İzmit Körfezi Kıyı Raporları..

Konu, 'Kıyıdan Balık Avcılığı' kısmında cemates tarafından paylaşıldı.

  1. molgun

    molgun Mustafa OLGUN

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    72
    Şehir:
    Değirmendere
    En İyi Avı:
    Mırmır
    Erhan Abi saygılar, Türkçe lastik misali nereye çekerseniz oraya gider...Aslına bakarsanız bizlerde arkadaşın ne anlatmak istediğini çok iyi anlamış bulunuyoruz. Fakat, doğru karakter kullanılırsa anlatılmak istenen daha net anlaşılır. Bu gibi yazışmalar tekrar tekrar nüksetmemiş olur.

    Kılavye'deki harf eksikliği sanırım kağıt yapıştırılarak çözümlendi....

    Bu arada bende pazar günü Değirmendere'de bir kaç tane izmarit aldım....iki haftadır mırmır için gidiyordum vuruş dahi alamadım. Benimle birlikte olta sallayan epey arkadaş olmasına rağmen toplam tutulan balık 5'i geçmez....
     
    Son düzenleme: 27 Ekim 2009
  2. cemates

    cemates Cem ATEŞ

    Mesajlar:
    302
    Şehir:
    Gebze
    Favori Kamış:
    [Sinek Oltası]
    En İyi Avı:
    175-65-R14 Lastik..
    Gözünüzden kaçmamış..
    ;)
     
  3. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    Erhan bey, muhtemelen üsteki satırıda anlamakta zorluk çekmeyeceksiniz.
    Ama bu şekilde yazmanın doğru olduğu anlamına gelmiyor, ayrıca daha önemli sorunlardan kastınız ne tam olarak anlamış değilim. Yani ölümün yanına yazım bozukluklarını koyduğumuzda önemsiz ya da tefarruat diye bakılabilir. Ama bu kıyas bence doğru bir kıyas değil. ;) Ne ile kıyas yaptığınızı paylaşırsanız belki daha anlaşılır olur. Kullandığımız dili en azından kendimizi doğru ifade edebilmek açısından düzgün şekilde kullanmaya gayret gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    Not; Bu mesajın yukarıda yazım hatası olan arkadaşım bir ilgisi yoktur. Kendisinin mesajı hakkında düşündüklerimi önceki mesajımda belirtmiştim.[/QUOTE]

    Merhaba, bu şekilde yazmak tabiki doğrudur anlamına gelmiyor, daha önemli sorunlar derken, bu forumların kurulmasının benim görebildiğim vede düşünebildiğim amacı, denizlerimizin kirliliği, yanlış avlanma, bunları denetleyecek kurum veya kuruluşların görevlerini yapmaması, vs vs, say say bitmez, inşaAllah yeterince açıklama yapabilmişimdir,
    Ayrıca Türkçeye sahip çıkılmaktan bahsediliyor, hiç olmassa bunu savunanlar, savunduklarına sahip çıkabilseler daha güzel ve samimi olurdu, hemen küçük bir misal, Senior Member, Junnior Memeber, Moderatör, Forum, bunlar forumlardan aklıma şuan gelenler, günlük hayatta ise istemediğin, kadar, vatandaş bir iyiliğe cevap verecekya, mersi, teşekkür ederim, diyor farklılığını ortaya koyacakya, birde dükkan isimlerine bakarsak ne kadar türkçeye sahip çıktığımız belli oluyor, bilmem anlatabildimmi sıkıntımı bir nebzede olsa, bu konu daha çok su kaldırırda bu kadarla yetinelim, Sevgi ve saygılarımla, :)
     
