Geçen sonbahar,aylardan eylül.Yazlığımızın bulunduğu (silivri-Kınalı) alanda yavaş yavaş Lüfer yapmaya başlamıştı.Bizde bir akşam 3-4 kişi sitenin burun kısmındaki dalgakıran görevi gören dolgu kayalığa gidip kamışları denize savurduk.Techizatlar üst ,avcıların bilgisi iyi seviyede yakalanacak lüferler sabırsızlıkla bekleniyordu..aradan 3 saat geçmiş,daha 1 tık yoktu.Yavaş yavaş sıkılan grup toplanıp eve dönme fikri üstünde tartışırken,sitemizin bekcisi DURSUN elinde ucu kırık,site sakinlerinden birinin çöpe atmak yerine kendisine verdiği kamışla karanlığın içinden sıyrılıp yanımıza geldi.Selam verip ,yem (yaprak istavrit) istedi. zaten canı sıkılan grup,eğlenmek amacıyla Dursuna takılmaya başladı.Yok o kamışla istavrit bile tutulamazmış,bizlerdeki süper kamış,makinalarla biz iş yapamadıktan sonra ,dursun ne yapabilecekmişki ederi 20 lira etmeyen takımla ...vs.. diye eğlenmek amacıyla Dursuna takıldık. Yemi takan Dursun atacak yer bulamayınca sol yan tarafa öylesine 20-25 Mt uzağa takımı attı.Zaten istesede daha ileri gidemezde yem Aradan 15 dakika geçmemiştiki,Dursunun "ula ula ula ne oluyor" nidası ile dikkatler o tarafa çevrilince Dursunun takımı zar zor çekmeye çalıştığını gördük.Balık iyice yakına gelince heyecandan yere düşen Dursunun kamışını kaptık ve balığı dışarı çıkardık.Bize tık etmeyen lüferlerden beklerken dev gibi bir Kofana çekmişti Dursun.Balığını alıp evine dönen Dursunun kofanası bizi gaza getirmişti ve eve dönmek yerine devam etmeyi seçtik.Tabii 2-3 saat daha bekleyip ,saati sabahın 3'ü,4'ü edince ve tık olmayınca ellerimiz boş olarak evlere dağıldık. Kısmet'in ne kadar keskin bir yüzü olduğunu o gece çok iyi anladık.
Sarayburnu'nda organizasyon ekibi aramaktan yorulan ben, oturdum, uğraşanlara bakıyorum. Tekneler tavafa çıkmış. Cins cins rapalalar vs. ortalıkta. Neyse, önümde bir tanesi, zokayı almış, kuyruğundna istavrite takmış. Olmaz filan diyecektim, demedim. Attı, çekti, bir daha, balık hurda oldu. Bir daha taktı. Attı, çekti, tekrar atarken yem düştü zoka gitti. Ben acemi işte, eğlensin biraz filan derken, bir yarım saat kadar sonra heyecanlı heyecenlı çekti, çekti.. Kocaman değilsede kofana mı, kofana.. La havle dedim. Geç bunları dedim. Acemi şansı dedim. Ama hala aklımda kaldı. Ne bileyim, bir formül bulsakta, tekrar acemi olmayı becersek mi?
Bu iş kısmet işi..Bir kere Akdeniz'de tekne ile çıktık 4 kişi idik.Aynı yem aynı takım herkes çekiyor...Bende ise nafile tık yok...Acaip moralim bozulmuştu asla unutamam
Hiç yokken birisi tutuyorsa, olay kısmettir. Hasbel kader balığın biri çıkmış gelmiş, o da gider hep acemiyi bulur. Zaten öyle sürüden ayrı gezen balığın bir derdi vardır, acemce atılmış oltayı filan pek sever. Ama herkes tutarken siz tutamıyorsanız, bu bir soruna işarettir. Bazen sorun ellerinizi deniz suyuyla yıkayıp, tutulan balığın birini, bir midyeyi vs. mıncıklamakla hallolabilecek kadar basit olabilir. Sabah çamaşırınız değişirsiniz, çamaşır suyuyla yıkanmıştır, hafi nemlicedir, kokusu elinizde kalır, elinize bir yerden motor yağı vs. bulaşmıştır, balığı iter. İşte bu şekilde, etraflıca düşünüp değerlendirmek icap eder meseleyi..
