bugün sabah 4 te yola çıktık,ilk defa sığacığa gittik.gün doğumuyla beraber resimdeki likaki ve ısparozu aldık sora çiftlik havuzları yemlenmeye başladı tık yok tam akşam vakti 6 parça balığı temizlerken arkadaşım seslendi,kayanın orda kefal var diye bende çaresizce kalktım çünkü ekmeğimiz yoktu.kayanın dibinde bize bakıyordu saf saf sonra nerden aklına geldi bilmem arkadaş bir karışlık taşı bastı suya sora bizim kefal şaşkaladı bitanede ben vurdum sonra su üstünde gezinmeye başladı amaçsızca dayanamadım atladım diz boyu suya sora elimle tututuğum gibi kıyıya fırlattım sorası malum, buyrun buda resimi...böle bişeyi ömrüm boyuca tekrar yaşayamam sanırım...
sizin adınıza üzüldüm umarım kefalin içinden kum çıkmamıştır...Temizlerken insanın kusası geliyor.. iyiymiş ama boyu..Daha irilerine denasip olur avlarınız umarım..
avlandığımız yerde çiflik olduğu için içinde siyah bi tabaka vardı artık her balıkta var bu çiftliklerden kaynaklanıyor sanırım
sırt kemiğinin içinde genelde bir parazit olur ama bulunduğu yerlede alakalıdır bu durum,gerçi sağlık açısından bir sakıncası yoktur ama kefali ayıkladığınızda sırt kemiğini açıp bakın birdahaki sefere geçen sene benim tuttuğum kiloluk bir kefalden çıktı bu parazit
abi bence parazit beynine yerleşmiş ben kefaller kurnaz ve ürkek olur bilirdim bu benim ilk kefalim ama biraz gerizekalı galiba
Bence avınız pek te amatörce olmamış..Ben olsam o balığı izlemekten daha çok keyif alırdım.Rastgelsin..
Amatör belki yanlış oldu.Amatör olta balıkçılığı diyelim.Dedim ya ben izlemekten daha çok zevk alırdım.Kendi fikrim tabii..
Demek istediğini ben açayım. Arkadaş suyu taşa vurarak balığı sersemletmenin amatör ruha ters olduğunu ifade ediyor.Hani forumda balyozu kayalara vurup balıkları suyun yüzüne çıkarıyorlardı da biz ve diğer tecrübeli arkadaşlar tüüüh, yazıkkk gibi kınayıcı mesajlar yazmışlardı ya o hesap yani.
sertaç kardeş kusura bakma seni ve avnı karalamaya uğraşmıyacağım ama erdem kardeş haklı bencede amatör ruha aykırı bir hareket tarzı ile balık avı yapmışsınız balığı oltaya çekip yemi yedittirip iğneyi ağzına taktırmak ve o balığı şuuru yerindeyken kıyıya çekebilmek işte bahsettiğimiz amatör ruh budur yoksa benim evimde iki tane tüfeğim var gideyim gördüğüm balığı şavrotinle(9lu kurt fişeği)vurayım yakışırmı bize yakışmaz tabiki ama sizi diğer avlarınız için canı gönülden kutluyorum afiyet olsun
Diğer avlarınız için tebrik ederim.. Ama taş olayını bir daha yaşayamamanızı değil "yaşamamanızı" dilerim. Uygun bir av biçimi olmadığını yapılan yorumlardan sizde anladınız sanıyorum. Gelecekte daha özenli davranacağınızı sanıyorum.
Sevgili Sertac'cigim, Koca denizde bir tasla yuzen kefali vurup, ardindan bu baligi cikarmayi becermek muthis bir kismet. Hic unutmam bir zamanlar benim de boyle bir anim oldu.Senin kadar kismetli degildim. Okulum deniz kiyisindaydi ve irice kefaller , ardimizdaki Pfiser ilac fabrikasinin okulumuzun altindan gecip denizle bulusan kanalizasyonun salgiladigi garip siviya toplanmisti. Kefal boyle bir baliktir. Degisik su ve tuz farkliliklarina buyuk uyum gostere bildigi gibi her turlu yeme adapte de olabilir. Bu onun yasam sanatinda buyuk bir avantaji oldugu kadar dez avantajidirda. Cunku bu ortamlardan kacmayip ,yasamasini bilmek, onu ayni zamanda toksik birikim gibi canli ve insan sagligini tehlikeye atabilecek konularda da riske sokar. Evet bu bilgiyi verdikten sonra konumuza donelim. Biriken baliklari gorunce balikciyim ya...Arkadaslarima bagirdim."Kiyiya yaklasmayin" dedim. Kosup guzelce bir tas bulup, kendimi gostermeden sessizce yaklastim. Bir anda baliklarin tepesinde bitip, hic bekletmeden caktim surunun ortasina. Tam isabet. Iclerinden biri tam 12 den vuruldu. Havami gorecektin okulda. Herkese kanitlamistim ne kadar iyi balikci oldugumu. Gunlerce kulaktan kulaga anlatildim. Arkadaslarim beni gosterip, "bu varya bu tek tasla kefal vurdu" diyorlardi.Ama nedense bana bu mutluluk vermiyordu. Cunku vurdugum baligin kivrila, titreye , denizin derinliklerine dalmaya calisip , bunu basaramamasi , solungaclarini titretmesi, karni yukarda cesedi akintiyla kopup gozden kaybolmasi garip bir huzunle gozlerimin onunden gitmiyordu. Bu goruntu o essiz baliklarin baris icersindeki surusuyle bas basa olmanin bana verdigi buyulu hazzi bir trajediye cevirmisti. Kendi kendime sormadan edemiyordum. Ne icin yapmistim ki ben bunu. Hadi vurmak buyuk rastlanti, disariya almak neredeyse imkansiz, ne diye boylesine bir guzelligi bir hic ugruna oldurmeyi sectim. Onu yok etmek bana ne verdi. Oysaki seyredebilirdim. O da mutluluk ve barisla zaten oldukca zor olan yasama savasina devam edebilirdi. Bana ve bizlere binlerce kefal olacak uretimine devam edebilirdi.Simdi ise bir hic. Ona ,bana ve bizlere kalan. Bu olay hala bu kadar net hatirlayip uzuntusunu cigerimde tasidigim bir ani olarak hala SIKILDIGIMda duslerime girer ve bir de bir martiyi hic unutamam. (onun hikayesini uzatmamak icin anlatmiyorum) Neyse diyecegim, siz siz olun bir daha boyle bir balik gorurseniz tasa davranmayin. Inanin kismet konusunda fazlasiyla nisbetinizi bu avla almissiniz, balik ziyan olmamis. Bir dahaki sefere nedensizce bir canliyi sakat birakabilir, veya luzumsuzca olmesine neden olabilirsiniz. Ilac fabrikalarinin kefallere toksik corba icirmeyecegi, insanlarin oldurmeden bir kez durup, "nicin" diyebilecekleri gunler umarim bizim olur.Ben basaramadim bu onuru yaratmayi, umarim ne demek istedigimi siz ve sizin gibi degerli gencler anlar ve genc kahramanlari olursunuz bu dusun... Saygilarla degerli dostum...