hafta icinden itibaren tv ve radyoda hava durumu bultenlerinde hafta sonu ege kiyilarinda havanin cok kotu olacagini, soguk- yagisli havayla beraber firtina beklendigini soyleyip durdular. o yuzden pazar gunu balik planlarini iptal edip evde bi takim programlar yaptik, is durumu da musait oldugu icin cumartesi bi yerlerde olta atmaya niyetlendik esimle. cuma gunu o da bi guzel grip olup yattigi icin tek basima kaldim, e hanim hasta olunca butun gun birakip da uzak bir yere gidemeyecegimden daha once bazi arkadaslarin gidip avlandigini duydugum sahilevlerine gidip sansimi deneyeyim dedim. sabah 6:30 da evden ciktim, narlidereden yem aldim, 7:00 gibi sahilevlerindeydim. etrafta kimse yoktu, hava daha yeni aydinlaniyor olmasina ragmen ayaz falan yoktu. askeriyenin duvarinin dibinde takimlari actim, bir banka yerlestim, oltayi hazirlayip, hadi bismillah deyip attim, onu biraktim. bir oltaya da daha once hic yapmadigim at-cek denemek icin yeni aldigim bir sahte yemi takip salladim. hem kamisla avlanma konusunda acemi oldugumdan, hem de yem cok hafif geldigi icin cok uzaga atamiyordum. bu arada ortaya 4 kopekten olusan bir sokak kopegi grubu cikti. kopekleri cok ama cidden cok sevdigimden midir nedir, abuk subuk saatlerde sokaktayken muhakkak bir kopek gelir takilir bana. sanki sahibiymisim gibi yanasir, sevdirir kendisini, oynamak ister, yuruyorsam gittigim yol boyunca takip eder. gecen haftasonu da urkmezde ayni sey basima gelmisti, bir grubun icinden koca bir kangal kirmasi geldi yanima, kafasini soktu kolumun altina bi saat sevdirdi kendini, hatta kagida sarili yemlerimi tuttu kacti, oyun olsun diye... ayni sekilde burada da gruptan irice beyaz bir disi kopek ayrildi yanima geldi, resmen benimle muhabbete basladi, sevdim biraz, sonra at-cek'e devam ettim, kopek de yanibasima yatti. dedim ya, hem acemiyim, hem yem hafif uzaga atamiyorum, daha once forumlardan birinde okudugum zargana topuyla yemi uzagi atma konusu aklima geldi. zaten cantada var zargana topu, oltayi cektim, takimlarin oldugu banka dayadim cantanin icinde topu ariyordum ki, benim kopekten bir bagiris, bir feryat figan, akillara zarar. korktum, baktim debelenip duruyo hayvan. sokak kopegi, soyunu sopunu bilmem, hasta midir nedir derken bir de ne goreyim benim sahte yem kopegin agzinda. nasil icim parcalandi anlatamam. hayvan debelendikce igneler daha cok batiyor. tuttum hayvani, sarildim sakinlessin, bir bakayim diye. nasil da guzel, zeki hayvan. anladi debelendikce dahacok battigini. ben de sarilinca sakinlesti biraz. bi baktim ignelerden biri burnuna, digeri alt dudagina saplanmis. agzini actikca iki tarafli daha derine batiyor. hic tutup cikarmayi denemedim cunku hayvan debelenmese de sabit durmuyor gene de. ve biliyorum ki cikartmaya ugrastikca daha cok canini yakacagim. etrafta da hala kimse yok. hos, olsa da kim ne yapabilecek ki. baktim baska caresi yok, hemen takimlari toplayip arabaya yigdim, bi taraftan kendi kendime ne kufurler ediyorum, bi taraftan da kopekle konusuyorum, dur kizim, otur kizim, birazdan halletcez kizim diye. hayvan da sanki toplanmamdan anladi, oturdu yere, toplanmamin bitmesini bekledi. esyalari arabaya tepistirdikten sonra arabanin arka kapisini actim, ok gibi firladi, geldi arka koltuga