibini, derinliğini vs. bilmediğim bir yere, kılavuzsuz filan, başımı alıp gidivereyim, hemende kofana tutuvereyim. Maalesef yok o yoğurdun bolluğu. Yarın gidecek olsam, öncelikle o noktaya gitmezdim zaten. Biz yanlış noktada boşa takım harcadık sadece. Ki zaten kalabalığın öbür tarafta olması da bunun işaretiydi. Neyse...

    Fakat dikkat edin ki, ben bir arayışın içindeyim. Bu kofanaları bende bulacağım tiribinde değilim, zira onlar zaten hele ki yazın bizim buralarda oluyorlar hep.

    Siz ise, balık yok diyerek kendinizi avutuyorsunuz. Şimdi formül basit.

    Yer + Takım + Yem + Adam = Av

    Eğer burada av kötüyse, netice yoksa, demekki soldakilerden bir kaçında bir mesele vardır. Yer mi mesele, belki... Ama bunu bilebilmek çok zor. Yem mi mesele? Sanmıyorum, çünkü herkes her çeşit yem bakabiliyor, netice alamıyor. Ne kaldı? Adam dersek, sizi alıp çöpe atamayacağımıza göre, olan adamla idare edeceğiz mecburen.

    O halde geriye ne kalıyor: Takım. Bakarsınız, elinizdeki takımların eksiği fazlası nedir? Ne yapabiliriz? Buradan başlarsınız işe. Çünkü en kolay olanı bu. Adamı, yeri ve yemi değiştirmek hem zor, hem pratik değil.

    Ama siz inatla diyorsunuz ki, yer doğru, yem doğru, adam doğru, takım doğru, amma balık yok. İyide kardeşim, aha balık orada. Suya girip baktınız mı ki, yok diyebiliyorsunuz böyle kesin? Bu palamut olsun, lüfer olsun öyle tek tabanca takılmaz. Bunlar sürü balığı, biri tutuyorsa, o civarda onlarca, yüzlerce en azından lüfer olması lazım, şart, elzem.

    Ama siz ısrarla hala, balık yokta balık yok. Balık var, en azından oradakilere yetecek kadar var. Kanıtı birisinin bir tane alması bile kafi. Demekki yer doğru, balık var.

    Kalıyor denklemin öbür tarafı. Eğer siz hala o takımla, o yemle uğraşırsanız... Bir şeyler değişmeden hiç bir şey değişmez. Yani, o takım, siz veya yem değişmediği sürece hiç bir şey değişmez, sizde balık filan tutamazsınız. O halde bir şeyleri mutlaka değiştirmeniz gerekiyor, yoksa boğaz dolusu balık akıp gidecek, akdenizde yazın italyanlar tutacak, bizde abovv diyecez youtube'dan izleyip.

    Ama bunun farkına varamıyor, hala daha amanda balık yokmuş bak, amanda sende tutamadın triplerine giriyorsunuz. Sonrada anlama özrüm filan yok diyorsunuz.

    Ben sizin yerinizde olsaydım, hacı gittin tarabyaya, ne oldu, ne gördün, sence nedir durum bunları sorardım. Belki sizin görmediğiniz bir şey görmüşümdür. İzlenim ve tecrübe almaya çalışır, varsa eksiğimi hatamı kapatmaya çalışırdım. Ama siz ne yaptınız?

    Aha bak sende tutamadın ya, gördün mü tribine girdiniz. Size bin keredir söylüyoruz, var bu balık. Ama öyle gözü dönmüş sürü filan değiller artık. Öyle kolayla tutulmuyor artık. Gelin bir açılım yapıp, şunları tutmayı becerelim.

    Bu yüzden bir sürü masraf ettik. Ediyoruz da. Tarabya'da dibe bıraktığımız takımların her birinin maliyeti 4-5 TL arası. Hepsi belli bir şeyi tecrübe etmeye yönelik. Aptal mıyız biz, öyle her takım vs. iş yapıyor olsa, gidip bunlara masraf edecek? 1523 iğne mi yok? Bir vakit coşmuşum, her boydan bir sürü almışım onlardan. Duruyor öylece senelerdir kapağı açılmamış... Mantar mı yok, ne kadar istersin, lazımsa söyle, zira ben alınca çuvalla filan alıyorum genelde.