  4. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    Mustafa kardeşim, sevgi ve saygılar, tek kelimeyle ne güzel anlatmışsın, Türkçe lastik misali, başka söze hacet yok, Türkçenin bu elastiki durumundan bahsetmiştim bir forumda, beni yüz yüze bilen kişiler bile satırlarıyla bir dövmedikleri kalmıştı geçenlerde, :D neyse uzatmaya gerek yok, sonra konu, konuyu açıyor, iş raydan çıkıyor, en iyisi herşeyi tadında bırakmak herhalde, sizin orada mırmır çıkmadığını söylüyorsun, kavaklıdan azda olsa alanlar oluyor, bu hafta sonu hiç olmassa gideyim diyorum, nasip olursa tabii, sizin orada güzel izmarit çıktığını duydum ama, tabii bilemiyorum, görüşmek dilek ve temennisiyle, sevgiyle kal...:) RASTGELE
     
  5. m-a-v-i

    m-a-v-i Yasin

    Mesajlar:
    1.153
    Şehir:
    İstanbul
    Merhabalar, yukarıda yazmış olduğum mesajı sizin bir sözünüze takıldığım için yazmıştım. "Teferruat" olarak belirtmişsiniz, benim takıldığım nokta bu oldu. Söylediğiniz ve verdiğiniz örneklere katılmamak elde değil ama sui misal emsal olmaz, bunları düzeltilmesinin talep edilmesinde ne gibi bir sakınca var bunu anlamakta sıkıntı çekiyorum.

    Burası bahsettiğiniz üzere ve hepimizin malumu amatör balıkçılık ile ilgili bir site fakat değil balıkçılık inşaat üzerine olsada kulladığımız dile sahip çıkıp özen göstererek, yanlışlarımızı düzeltmenin bir sakıncası olmaz diye düşünüyorum.

    Yazdıklarım içinde yanlış ya da hatalı kullandığım bir kelime var ise bunu nazik bir uyarı ile düzeltmekte gayet mantıklı geliyor bana, neyse konuyu daha fazla uzatmaya gerek duymuyorum. Sizinde belirtiğiniz gibi konu üzerinde söylencek çok fazla şey var, ancak bu konu başlığını daha fatla meşgul etmek istemiyorum. Sevgi ve saygılarımla.:)
     
  6. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Sevgili er41han abim, bir forum herhangi bir amaçla kurulabilir. Ama bir forumu her durumda insanlar kurar ve insanlar yaşatır. Foruma kişiler bilgilerini aktarır. Başkaları da ondan istifade eder, bilgi paylaşılır.

    Bilgiyi paylaşmanın yol, dilden geçer. Eğer anlaşılmayan bir dil, bir yazı kullanıyorsanız, bu anlaşmak, paylaşmak olmaz.

    Diğer yandan forumlar veya her neyse bu tür ortamlar, herşeyden önce örnek olmak zorundadır. Çünkü insanlar bu forumlarda farkında olmadan sadece -mesela- balıkçılık bilgisini değil, dil, kelime haznesi, yazım, imla gibi şeyleri de el mahkum paylaşırlar. Siz buraya bu şekilde ucube bir şey yazıyorsanız, bu da paylaşılmış olur ve izleyenlere bir örnek teşkil eder.

    Bunun endirekt etkisi, kişilerin dili, yazımı diledikleri gibi manipüle edebilecekleri hissine kapılmalarıdır. Eğer bu önlenmezse, herkes dilimizi maniple etmeye başlar, sonuçta kimse anlaşamaz olur.

    Biz burada asıl konumuz her ne olursa olsun, bu olayı öncelikle düşünmemiz gerekir. Biz insanlara örnek oluyoruz, onlara kötü örnek olmaktan kaçınmamız gerekir ki, bu en temel, en birinci sorunumuzdur aslında.
     
  7. drasty41

    drasty41 Recep

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    1.326
    Şehir:
    Kocaeli
    Favori Kamış:
    lineaeffe unicast, spro spin2,70 ve 2,40
    Favori Makine:
    shimano exage ryobi ekusima4000
    neyse arkadaşlar tabiki dilimizi doğru kullanmamız lazım. körfezde balık durumları ne alemde?
     
