Küresel ısınma

Konu, 'Makaleler' kısmında simendifer tarafından paylaşıldı.

  1. Efe Erkan Türk

    Efe Erkan Türk

    Mesajlar:
    10
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta
    ..hayır beni yanlış anladınız...

    yalan ve ufak hesaplar buradakilere değil..

    ne haseabınız olabilir ki...size demiyorum ama bu işlerde kar amacı güden insanlar mutlaka vardır , dünya sandığımız kadar temiz insanlarla dolu değil...

    Kırıcı olmadım özellikle bir bayana karşı yazdıklarımı seçerek dikkat ederek yazdım lütfen kırılmayın ama yazdıklarımın arkasındayım..

    Sevgi ile kalın
     
  2. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Yanlış anladıysam özür dilerim ancak ben de kırıcı bir şeyler yazdığımı düşünmüyorum. En azından amacım bu değil ve kırdıysam bunun için de ayrıca özür dilerim. Fakat ben de savunduğumun arkasındayım ve birşeyler yapılabileceğini düşünüyorum. Hiç adım atmazsak nasıl sonuç alabiliriz ki ? Birşeylere olmaz gözüyle bakmak baştan kaybetmek değil midir ?... Birşeyler yapılabileceğine inanıyorum, yeter ki gerçekten istenilsin ve söylenilenler lafta kalmasın... Bu sitede başardıklarımız da oldu, olmadı değil... Kar amacı güden insanlar da olacaktır elbette ama böyle bir girişimde bulunmak, tüm bunları da göze almaktır aynı zamanda. Çünkü bir şeyi gerçekten istemek böyle birşeydir. Ben inanıyorum ve gerçekten istiyorum... :) En azından denedik olmadı deriz, keşke deneseydik cümlesinden daha hoş değil mi ?
     
  3. serhatcenk

    serhatcenk

    Mesajlar:
    1.027
    Kısa bir not: Böyle ciddi bir konuda adım atmak bilinçli insanların eylem birliği ile olur... Sanayileşmiş çevre düşmanı dev tröstlere karşı savaşmakla, sokağa inmekle olur...... Bu konuya "Bergamalı köylüler" çok güzel bir örnektir...
     
  4. Efe Erkan Türk

    Efe Erkan Türk

    Mesajlar:
    10
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta
    Sennur hanım özürünüzü kabul edemeyeceğim çünkü gerek yok.Özürlük bir konu yok ben sizin bu kibar davranışınıza teşekkür ederim.

    Dedikleriniz ve benim söylemlerim biraz çakışıyor ama her insan aynı değil tabiii.

    Belki diyeceksiniz ki ..ne bişey anlamaz adam bu yaaa...ama görüşüm bu.

    İnşallah başarılı olursunuz ben kırdıysam özür dilerim
     
  5. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Düşünceniz ve temenniniz için teşekkür ederim :)
     
  6. Bende teşekkür ederim..
    Ne bileyim içimden geldi:D
     
  7. mufi

    mufi Muvaffak İŞMEN

    Mesajlar:
    3.332
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    kıyı balıkçılıgı standart malzeme oltakamışı ve makine
    Favori Makine:
    Daiwa GS 9
    En İyi Avı:
    her av iyidir yeterki usule uygun olsun
    Arkadaşlar uzun lafın kısası derler ya.Yukarıdaki mesajların hepsini okudum
    ve şu kanaate vardım: Sennur haklı/Efe haklı/Serhat haklı ve diğerler de..
    ama Koskoca ABD yi masaya oturtamadı bu dünya.ve de ne yazıkki iş işten geçti. sabırla bekleyeceğiz her yıl değişen mevsimleri/olmadık yerde kopacak fırtınaları/selleri/ve susuz geçen yaz ları..ben görmesem siz gençler göreceksiniz.. siz görmeseniz çocuklarınız görecek..inşallah çok kötü olmaz demekten başka yapacak bir şey yok...bireysel olarak evini kömürle ısıtanda /hergün arabası ile işe gidende.yada otobüs ile/bir şekilde tabiata zehirli gazları veriyoruz.. bu da yaşamanın para kazanmanın bir bedeli olsa gerek..
     
