KESİKKÖPRÜ TURNA AVI 17.10.2012

Ben müzmin Turna aşığı geçen Pazar günüEğrekkaya barajına gittiğim için Turna avına gitmek için yanıp tutşuyordum.Hafta sonunu beklemeye de tahammülüm yoktu.Hele Eğrekkayanın öldüğünü gördüğüm ve Turnanın o kafa vuruşlarını özlediğim için içim yanıyordu.Oturup ekip arkadaşlarımı aradım hepsinin geçerli mazeretleri dolayısıyla gelemeyeceklerini öğrendim.Zaten bir akrabam "hiç balığa götürmedin beni" diye sızlanıyordu,ben de aradım onu izinliymiş hemen okeyledi.
Saat 04:00 eryamandan hareket,Gölbaşından taze ekmek-su alımı,saat 05:45 kesikköprüdeyiz.Porte Botu hazırlamak 15 dakika,sabah namazı veee sudayız.Girdiğimiz merdivenlerin sol tarafına daha önce boydan boya neredeyse kilometrelerce ağ çektiklerini gördüğüm için direk karşıya geçip koya daldım.Koy girişinde yatan aslanlar vardır diye giriş burundan başlayarak sazlıkların dibini taradım olmadı,iki metre dalan rapala takıp az derini yokladım yok...Beş metre dalan beli kırık Tiger rapalamla asıldım ...Nafile.
Saat 09:30'a kadar bir tane vuruş alamadan Büyük Camili'ye doğru kıyıdan bütün metodları deneyerek,bazen Cleo atıp hemen çekerek,bazen dibe doğru indirip otların arasından çekerek,rapala ile derinlere dalarak,Sasi atarak ilerledim.Bu arada kahvaltımızı yaptık,çayımızı içtik,etraftaki biribirinden güzel kuş seslerini dinleyerek atmaya devam ettik.saat 09:30'da Kıyıdaki taşın dibine attığım Cleo düştüğü anda kapan 48 cm bir tane Turnayı çekince biraz rahatladık.
Devam eden saatlerde Camiliye kadar atarak gittik ama tek vuruş bile alamadık.
Öğle yemeği molamızdan sonra karşı kıyıdan dönüşe geçtik,bir ara yağmur atıştırmaya başladı.Suat abi o sıralarda bir tane yakaladı ama limit altı olduğundan kepçeye bile almadan salllayıp gönderdik.
Dönüşü tamamladığımızda saat 17:30 idi ve biz tek balıkla avımızı tamamladık.
Geriye bir tane Turna,bol kuş sesi ve kıyı boyunca atılan ağlara bozulan sinirler kaldı.
Anlamadığım bir şey var;Ağ atan adamlar (nasıl adam ise) o kadar rahat ki artık ağlarını hiç toplamıyorlar.sadece gelip içindeki balıkları alıp ağı orada bırakıyorlar.Bu memleketteki bu işi denetlemesi gereken yetkililer de bu işe hiç aldırmadan geziyorlar.
Anlaşılan bu yıl artık Turna avı bitti,Eğrekkaya'da hiç balık kalmamış,Kurtboğazı'nda Kum balığı her tarafı kaplamış bütün yumurtaları ve yavruları yediği için seneye orası da kuruyacak...
Yakında Ankarada balık avı sadece EFSANE haline gelecek



Uploaded with ImageShack.us

Uploaded with ImageShack.us


Uploaded with ImageShack.us


Uploaded with ImageShack.us


Uploaded with ImageShack.us


Uploaded with ImageShack.us


Uploaded with ImageShack.us

 

sonunu merakla beklediğim rapor hüsranla bitti. bu avlaklara yakın zamanda gitmeyi düşünüyordum ama nafile.
çooook düşündürücü.

 

Pek güzel sonuçlanmayan bir ava güzel rapor olmuş. Fotoğraflar ve anlatım çok güzel.
Neyse açık havada, herikinizde balık yakalamışsınız. Bir dahaki avınızda rastgele diyelim.

 

malesef durum gerçekten düşündürücü,bu arada unuttum söylemeyi bizim dışımızda bir tekne daha vardı,yanımızdan sırtı yaparak geçerlerken durumu söylediğimde -"Bizde hiç balık yok,saatlerden beri geziyoruz Siz yine bir tane de olsa almışsınız" dediler.
Balığa daha doğrusu TURNA'ya gideceğimiz yer bilen varsa söyler mi....Ben olsam söylemem

 

bilinçli av yok ülkemizde maalesef. oğlum 8 yaşında baba beni balığa götür diyor. bir kaç sene daha belki götürebilirim. ya sonra. işte o sonrayı düşünmek bile istemiyorum balık kalmıyor nesil tükeniyor.

 

Teşekkür edrim Ümit kardeşim,
Avlamaya gittiğim balık Turna olmasa gerçekten ben de senin gibi Doğanın koynunda,Kuş sesleri eşliğinde güzel bir gün geçirdik diyeceğim,Ama Turnanın ilk vurduğu andaki o his var ya.....Ölüyorum onu hissetmek için.O kafa atışları-çırpınması....
Neyse yine de o havayı teneffüs etmek çok güzel.Sizlere de avlarınızda hep rasgelsin...