Sitede balığa meraklı adam çok.eylülde 1 hafta yıllık izin kullandım. hani tüm hafta havanın ve denizin bozuk olduğu eylül 15 civarıydı. Denize çıkamıyoruz tekneyle.Bende o zaman kamış olayına başladım. 3-5 aile var balığa meraklı.Kıyıdan atıyoruz hergün.Genelde mırmra takılıyoruz.Arada ispari felanda geliyor.Bizim Dursun benden kurşun ,ondan iğne,bilmemkimden misina ,yolunu buluyordu Mırmır çekmenin.Ben 2 alıyorum,herif 5 alıyor.Çok sağlam takımı olan 2 kardeş 2-3 takım atıyorlar ancak dursun kadar çekiyorlar.bu genelde hergün böyle.ele bulaşan kir,koku felan değil olay anlayacağınız. Herifte kısmet mi desem,bal mı desem,şeytan tüyümü desem nedir bende anlamadım.Bizim gibi takımları kamış ayaklarına felan oturtmuyor.elde kamış,yere çömeliyor.Kamış ucu ışık,zil felan hak getire.Balıkla adeta telepati kurup ,çekiyor balığı. Adama versek 200-300 YTLlik takımları denizi kurutur Alimallah.
Cevabı kendin vermişsin zaten. Kamış elinde durduğu için balığın vuruşunu daha rahat hissediyor. Oltası da ince ise çok rahat yakalar bence balığı. Tabi kesin konuşmamak lazım. Eğer yem kaptırıyorsanız bu dediğim olay geçerli.
Dediğin doğru ama bizim kamışların 35 metre yanından geçmiyor Adamda kesin bal var.misina dahil tüm techizat bizlerde daha iyi ama herifte şeytan tüyü var.Biz olayı çözdük,elde kamış çömelmiş bir şekilde hiç konuşmadan konsantre bir şekilde bekliyor balığı.O esnada balıklarla telepati yöntemiyle irtibata geçip kendi takımına gelmesini sağlıyor
Konu sadece koku değil. Kokudandır, kokudan gibi algılamayın. Pek çok sebebi olabilir, ama aklınıza gelmez. Benim gelir mi? Hayır gene gelmez. Sizin kullandığınız misina yenidir, biraz daha parlayıp ürkütüyordur. Onun ki eskidir, soluktur, balığı ürkütmüyordur vs vs. Ama bunlar şu meselenin cevabı: Herkes tutuyor, ben niye tutamıyorum? Kimse tutamıyor siz tutuyorsanız sebebi iki şeyden biri olur. Ya şans o gün sizin yanınızda, yada gerçekten kullandığınız takımın, yemin bir farkı var. Basitçe yeni bir anımı anlatayım. Temmuz'da Arnavutköy'de sabahladık. Sabaha karşı lüfer tutacağız diye. Tutamadık, ayrı. Neyse, bende kenara oturdum, atıyorum izamrti çekiyorum. Atıyorum çekiyorum. 2 dk bir nerdeyse. Arada istavritte çıkıyor. Yanımdakiler boş boş çapari çekiyor boyuna. Neyse, bana bakan gidip izmarit takımı, yem aldı atıyor. Tık yok. Yanımda birisi ya nasıl tutuyon filan dedi. Bende "Aha böyle atıyoruz, boşluğunu alıyoruz. Bak vuruyor, çekiyoruz" dedim, zaten uyku bastırmış.. Bende şurdan takımalayımda izmarite atayım bari dedi. Dedim, atma hiç, tutamazsın, benim takımlar efsunlu.. Güldü, gitti, paraya kıydı, 4 iğne, 2 m misinaya 2 YTL bayıldı. Bir bardak midyeye de 1.5 YTL. Geldi, attı, attı bir şey tutamadı. Ben gene çekmeye devam.. Diğerleri de aynı şekilde, doğru dürüst tutan filan yok, benden başka.. Eee, şimdi benim kısmetimden mi, okuyup üfledim mi takıma? Hayır. İğneler circle hook. İzmarit haşin balıktır, tasma atmanıza fırsat vermez çoğu zaman. Bu yüzden zor tutulur. Ama daha önemlisi, misina florocarbon. Galata'da yakaladığım püf noktası. Misina ince olursa alık daha çok vuruyor diyor malzemeciler, herkes ince takım, ince takım derdinde. eee, o zaman? İnce takım olunca, ince misina iğneyi tutacak kadar iyi mukavemet göstermez. Her iğne her misinaya bağlanmaz. 