oturdu. yol uzerinde bikac tane veteriner klinigi oldugunu biliyorum, birisinin acik oldugunu umarak bastim gaza, biri kapali, ikincisi kapali, baktim ucuncusu de kapali, sarildim telefona. ucuncu klinigin tabelasinda cep numarasi vardi hekimlerin. numaralardan biri cevap verdi. doktor bey yarim saate kadar gelecegini ama beklemek istemezsem kucukyalida 24 saat acik olan bir hayvan hastanesi oldgunu soyledi. yerini biliyordum, bastim gaza 6-7 dk. sonra klinikteydim. hayvani aldik iceri, mumkun oldugunca nazik bir operasyon uygulandi. zor ve acili olsa da doktor bey cok guzel mudahale edip yemi cikardi. sokak kopegi oldugu icin minimum tarifeden bir mudahale ucreti aldilar benden. sabah sabah kismette bu varmis diye odedim ben de. eger mumkunse kopegi aldigim yere geri goturmemi, oralari daha iyi bildigi icin hayvanin yeni bir yerde zorluk cekebilecegini, ama neticede sokak kopegi oldugunu, istersem orada sokaga salabileceklerini soylediler. zaten icim paramparca olmus hayvanin haline, sahilevlerine geri dondum, hayvani biraktim. nasil guzel, nasil da akilli bir hayvan. kopek besleyebilecegim bahceli bir evim olmamasina kahroluyorum sokakta boyle hayvanlar gelip bana takilinca. gitmeden bayagi bir opustuk koklastik, kahvalti niyetine yanimda getirdigim nevaleleri de onune koydum ama yemedi tabii. biraz daha benimle orada kaldi, sonra diger kopekleri gorunce onlarin yanina gitti. ben de madem geri dondum, kaldigim yerden devam edeyim diye biraz daha olta salladim ama tik yok. baliksiz ama boyle bir macerayla geri dondum. velhasil kelam uzun bir hikaye oldu ammaaa; neymis, avlanirken sadece sagimizdaki solumuzdaki insanlara degil, kedi kopege bile azami dikkat gosterecekmisiz.
Onur arkadasım öncelikle bir köpek sahibi olarak yaptıgın bu davranısdan dolayı teşekkür ediyorum.Günümüzde öyle insanlar var ki bırak yaralıgı köpeği veterine götürmeyi durup bakmıyor bile ne yaptım diye... Senin için kötü bir tecrübe olan bu olay eminim birçok kişiye güzel bir ders olacaktır. Tekrar teşekkürler
Onur Bravo Sana Kendini Kucaklanip, iki Yanagindan öpülmüs bil Duyarliligindan dolayi seni nasil Tebrik edecegimi bilemiyorum. Bravo Kardesim! Hayvanseverliligini Takdir etmemek mümkün degil. Böyle kal hep Rasgele
Onur Kardeş Ben sana nedeyeyim.... Allah razı olsun senden ve senin gibilerden Bildiğim birşey var oda Hayvanları sevmeyen zaten insanalrı sevmez... Sana sonsuz teşekkürlerrrr.... Herşey gönlünce olsun...Sağlıcakla kal
Kutlarım dostum,takdire şayan bir davranış oldu seninki. gelelim işin diğer yanına,kliniğe girdiğinde Doktor'un ,hemşerinin ilk tepkisi ne oldu."Balık oltasında köpek" pek alışık olunmayan bir durum..... Bence bir dahakine köpek yerine "köpekbalığı" yakalaman dileğiyle
Örnek bir davranış, senin yerinde köpeği döve döve ağzından çıkarmaya çalışan (var böyle tipler) biri de olabilirdi . sana denk gelmesi o güzel köpeğin şansıymış. ayrıca acemice bir müdahalede bulunulmayıp, kapı kapı veteriner aranması da ayrıca bir alkış hakediyor. Şahsım adına takdir ve teşekkürlerimi sunarım.
onur seni canı gönülden tebrik ederim.. bende hayvanları,özellikle köpekleri çok severim.... bende ,dün rüyamda oltayla köpek yakalamıştım(tabiki gölden),,, demekki bunu duyacakmışım..............hımmmmm.