  8. afet

    afet

    Mesajlar:
    823
    Atmosferi kirletmek konusunda ABD, Rusya ve Japonya gibi sanayileşmiş ülkelerin başı çektiği sıralamada Türkiye 13’üncü konumda yer alıyor

    Rapora göre Türkiye, 1990-2004 yılları arasında yüzde 72.6’lık bir artış kaydetti ve karbondioksit gazı salınımında dünyada en hızlı artış kaydeden ülke oldu. Türkiye, 2004’te atmosfere bıraktığı 294 milyon ton karbondioksitle dünyayı en fazla kirletenler arasına girdi. 1990-2004 yılları arasında sanayileşmiş ülkelerin atmosfere yaydığı zehirli gazların miktarı sadece yüzde 3 azaldı. Ancak bu düşüş büyük ölçüde Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Doğu Avrupa’daki çevreyi kirleten eski tesislerin kapanmasına bağlı.

    İşte bizi ısıtan kara liste
    Atmosferdeki karbon gazı oranı yükseldikçe küresel ısınmanın etkileri daha da artıyor. Son 150 yılda karbon gazı oranı yüzde 40 arttı. İşte dünyaya kirleten ülkelerin her yıl atmosfere saldığı karbon miktarı:

    1 - ABD: 5.5 milyar ton

    2 - Rusya: 2.8 milyar ton

    3 - Japonya: 1.3 milyar ton

    4 - Çin: 1.25 milyar ton

    5 - Hindistan: 1.23 milyar ton

    6 - Almanya: 648 milyon ton

    7 - İngiltere: 441 milyon ton

    8 - Kanada: 357 milyon ton

    9 - İtalya: 345 milyon ton

    10 - G. Kore: 321 milyon ton

    11 - Fransa: 300milyon ton

    12 - Avustralya: 298 milyon ton

    13 - TÜRKİYE: 294 milyon ton

    14- Arjantin: 222 milyon ton

    15- Hollanda: 178 milyon ton

    Türkiye Kyoto ittifakında yok
    SERA gazlarının salınımını sınırlamayı hedefleyen uluslararası Kyoto Protokolü, Şubat 2005’te, salınan gazların yüzde 55’inden sorumlu 55 gelişmiş ülkenin onay vermesiyle yürürlüğe girdi. Anlaşmaya göre ülkeler 2012 yılına kadar, atmosfere yayılan gazlarda 1990’daki düzeyinden yüzde 5,2 oranında bir azalma sağlayacak. Türkiye henüz Kyoto’yu imzalamadı.

    Kyoto Protokolündeki amaç, “atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasını sağlamak”tır.


    Kaynak ,Çok büyük oranda İngilizce Vikipedi sayfasından çevrildi.
     
  9. afet

    afet

    Mesajlar:
    823
    Küresel ısınmayı nasıl azaltacağınıza dair ipuçları:

    Otomobil kullanmak, evleri ısıtmak ve elektrik üretmek çok büyük miktarda enerji kullanmayı gerektirmekte ve küresel ısınmaya yol açmaktadır. Küresel ısınmanın bir sonucu, güney kutbundaki buzun ve dünyanın her yerindeki buzulların erimesi ve deniz seviyesinin yükselmesine neden olmasıdır.
    Daha az otomobil kullanır, evlerimizi aşırı derecede ısıtmaz ve daha az elektrik kullanırsak, durumun daha fazla kötüleşmesini önleyebiliriz.
    Televizyon, video, bilgisayar ve müzik setinizi kullanmadığınız zamanlarda uygun şekilde kapalı tutun. Uygun şekilde kapatmak, cihaz üzerinde hiç ışık yanmaması demektir. Uzaktan kumandayla kapatmak yeterli değildir. Cihazları uygun şekilde kapatarak, elektrik kullanımını %5 oranında azaltabilirsiniz.
    Yani herkes böyle yaparsa, her 20 elektrik santralinden birini kapatabilir ve doğal kaynakların korunmasına ve kirliliğin azaltılmasına yardımcı olabiliriz. Kağıt, şişe ve diğer atıkları geri dönüştürmeniz, onların tekrar kullanılabilmeleri anlamına gelir. Bu da enerjiden tasarruf sağlar ve küresel ısınmayı azaltır.
    Aynı zamanda toprağa atılmayacaklarından, bu şekilde toprak kirliliğini de önlemiş olursunuz. Attığınız herşey, üretilmeleri için kullanılan doğal kaynakların ve enerjinin israf edilmesi anlamına gelir.
    Bu yüzden, çevre için, yırtılıp atılacak bir şeyler yerine uzun süre dayanacak şeyler satın almak daha iyidir.
     