12 numara iğne, iyice sinek.. Hımm dedim, o zaman florocarbon takım denedim. Suda görünmez o misina. 0.20 köstek. Patır patır izmarit vuruyor. İşte takımın efsunu bu. Millet seyretti, ben balık çektim. Çok mu ustaydım? Hayır. Oranın müdavimleri, yem midye alırken, izmarit olmaz bu saatte diyorlardı, olmaz mıymış? Aynı günün gecesi de vaziyet farklı değildi. Yemliye istavrit doldurdum poşete. Yanımdaki çocuk diyor babasına, amca bizle beraber gelse bir kamyon tutacaktı herhal.. Püf noktası, fc takım ama asıl püf noktası, birer fosforlu boncuk.. İşte bazen durum böyle olur. Fakat, bunu anlamak zor olur. Balığı anlamak, onun gibi düşünmeye çalışmak lazım. Herkes böyle tutuyor diye o yöntem doğrudur, kesin en idealdir denemez. Balık varsa, tutmanın yolu vardır, mesele, bu yolu arayıp aramadığınızdır. Ya bir yol bulacağız, yada bir yol yapacağız diyemiyorsanız, balık orada siz burada günler geçer gider.. Bu nedenle, herkes tutuyor siz tutamıyorsanız, az tutuyorsanız, şans yerine kendinizde bir mesele arayın. Bence, Bilgehan (sarp) üstad bu konuda çok doğru tespit yapmış. Özetle: Takım : İşte ana kalem masraf kapısı, işin % 40' ı .... Tecrübe : Tecrübenin payı % 10. Çünkü tecrübe olaylar standart halin dışına çıkınca gerekiyor. Böyle durumlarda ancak usta balıkçı balığı yakalar. Zaman : Bu da önemli payı % 25. Neymiş bu? Balığa çıkmadan önce harcanan zaman. Hazırlık daha evde başlar, önce düşünülür ne yakalayacağım, nelerle karşılaşabilirim..... Bilgi Toplama : Bu da önemli bileşen % 20 etkisi var. Gidilecek yer hakkında bilgi toplamak, balıkların cinsi, daha çok bulundukları bölgeler, ......... Şans : Şans en az etkisi olan bileşen sadece % 5. Siz yukarıdakileri yapın zaten şansınızı yaratmış oluyorsunuz. http://www.bilgehansarp.net/fishing/teknik_taktik.htm Eğer, biraz kendinizi ve kısmetinizi aşmayı hedef edinirseniz, aşarsınız..
Biraz bunu bilimsel düşünseniz.. Ses titreşim demek. Dibe attınız. Boşluğu aldınız.. Küçükken fen bilgisi dersinde iki konserve kutusu arasına ip bağla telefon yap deneyi vardı. Öyle bir düzenek olmadı mı? Başında konuşuyorsunuz. Kamış buna uygun titreşiyor. Misinada. Bu taa uçtaki takıma ulaşıyor. Balıklar çok çok iyi duyar, bakmayın kulaklarının olmadığına, yanal çizgileri var. Sizce acayip sesler çıkaran bir şey ne kadar çekici olur.. Levrek tutacaksanız, önce susmayı öğreneceksiniz mesela.. Koca motorun gürültüsü ürkütmezde, insanın bıdırtısı ürkütür balığı.. Kısaca, vardır bir sebebi. Herşeye nasibe, kısmete, tevekküle, allaha havale etmeyin. Allah ancak isteyene değil, istediğini elde etmek için çalışana verir.