    Nedne öyle yapıyorum? Pek mi zenginim? Tam tersine gariban sayılırım hatta. Ama benim yolum İstanbul'a her zaman düşmez. Lazım olunca elimin altında olmalı malzeme...

    Bilinen takımlara gani gani yetecek bir sürü malzeme vs. varken, sizce ben salak mıyım da bir sürü yeni, acayip şeyle uğraşıyorum?

    Ama daha enteresanı şu. O acayip şeylerden işe yarayan bir şeyler çıkıyor arada. Üşenmiyor anlatıyoruz, yazıyoruz ediyoruz. Ama bir acayip tepkiler. Size, benim rüyamda öğrendiğim bir dua ile okunup üflenmiş özel takım satmaya filan mı çıkıyoruz? Bir düşünün bakalım, ne karımız olur size yeni nesil lüfer takımı lanse etmekten?

    Ve öncelikle şunu aklınızdan çıkarmayın derim şahsen. Karşınızdakiler, yani biz dangalak değiliz. Sizin aklınız bizden daha fazla çalışmıyor. Bizimkiden sizden daha fazla çalışmıyor aslında. ama bizi sizin düşündüklerinizi düşünemeyecek kadar salak sanmayın. Bu adamın bir bildiği vardır belki demeniz, her mevzuda sizin için daha hayırlı olacaktır.

    Ve biz salak değiliz, elimizdeki tonla masraf edilmiş takımı taklavatı bırakıp, yenisi için debelenecek. Eğer aferim delisi olsaydık, halden palamut alır, kıyıda ağzına iğne takar, basardık resmini buraya. Herkesten de gani gani alkış alır, hindi gibi kabarıp gezerdik.

    Evet, olay bu. Balık var ve tutamıyoruz. Siz eski düzen gidin, balık yok demeye devam edin. Bundan sonra hep böyle olacak, hatta giderek daha kötü olacak, bunu da unutmayın.
     
  10. Gökhan Aydınlı

    Gökhan Aydınlı Gökhan

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    159
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Extreme Cast, Okuma Powerliner
    En İyi Avı:
    İçi mazot dolu, bir bidon
    Bu balık çanakkalede yada boğazın karadeniz girişinde tutulmuş olabilir tabiki , denk gelebilir boğazdada tutulmuş olabilir ama şuan malesef 2004 -2005 yıllarındaki gibi malesef balık yok 3-5 balık alınıyor şansınız varsa bazen hiç alamıyorsunuz vs. Olan balıkta çok nazlı ama bu balık kıyılayacak ve yapacak . Şuan yazıklar olsun bizlere vs. demenin ne alemi var balık lüfer familyası için son derece seyrek.. Gözüken gözüküyor işte balık durum şuan kıyı avcısı için tatminkar değil. Bu tarihlerde 20 tane balık aldığım meramda şu sıralar sadece 3 -5 vuruş alıp 1-2 balık alıyorsam balık benim için şuan seyrektir. Kaldıki lüferin şuan kilosu 60 TL gır gırların tuttuğu balıkların hesabını mı yapıyorsunuz. Balığa giderim dönünce haber verierim durumu diyorsunuz. Sizden sonra bir cevap geliyor foruma düşüyor şunu diyorsunuz yeni bir mera denedik, yine bir şeyler aldık siz başınızın çaresine bakın. Nerde amatör ruhunuz.Bilgi paylaşmak güzeldir mutluluk verir ama Ego öyle değildir... Beşiktaşta 9 cm lik rapalam ortadan ikiye kırıldığında lüfer üstü balıkların olabileceğine inancım artmıştı. İllaki kofanada vardır gezer yemlenir ama çok azdır ve tutulabilmesi oranıda o derecede düşüktür.
    Umarım balık çok olur gır gırlar müsade ederler ve her zamn bildiğimiz gibi yan yana balık tutarız. Saygılarımla...
     