  10. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Sevgili Sennur, atom mühendisi ablamız seni doğru bilgilendirmiş ama azıcık ekleme yapmam, konuyu bütünleyecektir . Gerçekten pillerin doğaya verdiği zarar inanılmaz. Bunları normal evden çıkan çöplerle (evsel atık) birlikte çöpe atmamız halinde hem çöplerin depolandığı alanı kirletiriz, hem de bu çöplere ağırnmetalleri bulaştırma yolu ile kirleterek (kontamine ederek) gübre (kompost), metan üretimi ya da geri kazanım olanaklarını sınırlamış oluruz. Piller için sunulan en uygun çözüm elbette gömmedir. Ancak bunu yaparken pillerin içindeki ağır metallerin toprağa sızmasını da engellemek gerekir. Aksi halde, topraktaki iyonlarla yer değiştiren bu ağır metaller toprağın kulanılmaz hale gelmesine neden olabilir, en ufak bir yağışla çözünüp daha derinlere hatta yeraltı su kaynaklarına ulaşabilirler. Pillerin sızdırmazlığını sağlamak için yapılacak iş basit: bu pilleri bir kapta (metal ya da plastik olabilir hatta kişisel öneri olarak toprak bir kap ta olabilir) toplayıp üzerine çimento döküp gömmektir. Böylece piller uzun yılllar doğaya zarar vermeden depolanmış olurlar.
    Yani toprağı boşuna eşelememişsin sedece çimento ile betonlamayı eksik bırakmışsın :)
    Tabi hepimizin sağı solu eşeleyip pil gömmesine gerek yok. Bir çok belediyenin akıt pil toplama sistematiği var. Bağlı olduğumuz belediyelerin çevre ve temizlik müdürlüklerini arayıp böyle bir uygulamaları olup olmadığını, varsa bu pilleri hangi noktalarda topladıklarını öğrenebilir ve oralara teslim edebiliriz. Ben, oturduğum yer olarak Şişli Belediyesine bağlıyım. Burada böyle bir uygulama var. Evlerden toplanmıyor ama pil satan yerlerden toplama yapılıyor. Ben de evdeki pilleri toplayıp tanıdık bir saatçiye bırakıyorum. Sizlere de önerim böylesi bir çözüm üretmeniz olacaktır.
     
    Son düzenleme: 4 Şubat 2007
  11. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Efe Erkan kardeşim, ben yazışmaları biraz geç okudum, kusura kalma. Sana bir sorum bir de sözüm olacak: Bana şu cümlendeki karşıtlığı açıklar mısın? "kimse kusura bakmasın ampulden tasarruf etmem..Ama bişey var tamam tasarruflu olmalıyız." burada savunulan ne? karşı çıkılan ne? Bireysel tasarrufa mı karşısın? Tasarruf sence sadece sanayi boyutunda yapılması gereken birşey de, bireysel tasarruf aptalca mı diyorsun? Yoksa bireysel tasarrufu savunuyorsun da ampülleri mi bu kapsama almıyorsun? Burada bir art niyet ya da başka birşey yok. İnan anlamadım.

    İkinci olarak "Tamam haklısınız küre ısınıyor durum vahim ama 2015 değil.." demişsin 2015 olsa ne olur, 2150 olsa ne olur? Sonuçta bu sorunu en derin şekilde sen yaşamasan da senden sonra gelecek kuşaklar (torunun) yaşayacak. Buradaki "gelecek kuşaklar" kavramı, sorunla baş etmesi gereken kuşaklara dikkat çekilmesi anlamında üretilmiş bir kavram değildir. Süre giden bu aymaz tutumu "bana ne"ci bir tavırla devam ettirenlere kimin yaşamını, yaşam hakkını çaldığını anlatmak, fark ettirmek için üretilmiş bir kavramdır. Uluslararası anlaşmaları saymazsak (ki bu anlaşmaların sayılmadığı ortadadır) yasal yaptırım boyutu yoktur, ama daha acı bir şekilde "vicdani boyutu" vardır.
     