  8. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır

    Ben bu iş tadında kalsın demiştim ama, üzülerekte olsa cevap verme zorunda hissettim kendimi, madem bu en temel, en birinci sorunumuz oluyor, bu konuyuda entemeline kadar inceleyelim derim ama sonunda banlanmayıda göze almak lazım, çünkü zülfüyare dokunma veya teğet geçme kaçınılmazdır, türkçe diyoruz ama yukarıda değindiğim, ama kimseyi ilgilendirmemişki, Senior Member, Junnior Memeber, gibi forumda kullanılan adlar, çarşı pazar dükkan isimleri vs vs bunlara değinilmemiş, günaydınlar, tünaydınlar, mersiler, çaav lar,pardonlar, daha neler, neler, saymakla bitmez, uzayıp gider, bunlar düne kadar türkçemizde varmıydı acaba? niye önüne geçilmesi için ne halkta, nede devlette bir çaba göremiyorum, görmememde aslında çok normal, malum, avrupayla entegre olacağız ya, mazaAllah, birde adamlar almazlarsa ne yaparız, dımdızlak ortada falan kalırız, neme lazım, :D
     
  9. kaşıkçı

    kaşıkçı FARUK

    Mesajlar:
    734
    Şehir:
    KDZ. EREĞLİ / ZONGULDAK
    Favori Kamış:
    Hafif olsun kolum ağrıyor sonra. Reklama gerek yok.
    Favori Makine:
    O da hafif olsun. Çok dandik olmasın.
    En İyi Avı:
    Dardanel ton 3'lü paket
    Merhaba, bu şekilde yazmak tabiki doğrudur anlamına gelmiyor, daha önemli sorunlar derken, bu forumların kurulmasının benim görebildiğim vede düşünebildiğim amacı, denizlerimizin kirliliği, yanlış avlanma, bunları denetleyecek kurum veya kuruluşların görevlerini yapmaması, vs vs, say say bitmez, inşaAllah yeterince açıklama yapabilmişimdir,
    Ayrıca Türkçeye sahip çıkılmaktan bahsediliyor, hiç olmassa bunu savunanlar, savunduklarına sahip çıkabilseler daha güzel ve samimi olurdu, hemen küçük bir misal, Senior Member, Junnior Memeber, Moderatör, Forum, bunlar forumlardan aklıma şuan gelenler, günlük hayatta ise istemediğin, kadar, vatandaş bir iyiliğe cevap verecekya, mersi, teşekkür ederim, diyor farklılığını ortaya koyacakya, birde dükkan isimlerine bakarsak ne kadar türkçeye sahip çıktığımız belli oluyor, bilmem anlatabildimmi sıkıntımı bir nebzede olsa, bu konu daha çok su kaldırırda bu kadarla yetinelim, Sevgi ve saygılarımla, :)
    [/QUOTE]

    Erhan bey mesajınızda 1-2 husus çok dikkatimi çekti. Bende "mersi","çaav" kelimelerini kullanmam ama "teşekkür ederim", günaydın" kelimelerinde ne acayiplik var onu anlamadım? Birde mesajlarınızda ilginç renkler kullanmamanızı rica ederim çünkü okurken insanın gözü yoruluyor. Saygılar.
     
  10. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Erhan abi, sorun şöyle bir sorun.

    İnsan algı sistemi, indirgemecilikle çalışır. Örneğin, okulda adımız gibi öğreniriz, su 100 derecede kaynar. Oysa su 150 dereceye çıksa bile kaynamaz. Yeri gelir 70 derecede de kaynar. İndirgemecilik bizi içinde su buharının toplanabileceği katkılar olan saf olmayan suyun buhar basıncının atmosfer basıncını yendiği noktayı kaynama noktası olarak belletmiştir. Ama suyun kaynaması, kaynama sıcaklığı vs. bilindiğinden çok daha karmaşık bir olgudur.

