Kule sözcüğü fransızca " couler " fiilinden gelir ve akmak anlamını taşır. Çok incelik ve teknik beceri gerektirmesine rağmen balığa en doğal yaklaşma şeklidir. Variasyonları yok denecek kadar azdır ve diğer tekniklere göre çok sadedir. Kule avcılığının temelinde, su içinde hareket etme şekliniz ve bu konudaki beceriniz yatar. Amaç, atış yapmadan önce, avınıza mümkün olduğu kadar yaklaşmaktır. Balıklar, meraklı canlılardır, tedirgin veya stres altında değillerse, onlara yaklaşabilirsiniz. Stres altında balıklar, yavaşça uzaklaşmak ile aniden kaybolmak arasında çeşitli davranış biçimleri gösterirler. Bu davranışları, ne kadar etkilendikleri ile orantılıdır. O halde, avınızı tedirgin etmeden yaklaşabilmeyi başarmalısınız. Bunun için gerekli olan şartları gözden geçirelim. Öncelikle, efektif bir kule, palet vuruşlarının sona erdirilip, negatif yüzerliğe geçtikten sonraki düşüş veya " akış " ile başlar. Bu andan itibaren, paletlerinizi sadece hafif yön değişiklikleri için hareket ettirmelisiniz. Ağırlık hesabı ve ayarı çok önemlidir. Avlanacağınız derinliği önceden belirleyin ve kemerinizi ona göre ayarlayın. Örneğin, 10 metrelerde avlanacaksanız, ilk 5 - 6 metrelerde nötr yüzerlikte olacak şekilde yüklenin. Kule avcılığında değişken ağırlık kullanılabilir ancak, tavsiye edilmez. Özellikle, kule için inildiğinde, avınız uzaklaşmış ise, bu hareketi, iyi bir agaşon ile devam ettirebilirsiniz. Eğer değişken ağırlık kullanmış iseniz, elinizden bırakırken çıkacak sesler, balığı ürkütebilir. Başarılı bir kule gerçekleştirebilmek için, başlangıcından sonuna kadar her safhasının da başarı ile uygulanması gerekir. Satıhta, yüzünüz aşağı dönük pozisyonda, tamamen gevşemek ve konsantre olabilmek için, 3 - 4 dakika diyafram soluması yapın ve ritmi düşürün. Ciğerlerinizi, diyaframdan başlayarak göğüs kafesi ve omuzlarla sonuçlandıracağınız standart bir teknikle tam olarak doldurun. Nefesinizi gırtlağınız ile tutun. Yeni başlayanların sıkça yaptıkları bir hata olan, diyaframdan nefes tutmak, oksijen tüketimini çok arttırır. Diyafram, oldukça büyük bir kastır ve fazlaca oksijen tüketir. Snorkeli ağzınızdan atın. Mükemmel bir ördek dalışı gerçekleştirin. İlk metreleri sağlam palet vuruşları ile geçin. Sessizlik, bütün av tekniklerinde olduğu gibi kule tekniğinde de ana kuraldır. Bu nedenle, palet vurmayı, negatif olduğunuz anda kesin. İnişiniz sırasında, ani hareketler yapmayın. Vücudunuzu ve hareketlerinizi, dışarıdan seyrediyormuş gibi görmeye çalışın ve hatalarınızı düzeltin. Kule avcılığı için, uzun tüfek gerekir. 100 cm. tüfek boyu, uzun kelebekli 6.5 mm şiş ve kuvvetli lastik kullanın, tüfeğinizde, dalış derinliğinizin % 30 fazlası kadar iple birlikte, makara bulundurun. Tüfek taşımak, önemli bir detaydır. İnişte, tüfeği, vücudun bir uzantısı gibi ilerde tutmak, hidrodinami açısından avantaj getirir, ancak, uzantılar, özellikle, doğal ortama uymayan malzemeden yapılmışsa, balıklar tarafından tehdit olarak algılanır. Tüfeğinizi, kolunuz geride, kabzasından tutarak, vücudunuza yapışık ve yanında gizleyerek taşırsanız, hidrodinami kaybedersiniz ancak, balıklar daha az tedirgin olurlar. Bu konuda seçiminizi, dip yapısı, av bölgesinin bakirliği ve balıkların genel davranışlarına göre siz belirleyeceksiniz. Kulak eşitlemek için kullandığınız elinizle, bakışlarınızı biraz gizleyin. Bu konu tartışmaya açıksa da, avcı bakışının avı tedirgin ettiği olasıdır. Uygulamakta artılar olabilir. Eğer tüfeğinizi yanınzda taşımışsanız, atış menziline girerken çok ağır hareket ederek, pozisyona girin. Son metrelerde, tüfeği yavaşça ileri uzatın. Avınız halen rahat ve hareketsiz ise tetiği kararlılıkla çekin. Tekniğiniz geliştikçe, avcılık başarınız artacaktır. Unutmayın ki, su altı avcılığı, çok antrenman ve deneyim gerektirir, bunun başka yolu yoktur. Şampiyonlar, senenin 300 gününü suda geçirmektedirler. Okuduklarınızı, anlayarak ve uygulayarak çalışın. İlk denemelerin başarılı olması ancak şanstır, ancak zaman içinde ilerleyecek ve su altı avcılığının keyfine varacaksınız. Jak Boeno
Çok değerli bilgiler, bu işle uğraşan arkadaşların işine yarayacağı kesin paylaşım için teşekkürler, emeğe saygı..
Bunlara öğrendiğim iyi oldu ama sualtında 1dk bile kalamadıktan sonra pek işime yaramıyor.Ayrıca şu sıralar yine tık yok denizde...Bomboş bir çöl sanki
bilgiler için teşekkürler birçok hatamı görmüş oldum, dalarken hep diyaframdan tutarım nefesimi, şnorkel ağızda dalarım, ve de balıklara direk bakmanın balıkları rahatsız ettiği gerçekten doğru(not:ben zıpkınla avlanmıyorum sadece ballıkları saatlerce izlerim)özellikle levrekler dokunulacak kadar yaklaşmalarına rağmen göz teması bu balığı tedirgin ediyor gerçekten.sığlık kumluk yerlerde devasa levreklerle oynamışlığım var, elini kuma sokup karıştırmaya başlarsan hemen levrekler elinin yanına geliverir, ben de özellikle gözlerine bakmamaya dikkat ederim
ah eski günler 16 yaşında sigara kullanmazken ritimli yüzer halde 185 sn nefes tutuyodum şimdi nerdeee anca 2 dakika o da sabit dururken
Değerli bilgiler için teşekkürler... Yalnız bir sorum olacak ben galiba nefesi diyaframdan tutuyorum gırtlaktan nasıl tutulur? ustalarıma şimdiden teşekkürler
Ciğerlerinizi bir balon gibi düşünün. Havanın tek çıkış yolu olan gırtlağınızı kapatırsanız, bu balonun ağzını bağlamış olursunuz. Yutkunma işlemi sırasında, nefes borunuz nasıl kapanıyorsa, aynı işlemi bilinçli olarak yapmayı deneyin. Tarifinden daha kolay olduğunu göreceksiniz. Nefesinizi, gırtlağınız ile tuttuktan sonra, diyafram ve göğüs kafesiniz rahat pozisyonda serbest bırakın, ciğerlerinizdeki hava, her noktaya aynı basıncı uygulayacağı için, nefes tutmanın meydana getirdiği stresi en aza indirger.