kıtka

Konu, 'Malzemeni Kendin Yap (Keşfet & Paylaş)' kısmında emrecan tarafından paylaşıldı.

  1. John Dory

    John Dory Emre

    Mesajlar:
    632
    Şehir:
    istanbul - bodrum
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz 70 cl, İstanbul Boğazı
    Benim tercihim balığı canlıyken livarda muhafaza etmektir. Eğer balık ölüyse, livara koymam, ıslak bir bezle üzerini örter, arada sırada bezin nemini tazelerim.
    Ölü balığı dışarıda bırakmak, hele bir de güneş varsa, balığın çok daha çabuk bayatlamasına yol açabilir. Bir de av uzun sürerse ve hava da sıcaksa, balığı cildi kurumuş, kokusu değişmiş br şekilde bulmak çok mümkün. Aynı şekilde livarda da, deniz suyu sıcaksa balık çok daha çabuk bozulacak ve rengi albenisi de çabucak gidecektir.
     
  2. fsekerci

    fsekerci

    Mesajlar:
    822
    Şehir:
    ankara-batıkent
    Favori Kamış:
    sadece olta
    En İyi Avı:
    turna 4 kg
    avımızın zekasına saygı duyalım,
    mücadelesine saygı duyalım,
    ama unutmayalım ki o av-bizde avcı,
    işin burasına gelindiğinde de ;balığa acı çektirmek istemeyen kişinin bu hobiyi bırakması lazım,
    eğer balık ta acı hissi varsa;oltaya yakalandığında zaten acı çekecektir(kendinizi ağzınızdan bir kancayla çekildiğinizi düşünün)acı hissi yoksa bunları hiç konuşmaya gerek yok zaten.
    timsah yavrusunu yer,ardından iki damla gözyaşı döker.

    kurban bayramı gelir;
    millet başlar yazık bu hayvanlara yahu...
    (vejeteryanlar hariç)
    kardeşim yıllardan beri kasaptan aldığın et ve etürünleri,GORA daki gibi ağaçtan mı toplanıyor.
     
  3. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Senin anlamak istediğin yönden bakılırsa, esprilerin karanlıkta kalır ;) Serdar ile konuştuğumuz konu, balığa aci çektirmeden nasıl avlanabiliriz ? değil zaten .Oltaya gelen balık, çektiği acıdan dolayı daha çok çırpınır, bunun için o acıyı hafifleterek , balığı kaçırmadan yukarı çekmek için uygulanacak takdikler ile ilgili konuşulmuş bir konuydu :) Yoksa balığın çektiği acıdan bize ne değil mi ?:D:D:D Bizim amacımız balığı yukarı almak :D:D:D



    Değiştirme sebebi, simendifer adlı modumuzun '' düzgün Türkçe konuş, yoksa silerim mesajını'' demesinden kaynaklanmıştır. Bilgilerinize :D
     
    Son düzenleme: 7 Aralık 2006
  4. emrecan

    emrecan Emrecan

    Yaş:
    37
    Mesajlar:
    555
    Şehir:
    ankara
    Favori Kamış:
    Shimano
    En İyi Avı:
    turna 95 cm
    herkese selamlar öncelikle 1 hafta gibi bi süre yoktum kıtka konusunda baya yorum yapılmıs :D:D:D ilk turnamı gölbaşında(mogan) tuttuğumda yanımdaki amca balık olmesin diye tele gecirip suya attı sorduğumda balıkların acı hissetmediğini söyledi:D yılların tecrübesi nede olsa :) neyse bi haftasonu oturdum bisiklet freni teliden yaptım bunları :D tarif isteyende cok madem en kısa zamanda gelecek fırsat bulamıyorum kusura bakmayın:(
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Acı kavramı biraz garip bir kavram.. Ama yanlışımız şu oluyor, türlerin kendi içindeki dinamiklerini, diğer türlere kılıflamak.. Acı dediğimiz şey, insan için geçerli. Acının neaderthal veya bir fil için geçerli olup olmadığını bilmek imkanı yok. Hatta, benim acı dediğim şeyin sizin için aynı şey olup olmadığı bile tartışılabilir..

    Bir arşatırma yapılmış. Psikopatların, işkence ettikleri insanların gösterdiği vahşet ve acı ifadelerini fizyolojik olarak anlamadığı belirlenmiş. Yani psikopat adamın tırnağını sökerken, sizin bağırıp çağırmanız vs. onda sizin acı duyduğunuz anlamını çıkartmıyor.. Ve bu, tamamen beyin kimyası ile alakalı..

    Neyse, dağıtmayalım.. Balıkların bizim anladığımız manada acı çekip çekmediklerini bilmek imkansız. Ama şurası bir gerçek, o davranış bize yapılsa, biz acı çekeriz. Olayı insanlık dışı vs. olarak görürüz.. Ve biz insan olarak, bizden sorumluyuz. Bence, bizim acı çeksin çekmesin, bir hayvana yapacağımız bize acı verici bir hareket, bizim insan olmaktan vahşi olmamıza gitmemiz demektir. Yani mesele, balığın acı çekmesi değil, bizim acı çektirmemizdir. İnsan olarak bize düşen, acı çekmelerini engellemek olmalıdır.

    Ama onlar acı çekmiyor?

    Evet, olabilir. Ama onun yerinde bir insan olsa, acı çeker miydi? Kendimizi buna şartlamaz, nasılsa acı çekmiyor diye mübah görürsek işkenceyi, bunu balıktan eve dönünce de atamayız.. Bu çorba niye soğuk diye hanımın gözünü patlatırız. Çekeceği acıyı da, psikolojik yıkımı da düşünemeyiz.

    Yani, balık için değil, kendi insanlığımız için bunu yapmalıyız.. Belki böyle yaparak avlaktan dönünce canavar olacak insanlar çıkmayabilir. Ama böyle yaparak, içinde canavarlık olanların merhameti öğrenmesini sağlamak gibi bir erdem üzerinde olabiliriz..
     
  6. fsekerci

    fsekerci

    Mesajlar:
    822
    Şehir:
    ankara-batıkent
    Favori Kamış:
    sadece olta
    En İyi Avı:
    turna 4 kg
    serdar hocam burda konu;balık kıtkaya takıldığı zaman acı çeker,bu aleti kullanmayalım,gibi bir konu...
    kıtkada balığın acı çektiği düşünülüyorsa,
    bende derim ki;livarda da hapis edip psikolojisini de bozmayalım balığın...