Hawaii Tatili Fotoğraf : Flip Nicklin Binlerce kambur balina her yıl Hawaii'nin masmavi derinliklerinde toplanıyor. Bazen güneşin altında hoplayıp sıçrıyor, bazen de sessiz sakin öylece bekliyorlar. Bu yazıda kullanılan tüm materyal, ABD Deniz ve Balıkçılık Dairesi'nin 753-1599 sayılı izni ile elde edilmiştir. Hayata Atılış Fotoğraf : Flip Nicklin Birçok kambur balina için yaşam, Hawaii Adaları Kambur Balina Ulusal Koruma Alanı'nın berrak sularında başlar. Fotoğraftaki 4,5 metrelik bu yavru, yalnızca birkaç haftalık. Bu yazıda kullanılan tüm materyal, ABD Deniz ve Balıkçılık Dairesi'nin 753-1599 sayılı izni ile elde edilmiştir. Asılı Duruş Fotoğraf : Flip Nicklin "Soluktutan" balina çiftinin dişisi hareketsiz bekliyor. Büyük Okyanus'un kuzeyindeki kambur balinaların çoğu, kış aylarında, doğurmak ve çiftleşmek üzere Hawaii sularında bir araya geliyor. Bu yazıda kullanılan tüm materyal, ABD Deniz ve Balıkçılık Dairesi'nin 753-1599 sayılı izni ile elde edilmiştir.
Çiftleşme Dansı Fotoğraf : Flip Nicklin Bir diğer çift yüzeye doğru yükseliyor. Nereye Gidiyorlar? Fotoğraf : Flip Nicklin Aleut Adaları, ağustosta kambur balinalar ve bazı yelkovan türleri için göz kamaştırıcı bir sofra kuruyor. Kuzey kambur balinaları yaz aylarında Rusya, Alaska, İngiliz Kolumbiyası ile ABD'nin batısındaki sularda besleniyor. Kışın ise üç üreme grubu, Meksika ve Orta Amerika, Hawaii ve Büyük Okyanus'un batısına yolculuk ediyor. Av Peşinde Fotoğraf : Flip Nicklin Suyu süzen koca bir ağızdan pek bir şey kaçamaz. Kambur balinalar küçük balık ve kril avlarken farklı taktikler de kullanır: kabarcıklardan bir "ağ" oluşturmak, avlarına kuyruk kanatları ve göğüs yüzgeçleriyle vurmak ve düzenli bir grup oluşturarak bir arada beslenmek.
Paylaşmaya Yeter Fotoğraf : Flip Nicklin Kambur balinalar, Aleutlar'da krilleri yelkovanlarla paylaşıyor. Yazlık beslenme alanlarında tıka basa doyan balinalar, kışlık üreme alanlarındaki sularda çok az yer, belki de hiçbir şey yemez. Kabarcık İzi Fotoğraf : Flip Nicklin Erkek balina geride bıraktığı bu kabarcıklarla, bir başka erkeği aşağısında yüzmekte olan dişiden uzak durması için uyarıyor olabilir. Yarışın Birincisi Fotoğraf : Flip Nicklin Şu an için altındaki dişiye kur yapma hakkını kazanan bu erkek, bu amaçla 15 kadar rakibine karşı zorlu bir mücadele verdi ve sonuçta galip geldi. Uzmanlar, baş kavalye adı verilen birincilerin, bu konumlarını kazanıp yitirdiklerini gözlemlemiş; ancak hiçbir uzman, kambur balinaların çiftleşmelerine tanık olmamış.
