Bu yazın sonları... Daha foruma yeni katılmışım, kimseyi tanımıyorum, kimsenin niyetini bilmiyorum. Bu bölüm altında aynı konuda aynı şekilde düşünen insanlar olarak birkaç kişiyle ters düşmüştüm. O günleri tekrar canlandırmak değil amacım, o zamanlar KKGM ile yazıştığımı söyleyip, yazıştıklarımı sonuca vardıktan sonra buraya yazacağımı belirtmiştim. Tartışma iyice alevlendi, ben de kızdım bir süre uğramadım foruma. Sonradan birbirimizin niyetlerini anladık, aynı şekilde düşünen insanlar olarak birbirimize aynı şeyleri anlatmaya çalıştığımızı gördük ama tabii o sırada bu yazışmaları da buraya nakletme işi kaynadı. Bugün mailimi karıştırırken görünce hatırladım, bunları ben foruma aktaracaktım diye. Maalesef kendi gönderdiğim mailleri kaybettim. Yine de KKGM'nin, bizim burada tartışmaktan dilimizde tüy biten sirkülere ne gözle baktığını görmeniz için bu yazışmaları buraya koyuyorum. Tartışma konusu: Sirkülerde orfoz ve lagosun sualtı tüfeğiyle avının yasak olduğunun belirtilmesine karşın KKGM'nin vurulması yasak olan orfoz ve lagos türlerini E. marginatus ve E. aeneus ile sınırlı olduğunu açıklaması. Bunun mantığı olarak da avlanabilir balıklar listesinde orfoz ve lagos türleri olarak sadece E. aeneus ve E. marginatus'un gösterilmesi. Halbuki ülkemizde 7 orfoz ve lagos türünün yaşaması. Benim iddiam ise "Sualtı tüfeğiyle orfoz ve lagos avcılığı yasaktır" maddesinin tüm orfoz ve lagos türleri için geçerli olması gerektiği. E. aeneus ve E. marginatus dışında kalan türlerin de Ege ve Akdeniz'de çok yoğun bir av baskısı altında olduğunu ve hem amatör, hem ticari sirkülerin bu diğer türleri avlanabilir balıklar listesinin dışına itme olasılığının bulunmadığını belirttim. Aynı mantıkla E. costae, E. caninus, M. rubra gibi önemli türlerin boy sınırlamasının kalmayacağı bunun da hiçbir mantıksal çerçeveye oturtulamayacağından bahsettim. Kısacası benim savım bunun üzerineydi. İstiyorsanız aldığım cevaplara bakalım. İlk mailim M. rubra'nın (taş hanisi) avının serbest olup olmadığı konusunda bilgilenmek amaçlıydı. Gelen cevap beklediğim gibiydi: Date: Mon, 28 Aug 2006 09:08:41 +0300 From: Hamdi ARPA <hamdia@kkgm.gov.tr> To: emre.cide@boun.edu.tr Subject: Lagos 2 unnamed text/html 1.32 KB Emre Bey Merhaba, Yöresel isimlendirmeler balıkların tanınmasında sorun yaratıyor. Bu nedenle mümkün olduğunca latincelerini belirtmeye çalışıyoruz. 36/2 sirkülerde zıpkınla avcılık yasağı getirdiğimiz lagosun latincesi Epinephelus aeneus.Latincesi aynı sirkülerin deniz balıklarını içerir Çizelge-6'sı içinde yer alıyor. Mycteroperca rubra'ya (Taş Hanisi )ilişkin bir yasaklama yer almıyor. Selamlar Hamdi ARPA Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Su Ürünleri Hizmetleri Dairesi başkanlığı İyi güzel. Özetle yukarıda yazdıklarımı açıklayan bir mail daha attım. Buna ek olarak sirkülerin Latincesine güvenmediğimi, 2 sirküler üst üste yazılı orkinosun S. scriba olarak geçtiği bir sirkülerin Latincesini baz alamayacağımı belirttim. Aynı yanlışlığın orfoz ve lagos türleri için de yapılmış olabileceğini belirttim. Gelen cevap: Emre Bey Merhaba, Sirküler düzenlemelerinde , avcılığıa en fazla konu olan türler esas alınıyor. Balıkların latincelerinde zaman zaman hatalar oluyor. Bu iş yoğunluğumuz nedeni ile bizden kaynaklanan hatalardan (çoğu zaman tekrar yazım yerine kopyala-yapıştır sırasında olan hatalar, bunları yeterince kontrol edemeyişimiz) ya da latince isimlendirmelerde farklı bilimsel otoriteler arasındaki