  12. Yakamoz

    Yakamoz MUSTAFA

    Mesajlar:
    880
    Şehir:
    İSTANBUL==TRABZON
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE OYSTER CAST KAMIŞ 3.90
    Favori Makine:
    OKUMA TRAVERTINE TR55 MAKİNE
    En İyi Avı:
    DOSTLARIM
    Sennur hanım elinize kolunuza yüreğinize sağlık böylesi önemli bir konuyu bizlerle paylaşıp dertleştiğin için
     
  13. serhatcenk

    serhatcenk

    Mesajlar:
    1.027
    Madem amatör balıkçılık sitesine üyeyiz diyorsun, madem bie sürü üyemiz var diyorsun... O zaman bu konuda org.lar yapın, hepimiz katılalım... Daha öncede söyledim savaşmadan hiçbirşey kazanamayız.... Oturduğumuz yerde başaramayız... dedim kimse çıkıp bir yorum yapmadı... Siz bireysel yaptığınız her hareketle arkanızdan küfredilmesini önlersiniz... Ama dünyayı kurtaramazsınız... Bakın Bergamalı köylülere onurlarını yere sermediler... Cahil denebilecek bir köy halkı nasılda bir anda bilinçlendi.... Sokağa indi.... Ve direnişleri büyük ses getirdi dünya çapında geniş yankılar buldu.... Ama siz hala ben ne yapabilirim diye tartışırsanız olmaz olamaz.... Ve size söylüyorum; gündemde kaldığı müddetçe bu konular tartışılacak... Sonrası mı?...
    bir balon gibi sönecek.....
    He bu arada 28 Nisanda kadıköyde eylem varmış... Hani Türkiye'de "anarşik olaylar" derler ya hani herkes korkar katılmaktan hani sonra haberlerde seyredenler eylemcilere "bunlar anarşik bunlar devlete isyan ediyor deyip küfreder ya... Ben orada olacağım..... Ve yapılanlara yeter diyeceğim...
     
  14. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Arkadaşlar,
    Devam eden yazışmalarımızda küresel ısınma ve iklim değişikliğini birarada anıyoruz. Burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum: küresel ısınma iklim değişikliğine neden olur ancak, iklim değişikliği küresel ısınmadan bağımsız olarak da gerçekleşir.
    Kafa karıştırıcı bir cümle olduğunun farkındayım. İlkimin değişmesi için tetikleyici öğelerden biri sıcaklıktır. Diğerleri havadaki nem oranı, m2'ye düşen yağış oranı, rüzgar hızı, vd... diye sıralanabilir. Örneğin, karasal bir iklime sahip olan Elazığ'da Keban barajının kurulması, büyük bir su kütlesinin burada depolanmasına, bu suyun buharlaşarak havadaki nem oranını ve hissedilen sıcaklığı hatta yağış oranlarını değiştirmesine neden olmuştur. Benzer bir etki Atatürk barajı ile GAP bölgesinde de yaşanmaktadır. İklimin değişmesi; yörede yetişen ürünlerin farklılaşmasından, ortamdaki hastalık yapıcı organizmaların değişmesine ve o bölgede daha önce gözlemlenmeyen, yöre halkının vücut savunmasının bağışıklık geliştirmediği hastalıkların baş göstermesine kadar bir çok sonuç doğrabilmektedir. Sadece baraj gölleri değil elbette. Tersi bir uygulama ile bataklıkların kurutulması ile havadaki nem oranı azaltılmakta yeraltı su seviyesi düşürülmektedir. Yeni Gine'de ise madencilik faaliyetleri ile bir dağ öğütülmüş ve bu dağın engellediği rüzgar daha fazla hissedilmiş, yağışlar dağ tarafından tutulamamış ve bölgede sel felaketleri yaşanmaya başlamıştır.
    Diğer bir etki ülkemizde yaygın olarak kullanılan klimların yarattığı ısı değişikliğidir. Kışın ısınmak için kullanıldığında soğuk havayı, yazın serinlemek için kullanıldığında ise sıcak havayı dışarıya veren bu cihazların yoğun kullanıldığı yerlerde ısı adaları (farklı ısıya sahip küçük bölgeler) oluşmaktadır. Örneğin Adana ilinde yaz aylarında kullanılan klimaların üfelediği sıcak hava nedeniyle sokaklarda hissedilen sıcaklığın normalden yaklaşık 2 derece fazla olduğu saptanmıştır. İklim değişmesine yönelik olarak bunlara benzer örnekler çoğaltılabilir.
    Ne yapmalı listemize önerilerimizi hazırlarken bunlarında göz önünde tutulması bence yararlı olacaktır. ;)
     
