walla benim kaçırdıım en büyük av bir turnaydı boyunu tam göremedim ama 0.30' luk misinamı kopartıp kaçtı gerçi turna olduundanda emin deilim ama turna avlamaya gitmiştik o yüzden psikolojik bir durum heralt o yüzden turna demeyi seviyorm...... ben zıpkınla avlanmadıım için henüz oltadan bahsettim ....
Vurupta kaçırdığım çok az balık oldu... Vurduğum en iri balık 30 kg sarıkuyruk akya. Daha irilerinide gördüm ama onları kaçırmış olarak kabul etmiyorum. Atış yapamadım çünkü. Atış yapıpta kaçırdığım, alamadığım en iri balık ise tahmini 25 kg civarında bir Akya oldu. Çok zorladı. Adeta sörf yaptırdı bana. 50 metre kadar sürüklendik ama mesafeyi iyi ayarlayamadığım için zıpkın balığı delmedi ve balık kendini yırtıp kaçtı. Sağlık olsun...Biri gelir biri gider...
... Ben kıyıdan tüpsüz daldığım için öle çok büyük balık vurma şansı olmadı ama 1 metre civarında bi baraküda(turna-ıskarmoz) ıskaladım bide yazın sonunda tahminen 3-5 kg-lik bi levreği yaraladım kaçtı ama şunu öğrendim sizin gibi kaçan balık vurulandan daha büyük oluyor
Sevgili Anıl. Ne tesafüfki bende kıyıdan tüpsüz dalıyorum . Ama aramızdaki fark, ben kıyıda iri balıklar görüyorum ve vuruyorum. Sen de görüyorsun ama iri balıkları değil... İri balıkları nerde arayacağını iyi bilmellisin. Bazen 5 6 metre derinlikte 30 40 kg lık balıklar görüyorum. Kıyının 10 - 20 metre açığına kadar giriyorlar...
Sazan Kaçırdığım balığın büyüklüğünü görmemiştim ama beni çok güzel bir alba kamış ve makinadan etmişti.Şile tarafında bir nehir kenarında sazan avlıyorudum.Saat sabah 11 oldu hala hareket yoktu.Takımım 2 igneli dip oltasıydı sehpaya dayalıydı ve avans açık değildi.Tek bir zil sesiyle 3.20 lik kamışım ve makinesi takla atıp suya düştü.Peşine bir hamle yaptım ama su ustünde kısa süre hızlı bır sekılde ilerledi ve dibe indi.10 saniye sonra suyun ortasındakı sazlıklar ıkıye yarıldı ve kapandı yanı balık kamışımla çok rahat yüzüyordu.
Yıl 96 Bandırma (çakıl)kapseles fenerdeyiz.Eylül başı serin bir gece 4 adet olta suda ve alınan balıklar çok iri(7.820kg en iyi avımı aldığım gece) Misinalar 025-035 arası Shimano f/c o gece son 3 balık kopan misina nedeni ile gitti .Makınalardan 2 adedini yedek kafayı değiştirip 043 ve 045 olan misinaları kullamaya karar veriyorum (bir arkadaş kalın diye bana vermişti bende kalıteli oldukları için birgün kullanırım diye yedek makaraya sarmıştım) yemleri takıp attım 10-15 dk geçti levrek 7.820 kg olanı aldım.Yemleri takarken 045 mitchel misına olan makinanın kamışı resmen ucu denize parelel olacak şekilde eğildi.Takımı elime aldığımda kalama gevşekmişçesine misına salıyordu.Bi taraftan kamışa hakım olmaya çalışırken diğer elimle kalamayı sıktım ama balık öyle kafa atışları vardıki zaman zaman kalama veriyordu.Balığın suyuna uyup bazen çekiyor bazen bırakıyordum(makına baıtrunner m) yaklaşık 20 dk sonra yorulan balık teslim olmaya başladı.Merakla kıyıya getirirken son 5-6 metrede fenerle bakınca gördük ki suyun içindeki taşa ilk köstekdeki iğne takıldımıştı Balık yorulmuş yan dönmüş ve yalpalıyordu ama takılan iğne çıkmıyordu.Oltadaki ise hayatımda gördüğüm en iri minekoptu.Arkadaşım bu balık için değer diyip suya girdi,beline kadar ıslandıktan sonra balığı solungacından tutup 1-2 adım atmamıştıki dengesini kaybedip suya gömüldü .Kalktığında elindeki balık yoktu her nasıl oldu ise kurtulup gitmişti.Islanan arkadaşım üşümesin diye doğru evlere geldik.arkadaşımın aldığı minekop 9,5 kg nin üzerinde benim levrek 7.820gr geldi.ertesi gun sabah balıkçıların takıldığı kafeye başka bir ekip ellerinde 5 kg nin üzerinde 6 levrek 10kg nin üzerinde 3 minekopla geldiler.ama bizim kaçan minekop bu 10kg olanlardan bariz iri idi.3-5 gün sonra kestel köyü liman gişinde ağlara en büyüğü 21 kg olan 12 adet minekopları görünce kaçan minekopum aklıma geldi.Tahminen 15-16 kg civarı olacağını arkadaşım söyledi.O yıl minekop hem erken başlamış hemde görülmeyecek boyda balıklar yakalanıp herkesi hayrete düşürmüştü.gördüğüm 7-8 kg civarı eşkine ,10-12 kg arası levrekler,4-5 kg arası kofanalar,6-7 kg lik karagöz ve çupralar hatta akdeniz balığı olduğunu bildiğimiz metrelik akyalar tegahlarda insanları hayrete düşürmüştü.Birdahada böyle bir yıl olmadı. Bir gün diye başlanan av hikayelerinin çoğu bu yıla aittir.
göremedim Göremedim. o kadar büyüktü yani.:=) ne hoş paylasımlar yani. Sizi okudukça kronometreyi elime alıp nefes tutma talimleri yapıyorum. Nafile. ama olsun nefessizlik beni durdurmaz.. Birde dalmayı ögrenirsem hiç sansınız yok.
3 hafta önce 30cm derinlikte suyun derinliğinden daha uzun !!yosunların arasında levrek arıyodum,ağzıma burnuma ve zıpkınınher yanınna yosun dolmuştu,,sürünür ken onu gördüm ,yosunları 2 ye ayırdım yavaşç ve karşımday dı en az 5 yada 6 kiloluk bir levrek ti,,yosunlardan zıpkını çıkartmaya çalıştım ,2-3 m ötemdeydi sadece kafası gözüküyodu geri kalanı yosunların arasındaydı,,attım ve ÇAAT diye bir ses ve çalkantı,,sesi duyunca çok şaşırdım ,dedim bi an levreğin zırhımı var yok sa!!baktım şiş yosunların arasında yatay şekilde bir şeye saplanmış duruyo,,ve sonuç şanslı levrek bir odun parçasının yanında duruyomuş ve okadar sık yosunların arasından bunu farkedemimişim işin en kötüsü bir levreği vuramassanız çoğu zaman kaçmaz ,size ve yatan şişe5sn bakar.oda öle yaptı koca kafasıyla beni izledikten sonra döndü gitti....
Çapara atıyordum bir tane istavrit takıldıgını anladım yanına bir kaç tanede ekliyeyim die ağır ağır kenara getiriyordum olta bi an da ağırlaştı kayayamı takıldı dedim veya poşet oltayı havaya kaldırdım aşağıya bastırıyor bir şey kalamayı açtım olta çok zorlandı ama kofanayı kenarda gördüm misinayı tam elime alıcam çat çaparanın istavrit takılı olan kancası ana misinaya kadar olan yerden koptu
2-3 yil once alanya yeni limanda sardalye sarma atiyordum orgu misina...2 adet kofana ve bir kum lahozu aldim 600grm civari...lahozdan sonra takimi yemledim ve attim olatinin bosu nu aldim arkaya donup bir adim zil sesi ve benim kamis kici havada resmen sorf yapiya limanin burnuna kadar elimde diger makina kovaladim ama en sonunda gozden kayboldu....olan benim dam makina ve kamisa oldu ertesi gun gozlukle daldim dolastim belki bulurum diye yok ati alan uskudari gecmis.... ne olacak kacan balik buyuk olur kacamayan izgara ve tava
bu yaz yine 4 kişi olarak daldık... 3 müz zıpkınlı 1 miz sadece bizi seyrediodu cok geçmeden sinan abi 2 1veya 1.4 kiloluk akya aldı cok geçmeden tamer abibuna 2 kefal bi zarganayla karşılık verdi bnde hala bişi yoktu..birazz açıldıkk ve dipte nerden baksanızz bi 5 kilo rahat gelecek bi karagöz vardı.zaman kabetmedn daldım cok da yaklaşmştım ama ip megerse ayağıma dolanmş sıktım ama balığa yetişmedi bile cok üzldüm ama devam ettim sonra 830 gr lık bi barbun aldım anlıcanızz hepimzi bişielr yakalamştıkk hatta zıpkınsız giren bile oda boş bi oltann ucunda bi sarpa bulmştu yane o kaçırdığmm karagözüü asla unutamam
büyükçekmece gölünde avlanıyordum çılgın bir olta fikri geldi aklıma ve 50mm misine üstüne iri bir portakal büyüklüğünde bir şamandıra 1 numara iğne ucunada canlı kubağa yakalayıp takıp attım suya aradan 2 saat gecmıstıkı yanımdakı bır amca seslendi evlattt senin top su ustunde gözükmüyor ben heyecanlandım tabiki o şamandırayı ne batırabilir suyun içine diye misinayı yavas yavas çekmeye başladım bir süre sonra çekemez oldum biraz zorladım gelmiyor hareket dahi etmiyor sonra birden misina elimden ilerlemeye başladı biraz bıraktım biraz tuttum fakat olacak gibi değildi ya herro ya merro dedim asıldım misina ya ve beklenen sonuç çaattttt diye bir ses ve misina koptu o balık büyük ihtimalle bir yayındı fakat nasıl ve nekadar büyüktü göremedim