Onur, göstermiş olduğun bu ince duyarlılık karşısında sana teşekkür etmek istiyorum. Yapılabilecek en güzel şeyi yapmışsın. Tebrik ederim seni... Bu davranışının tüm balikavi.net ailesine örnek teşkil etmesini umarım...
onur kardeşim sen bunu anlatırken benimde aklıma yaşadığım iki olay geldi birincisi küçükken babamla birlikte tatlı su turnası yakalamaya gittimiz bir gün yanına çok yaklaştığım bir amcanın sallama oltasındaki 3 kancalı rapalası bir anda suratıma yapışmış ve 3 iğne hastanede operasyonla çıkarılmıştı ikinciside yaklaşık 3 sene falan oldu paraketeye yem takıyorum bir ara arkamı döndüm dönmemle birlikte ciyak bir ses. kokuyu alıp sessizce pusuya yatmış kocaman bir kedi yemi alayım derken parakete iğnesi ağzına takılmıştı. hayvan vahşi yaklaştırmıyor iğne ağzında bir anda ne yapacağımı şaşırdım yaklaşınca tırmık atıyor tabi bu ara bayağı tırmıktan nasibimi aldım.zorladıkçada iğne daha çok batıyor ve hayvan daha çok vahşileşiyor. sonra kendimi toplayarak içeriden kalın bir kazak aldım tırmık geçmeyecek kazak vasıtasıyla kafasından tutup iğneyi kargaburnuyla çıkarttım.inanın trakonyadan çıplak elle iğne çıkartmaktan daha zor gelmişti kediden iğneyi çıkartmak. hayvan can havliyle gitti ve bir daha uğramadı inanın o kadar üzülmüştümki daha halen aklıma geldikçe içim sızlar. saygılar suat ateş
inan gözlerim doldu takdire deyer bir davranış sergilemişsin allahım her daim işlerini rast getirsin kardeşim
abilerim, kardeslerim (ve tabii ablalarim), ne yaptiniz yahu, beni olayi anlattigima pisman ettiniz o kadar guzel, o kadar sicak, o kadar icten cevaplar yaziyorsunuz ki...okurken yuzum kizariyor. hele saban kardesimin beni canakkale sehitleriyle denk tutmasi, kizarmaktan ote gozlerimin yasarmasina sebep oldu. neyin uzerine isterseniz yemin ederim, olayi anlatirken niyetim, bir dikkatsizligimin bir kopegin canini nasil yaktigina dikkat cekmek, avlanirken baska avcilarin ve baska hayvanlarin basina boyle birsey gelmesine mumkunse engel olabilmek icindi. o kopegi alip veterinere goturmemin hikayesi degildi bu. kahramanlik degil ki yaptigim. "insanim" diye ortada dolasabilen herkesin kuskusuz yapacagina inandigim, en azindan yapmasi gerektigini dusundugum bir hareket sadece. ama bu tepkilerden sunu anliyorum ki, yasadigimiz hayatlarin zorlugu, hoyratligi, dayatmalari icerisinde ne kadar da acmisiz "insanca" bir harekete. tekrar okudum da, bu olayi ben degil baska birisi yasayip anlatsaymis benim de icimden sarilip yanaklarindan opmek gelirmis o kisiyi. gereksiz tevazu kibirdendir, inanin mutevazi olmaya calismiyorum bunlari soylerken. sadece benim araciligimla yaralanmis bir hayvanla ilgilenmem kadar ne kadar "insanca"ysa, en az o kadar "insanca" tepki ve tebriklerinize tesekkur etmeye calisiyorum.
Vallaha tebrikler çok dikkatli olmak lazım özellikle atış esanısnda kedilerin kapmaya çalıştığına şahit oldum.