  15. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Desene Serhat arkadaş, seninle alanlarda sık sık karşılaştık ve daha da karşılacağız...
    Bergama örneği, "sivil itaatsizlik" (bence bu bir itaatsizlik değil, hak aramadır ama kimi çevreler bu kavramı pek bir sever) konusunda ülkemizdeki en önemli olgudur. Her ne kadar var olan dizge (sistem) kazanılan davaları, kapatma kararlarını yok sayıp madeni "herşeye karşın" işlet(tir)se de, insanların yaşama haklarını savunmaları ve bunu bir eylemler dizisi haline getirmeleri açısından önemlidir.
    iklim değişikliği ile ilgili olarak da bir çok oluşum ve de platform çalışmalarını ve eylemlerini artırarak sürdürüyor. Eğer bizim sözlerimizle bir eş seslilik taşıyorsa bu eylemlere elbette destek verilmelidir. Sanırım aksini söyleyen kimse olmaz.
    Buraya kadar ki haklılığına diyeceğim yok ama ben ne yapabilirim sorusunu sormak bile önemli bir adımdır. Biz, "bana ne"ci yaklaşımların olduğu bir ülkede balıkavı.net gibi belki dar sayıda üyenin olduğu (5000 de az değil ama herkes aynı duyarlılıkta henüz değil) "ne yapabilirim" sorusunu sordurmaya çalışıyoruz şu anda ve kabul etmelisin bu bile başlı başına bir kazanımdır. Ve inan bu soruların yanıtları kendi evimde ne yapabilirimden kitlesel olarak ne yapabilirize doğru da evrilir. Sadece sabır ve destek...
    Başta da yazdığım gibi, balıkavı.net'ten en azından ben, geçmişten beri seninle alanlarda oldum, oluyorum ve olacağım.
    İyi kal.
     
    Son düzenleme: 4 Şubat 2007
  16. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Denizcim, Bergamaların arkasında basının desteği değil, bir iki kuruluşu kapsam dışı tutarsak kösteği oldu. Bergama köylülerinin haberleri, basın açıklamaları, kazandıkları dava sonuçları açıklanmasın diye basın susturuldu. Bu susturulma en çok da maden ocağının tam sayfa verdiği reklamların "ek ödemeleri" ile sağlandı. Bilgin olsun diye yazdım. Yanlış anlama.:)
     
    Son düzenleme: 4 Şubat 2007
  17. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Diren nasıl gidiyor bilgi toplama işi ? :)
     
  18. diren

    diren Diren

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    3.321
    Şehir:
    İstanbul ama daha çok Kocaeli
    Favori Kamış:
    şeker kamışı
    En İyi Avı:
    Hayallerim, aşkım ve çipuram.
    Sevil ablacım, aşağı yukarı 30-35 maddelik bir liste oldu ama daha geliştirilmesi gerek. Bu haliyle buraya mı yazayım yoksa sizlere özelden göndereyim de sizler eklemeleri yapıp buraya mı koyarsınız?
     
  19. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Buraya yazalım ,üzerine belki herkesin kendince ekleyeceği maddeler olacaktır. Ben de çok fazla değil ama ( ki hala araştırmaya devam ediyorum) seninkilerle aynı olmazsa bulabildiklerimi ekleyeceğim :)
     
  20. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah