Zargana topuyla, tipik zargana takımı kullanarak, vatos, levrek, çupra, uskumru. Kefal kıbrısıyle, ekmekle kofana, levrek, istavrit, karagöz. Gazoz kapağıyla, kaşıkla sazan. Üçlü takımla aklına gelecek her tür balık. Bunları tutmuşluğumuz var. Velakin, kofana tutacaksam, kıbrıs atmam elbette. Vatos tutacaksam zargana topunu aklımdan bile geçmez. Sazana gidersem, kaşık götürmem. Bir balık teknik olarak herşeye atlayıp yakalanabilir. Ama bu herşeyin, her balık için kafi olduğu demek olmuyor. Balıkların genel olarak uyduğu bir avlanma stili var. Buna göre yem seçimleri. Ve bu yemi düzgünce sunabilen bir takım ihtiyacı. Bunu karşılarsanız, o balığı tutma ihtimaliniz çok yüksek.
Tek bir uzun kösteğin ucunda, tek bir yem olan düzenekler. Şeytan oltası, zargana topu, uzun olta vs. vs. gibi.
ya bu tesadüfler balığın davranışına bağlı.suyun altındane olacağını bilemeyiz.bi keresinde bnde ekmekle istavrit tutmuştum.şans
kısmet şans işi bazen ,elimde bir maaş edesi kamış makina var, koca bir dagcı sırt çantası ağzına kadar takımlarla yedekler le dolu ,eh ilkokuldan bu yana boğazda olta sallarım ama bakıyosun yanı başında 14/15 yaşında delikanlı kardeşim elindeki olmaza yakın ,imkanlarla alamadığım balığı alıyor eee nedersin şimdi
kıbrıs takımıyla sığ suda kıyıdan 7-8 mt uzakta 4 kg lık sazan gördükten sonra en doğru olta diye bir kavram olmadığı kanaatindeyim. onun içindirki balıkçılar rastgele der işin %51 i şans tır. biz sadece %49 olan şansımız la balık tutuyoruz. .ne bileyim mesela doğru kanca %5 doğru misina %5 doğru makina %5 doğru yem %10 doğru zaman %10 vs tüm doğruları yapsan %49 eder.