Acemi şansı oluyor ya Geçen kız kardeşimle birlikte yeşilyurt spor kulübünün iskelesine lüfere gittik. yanımızda 2 kamış vardı ben önce birini hazırladım istavriti yaprak taktım attım kamışıda ona verdim havada dalgalı rüzgarlı. Sonra ben diğer kamışı hazırlarken bu tutturdu abi balık geldi galiba diye çekeyimmi diye bende daha yeni attık balık falan gelmez dedim tutturdu çekicem diye çek dedim. Çekti yem bozulmuş geldi falan neyse taktım attım dikkatli ol hemen çekme bekle dedim. Daha ben 2. takımı hazırlamadan abi kızma ama balık geldi çekicem dedi bende sinirlendim deniz dalgalı sen her dalgayı balık geldi sanıyorsun diye söyledim sonra bu sararken abi balık gelmezse kızma lütfen falan dedi bende hadi çek kızmicam dedim bi baktım kocaman bi eşek istavriti gelmiş yakşaık 20-25 cm bi su şişes büyüklüğünde bi balık. Acemi işte. çekiyor.
Emre, sen ustasın. Biliyorsun öyle balığın pat diye vurmayacağını. Denizin dalgasının yanıltacağını filan. Bu nedenle garanti arıyorsun. O ise çekiyor. Ve şansına güveniyor. Şansına güvenene şans güler. Şansına güvenmeyip bilet almazsan piyango çıkmaz. Acemi şansına bende inanırım. Ama çoğu zaman aslında bizim tecrübemizi abartığımız, kötü tecrübelerin etkisindne kurtulamadığımız gibi bir kanı var bende. Örneğin, midye ile günlerce avlanırız. Midye iş yapmıyor burada deriz. Sonra birisi gelir, acemidir, midye ile koca mırmır çeker yanımızdan. İşte bunun gibi. Alsında balık tutmak zor zenaat. Denizde olan, bildiğiniz balığın ancak binde birini filan tutabilirsiniz. Böyle olunca, kötü hatıralar öyle etkiliyor ki bizi, ancak çok güvendiğimiz (uğurundan, fiyatından vs.) bir kaç yeri, yöntemi, takımı vs. kullanıyoruz. Bu da aslına av sahasını iyice daraltıyor. Acemiler genelde bu kaygıları taşımıyor. Bu yüzden senin asla "takılıyor, kayalık" diye atmayacağın yere olta atarlar, turnayı da gözünden vururlar..
Bu yaz Bodrum Akyarlar'da sitenin iskelesinde hanimla beraber her zamanki gibi aksam avlanmaya gitmistik. O gece super bir hava vardi baligi hissedebiliyordum. Once her gece gittigimiz iskeleye gitmedik baska bir yere gittik. Orta boy birkac sarpa vs geldi. Baktik bizim standart iskelemizin uzerinde birileri var bagiris cagiris gulusmeler. Eyvah dedim hanima olanlari da kaciracak bunlar yuru gidelim. Gittik baktik acemiler tabi almislar ellerini kibris oltayi butun ignelere tek tek ekmek takiyorlar vs. Ben de canli mamun taktim salladim yanlarindan ters yone. Abi balik orada degil burada iste dediler bana. Durun bakalim bi dedim. Daha atmamim uzerinden 1 dk gecmemisti oyle bir asildi ki offf dedim ne kadar buyuklukte siz soyleyin dedim. Esim buyuk kopezdir yine dedi burun kivirdi. 780gr Cipurayi cektim. Millet soooole bi bakti abi bu ne yaw oldular. Sonra israr ettiler takimlarini degistirdim. Klasik dip yaptik aldik ellerinden kibrisi. "Mamunu takamayiz biz" dediler taktik. "Nereye aticaz?" dediler. Benim ayni yeri isaret ettim. Eleman kasnagin icinden tutacagina disindan tuttu kazma salladi az kalsin kafa goz cikaracakti. Ver bakiim sunu dedim bi de kucuk ders verdim. Salladim oltayi ayni yere verdim ellerine. Sagol abi dediler. 5 dk gecmedi abi ben bu oltayi cekemiyorum asiliyor balik herhalde dediler. Cek bakalim komple ne oluyor dedim. Baktim az sonra yanlarindaki kizlar ciglik ciglaga "Yakaladiiiikkkkkkkkkkk" evet 1kg yakin cipura almislar oltanin ucunda. Biz cikartiriz abi dediler cikarttilar. Gel gelelim baligi kovaya koyamadan iskeleye dusurduler. Tabii bizim cipura bu firsati kacirmadi 2 ziplayista doooru denize. Allahim ben kendimi acemi goruyorum halen. Ya bunlar bu isi nasil beceriyorlar. Bu biraz da sakarlik sanirim