 

Abi sırf bu ağlar yüzünden turnaya gitmez oldum. Olsun yine de tek balık alabilmişsiniz. Buna da şükür diyelim. Dahada irilerine inşallah abi.

 

görüntü süper abi balıklar gibi bu güzelliklerde yok olmaz inşallah..

 

Güzel fotolar için teşekkürler...

Eğrekkaya'da perch harici balık maalesef yok. Keza Kurtboğazı da aynı duruma geldi. Ankara'da olanlar 50-100-150 km derken yakında 3-5 saat gitmeden düzgün bir avlağa varamayacak anlaşılan

 

tebrik ederim

 

Öncelikle 1 balık dahi olsa sizi tebrik ederim .
aynı yerde bende her gittigimde ağ,kırmızı renkli 30 beygir sürat teknesi,jet ski
görüyorum. Gecen hafta gördügüm ag uzunlugu 8 km olarak google eath den ölçtüm.toplam 3 adet ag vardı .Kücükcamili-tepeköy arası seriyorlar.sabah 6:30 da agı yokluyorlar sizin de dediginiz gibi agı sudan bazen almıyorlar.
Bügüz köyü karşısındaki cogu dogasever ,kampsever hatta bazıları entellektüel kesimden olan insanlar karavan kampının önüne en az 5-10 beygirlik fiber teknelerini baglamış ellerinde pipoları hergün göletin icinde benzinli tekneleri ile dolaşıyorlar.
Bunları ben görüyorum herkes görüyor.Ama artık yeter.Bütün gücümle bu kuralsızlıga karşı cıkalım diyorum.Sizleri birlik olmaya davet ediyorum .
mesela Bir hafta sonu 20 botla gidelim bütün agları toplayalım,bütün benzinli motorları jandarmaya teslim edelim
ama mücadele edelim

 

Teşekkür ederim,Ahmet kardeşim aslında derneklerimizin yapması gereken bir şey düşünüyorum,yanıma kafa dengi 5 balık sevdalısı alıp baraj / gölet kiralayıp yakala-bırak paralı Turna avlağı yapılması gerekir.Ancak böyle olursa biz trofeler yakalayabilir,Turna soyunun tükenmesinden kurtuluruz.Yoksa bir defasında adamlar ben limit altı 5-6 turnayı peşpeşe suya iade edince "hemşerim hamsiden büyük ,neden bırakıyon " demişler -mantaliteyi ortaya koymuşlardı.
Rasgele

 

İnşallah yok olmaz,iyi dileklerini paylaşıyor,saygılar sunuyorum

 

Bora kardeşim,Eğrekkaya'da Perch dahi kalmamış,geçen pazar barajın tamamını,karşı kıyıları,suyun geldiği noktadan bent'e kadar gezdim.Su üzerinde sık sık ölü balıklar gördüm.akşama kadar 18 adet küçük balık yakalayabildik- 4 kişi-
Eğrekkaya ölmüş de ağlayanı yok.Avukat bir balık sevdalısı arkadaşım orada suya tarım ilacı karışmış ve toplu ölüm olmuş dedi.Bilmem doğru mudur.
Kurtboğazına gelince;ANFA güvenlik botu sürekli geziyor,geçen hafta geldiler ve balık yakalanamadığını sebebininse canlı yem olarak kullanıp,giderken ölmesin diye suya atılan veya iğneden kaçıp yaşayan,aslında barajın doğal cinsi olmayan "KUM BALIĞI" DENEN yavru ve yumurta hastası balık türünün burayı sardığını,bazen botlarının altının komple binlerce sürü tarafından kapandığını,hızla çoğalarak bütün türleri tehdit ettiği için PERCH popülasyonunun bitmek üzere olduğunu söylediler.
Bu balık girdiği yerden çıkmıyor ve tamamen bitiriyor.
Gelecekte balık tutacak yer kalmadı dostum.
Kazasız - bereketli avlar dilerim

 

Teşekkür ederim genç dostum,
Balık sevdan bitmesin,oltan trofelerle nasiplensin.
Rasgele

 

