yapma ya ciddimisin sen serdar. zargana kuyruk altıylamı tutuyorsun? hala sen nerelerdesın ben neredeyım ben sana 0,35 misina ile tasmalarım diyorum sen bana neler anlatıorsun çelık tel neden olmaz serdar. neden ikinci balıkta tel duman olur. (Ama bak düzeltmek içinne yapcaksın onuda yazayım sana aklında olsun. çakmakla boylu boyunca ısıtırsan kendıne gelır tekrar) ne gerek varkı bunlara beden 0,35 klasik. ve iğneyi de bağlarsın iki iğneyi 0,60 misinaya basarsın tasmayı. amerika keşfi yapmıyorsun? Harem salacak arasından orkinosta tutmuyorsun alt tarafı lüfer tutacaksın. Sen benım ne takımlarla balık tuttuğumu gördünmü yok hala neyin ispatındasın. herkes balık tutar sen yakalayamazsın. Sen benım lafıma inan kendi tuttuğun balıklara inanma onlar hayal çünkü!
Bayramın 2. - 3. günüde müsait aslında ama, genelde o günler bir hayli kalabalık olur, yer meselesi zuhur eder. Bu yüzden ben el mahkum boğaza kaçarım o günlerde. Kalsam burada, atacak yer bulmak derdi olacak diye. Haberleşiriz, duruma göre bir şeyler bakarız Cem, neden olmasın?
Tabiki abi ne demek uzun zamandır yazılarından tanıyorum sizi tanışmış oluruz.. Bende araba var hereke ile tuzla arasında da müsait bir merada deneme yapabiliriz..
Denecek ki genemi kavga.. Aceleci olmayın ey konunun takipçileri. O 0.35 misina tasmalama olayı Sarayburnu akıntıdaki suda mükemmel iş yapıyordur, olabilir. Ama burada iş yapmıyor Alico. 0.35 misina yaparsan, o takıma ne adam gibi zargana gelir, nede başka bir şey. Ancak gelirse, bizim çılgın eşek istavritleri gelir, kol gibi istavridin olur bol bol. Eğer lüfer isityorsan, illaki ince misina olacak burada. Yoksa, yok, olmuyor, gelmiyor. Çelik tel olursa, 10cm'i geçmeyecek yemin önünde. Fırdöndü vs. olmayacak arada, tel ile misinayı düğümleyip kullanacaksın. Düğüm minik olacak, yumruk gibi olmayacak. Çelik telde, en fazla 0.20 - 0.25 ince ve esnek, kaliteli bir şey olacak. İki iğneyi 0.60 misina ile yapamazsın burada. Yaparsan elbette misina çoba dönüşü seni dövecek değil. Ama iş yapmaz. Balık o takıma yüz vermez. Zaten 7-8 cm'lik bir yemin olacak. O misinayı da taşımaz, o misinayı takacağın iğneleri de. Evet, ne yaparsın alico, zembilden çıkarır, kendin yapar gelir kullanırsın, ama "Nerde benim güzelim Boğaz'ım, ne arar bu habis yerde lüfer" diyerek balık yokmuş diyerek geri dönersin, o olur. Burada lüfer boğazdaki gibi değil, bin kere daha nazlı. Dertsiz başımıza dert almak için mi o takımları öyle yaptık? Üç kuruştan kaçtığımız için mi? Senni bahsettiğin takımın en alası, VMC iğnesi vs. ile çarşıda 3 senedir duruyor malzemecide, yüzüne bakan yok. Topunu alsam, benim o takımların 5 tanesinin maliyetini bulmaz. Sence deli miyiz biz, uğraşıp edip, bu takımları yapıyoruz? Sen dilediğini söyle Alico. Ben takımlarımdan memnunum. Şu an dolaptada boş yer var kafi derecede. Ben ve takımlarım o dolabı gene doldururuz bizim şu nacizane körfezden, merak etme sen.
NEyse Cem, cumartesi büyük ihtimal boşum. Eskihisar'a toplaşalım, lüfere bakalım. Kalabalık olursak, çaparici giremez, büyük ihtimal bir şeyler alırız, ne dersiniz? __________________ Serdar KÖYLÜ, 27.05.1969.. Valla arkadaşlar ben de çok isterim böyle birşey yapmayı. Benim de aracım var o yüzden mesafe sorun olmaz. Hem tanışmış oluruz...
