Iste Karsinizda Katiller

emreciğim senin bu tür avlanmanın yasak olmadığını söylüyorsun. sahile yakın yere ağ döküp denizi tokmakla veya herhangi bir seyle dövüp avlanmanın yasak olmadığını ispatlamanı istiyorum.
İspatı, suçlamayı yapan kişi yapmakla yükümlüdür genelde. Birilerine katil diyorsan onları katil yapan maddeyi buraya yazmalısın. Bu şuna benziyor: Sen bana katil diyorsun, sonra da katil değilsen adam öldürmediğini ispatla diyorsun.

Sen benden "sahile yakın yere ağ döküp denizi tokmakla veya herhangi bir seyle dövüp avlanmanın yasak olmadığını ispatlamamı" istiyorsun. Şu madde şu satırda bu yoktur mu diyeyim sana. Anca sen varolan aksi maddeyi bana gösterip ispatlayabilirsin bunu. Ama ben senin yerine tüm ticari sirküleri gözden geçirdim. Yapılanın yasak olduğu konusunda bir yargı bulamadım, belki benim gözümden kaçmıştır.

Dediğim gibi bu olayın yasak olduğunu ispatlamak senin işin. Sonuçta ben bu insanların tam olarak nerde ve ne avladıklarını bilmiyorum. Belki avlandıkları yer bölge yasakları arasında, belki de avladıkları balık çeşidi zaman yasağı kapsamında. Tüm Türkiye'de belirli bölge yasakları dışında uzatma ağları için mesafe zorunluluğunu belirleyen tek madde var, o da akarsu ağızlarının merkez teşkil ettiği 500 metre yarıçapı mesafesindeki alanlar. Bunları suçlama yaparken benim değil senin bilmen lazım. Bu mesajı atarken gerçekten bu dayanağa dayandın da mı bu insanlara katil dedin bilmek istiyorum.
Bu insanların yaptıkları yasalsa ve sen bu insanlara "katil" , "şerefsiz" diyorsan bunun neresinde saygı var göremiyorum. Eğer hiç bir dayanağa dayanmadan bu insanlara katil diyorsan, burada bir saygı noksanlığı vardır. Kusura bakma...

 

Sercan

Görevlilere haber ver ve takip et.
Ağı parçalama.Eğer böyle yaparsan suç işlemiş olursun.
Ayrıca ağın sahipleri tarafından senin parçalanma ihtimalin olduğunu da unutma.
Allah Korusun.
En önemlisi de şikayet ederken haklı olmamızdır,hak ise yasa, yönetmelik, sirküler vs ile belli olur.
Bunlara aykırı olmayan, ama bizim beğenmediğimiz olayları şikayet etmekle bir sonuç alınamayacğını da unutmayalım.
Selam ve sevgiler.

 

Mahir abi.. ben sahil güvenliği aradım bi akşam. ağustos ayı başındaydı sanırım. adamlar kıyıya çok yakın küçük bir tekne ile ağ attılar , hatta bizim attığımız dip oltalarınız dahi karıştırdılar..

onlara bağırdığımızda "biz ekmek parası için atıyoz lan! " diye cevap verdiler.. bizde onlara kıyıdan karşılık verdik .. (birader biraz abartı hatta cevap verirken)

adamlar hiç oralı olmadılar kayığın yanlarına vura vura ağı çektiler ve hemen topladılar. (çünkü ağlarını parçalayacağıma and içmiştim sesli olarak)

sonra sahil güvenliği aradım onlara ; kıyıda çok yakın bir şekilde yasak olan bir dönemde ve uygunsuz ağ atıldığını ve hatta hakarete uğradığımızı beyan ettim..

cevap çok manidardı ; "sizde başka yere atın oltalarınızı"


evet cevap buydu.. telefondaki yetkiliye yazıklar olsun dedim ve kapattım.

 

İşte işi burada bırakmayıp onları da üstlerine aynı bu şekilde bildirmek lazım.
Bizim yılarak bıraktığımız, vazgeçtiğimiz bir işi başkalarının yapmasını beklemeye hakkımız olur mu?
Sahil Güvenlik Komutanlığı veya bahsettiğin bölgenin idari amiri, kaymakam , vali, olmadı bakanlık, sırayla her yere ulaştıralım yakınmalarımızı, bir gün duyarsız kalan yetkililer de duyarlı olmaya mecbur kalacaklardır.
Vazgeçmek yok, küsmek yok.
Bu vatan bizim, bütün zenginlikleri ve sorumluluklarıyla birlikte.

Anlaştık değil mi?

 

eyvallah ..

abi biz büyük sözü dinleriz..