    İşte dillerde böyledir. Basit indirgemelerle dilleri tanıyamaz, kullanamazsınız.

    Dünya değişir ve gelişirken, yeni anlam ve kelime ihtiyacı da yaşanacaktır. Bu durumda bir dile dışarıdan kelime ithali zorunlu hale gelir. Blender denen, robot dene bir şey icat edilmiş, önüne gelmiş, buna bir ad vermen gerekiyor ve o önüne gelirken bu yabancı terimlerde diline katılıyor.

    Bu bir dilin gelişmesinin aslında sağlıklı bir yoludur. Ama başka bir dilin gelişme yolu vardırki, bir kanserin gelişmesi gibi, dili öldüren bir durumdur. Bu dilde mevcut olan anlam ve kelimeler yerine yabancılarının sokulmasıdır. Senin itirazın bu yönde sanırım.

    Bu itiraz gayet haklıdır. Ama bunun çözümü: Zülfüyare dokunmak veya günaydın'a karşı çıkmak değildir. Zülfüyar ne demek olaki? Çarpıklı arabistan "cihet-i alisinden" geliyorsa alkışlarla kabul mu edilmeli? "Gün aydın" gibi gayet Türkçe bir kelime, arapça olmadığı için itiraz mı edilmeli?

    Eğer insanı dumur eden şekilde, dükkanın camında "Nokia - Connecting People" yazmasından rahatsız oluyorsak, ki ben oluyorum, bunun için öncelik Türkçe'yi öne çıkarmaktır. Bununda yolu, Türkçeyi "katletmiş" olan şu arapça ve farsçadan dilimizi kurtarmaktır.

    Bunun da yolu, önce Türkçe'yi düzgün konuşmak, düzgün yazmaktır.
     
  11. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    Erhan bey mesajınızda 1-2 husus çok dikkatimi çekti. Bende "mersi","çaav" kelimelerini kullanmam ama "teşekkür ederim", günaydın" kelimelerinde ne acayiplik var onu anlamadım? Birde mesajlarınızda ilginç renkler kullanmamanızı rica ederim çünkü okurken insanın gözü yoruluyor. Saygılar.

    vatandaş bir iyiliğe cevap verecekya, mersi, teşekkür ederim, diyor

    Benim ne demek istediğimi anlamamışsınız, mersi ve teşekkür ederim, ikisini birlikte kullanılması, yabacılaşmanın, bir örneği olarak belirtmiştim, İnşaAllah şimdi anlatabilmişimdir, yani teşekkür ederimde bir şey yok, bende kullanırım, günaydın yerinede, herzaman hangi saatte olursa olsun karşılaştığım kişileride, yeryüzünün engüzel selamıyla yani Esselamunaleyküm diye selamlarım, tabi bu bir inanç ve tercih meselesi, mesajlarımdaki renkliliğe gelince sadece ortalık biraz renklensin diye, hep siyah beyaz çünkü, merak ettim saatlerce klevye ve monitöre bakarken gözlerimiz yorulmuyormu sizce, ;)
     
  12. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    Bununda yolu, Türkçeyi "katletmiş" olan şu arapça ve farsçadan dilimizi kurtarmaktır.

    Bunun da yolu, önce Türkçe'yi düzgün konuşmak, düzgün yazmaktır.
    __________________
    Serdar KÖYLÜ, 27.05.1969..

    Sizin katletmiş dediğiniz, ne olursa olsun, benim bin yıllık atalarımın, tarihimin konuştuğu dildir, siz atalarınızdan kalan bir kitabınızda, bir mezartaşında ne yazdığını, merak etmeyebilirsiniz, önemsemeyebilirsiniz, ama benim için geçmişim açısından önemli ve bizi biz yapan değerlerdendir, bu milletin tarihinin başlangıcıda yüzyıllar öncesine dayanıyor, bende atalarımdan bana kalanları okuyamamaktan,sıkıntı ve üzüntü duyuyorum, ozaman şu an konuştumuz dilin içindeki, arapça ve farsça kelimeleri çıkarın bakalım ortada kalan dille nasıl konuşabileceğiz, yerlerinede orta asyadanmı, neredense öz türkçe kelimeler koyun, merak ediyorum ortaya dil adına nasıl birşey çıkacak, selamlar, saygılar,
     
  13. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Erhan Abi, konu bu kadar basit değil.