  11. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Üstadım, olay o kadar basit değil. Elimizdeki balık tek tabanaca yaşamaz. Bu meretler sürüler halinde yaşar. Bu balıkta boğazda değilse istanbul sularında tutulmuş bir balık. O halde?

    Bunlar kadar değilse de, kofana ve sırtıkara ayarındakileri biz burada tutuyoruz yer yer. Bu biiir..

    Sarayburnu'nda dalanlar, zıpınla denk getiriyor bunları bu iki...

    ÜSküdar'da zıpkıncılar aynı şekilde vuruyor bunlardan. Bu üç.

    Biz Cankurtaran'da kıbrısla kefal tutalım derken yakalıyoruz bunları, bu etti dört.

    Daha? Ferhat geliyor, aha kofana budur diye gösteriyor aleme. Bu da mutad bir şey oldu, kaçıncı balık bu sayısız, bu seneki... Bu etti beeş..

    Kıyıda 40 kişi olta atıyor, birisi lüfer çekiyor. Külahım nerde benim, ona anlatın siz, o lüferin tek başına oraya geldiğini.. Bu etti altıı..

    Daha sayayım mı? Her şey apaçık gösteriyor ki, bu balık burada var. Daha ne olacak bunu görmek için? Bunların Kadıköy'e çıkıp "biz buradayız" yazan pankart açarak eylem yapmasını mı bekliyorsunuz?

    Bir bakın raporlara. Ben bakıyorum, apaçık şekilde, balık burada, tutan yok diyor. Hepsi bu.
     
  12. bogaz balikcisi

    bogaz balikcisi metin

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    20
    Şehir:
    ISTANBUL
    Favori Makine:
    okuma raw 1155
    En İyi Avı:
    30 cm lufer
    selamlama ve arnavutkoy raporu

    oncelikle herkese selamlar olsun coktandir izleyici olarak takip ediyordum artik zamanidir dedim ve araniza katilmaya karar verdim,hayirlisi.herkese selamlar...cumartesi gunu saat 13 de baslayip gece 21 de sonlandirdigim avim 0 cinekopla son bulmustur bilginize arkadaslar
     
  13. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Biz diyeceğimizi defaten söyledik iki gözüm. Bak mesaj sayısı kaç olmuş. Birde öbür taraftan bak, bu mesaj sayısına "Güzüel istavrtiler, Tebrikler, afiyet olsun" yazarak varmadık...

    Bizim kimseden bir şey sakladığımız yok. Kendi aklımız erdiğince, bu kabızlığa bir çözüm getirmeye çalışıyoruz. Ama yok, biz dedemizdne böyle gördük, 2005 senesinde bu takımla filan ne güzel tuttuyduk bunlarla, demekki bizimkimiz doğru diye devam ediyorsunuz.

    2005 senesinde ne oldu, bir fikriniz var mı? O sene, Ramazan'da köprüde adam önüne bir tabak çinekop koyuyordu. Müşteri gelince bir dakka deyip arkasını dönüp, çapariyle hemen bir kaç kg. çekip, 2 dk. da taze tazesini veriyordu. Öyle deli bir balık vardı. Bizzat o günleri yaşayan adamın dediği şuydu: "Yeterki bir şey at, sigara izmariti filan farketmiyor..."

    Balığk bir daha ne zaman bu kadar deli olacak, bir fikriniz var mı?

    Ve balığın böyle çılgın gibi bolarıp çoğalacağı bir diğer mutlu günü mü bakleyeceğiz, yoksa, en azından bugünü kurtaracak bir şeylere mi bakacağız?

    Ha, bu arada tahminen ne oldu onunda aktarayım sana. Bir orkinos (yazılı, tombik vs. neyse) sürüsü, marmara girişi ve boğazı çevirdi. Yukardan gelen balık oradan aşağıya geçemedi. Boğazda, oralarda sıkışıp kaldı. Ve marmara'da orkinos, boğazda ise lüfer/palamut müthiş av verdi. O sene, mahalle aralarında orkinos satılıyordu, seyyar tezgahlarda, hatırladınız mı?

    Bu bir daha ne zaman olur? Sanmıyorum bir daha tekrar etsin, orkinos mu koyduk denizde?
     