Sevgili dostum,Ankarada su ürünleri genel müdürlüğü denen bir makam var.Bu makamın tepesindeki adam bizim balık avı ekibimizden bir abimiz.20 gün önce birlikte Camiliden girip eski hasan'ın alabalık çiftliğinden girdik avlağa.Tan ağarmadan karşı söğütlerin dibine attığı olta takıldı,yanına sürdük ki ;AĞLAR KOMPLE SARMIŞ KIYIYI.Dönüp bu kıyıdan atarak Tepeköye doğru gidelim dedik ancak 200 m sonra yine ağlar çıktı.VE DEDİĞİN GİBİ KİLOMETRELERCE UZUYOR.Dönüp yanımdaki abime ;"Abi bu adamların yaptığını görüyorsun,sen bişey yapmazsan kim yapacak.Müsade edeceksen biz kıralım malzemeleri ağ alalım gelelim" dedim.
-Dur Mustafa mesai başlasın sekreterimi ararım,bölge müdürüne talimat verir hemen ilgilenirim..........
Ve o mesai bir türlü başlamadı,o talimat bi türlü verilmedi.
Bilmem daha önce verdiği talimatlar yerine getirilmediği için ısrar etmedi,bilmem kontrol tekneleri yok ondan aramadı.Ama bildiğim şey görevini yapmayan bir kurum var.
Teklifine gelince 20 bot çıkalım ama sonucu kötü gelebilir.Adamlar silahları çekip saldırsa,veya taşlı sopalı kavga olsa sıkıntıyı biz çekeriz.Sirküleri yayınlayıp bizim oltayla tuttuğumuz 10 turnayı beşe indiren kurum ağları da denetlememli.Memlekette kanunları uygulayacak kurumları harekete geçirecek dernekler boş durmamalı.Sivil toplum örgütleriyle çözelim derim ben
Kazasız - bereketli avlar dileklerimle...rasgele

 

Mustafa abi yazın çok güzel sürükleyici, kendimi orda hissettim gerçekten.
Öncelikle tebrik ederim 1 balıkda olsa,balık alabilmişsin.
Ben nerdeyse 2 aydan fazladır o bölgeye uğramıyorum,balığıda geçtim o km lerce uzanan ağları,paraketeleri,sürat teknelerini ... gördükçe moralim bozuluyor.Ya onu boşver adamlar 3-5 bot varken herkesin gözü önünde ağlarını attılar kadiferi toplayıp gittiler,bende uyardım,bağırdım ama nafile.
Barajı büğüz ün ordan ta camili hirfanlı kapaklara kadar ağ atsalar ,
bir Allah ın kulu gelipte ''Ya kardeşim siz ne yapıyorsunuz?'' diye soramıyor.
Birşey yapılacaksa hep beraber yapalım,bende hazırım.Ama sende diyorsunya, arkadaşın çalışıyormuş o kurumda,o bile bişey yapamamış.
Bilmiyorum ne yapmak lazım,kurumları göreve çağırıyoruz oraya biz karışmıyoruz diyolar.
Selamlar saygılar...

 

Mustafa abi;
En azından güzel bir gün geçirmiş, dostlarla muhabbet etmiş ve temiz hava almışsın. Olaya böyle bak. Yoksa benim gibi dert sahibi olursun Üzülerek belitmeliyim ki Ankara'da balık avlanacak mekan kalmadı. Turna avına gidiyorsun adamın 10 cm'lik turnayı sepete attığını görüyorsun ve keyif almak için gittiğin ortamda cinnet geçiriyorsun. Her yer çöplük gibi. Etraf pet şişe ve bira şişesi, bira tenekesi dolu. Bu ne cahillik, bu ne umursamazlık, bu nasıl insanlık anlamıyorum. Piknikçiler ayrı bir dert. Kadın gözümün önünde çocuğunun altını değiştiriyor ve çocuk bezini gölün kenarına atıyor. Bir şey söylüyorsun hayvan gibi saldırıyorlar. Ya bu insandan ne beklersin, bu insanın elindeki çocuk insan olur mu? Bu insandan kimseye fayda gelirmi? Bu insancıkları, doğaya zarar verenleri, Allah'a havale ediyorum. İsyanım var üleeennnn.
Kusuruma bakma abi kafanı, gözünü ağrıttım.
Saygılarımla...

 

İnsanların davranışlarının nelere yol açabileceğini öngörebilmesi gerekir. Ama maalesef bu genel toplumumuzda görülmeyen bir özellik.

Kumbalığı düzenlemelerde canlı yem olarak yer almayan bir balık. Demekki kullanılmaması gerekiyor nokta.
1-2 tanesi bile çok hassas dengelerde duran sualtı hayatını bu denli kötü etkileyebilir. Perch kötü derken beterin beteri de var. Allah sonumuzu hayır etsin...
Not: Artık tamamıyla lisanslı avcılığa geçiş yapmamız ve aykırılıklara ağır yaptırımlar uygulamamızın zamanı geldi de geçiyor bile.

 

İyi dileklerin için teşekkür ederim Mustafa kardeşim,
Kesinlikle derneklerimizin ağ olayına el atması gerekiyor.Yaklaşık iki ay kadar önce Tarım bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Kesikköprü barajında da popülasyonu etkileyen kum balığını temizlemek için ihale ile kiraya vermişti.İhaleyi alan firma Bakanlıktan bir yetkili gözetiminde Trol benzeri bir ağ ile bu balığı toplayıp ihraç edecek,bu balık dışındaki çıkan balıkları suya bırakacaktı.Doğru yada yanlış bizim konumuz değil ama derneklerin yoğun baskısı üzerine ihale iptal edildi.
Demek ki dernekler bastırınca oluyor.Bu ağ konusuna da derneklerimiz müdahil olsalar halledilir gibi geliyor.
Her avın öncekinden bereketli geçmesi dileklerimle.
hoşçakal-rasgele