    Orta Asya'da, Araplar gelmiş, binlercemizi öldürmüş, köle etmiş, cariye etmiş ve bizi hegemonyasına almış. Ardından devran dönmüş, biz arapları hegamonyamıza almışız. Ama o kadar yayılınca, devran dönünce, bizim Orta Asya'da kullandığımız öz türkçemiz kifayet etmemiş, onlarla olan alakadan dolayı fars ve arap dillerinden bir sürü şeyi dilimize katmışız.

    Kısaca, bu müzmin hacetlere binaen olmuş. Ve siz bunu gayet alade bir vakıa babında görerek sahip çıkıyorsunuz.

    Ama bugünde, uygarlık akımı batıdan geldiği için, işte o beğenmediğimiz kelimeler geliyor ve dilimize monte ediliyor. Yaşanan şey bu.

    Eğer niyetimiz Türkçe'yi korumak, anadilimize sahip çıkmaksa, bunu yolu, öncelikle onun etkilendiği arapça kelimelerden kurtarmaktan geçecektir. Dili arapçaya rücun ederek ancak önünü tıkamış olursunuz. Arapça olmasının önemi yok, arapça yerine başka herhangi bir dilde olabilir.

    Devri zamanında Arapça dilimize bunu yapmış, o günü koşulları öyle olmaya zorladığı için, bugünün koşulları da böyle olmaya zorluyor, işte hepsi bu aslında. Bu zorlmanın dilimizi mahvetmemesi, tek yapılması gereken, dilimizi başka dillerin baskısından kurtarmak.

    Yoksa, ama benim atalarımın dili böyle arapça - farsça karması bir dildi, ben bu dile sahip çıkarım derseniz, torunlarımızın türkçe konuşabileceğine pek ihtimal vermem.

    Yapılması gereken bellidir. Türkçe'yi diğer tüm dillerin baskısından kurtarmak ve önünü açmak. Ha, bu niyetle gidip "Çok oturgaçlı götürgeç" gibi şeyler icat etmekte, onun önünü tıkamanın daha başka bir yoludur, o ayrı.

    Şu mesajda bile dilimizi pek çok dilden alınma bir sürü kelime ile nasıl mahvettiğimizi görüyoruz. Bu dilimizin ne kadar vahim bir halde olduğuna çok iyi bir emaredir elbette.

    Ve arapçadan filan gelen kelimelere karşı çıkmadan da, "Senior member" a karşı çıkmak, havanda su döğmek olacak, maalesef.
     
  14. tanbey

    tanbey Tanbey UZUN

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    12
    Ağabeylerim tartışma etkileyici, bilgi sahibi oluyoruz fakat bence konu genel konularda tartışılması gereken bir konu haline döndü, ben ise her defasında konuyu yeni bir haber varmı diye görüntülüyorum.

    Balık konusuna gelince, geçtiğimiz çarşamba gecesi mırmır peşindeydim, yedi adet aldım, geçen saatlere göre verimli bir av değildi. Ama uzun saatler içinde şunu öğrendim, balık akşamüstü yaklaşık hava kararır kararmaz 2 saat, sabah gün ışırken 1 saat ve gündüz saat 11.00 civarı vuruyor, kendi tuttuğum avlardan değil, aynı zamanda avlakta bulunan herkes genelde aynı zamanlarda balık aldı. Avlak neresi diyorsanız. Değirmendere.
     