Sırtıkara Şu ana kadar kaçırdığım en büyük balık kuşkusuz 2 hafta önceki sırtıkaraydı..Yaklaşık 5-6 kgluklardandı..Kayıkla sırtı çekiyorduk kürekle..Canlı yem olarak gamit vardı...Zaten çıkar çıkmaz sırtıya bi 10 dakka çinde balık vuruyodu genelde en ufakları 3-4 kg luk oluyordu...Sırtıyı çekerken gamit hafif dipten geliyordu yani balığı görmüyodum bi an misina elimden gitmeye başladı bende misinayı bırakıp lüferin balığı iyice almasını bekledim ve geriye doğru bi asıldım ..Sanki betona takılmış gibi oldu baya parmağım yarıldı...Ama oturttum oltaya ağzına,balığı sonra hiç boşluk vermeden asıla asıla çektim biraz görünür gibi oldu sonra olta boşladı..Sonra oltayı çektiğimde çelik teli kopardığını gördüm..Bu olaydan sonra elim ayağım boşaldı tabi Anlıyacağınız kaçan balık yine büyük oldu Kaçırdığım anın videosu var,her gün 20 kere izliyorum videoyu
benim kaçırdığım en büyük av 60 cm lik bir akya idi yine kıyıdan 100 200 metre açıkta avlanırken yanımdan hızla geçip gitti fakat çok hızlıydı o yüzden tetiğe bile basamadım
15-21 ekim de yıllık iznim nedeniyle bodrum yalıkavaktaydım....Yalıkavak marinadan (balık restoranları vardır açığa, adalara bakan) bir abimize uyup yöresel olta atıyoruz.....3lü iğneye kalamar takıp at çek yapmaktan ibaret bir düzenek..bende kamış olarak balzerin 3-15 gr lık 3 mt lik 2 tane kamışı var birine kıbrıs olta diğerine de 3 lü iğne ile kalamar taktım...hiç ağırlık yok atıp çekiyoruz.....misinam ise assonun 0,20 lik kırmızısından..atıp çekiyoruz ama hiç bir şey yok..Arka tarafta annem ve babam da banklarda oturuyorlar..saat 16:20 civarı..bir baktım plaj tarafından suyun çok yüzeyinden 50-60 cmlik bir balık füze gibi geliyor..... bizimkilere bakın bakın ne büyük balık derken heyecenadan çekmeyi bıraktığım kalamara asılmak aklıma geldi..başladım sarmaya...kalamar 3lü kancada pervane gibi dönerek yüzüp gelirken ne olduğunu bilmediğim fakat çok hızlı ve yüzeyden giden balık S harfi gibi bir hareketle yön değiştirip kalamara daldı..Olta ile kıyıdaki beton platform arası 15 metre kadar ....suyu ve bembeyaz kalamarı gayet net görürken bir anda herşey kayboldu.....ben bir asıldım ve çıt....misina çok ince geldi o balık için...Şimdilerde eğer yaşıyorsa bodrum civarlarında 3lü iğne ile gezen bir balık var tek emin olduğum akya olamayacak kadar uzun inceydi.. Ayrıca yine yalıkavak limanın açığa bakan kayalıklarında ömrümde hiç görmediğim ağzı D harfi gibi yuvarlak sarı yeşil mavi renkli üstünde ejderha gibi yelesi olan bir balık, yılan gibi süzüle süzüle gidiyordu..önüne suni balık olarak yozurinin cyristal minnowundan vardı onu attım ama hiç ilgilenmedi bile..50-60 cm kadar vardı....balık lokantasının sahibi de gördü ve eğer adı doğru ise lambukaymış...ama onu sadece seyrettik
Guzelbahcede bundan birkac yıl once acayip bir poyraz da sadece gozlerimizi acıkta bırakan soguk bir havada,yaklasık 8-10 tane kursunu harcadıktan sonra yine oltayı dibe taktırdıgımı dusundum ve bir saga bir sola ilerleyerek oltayı kurtarmaya calıstım..Bir anda elimdeki misinenin akıp gittigini farkettim..Yanımda benden daha tecrubeli olan bacanagım avaz avaz sal gitsin diyordu ama suyun ustune vuran balıgı gorunce boylede levrek olurmu diye tereddut ve telasla zaten birkac metre acıkta olan oltayı heyecanla kıyıya almak icin direndim.. Bacanagın sal biraz demesi hala kulagımda ama sanki buyulenmis gibi asıldım yetmedi misineyi bilegime sardım arkamı donup cekmeye basladım.. Balık 2-3 metre de olmasına ragmen kıyıya alamadım ve o kahreden bosluk.... Misineyi topladıgımda koskoca kancanın sadece sapının kaldıgını gordum.. Ogun ömürboyu unutamayacagım balıgı kacırdım ama bu olay bana cok buyuk ders oldu..Artık levrek konusunda cok daha tecrubeliyim ve ona saygım cok daha fazla.. Sunu anladım ki levregi zorla kıyıya alamazsın..Yorulmamıs levregi kıyıya alman icin cok sanslı olman gerekiyor..Ve o buyuklukteki balık da sansa bırakılmaz..