Balina Tarzı Kur Fotoğraf : Flip Nicklin Çevresinde dönerek ve onu kollayarak dişisine yakın ilgi gösteren bir erkek balina (altta). Baş kavalye konumundan dolayı, kısa bir süre sonra -sayıları 2'den başlayıp 20'nin üzerine kadar çıkabilen gruplar halinde- buraya yönelebilecek rakiplere karşı tetikte durması gerekiyor. Çiftleşme Oyunu Fotoğraf : Flip Nicklin Kış üreme mevsiminde Hawaii sularında devriye gezen bir erkek kambur balina. Büyük Okyanus'un kuzey kesimindeki kambur balinalar yarıdan üçte ikiye kadar varan bir oranla bu dönemde çiftleşmek ve yavrulamak üzere bir araya gelir. Yıllardan beri araştırmacılar bu billur berraklığındaki sularda balinaların davranışlarını inceliyor. Tam 25 yıldır süren bir inceleme, sadece erkeklerin söylediği gizemli şarkıların amacını açığa çıkarmaya çalışıyor. Tehlikeli Karşılaşmalar Fotoğraf : Flip Nicklin Her yıl 300.000 kadar balina ve yunus, balıkçı ağlarına takılarak ölüyor. Maui açıklarındaki bu kurban kurtarılamadı, ancak Aralık 2005'ten bu yana diğer pek çok balina başarıyla serbest bırakıldı
Uzak Durun Fotoğraf : Flip Nicklin Kambur balinalar gemi çarpmalarına karşı da savunmasız. Yasa gereği en az 90 metre uzaklarından geçmeleri zorunlu olsa da, geçtiğimiz yaz Hawaii'de altı kambur balinaya deniz aracı çarptı. Bu Şarkıda Ne Var? Fotoğraf : Flip Nicklin Baş aşağı duran erkek, solo söylüyor. Kambur balina şarkılarını inceleyen deniz biyoloğu Jim Darling, "Çoğu kez, şarkı söyleyen erkeğe şarkı söylemeyen bir başka erkek katılır. Genellikle şarkı söyleyen susar, sonra tek tek, ya da birlikte uzaklaşırlar. Şarkının, üreme alanlarındaki erkeklerin ilişkilerinde bir rol oynadığı açık. Bugüne kadar dişilerin bu şarkıdan etkilendiklerine dair ise hiçbir kanıt yok" diyor. Derindeki Gizemleri Çözmek Fotoğraf : Flip Nicklin Jim Darling bir teknenin güvertesinden kambur balina şarkılarını kaydediyor. Kambur balina şarkılarının şifresini çözmek için yıllarca uğraşmış. Kesin bildiği şey şu: Bir bölgedeki tüm kambur balinalar aynı şarkıyı söylüyor; dünyanın başka kesimlerindeki kambur balina popülasyonlarının söyledikleri şarkılar ise belirgin biçimde farklı. Araştırmalar ayrıca şarkıların zamanla değiştiğini ortaya koymuş bulunuyor -bazen yıldan yıla ve hatta tek bir üreme mevsimi içinde.
Dalış Gösterisi Fotoğraf : Flip Nicklin Belki de birkaç haftalık olan bu balina yavrusu enerjik biçimde suları yarıyor. Bir yıla kadar süt emecek. Annesi büyük olasılıkla Hawaii'de hiç beslenmeyecek ve onunla birlikte kuzeydeki -Alaska ya da İngiliz Kolumbiyası açıkları gibi- yazlık beslenme alanlarına yolculuk edene kadar bekleyecek. Dişiler iki ya da üç yılda bir yavruluyor. Yakın Çekim Fotoğraf : Flip Nicklin Maui merkezli bir araştırma grubu olan Balina Vakfı'ndan Jason Sturgis, yüksek çözünürlüklü kamerasıyla dişi balina ile altında duran bir yaşlarındaki yavrusunu filme alıyor. Kontrollü Erişim Fotoğraf : Flip Nicklin Jason Sturgis'in kambur balinaları yakından görüntülemesi ancak ABD Deniz ve Balıkçılık Dairesi'nden alınan özel bir izinle (753-1599) sağlandı. Flip Nicklin ile araştırma uzmanları Meagan Jones ve Jim Darling gibi, o da Maui merkezli Balina Vakfı'nın bir üyesi. Yollar Ayrılıyor Fotoğraf : Flip Nicklin Bir yaşlarındaki bu yavru, birkaç hafta içinde annesinden ayrılacak. Anne ona kuzeydeki beslenme alanlarını çoktan göstermiş bile. Bir sonraki yolculukta genç balina tek başına olacak.
Sevgili Mehmet Kardeşim,Ellerine sağlık çok güzel resimler ve bambaşka bir dünya,paylaşım için teşekkürler Selamlar
İşte denizlerin efendileri,gerçekten harika hayvanlar.Teşekkürler paylaşımınız için,muhteşem resimler.
arac çarpları nedeniyle ölüyorlarmış...Küresel ısınma,kirlilik hepsi insan eliyle oluyor.Bunları gördükçe için acıyor,bazen utanıyorum,kendime doğada olmayı yasaklayısım geliyor..Bu ihanettir,bu işkencedir,bu kendi kendini yok etmedir.Doğayı sevmek yetmiyor,onu korumalıyız,hem de elimizden geldiği kadar ne yapabilirsek...
Çok hoş fotoğraflar ve bilgiler teşekkürler. yalnız şu ağa takılmış ve derisi yüzülmüş hayvan beni çok üzdü.