isimlendirme farkından olabiliyor. Bu konuda sizler gibi duyarlı çevrelerin uyarıları bizim için önem kazanıyor. İletinizde belirttiğiniz ve tespit ettiğiniz gibi, yazılı orkinosla ilgili hatalı bir latince yazım yapmışız. Eğer elinizde sirküler kitapçığı varsa, eke koyduğumuz resimdeki adının doğru olduğunu görebilirsiniz. Avcılıkla ilgili düzenlemede, her türe yer verilmesi hepten karmaşaya yol açabilecek bir uygulama olur. Denizlerde yapılan amatör avcılığın, stoklar üzerine bir etkisi olmadığı genel kabulunü de dikkate alırsak, ava en fazla konu olan türlere ilişkin düzenlemelere yer verilmesinin daha doğru olacağını değerlendiriyoruz.Selamlar Hamdi ARPA Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Su Ürünleri Hizmetleri Dairesi başkanlığı Koyu renkle üzeri çizilen yerlere özellikle değiniyorum. Açıkçası bu bizim milletimizin ve devletimizin anlayışını çok güzel özetliyor. Amatör balıkçılığın stoklar üzerinde ciddi bir etkisi olmadığını ben de kabul ediyorum. Ama açın bakın aynı hatalar ticari sirkülerde de mevcut. Az avlanan balıkları sirküler dışında bırakmak gibi bir mantık olabilir mi? Bizim denetçilerimizin kafasını hiç karıştırmayalım, varsın yokolsun az çıkan balıklar. Hem bundan sonra da başımızı ağrıtmazlar hiç değilse yok sirkülerdi, yok boy limitiydi diye. İyi ki doktorlarımız bu anlayışta değil. Yoksa ne olurdu halimiz? Hiç 1000 türlü hastalıkla karıştırmayalım doktorlarımızın kafasını. Bir kanseri bil, bir de gribi... İlaç olarak da aspirin yaz hepsine.Yeter de artar. Tekrar bir mail döşeniyorum. İçeriği bu maili okuyan içimizden herhangi birinin yazacağı türden. Date: Wed, 6 Sep 2006 09:40:47 +0300 From: Hamdi ARPA <hamdia@kkgm.gov.tr> To: Emre Cide <emre.cide@boun.edu.tr> Subject: Günaydın Emre Bey Günaydın, Avcılıkla ilgili düzenleme kadar, ondan da önemlisi bu düzenlemelerin kontrolüne ilişkin görevlerin yerine getirilmesi. Şu anda ticari sirkülerde tür bazında 80 civarında türden bahsediliyor. Bunlara ilişkin kontrolü yapanların (Bakanlığımız, jandarma, sahil güvenlik) düzenlemeye konu türlerin ayırımını çok iyi yapabilmesi lazımki, hem etkin bir kontrol yapsınlar, hem de balıkçıları (amatör/ticari) yanlış bir yaptırımla karşı karşıya bırakmasınlar. Denizlerimizde genel olarak 500 kadar tür olduğu kabul ediliyor. Sirkülerde bu tülerin tümüne yer verilmesi hem pratik değil, hem de kontrol görevlileri açısından yukarıda belirttiğim sorunlara ve karmaşaya yol açabilecek bir durum yaratacağı aşikar. Bu yüzden avcılığa daha fazla konu olan türlere, genele ilişkin düzenlemelere yer verilmeye çalışılıyor. Sirküler hiç bir zaman alanı her anlamda dört dörtlük kapsayan bir düzenleme değil, mutlaka bir takım eksiklikler olabiliyor, her ne kadar ilgili kamu kuruluşları, biimsel kuruluşlar ve balıkçılardan oluşan Su Ürünleri Danışma Kurulu vasıtası ile hazırlanıyorsa da. Sirkülerler her sefer gelen öneriler doğrultusunda daha içerikli hazırlanıyor. Sirkülerde yer almayan konular veya yeni öneriler sirküler hazırlıkları kapsamında değerlendirilmesi sonrası ele alınıyor. Önerinizde bu kapsamda ele alınabilecektir. Selamlar Hamdi ARPA Yine aynı şeyler. Bu noktadan sonra tekrar cevap vermiyorum. Benim amacım sadece diğer orfoz ve lagos türleri konusunda KKGM'yi uyarmaktı ama onların kısaca demek istediği bizim kafamızı karıştırmayan 8 tür lahozla. 2 tür neyinize yetmiyor? Diyeceklerim ve yorumların bunlar. Geri kalanlar sizin yorumlarınız. Her zaman rastgelmesi dileğiyle...