Sabah geç bir vakitte gittim Eskihisar'a. Kimse yok desem yeridir. Bir kişi vardı, o da uzaklaştı ben gelince. Giderken bir kilo zargana aldım, yem olarak. İlk atışta gemi geliyor bir daha atayım diye sararken, 25- 30cm kadar ufakça bir eşek istavridi geldi. Tamam dedim, budur dedim, bolca balığımız olacak dedim. Demez olaydım, bir daha tık demedi nerdeyse bir şey. Zarganalar suyun üstünde basbaya oynağa kalktı önce, kaçıştılar, hopladılar zıpladılar ondan sonra bir şey kalmadı ortada. Bir ara lüfer takımını öbür kamışa hazırladım. Attım dibe gene zarganayla. O beklerken, zargana topuna daha hafif bir iğne bağlıyordum ki bir gürültü.. Baktım benim kamış devrilmiş, dedim rüzgardandır, kedi olamayacağına göre. Ama o da ne, kamış aldı gidiyor, koştum, ardından zor yakaladım, suyun içinde son anda uzanabildim. Kaldırınca Küt.. 1-2-3-4-5 say, Küt şeklinde kafa atışını hissettim, biraz sarar gibi yaptım, yok, gitti. Takımıda aldı gitti ama. Neydi, hiç bir fikrim yok. Ama kafayı sağa sola sallama hızının yavaşlığı büyük bir şey olduğunu belli ediyordu, sanırım camgöz olsa gerek, zamanı değil, bu zamanda pek mümkün değil ama. Kofana filan olsa, daha seri kafa atar ama, o da mümkündür. Ağzımızı açtığımızdan elimizde sadece bir merak kaldı geriye. Neyse, akşama kadar başka hiç bir şey olmadı. Ha, kendini zargana sanan bir kefali saymazsak. Bir ara bir kaç eleman geldi. Biraz sıyırtma yaptılar, bir kaç istavrit aldılar. Ben hane halkını yolcu edeceğimden erken ayrıldım.
Bütün balıkçı arkadaşlarımızın RAMAZAN BAYRAMINI en içten dileklerimle kutlar nice hayırlı bayramlara kavuşmak dileği ile ALLAH,a emanet olununuz.inşALLAH.
Bugün değirmenderede mırmır denemeleri yapıldı, birkaç kişinin aldığını görmüşler (gözümle görmedim) Yanımdaki arkadaş mamun kullanıyordu, kendi tabiriyle balıklara bayram şekeri dağıttık. Yemler muhtemelen küçük balıklar tarafından sürekli alındı ve bir balık bile alamadan döndük.
bayramoğlu bayramoğlu basınyayın sitesi ilerisinde şişecem tesisleri yanında kefallerin havada uçuştuğu bilgisi geldi )= yakın olan ve ilgilenen arkadaşlarımızın dikkatine. hafta sonu orada olacağım inşallah raporları sunarım sizlere )=
P.tesi gecesi ben de oralardaydım (Değirmendere-Yüzbaşılar tarafı)...Sadece 1 kişi vardı olta atan (normalde bu mevsimde mırmır olduğu zamanlar onlarca olta atan olur)...Yem olarak teke kullanıyordu...Hiçbir şey yok dedi...
5 senedir Eskihisar'a balığa giderim, böyle berbat bir Eylül ayı görmüş, duymuş değilim. Balık yok mu? Hiç yok desek yalan ama, bu kadarda kesatlık olmaz ki? 1. Bayram günü Hariç, 3 gün olta başındaydım. Tık yok. İstavrit yok. İzmarit yok. Zargana yok. Lüfer yok. Yok ta yok. Şimdi yok denince. Zargana, her zaman olduğu bir mevki vardır. Orada tek tük, akşama kadar atıp çekenler 6-7 tane düşecek şekilde oldu. Çoğu ufacık şeyler. Büyükleri ise hiç, evet hiç yoktu. Orada, büyük zargana bilek gibi olunca olur bence. İstavrit. Zargana toplarına atlayan istavritler, arada sıyırtmaya gelenler, akşam alacakaranlık çaparisine 3-5 gelen kıraçalar. Bunlar olması gerekenin çok çok altında. Lüfer. Bir ara, zargana yemini kenarından dişleyen bir şey ki tahminen çinekop yada yaprak. Bir arada zarganaları oynağa kaldıran meçhul bir şeylerin düşündürdüğü. Oysa geçen bu zamanda, lüfer takır takır alınırdı. Belki 10 tane gır gır geçti önümüzden, onlarda bir şey bulamadı, bastı gitti. Gerçi biraz şöyle bakmak lazım. Bir garip şekilde, sabah lodos esiyor, hemde bir hayli sertçe. Bizim orada lodos esiyorsa, balık kıttır, genelde bir şey olmaz. Belki havadandır geçicidir. Ama tezgahlara bakıyoruz, balıkçılarda da balık yok. Durum hiç iç açıcı görünmüyor kısaca.
Balık kıtlığı birazda mevsimsel gibi geliyor bana, artık mevsimler eskisi gibi değil önceki yıllara göre deniz suyunda meydana gelen sıcaklık farklılıkları balıkların göç güzergahlarını ve dolayısıylada körfeze giriş zamanlarını değiştirmiş olabilir. Biraz daha beklemekte fayda var ara ara çıkıp bakmak lazım.
Büyük ihtimalle sabahın köründe balıkta olacağım. Belki dönüşte uğrarım da, nerde toplanacağınızı bir belirtseydiniz bari.
Balığa çıkacağım ama nereye gideceğime karar veremedim. SAhil boyu gezmek de pek işime gelmiyor. Plaj yolunda bir bakarım ne çıkarsa bahtıma artık. Gerçi dün akşam biraz takıldım kefal alırım diye heveslendim ama nafile. Çapariye de bir şey gelmedi. Nerede av tutulacağını bilememek zor be üstadlar.