  15. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Evet, doğru.. Biraz balık göstermek/görmek lazım.

    29 ekim günü Zargana tutalım dedik. Ama tutamadık. Her attığımızda kesin bir vuruş oldu ama alış olmadı bir türlü :( En sonunda "yetti gayrı" diyerek takımı biraz ıslah edince, bir kaç bir şeyler almak mümkün oldu.

    Şimdi takım, ıslah vs. denince. Kendi yaptığım bir zargana topu vardı. Suda zar zor yüzerdi. O topu zargana hissedemiyordu, vurunca şak diye alıyordu. Ama bu hafta o topu maalesef atışta koparıp yitirdim. eldeki toplar, ayaküstü çabucak yapılma bir takım vs. ile ancak o kadar oldu.

    Neyse, zargana resmi basmanın pek anlamı ve imkanı yok. En iyisi bir istavrit resmi koyalım, o günün hasılatından:

    [​IMG]
     
  16. cemates

    cemates Cem ATEŞ

    Mesajlar:
    302
    Şehir:
    Gebze
    Favori Kamış:
    [Sinek Oltası]
    En İyi Avı:
    175-65-R14 Lastik..
    Serdar Abi bilgiler için teşekkürler.

    Çok güzel bir istavrit kaç cm acaba?
    Ayrıca bu büyüklükteki istavrit acaba kaç yaşındadır?
     
  17. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Santimini bilmiyorum ama, kafası avcumuzda iken, kuyruğu dirseğimize geliyordu, şöyle kabaca karışlarsam: 30 - 35 cm filan. Fotoğraf tepeden çekildiği için, boyu pek belirgin değil. Neyse bir daha tutarsak, cetvel bulur öyle ölçerim.

    Bu gibileri oranın demirbaşı zaten. Bu sene pek yok gerçi, ama bu orta karar bir tanesi, daha büyükleri sıkça gelir orada.
     
  18. vatos70

    vatos70 oktay arıkan

    Mesajlar:
    190
    Şehir:
    gebze
    En İyi Avı:
    eşkine 1,5 kg
    bende uzun zamandır ilk defa dün ve bugun eskihisar mendereğinde avlanma ımkanı buldum.... dun sabah 1 kg kadar istavrit aldım (sabah 6 gibi) ... bugunde yagmura kadar ızmarıtle uğraştım 8-10 tane izmarit aldım.... günü tek güzel yanı 2 tane barbun cekmem oldu..... bu denizin bayagı temiz olduğunu gösterir (sanırım) ..... birini denize hemen iade ettim ama diğeri iğneyi cok yuttuğundan , yapacak birsey yoktu:(
     
  19. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    Balık konusuna gelince, geçtiğimiz çarşamba gecesi mırmır peşindeydim, yedi adet aldım, geçen saatlere göre verimli bir av değildi. Ama uzun saatler içinde şunu öğrendim, balık akşamüstü yaklaşık hava kararır kararmaz 2 saat, sabah gün ışırken 1 saat ve gündüz saat 11.00 civarı vuruyor, kendi tuttuğum avlardan değil, aynı zamanda avlakta bulunan herkes genelde aynı zamanlarda balık aldı. Avlak neresi diyorsanız. Değirmendere.[/QUOTE]

    Verdiğiniz güzel bilgiler için çok teşekkürler,bu c.tesi bende gitmeyi düşünüyordum hava biraz sert ama, yinede bir düşüneceğim, geceden gidip mırmır beklerken başka balık alma şansı olabilirmi acaba denedinizmi ? birde oraya kaça getiriyorlarmı, yoksa izmitten alıp gitmekmi gerekiyor, selamlar, saygılar, :)
     
  20. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    MaşaAllah hiç boş durmuyorsun, Allah cc kısmetini herdaim bol etsin, düzeldinmi, hastalığı atlattınmı bari, kısmetin bol, livarın balık dolsun, :) RASTGELE