  14. Gökhan Aydınlı

    Gökhan Aydınlı Gökhan

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    159
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Extreme Cast, Okuma Powerliner
    En İyi Avı:
    İçi mazot dolu, bir bidon
    2005 yılı tüm sezon balık tuttum olmadık yerlerden olmadık büyüklükte ve hiç benzerini yapamadığım avlar yaptım.
    Arnavutköy iskelede herkez su üstü atarken yemlemekten sıkılıp floating tipi kandırıcı deneyip 10 dakikada 5 balık aldım ertesi gün herkez rapala deniyordu.
    Ben ise ertesi gün Beşiktaş meydan önündeydim kalabalık sıkıcıydı ve sonra orasıda doldu. Başka bir yer buldum sırtımda çantam küçük balık nereye sıkışmışsa orda durup rapala atıyordum ve hiç bir gün boşum yoktu. Bir daha öyle bir sezon yaşarmıyım bilmem ama o sezon istisnadır.
    Nedeni bir orkinos sürüsü değildi ama o sene kurak geçen mevsimin ardından yağan aşırı yağışlar, sudaki plankton oranını arttırmıştı. Bu canlılığın artması demekti, plankton süzen hamsiler ve sardina familyasına ait diğer üyeler özellikle çaça sayısı inanılmaz artmıştı. Balıklar iskele altlarından kepçelerle toplanıyordu ve o balığın peşine girdiler boğaza onlardan evvel evet orkinos ve palamutlarda girdi elbet ama nedeni bence buydu Serdar bey.
     
  15. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Sevgili Gökhan, tespitin doğru, ama şu hususu kaçırıyoruz. BU bolluğun asıl sebebi, balığın bol olması kadar, marmara'ya kaçamamasıydı.

    Hamsi vs. bolarınca, lüfere, palamuta yem çıktı. Lüfer, palamut çoğalınca orkinosa yem çıktı. Orkinos boğazın önünü tıkadı. Bol olan lüfer/palamut, boğazdan kolayca akıp gidemedi. Sonuç, denizden resmen balık fışkırdı.

    O yılın benim hatırımda kalan en ciddi tarafı, orkinosun bolluğuydu. Sadece o sene, seyyar tezgahlarla mahalle arasında koca koca orkinosların satıldığını gördüm. Ve hepsi Marmara'dan geliyor denmişti. Bir yoklayın, eminim size de denk gelmiştir o manzara.

    Kısaca, balık bol, bol olup birde kaçamayınca, özellikle boğaz kıyıları için tam bir furya oldu.

    Şu anda sorun şu. O gün süper iş yapan sigara izmariti takılmış çapariyle bugün de lüfer tutabilir miyiz?
     
  16. Gökhan Aydınlı

    Gökhan Aydınlı Gökhan

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    159
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Extreme Cast, Okuma Powerliner
    En İyi Avı:
    İçi mazot dolu, bir bidon
    Bu seneden umutluyum hala bu yumuşak havaların ardından sert rüzgarlı havalar ve şiddetli yağmurlu bir hava ardından uzun süren fakat çok balığın olmadığı ama şuankinden ve geçen senelerden çok daha iyi bir av sezonu yaşayabiliriz. Yaz boyunca marmaradan sardalya neredeyse çıkmadı ümidim var.
     
  17. Zeko79

    Zeko79 Abdullah

    Mesajlar:
    12
    Şehir:
    İstanbul
    Suruyle gezer diyorsunuz, balığın doğasına akıl yurutuyorsunuz ama bir balık Deniz'de yasar ve Deniz'de beslenir, urer ve karada ölür. Onlar yumurlasalar bile yumurtalarının çatlaması bile suya bağlıdır. Balık tutamamizin çok sebebi olabilir yavru balık çoktur ve hiç mera gezmeden direk kanaldan gidiyorlardir yada su sogmadigi icin derinde kaliyorlardir. Mesela istavrit belirli saatlerde sürü olarak geçiyor çapariyi şansınız varsa iki kere dolduruyorsunuz 2-3 saatte tektuk cektiklerinizle beraber az biraz eğlenmiş oluyorsunuz. 10 senedir derin dalış yaparım İstanbul Boğazı'nda hiç dalmadım ama çanakkalede baya daldım Suruyle duman gibi giden sardalyalarda gördüm 3-5 sardalyanin bir Kaya'nın kuytusunda yattıklarınıda. Denizin dibinden doğal gaz, argon, gibi gazlar çıkar bu gaz çıkışı bile sürüyü dağıtır. Olta takımı, tüy rengi, rapala boyu hiç farketmez balık görünce atlar. Sürü dagildimi 40 tane takımdan 3 ü balık alır. Sürüyü dağıtan ağ, yunus, su şartları hava şartları hatta değişen mevsimler bile olabilir. Belirli tuzluluk ve ısı degerleri sağlandığında göç baslar. Eskiden Ağustos 15 dedidimi yanımızdan hırka eksik olmazdı Eylül Ekim'de okullar açıldığında sabah okula giderken üşür aksam geri donerkende terlerdik bu degisime sasirmiyoruzda balık olmamasinami şaşırıyoruz.
     
  18. sintr

    sintr hasan

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    103
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    YobamaxBullDog
    Favori Makine:
    Okuma trio 55
    En İyi Avı:
    Sadece Zargana
    Cumartesi gecesi av raporu, arkadaşımla beraber sıkıntıdan sırf deniz havası alalım diye düştük yollara ilk önce herzaman ki meram yenikapı civarı idi,yenikapıda olta atılmaz dedik gece gece az ileriye gidip batığın oraya baktık :( özkan abi tık yoktu kimsede)balık kimse çekmiyordu sadece oranın ayyaş takımı 3 adet eşkina almış onları kovada gördüm.ordan devam ettik başta köprüye bakalım dedik ama çift sıra arabaları görünce burdanda bize ekmek çıkmaz diye devam ettik taki akıntı burnuna kadar durmadan devam ettik.akıntı burnunda aşırı kalabalık idi devam herkes balığa gelmiş bugün :D istinyeye gelmeden önceki yer neresi mühit olarak bilmiyorum ama ikinci köprüyü geçmedenki sahil şeridi yine full avcı doluydu,kovalara baktım 3 adet çinokop saydım birine sordum varmı abi bişeyler diye bana 4 saatte 1 balık dedi.hem kalabalık hem akıntı hemde balık olmayınca yine düştük yollara en son geldik istinye limanın çıkışına rüzgar arkamızdan esiyor fazla kalabalık değil derken hooop tekneler geldi düğün dernek millet eylenmiş tam olta atmaya niyetlendi ahali bastı mekanı :laughing: attık bişey denk gelir belki diye ama anca akıntıdan millet birbirini çekmeye başlayınca evin yolunu tuttuk.1 yıldır ilk kez eve boş kova ile geldim :laughing: neyse vardır herşeyde bir hayır diyelim tutup yediğimiz balıklara sayıyorum:hungry: hamd olsun yinede şükür yaradana :D
     
  19. Aret

    Aret Aret

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    3.438
    Şehir:
    İstanbul
    En İyi Avı:
    Kalkan 4,5 kg. (Boğaz'da)
    Cumartesi öğlen Tarabya'da başlayan maceram gece yarısı Hisar'da yarım kilo istavrit 6 tane iri iskorpit 1 gelincikle sona erdi. Ekimin sonu gelmiş olmasına rağmen hiç balık yok. Çinekop çaparisi, rapala, kaşık, yemli ne varsa denedim. Ne bir balık aldım ne de tutabilen gördüm. Gerçi balık olsa ne olacak o da ayrı bir konu, bu balıksızlıkta böylesine kalabalık oluyorsa bir de bol balık olsa sahillerin durumunu düşünemiyorum. Uzun lafın kısası, yemlik istavrit yakalamakta zorlanmadım, lüfer çinekop kayıplara karışmış, iskorpit takımıyla biraz balık hevesimi alıp eve döndüm.
     
  20. ozkan79

    ozkan79 özkan

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    2.719
    Su uyur balikci uyumaz hasan saglik olsun ben sana demistim bogaza gitme diye metine selam :)
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.